DİĞER
"Eşcinselliğin doğal olmayan bir ilişkilenme biçimi olarak alımlanmasına karşı, öykünün denizin tam ortasında kuir-oluşu konumlandırması, hikâyenin gidişatında doğanın büyük bir rol oynamasını sağlar. Karasu’nun insan ile insan-ötesi hayali bir balıkla yarattığı bu sevi ilişkisinde metnin parçalı ve katmanlı kuir dili, insan ve doğa ikiciliğini de bozuma uğratarak tasarlanmıştır."
"Rancière’in dissensus dediği şey, arka planda devamlı var olan fiiliyatın, yeni bir anlamla ortaya serilerek müşterek anlamlandırmayı darmadağın etmesidir. Politik öznelerin kamusal haklarına meşruiyet sağlayan şey, yine onların tüm kamusal haklarını askıya alan hakların kendisidir. Rancièreci dissensus tam olarak bu toplumsal kısa devredir."
"Barthes Çağdaş Söylenler’de küçük burjuvazinin dolaşıma soktuğu tüketim nesnelerinin yapısal çözümlemesine girişirken, Ernaux bu nesneleri bir anlatıya döküp bireysel ve toplumsal yaşamın içinde harmanlar. Farklı hafıza kaynaklarını temel alarak bir 'total roman' oluşturmaya çabaladığı Seneler’de toplumsal belirlenimciliğin bireyin yaşamı üzerindeki etkisi görülürken, yazma arzusu kitabın sınırlarını sosyolojik boyutun ötesine götürür."
"Taşrada hissedilen bu uzaklık duygusunu okuyucuya en iyi aktaran Türkçe öykülerden biri, Nezihe Meriç’in kaleme aldığı 'Boşlukta Mavi'dir. Nezihe Meriç “Boşlukta Mavi”de uzakta olmanın yarattığı nostalji duygusunu, taşranın tekdüzeliğinin yol açtığı bir hissiyat olarak ele alır."
"Öztürk’ün çalışması her şeyin ötesinde dinin, devlet kimliği ve de güç ile nasıl çok boyutlu bir ilişki kurduğunu açıklıyor ve dinin iç politikadan başlayarak dış politikaya doğru evrilen, hem edilgen hem de etken olan macerasını inceliyor. Bu bağlamda dinin uluslararası siyasetteki rolünün herhangi bir kalıba sığdırılamayacağını belirten çalışma, dinin kendisinden çok onu kullanan aktörün önemli olduğunu vurguluyor."
“Şiddet sadece negatiflikten değil, pozitiflikten de doğar. Genazino’nun romanları pozitiflik toplumunun işlediği bir dünyada nefessiz kalmış karakterlerle doludur. Negatifin dışlandığı, çıplak yaşamın mutlaklaştığı bir dünya düzeninde, ölümü, aşkınlığı hatırlatacak hiçbir eprimişliğe, çürümeye yer yoktur.”
"Yirmili yaşlarda bir oğulun okuma yazma bilmeyen annesine hitaben yazdığı mektup-roman farklı türler arasında dolaşıyor. Yeryüzünde Bir An İçin Muhteşemiz üst üste yığılan hikâyeleri, şiir yarasıyla açılan duygusal katmanları, yeni dil ve form arayışıyla ilk romanını yazan genç şair Ocean Vuong için parıltılı bir başlangıç olmuş."
"Kelimelerin peşinde koşmakta, yani yazmakta hayvani, vahşi bir yan var Devecioğlu’na göre. Başka deyişle, yazmak kelimeleri avlamaktır. Her öykü, yırtıcı bir hazzın ürünüdür âdeta. Bu avdan yazar her zaman kazançlı çıkmaz."
"Kitapta sadece futbolun tarihine değil toplumsal ethos’umuza (Türkçesini artık “bir başkadır” diye karşılamak gerekecek herhalde!) dair ipuçları veren daha nice hikâye ve tatlı anekdot var. Bütün hikâyeleri yatay kesen büyük hikâye ise, iktidarın, daha doğrusu iktidarların futbola müdahalesidir."
Unbeautiful gibi bir “rastlantısal morfolojik boşluk” nasıl çevrilebilir? 1961’den 2020’ye Melih Cevdet Anday, İlhan Berk ve Engin Sezer’den e. e. cummings üzerine şerhler...
"Köy sadece iktisadi gelişme, kalkınma, yozlaşma, sömürü gibi konularda yazarların fikirlerini ortaya koyabilecekleri bir sahne işlevi görmez, başka iki konuda da edebiyatçılar için kullanışlıdır. Cinsellik ve halkla aydın arasındaki uçurum."
"Üç farklı kentte (Stockholm, Berlin ve İstanbul) geçen bu hikâyenin ana kahramanlarını şöylece sıralamak mümkün: Filmin yapımcısı David Schratter, yönetmen Maurice Stiller, senaryo yazarı Ragnar Hyltén-Cavallius, oyuncular Greta Garbo ve Einar Hanson, görüntü yönetmeni Julius Jaenzon ile ekibe İstanbul’daki süreçte yardımcı olan Muhsin Ertuğrul."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık