Kıraathane Kitap Şenliği'nden izlenimler – 4

Dördüncü Kıraathane Kitap Şenliği'ne katılan yayınevlerinin stantlarındaki kitaplardan ve hazırlamakta oldukları yayınlardan bazıları: Habitus, Ginko Çocuk, Kor, Kıraathane Kitapları, Manifold, Raskol'un Baltası, Pikaresk.

17 Eylül 2022 16:09

Habitus Kitap

Habitus Kitap, 2011 yılında kuruldu. Daha çok tiyatro kuramı ve sosyal bilimler alanında faaliyet gösteren Habitus, yayıncılığını daha çok, üreten dönüştüren bir perspektif, geçmiş deneyimler ışığında yeni deneyimlere yelken açan hayattan mürekkep bir pratik olarak tanımlıyor. Kitap seçimlerinden kapak ve iç tasarımına kadar özenle hazırladığı yayın çizgisini dramaturjik bir bütünlükle ele alıyor. Minör ve Majör dizileri ve son yıllarda yayımladığı tiyatro metinleriyle yayın kataloğunu genişleten Habitus Kitap, geride bıraktığı on bir yılda daha çok çoğalmanın ve çoğaltmanın peşinde bir çizginin peşinde oldu. 

Eve Dönüşler
Fredrik Brattberg

Eve Dönüşler oyun metni Annenin Çocuğunun Babası adlı oyunla birlikte bastığımız Fredrik Brattberg'in bir oyunu. Bu sene Moda Sahnesi'yle okurlarından sonra izleyicisiyle de sahnelerde buluşacak metin oldukça renkli bir aile parodisi. Oğullarının ölümüyle sarsılan bir ailenin tekrar oğullarının geri dönmesiyle yaşadığı sevinci ancak sonra tekrar kaybedip tekrar bulduğu bir imtihanı anlatıyor. Matrak, her durumda yeni ve farklı duygulara uyum sağlayan dinamik ve bir o kadar  eleştirel bir metin. 

Logostan Kurtulmak: 20. Yüzyıl Dramında Karşı-Anlatı
Melike Saba Akım

Önümüzdeki dönemde çıkacak kitaplardan biri de kitap şenliğimizde de tartışma imkanı bulduğumuz Melike Saba Akım'ın Logostan Kurtulmak: 20. Yüzyıl Dramında Karşı-Anlatı kitabı olacak. Metnin tarihsel evrimi ve günümüzde sahne ile metin ilişkisini Gertrude Stein, Samuel Beckett ve Richard Foreman örnekleriyle ele alan bir inceleme. Kitap günümüz tiyatrosundaki metin karşıtlığının, esasında bir logos karşıtlığı olduğu öne sürüyor ve bu bağlamda salt tiyatronun değil, dramanın geçirdiği ontolojik dönüşüme ve 70 sonrasının yeni metinsellik anlayışının karşı-anlatısal stratejilerine odaklanıyor. 

Kıraathane Kitapları

"Kıraathane Kitapları 2018’de, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nin bir parçası olarak yayın hayatına başladı. İstanbul Edebiyat Evi gibi Kıraathane Kitapları da kâr amacı gütmeyen bir oluşum. Kasım 2018’de yayımladığımız ilk kitabımız Pierre Michon’un Kralın Bedenleri adlı deneme kitabıydı, bu önemli metni Fransızcadan Orçun Türkay çevirdi. Dört yıl zarfında üç ayrı diziden toplam on üç kitap yayımlayabildik. “Edebiyat” dizimizde kurmaca ve kurmaca dışı edebi metinler, “Hayat Bilgisi” dizimizde ise felsefi, sosyolojik, politik metinler yayımlıyoruz. Çağdaş dünya yazarlarının eserlerini iyi çevirilerle yayımlamaya, kitapları Türkçeye daha önce çevrilmemiş güçlü yazarların külliyatını dilimize kazandırmaya öncelik veriyoruz. Ayrıca, iki entelektüelin İstanbul Edebiyat Evi’nde birçok kez buluşarak, bir konu üzerine baş başa, kapsamlı bir diyalog yürütmelerine, daha sonra bu diyalogu bir metne dönüştürmelerine dayanan “Kitap Stüdyosu” adlı üçüncü bir dizimiz var. Ümit Kıvanç ve Gaye Boralıoğlu’nun Haysiyet adlı kitabı bu diziden çıktı. Kitabın üçüncü baskısını yapmış olması bizim için çok değerli. Dizinin ikinci kitabı ise Karin Karakaşlı ve Ayşe Tütüncü’nün imzalarını taşıyacak, adı Sahicilik.

Biz Kıraathane Kitap Şenliği’nde ev sahibi sayılırız; bu yıl şenliğe katılan, emek veren, Kıraathane binasında stant kuran, birbirinden ilginç etkinlikler düzenleyen bütün yayınevlerine teşekkürlerimizi buradan da bir kez daha iletmek isteriz."

Bir Yazar Gibi Okumak: Kitapseverler ve Kitap Yazmak İsteyenler İçin Bir Kılavuz
Francine Prose

"Eyyy kitap yazmak isteyen fani; birinci görevin kitap okumaktır" deyip muhatabına kabarık bir liste sunmakla yetinebilirdi. Yetinmiyor. Yazarak ölümsüzleşmiş yazarların izinde, neyi nasıl yazdıklarını çözerek okumayı öğretiyor bu kitap. Adı üstünde bir kılavuz. Dostoyevski, Flaubert, Kafka, Austen, Dickens, Woolf ve Çehov'u hepimiz okuduk belki. Ama nasıl okuduk? Onlardan öğrenebileceğimiz her şeyi öğrendik mi hakikaten? Bir yazar, edebiyatın büyük ustalarını okurken neleri not düşüyor zihnine? Francine Prose'un karakter yaratımında eşsiz bulduğu George Eliot'ı, olay örgüsünü diyalogla ilerletmek açısından çok şey öğrendiği John le Carré'yi, uzun cümlelerinin içinden geçerken kaybolmak şöyle dursun kendini biraz daha bulduğu Philip Roth'u, paragraflarında nefes nefese kaldığı Isaac Babel'i, ayrıntıların her birinde bir şeytan gizlediğini bildiği Flannery O'Connor'ı da unutmayalım. Daha ziyade Batı kanonuna odaklanan bir okuma listesi sunuyor bize Prose. Fakat önerdiği okuma biçimiyle, her diyarın her dilin edebiyatını yeniden keşfetmenin yolunu da gösteriyor. Yazar olmak isteyenler için olduğu kadar, daha iyi bir okur olmak isteyenler için de bir hazine bu kitap.

Amerika’ya Hoş Geldiniz
Linda Boström Knausgård

İsveçli yazar Linda Boström Knausgård, Helios Felaketi adlı romanından sonra, yine ebeveyn-çocuk ilişkisine odaklanan ve yine deliliğin” sınırlarında dolaşan kısa ve keskin bir metinle Kıraathane Kitapları’nda. Amerikaya Hoş Geldiniz okuru on bir yaşındaki Ellen’ın zihninde gezdiriyor. Babası ölsün diye Tanrı’ya yakaran bir kız çocuğu o. İstediğini elde edince susmayı seçiyor. Ünlü bir tiyatro oyuncusu olan annesinin ışıltılı kişiliği ve büyümenin yoğun kasvetiyle ağırlaşan hayatında sığınabildiği tek yer sessizlik çünkü. Derin otobiyografik izler taşıyan roman ruh sağlığı, iletişim ve mutluluk üzerine düşünmeye bir davet aynı zamanda: Bunlar mümkün mü gerçekten? Linda Boström Knausgård’ın Ekim Çocuğu adlı kitabı da yakında yine Ali Arda’nın çevirisiyle Kıraathane Kitapları’ndan çıkacak. Okurlarımızı Linda Boström Knausgård’ın dünyasına davet ediyoruz.

Ginko Kitap

30 yıllık toplumcu yayıncılık geleneğinden gelerek 2017’de kurulan Ginko Kitap, Manos, Kor, Sor, Ginko Bilim ve Ginko Çocuk markalarıyla kuram, tarih, inceleme araştırma, edebiyat, bilim ve çocuk edebiyatı ağırlıklı yayın programlarına sahip genç bir yayınevi. Bugüne dek yayınladığı yaklaşık 250 başlık kitapla yayıncılık alanında gerçekçi, bilimsel, toplumsal konu ve sorunlara cesaretle yaklaşan bir anlayışla faaliyetini sürdürüyor.

