DİĞER
Nur Horsanalı, Ulya Soley ve Eylül Şenses’den oluşan Bienal’in Genç Küratörler Grubu ile 5. İstanbul Tasarım Bienali ve 'Empatiye Dönüş: Birden fazlası için' tasarım teması üzerine konuştuk; tabii ki tasarıma bakış açılarını da...
Varoluşu gereği doğaya zarar vermesi kaçınılmaz olan kapitalin bir ekolojik retorik üretmesi inandırıcılıktan çok uzak
Saray sanatçılarının soluk resmi, hidayet romanlarındaki değişim, TRT 2, hayaller, dindar nesil, çocuk kitapları, değişen Türk dizileri, ihtiraslar, bienaller, festivaller ve kültürel iktidar...
AKP’nin, Cumhuriyet dönemi kültür ve sanatının sembolü hâline gelmiş Atatürk Kültür Merkezi’ni yıkmaktan, “Senin de bir sanatın var” sloganıyla bienal düzenlemeye vardırdığı çizgide aldığı sonuç; kültürel bir ağırlık kuramamaktan sürekli yakınmak oldu
Doğa, yok olmakta olan bir arka plan. Her zaman orada olmuş, ama yakın bir gelecekte orada olmama ihtimali var
Mardin çok dilli, çok kültürlü ve birçok farklı geleneğin kaynaşma noktası; bu çoğul altyapı bienal için en başından bir artı...
İstanbul Bienali artık iktidarın temsil ettiği forma uymuyor, zaten uyması da mümkün değil. Bu nedenle karşımıza Yeditepe Bienali gibi bir "formül" çıkıyor. Küratörünün ve sanatçılarının adını daha önce hiç duymadığımız bir bienal...
Dünyada küratör bakışının sanatçıları gölgelemediği ender bienallerden birisine tanık oluyoruz İstanbul’da. Elmgreen ve Dragset ikilisinin İstanbul Bienali ile bir demokrasi dersi verdiklerini düşünüyorum
Ai Weiwei’ye göre sanatçı olmanın bir numaralı sorumluluğu, ifade özgürlüğünü korumak... “Neden topluma bu kadar önem veriyorsunuz,” sorusuna cevabı hep aynı: “Sanatçıysanız, ifade özgürlüğüne önem vermek zorundasınız.”
14. İstanbul Bienali’ndeki sanat çalışmalarına “Bir Göçük Deliğinden Manzaralar” diyebiliriz. Yani, dünyanın bugünkü haline, sanatçıların farklı tepkileri ve bakışları. Sizinkinden, benimkinden çok farklı değil aslında...
14. İstanbul Bienali yazılarımız devam ediyor... Nilüfer Kuyaş, kadınların izinden Bienal’i geziyor ve diyor ki: Kadınlar sessizliğini bozup da hikâyelerini anlatmaya başlayınca, farklı ve daha umut verici bir yer oluyor dünya...
14. İstanbul Bienali gezileri dizimiz başladı. Nilüfer Kuyaş, bienal sergilerini geziyor ve diyor ki: Bienal’i gezerken Atlantis’te dolaşan bir denizkızı gibiydim. Bardakta tuzlu su sevmem ama denizi çok severim...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık