TARİH

20 Ekim 2024

Kes sesini!

Geçmişin mobilyalı devasa kutularından yayılan seslerin son tanıkları da transistörlü radyolarla dünyaya kulak kesilen benim kuşağım da araçlarının ses cihazı düğmesini çevirip istasyonlar arasında Açık Radyo belirdiğinde orada duran genç kuşak da… Hep birlikte umudumuzu koruyoruz

Devamını Oku

TARİH

13 Ekim 2024

Sözcüklerin bittiği yerdeki yalnızlık

Şehirler geçmişten beri baş döndürücü kalabalığın merkezi olagelmiştir. Belki de bu nedenle, o kalabalık insanı yalnızlaştıran bir çokluktur. Sesin söze değil uğultuya dönüştüğü yerlerdir büyük kentler. Bunu en iyi bir yazarın anlaması da çok doğal

Devamını Oku

TARİH

06 Ekim 2024

Hayatımızın beştaş oyunu: Sözcükler

Aynı dille konuşan ama aynı dili konuşmayan insanlar topluluğuna mı dönüşmüştük, çocukluğumuzdaki beştaş oyunu gibi kelimelerle oynarken?

Devamını Oku

TARİH

29 Eylül 2024

Murat Meriç’le söyleşi – II: Basit ama hayatımızda yer etmiş birçok ses kayboldu, farkında değiliz

Farklı kültürlerin, etnik grupların birlikte yaşadığı bir toplumda daha zengin bir müzik kökeni olması beklenirdi ama müzik dünyamız bu zenginlikten yeterince beslenemedi

Devamını Oku

TARİH

22 Eylül 2024

Pop müzik araştırmacısı Murat Meriç’le söyleşi (I): “1970’lerin müzik damarı sürüyor”

“1970’lerde politik müzik dediğimiz olguyu keşfettik. Alpay’ın ‘Fabrika Kızı’ gibi bir iki örnek dışında öncesi yok bu tür müziğin. Bu noktada âşıklar geleneğini vurgulamak lazım tabii. Âşık İhsani, Âşık Mahzuni, Âşık Zamani gibi ozanlar zaten politik müzik yapıyorlardı”

Devamını Oku

TARİH

15 Eylül 2024

Semboller dünyasına hoş geldiniz!

Aklımızdakini ya da niyetimizi dile getiremediğimiz zamanlarda ve ortamlarda duygusal paradigmaların üzerine semboller inşa ederiz. Duygusal refleksleri düşünsel davranışlardan önde gelen bizim gibi toplumlar ve böyle toplumlarda egemenliğe sahip olanlar için semboller çok işlevseldir

Devamını Oku

TARİH

08 Eylül 2024

"Neden yazılır: Dünya acılı olduğu için yazılır"

Bir yazarın fırtınalı yaşamının örneğini oluşturmuştu yaşarken; ancak gündelik hayatının akışından öte, oradan damıtarak karmaşık zihninin imbiğinden süzdüğü metinlerle oluşturdu bu örneği

Devamını Oku

TARİH

01 Eylül 2024

Kumral başını gökyüzüne çevirdi, kalktı ayağa, 30 Ağustos'ta

30 Ağustos 1922'yi izleyen günler ve yıllarda gerçekleşenler, o zafere anlam kazandırdı. Yoksa her şey askeri bir başarıyla hatıralarda kalırdı. Elif kağnısıyla, Arhaveli İsmail teknesiyle, Kartallı Kâzım filintasıyla, Süleymaniyeli Şoför Ahmet "üç numrolu" kamyonetiyle, Mülazım Hasan "yedi buçukluk bataryasıyla", Nurettin Eşfak hayalleriyle gelip Kocatepe'de yanında durdu Mustafa Kemal'in ve Anadolu halkı "kumral başını gökyüzüne çevirdi, kalktı ayağa." Bu ayağa kalkışa önce "barış" sonra "cumhuriyet" denecekti

Devamını Oku

TARİH

25 Ağustos 2024

"Yangın bir kez başladı mı kimse uzak kalamaz"

Alevlerin kıyısında endişeyle beklediğimiz o akşam, yangına en yakın noktaya gelip Instagram paylaşımları için malzeme devşirenler ve selfie çekenler bir çağ yangınının bütün toplumu sardığının da belgesiydiler. Tıpkı Bozcaada feribotunda itfaiyeye ver vermek istemeyenler gibi...

Devamını Oku

TARİH

18 Ağustos 2024

“Sana büyük bir sır söyleyeceğim”

Hayatımızı içeriden ve dışarıdan çevreleyen bütün zamanlardan kurtuluşumuz ve özgürleşmemiz için en heyecan verici gereç belki de edebiyattır

Devamını Oku

TARİH

11 Ağustos 2024

İçimizdeki zaman

Hazine, edebiyatın da verimli kaynaklarından biri olan içimizdeki zamandır işte! Sahip olduğumuz tek kıymetli şey de denebilir. Ancak geçmiş zaman insanlarının yaşamadığı, bilmediği, bizimse yaşayıp farkında olmadığımız bir hıza ulaşan zaman akışı, o hazineyi yeterince doldurmamıza, zenginleşmemize izin vermiyor, olabilir mi?

Devamını Oku

TARİH

04 Ağustos 2024

"Deryaya yakın dünyadan uzak"

Tatminsiz ve günahkârız; bir zamanların en tenha bölgesi Kuzey Ege'de, zeytinlikleri kemire kemire tepelere doğru ilerleyen yazlıkların arasında deryaya yakın, dünyadan uzak bir yer bulunamıyor artık

Devamını Oku