Haydi Havuza
Will Gmehling

-güneş altında koca bir yaz-

Alf, Katinka ve Robbie bir bebeği boğulmaktan kurtarırken akıllarında ne övülmek ne de ödüllendirilmek vardı. Gerçi birkaç günlüğüne kahraman olmak hoştu ama kardeşleri bundan daha şahanesi bekliyordu: Açık yüzme havuzuna ücretsiz girme hakkı! Hem de koca bir yaz boyunca!

İlk günden son güne dek doya doya havuzun keyfini çıkaran Bukowski kardeşlerin günlük yaşantısına konuk oluyoruz. Olağanüstü maceralar yaşamasalar da üç farklı karakterde çocuğun sınırlarını nasıl zorlayıp aştığını Will Gmehling’in doğal anlatımından öğreniyoruz.

2020 Alman Gençlik Edebiyatı başta olmak üzere birçok ödüle layık görülen Haydi Havuza, zor ekonomik şartlarda yaşayan çocukların dayanışma, sevgi, bir parça da kargaşa içeren hayatını dramatize etmeden, eğlenceli bir dille anlatıyor.

Bu yaz her yer klorlu su, çimen ve patates kızartması kokuyor: Haydi havuza!

Zamanı Gelince
Ender İmrek

Zamanı Gelince, ömrünü devrime adayanların ‘içeride’ yarattıkları dışarıya dair bir roman. Yarınlara dair bitmeyen bir kavganın önsözü.

Tam da bu nedenle dört duvar arasına sıkıştırılan devrimcilerin göğün uçsuz bucaksız sonsuzluğuna uzanan ellerini bulacak okur, romanın bütününde. Bir kuş çavlanına ket vurulamayacağına tanıklık edecek bir kez daha. Bir dönemin mücadele bayrakları yüksekte dalgalanan metal fabrikasının öncü işçileri hücrelerde, hapishane ranzalarında dünü sorgulamakta, geleceği konuşmaktadır. İşçilerin kavgasında yenilgiler vardır, içinde büyük dersler yaratarak yengiyi hazırlayan. Derin darbeler alınsa da dirençle ve inançla, yaralarına basarak ayağa kalkan her yürek, sosyalizme çıkan yolu yeniden yaratır her koşulda.

Yakın tarihimizin devrimci hareketine içeriden bir bakış sunan Ender İmrek, hem dönemin koşullarını hem de sosyalist birikimin doğasını görünür kılıyor bu romanıyla. Yalın, duru ve akıcı anlatımını eylem merkezli bir anlatıyla temellendirirken çatışma unsuru belirgin, heyecan düzeyi yerinde ve içeriği estetize edilmiş bir yetkinliğe ulaşmayı başarıyor.

Manifold

Manifold öncelikle, iştirakçileriyle var olan çevrimiçi bir kültürel eleştiri yayını. Çevrimiçi olması podcast ve video üretimlerini içermesine de imkân tanıyor. Basılı kitap yayıncılığı, Manifold’da biriken özgün içeriğin farklı bir editöryel yaklaşımla Manifold’dan bağımsız somutlaşabilmesini amaçlıyor. Yayıncılık kapsamında konuşmalar, sergiler ve atölye çalışmaları da düzenleniyor.

Labirent
Nevzat Sayın

Bu şenlikte öne çıkan kitabımız, iki ay önce yayımlanan Nevzat Sayın’ın Labirent’i. Sayın’ın labirent çizimlerinden bir seçkiyi Manifold Kadraj’da yayımlamıştık. Labirent kitabı, mimarın labirent çizimlerini, tuval resimlerini, heykellerini ve bu işler hakkında gerçekleştirilen kapsamlı söyleşiyi bir araya getiriyor. Evrim Altuğ moderatörlüğünde, Nevzat Sayın, Seyhun Topuz, Murat Germen, Serhan Ada, Tijen Demirörs, Korhan Gümüş, Esen Karol ve Sema Germen arasında gerçekleşen söyleşi Siyah Beyaz Sanat Galerisi’nde 20.12.2019–13.01.2020 tarihlerinde Ankara’da gerçekleşen “Labirent” sergisi vesilesiyle kayda geçirilmişti.

