Ben mahallede sinek aracının arkasından koşarken onların ezgileriyle ıslık çaldım, lisede gizlice ilk sigaramı içip ilk kez âşık olurken onların kelimeleriyle açıldım, üniversitede saf kötülüğe karşı haykırırken onların şarkıları slogan oldu meydanlarda, onların şiirleri pankart
"Ben affetmenin mümkün olmadığını düşünürüm. İçindeki yarayı uyutmayı becermek, affetmek olabilir ancak. Temize çekmek mümkün değil. Gönül kanamışsa onu nasıl yok sayabilirsin? Bu fena kandırmaca. Ama uyutayım gönlümü, hiç olmazsa kanaması dursun. Deşmeyeyim, ikide bir kabuğunu yolmayayım. Öyleydi, öyle kalsın ve bedel almaya kalkışmayayım. Bu da iyiliğin karatlarından biri işte. Affetmek, kelime anlamıyla affetmek değil aslında; bağışlamak değil, unutmak hiç değil; oldu ama ben yaramın kanamasına izin vermiyorum demek"
Salgının başından beri olanlardan ve özellikle kötü yönetim anlamında unutmamamız gereken olaylardan bazılarını Yakup'un çizgileri eşliğinde hatırlayalım istedim. Yöneticilere sorarsanız her bir olay yazdıkları pandemi destanının bir parçasıdır
Erken gelen bu tuhaf bahar havaları hepimizi keyiflendirirken endişelendiriyor da. Ben de derinden endişe taşıyor olmakla beraber tadını da çıkarmayı seçiyorum. Bu yazıda sizlerle kolay ulaşılabilir bir gezi, yaşam damarlarımızı besleyecek bir konser ve birbirinden değerli kadınlarla dolu, ilham yüklü bir kitap paylaşıyorum
Faiz Ahmad Faiz de cezaevinde yıllarca yatmış, sürgün yılları yaşamış ama ülkesine dönmüş, zaman zaman önemli görevlere de getirilmiş ve doğduğu topraklarda son nefesini vermiş. Nazım Hikmet şiirleri çevirisi de yapan Faiz Ahmad Faiz, kendi ülkesinde ve döneminde Nazım'dan daha fazla değer görmüş
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.