Tuzdan Kaide
Burak Çevik

Çalışmalarının sonuna çok yaklaştığımız, yani tasarım aşamasında olan ve en yakın gelecekte yayımlayacağımız kitap ise Burak Çevik’in Tuzdan Kaide’si. Kitap, yönetmenin bu ilk uzun metraj filminin senaryosunu, set fotoğraflarını ve filmin yapım hikâyesini anlatan Manifold’da yayımlanmış “Tuzdan Kaide” metinlerini kapsıyor. Bir ilk film için yapılmış, ayrıcalıklı bir yayın olmasını arzu ediyoruz.

Muhtemelen kitabın kapağına bir yansıması olacağından Tuzdan Kaide için Ali Emre Doğramacı’nın tasarladığı film afişinin bu kısa paragrafa eşlik etmesini istedik.

Pikaresk

Pikaresk Yayınevi yayın hayatına, salgının getirdiği zorunlu ev hapisleri, insan sağlığı ve ekonomisinin tehdit edildiği, sosyal hayatın, alışkanlıkların hızla değiştiği günlerde, 2020 yılında başladı. Pikaresk Yayınevi adını, 16. Yüzyılda şövalye romanlarına ve kır yaşamını konu alan romanlara tepki olarak ortaya çıkmış bir edebiyat türünden aldı. Yazar yüzlü kadrosuyla, içten ve samimi bir ortamda, her zaman bir adım ileriye gitme kararlılığını sürdürerek, aynı zamanda tasarımdan sunuma kadar bütün dinamiklerdeki titizliği ile deneme, edebiyat-eleştiri, sinema-anı, öykü ve özellikle şiir kitapları yayımlayarak yoluna devam ediyor.

Hatırlamak: Sinema ve Siyaset Anıları
Sabahattin Çetin

Samimiyet, duyarlılık, insancıl bir yürek, zengin bir çevre ve renkli bir hayat... Unutmak nedir bilmeyen bir belleğin yaşayıp hatırladığı sevinçler, acılar... Sabahattin Çetin’in ‘Hatırlamak’ adlı anı kitabını okuyunca Türkiye’yi yeniden anlayacak; sevinmeyi, gülümsemeyi ve keder duygusunu birlikte tadacaksınız. Tıpkı hayatı tadar gibi...

Herkes Kendi Cenazesinde
Önder Çolakoğlu

Alnımdaki bıçak izlerinde yankılanan
Gökyüzünün zılgıtı bu susku
Panzehirini tanrıdan sakladğı
 

Raskol’un Baltası

Raskol’un Baltası, yayınevi taklidi yapan bir yayın hareketi olarak 2012 yılında “Yüksek Edebiyat Bize Alçak Geliyor” başlıklı bir manifestoyla Ahmet Güntan ve Burak Fidan’ın editörlüğüyle yayın hayatına başladı. Manifestosunun yanında diğer sanat disiplinlerine de işbirliği çağrısı yaptı. Piyasayla çatışan bir çatı altında ilk eserlerini yayımlayan genç yazarların yayınevi oldu. Birçok yönetmen, ressam, illüstratörle Raskol yazarlarının metinlerini bir araya getirdi. 10. yılına girerken, bu kez dümeni kırıp Behçet Safa’nın Ferit Edgü’ye gönderdiği manifesto eseri Sanat Kaç Para ve Canan Tolon’un Geçmişsiz Gelecek adlı kitaplarını yayınladı.

Bu yıl Aralık ayında Ezgi Bakçay ve Elvin Eroğlu küratörlüğünde Karşı Sanat’ta gerçekleşecek 10. yıl sergisi, Raskol’un ilk yazarı Orhan Duru’ya saygı niteliği taşıyacak. Sergide Ferit Edgü’nün Orhan Duru için yazdığı Orhan Duru Ölmeden Önce/Öldükten Sonra adlı kitabın elyazmaları, yayımlanmış metinler için yapılan illüstrasyonlar, videolar ve Ercan Arslan’ın 10. yıl sergisi için gerçekleştirdiği resimli sanat eleştirileri gösterilecek.