Ve sanki başarmak için, yapması gereken yüzlerce şeyden yalnızca bir tanesini ve belki de en önemsizini bile yerine getirmezse, kendisini neyin beklediğini o kadar iyi biliyormuş gibi ki;
İnsanın kendine sadakati bu olmalıydı…
Bu yazıyı Aysu’nun doğum gününde, geçtiğimiz cuma günü ondan yaklaşık 13.500 km ötede; doğduğu topraklardan, Bodrum’dan yazıyorum.
Aysu’nun 24 yaşını almış olduğunu hesap edince, henüz o doğmadan annesi Yurdagül ve babası Mustafa Türkoğlu ile olan dostluğumuz demek ki otuz yılı bulmuş diye geçiyor aklımdan.
En son onu yazdığım iki yıla yakın zamanda, dünyada yüzerek geçmenin en tehlikeli olduğu yedi boğaz olarak bilinen ‘Ocean’s Seven’ serüveninde, beşinci kanalı da geride bıraktı Aysu.
Beşinci kanal geçişine başlarken menajeri ve mentörü Nesli Özel’in sosyal medya paylaşımını izlediğimde, o daha suya atlamadan, ben onca geçecek saatin yorgunluğunu duydum kalp atışlarımda.
Ama ya Aysu, sanki ‘siz çayı koyun ben birazdan geliyorum’ rahatlığıyla: ‘Hadi görüşürüz’ deyip dalıverdi elin okyanusuna...
Yarım saat geçmemişti ki, aklımı biraz ondan alıp önümde doldurulan vaktini biraz geçmiş rakı kadehini izlemeye koyuldum, ikincisini de içtim bi güzel, eve geldim sonra, koca üç saat olmuştu başlayalı ve yüzüyordu hala Aysu.
Uyudum, uyandım; yağan yağmura da aldırış etmemiş, nasıl başladıysa maşallah öyle devam ediyordu.
İş, güç derken, e gözümüz kulağımız elimizdeki telefonda; dalgalar büyüdü, akıntı daha da güçleşti, yoğun tuz zorluyor boğazını filan ama hala yüzüyordu Aysu.
Memleketine döndüğünde bir röportaj daha yaparız birlikte, güzel de bir fotoğraf veririz ve öyle yazarım diye düşünüyordum ki kendimi çok İyi hissettiren bir açıklama geldi.

Aysu Türkoğlu, 27 Nisan Pazar Günü 17.30’da başladığı Kaiwi Kanalı geçişini 21 saat 7 dakikada tamamladı.
Kaiwi Kanal geçişini Cumhuriyetin tüm gençlerine adıyordu Aysu, daha sıcağı sıcağına karşı kıyıya varır varmaz açtığı Türk Bayrağıyla bu mesajı verince; işte dedim, tutkuyla sevdiği yalnız ve güzel ülkesinin umudu olan gençlerine adanan bir büyük başarı!
Nedense söylediği bu sözler üzerine, onun bir çalıkuşu olduğu düştü aklıma.
Çalıkuşları da türünün en küçük kuşlarındandı, tıpkı o koca okyanusta kulaç çırpan Aysu Türkoğlu gibi.*
Eyvallah.
*Aysu Türkoğlu, Ocean’s Seven açık su yüzme serisinin beş parkurunu başarıyla tamamladı. Bu zorlu parkurlar:
- 1. Manş Denizi (İngiltere – Fransa): Temmuz 2022’de 16 saat 28 dakikada geçerek bu parkuru tamamlayan en genç Türk yüzücü olmuştur.
- 2. Kuzey Kanalı (İrlanda – İskoçya): Ağustos 2022’de 11 saat 48 dakikada geçerek bu parkuru tamamlayan ilk Türk kadın ve en genç Türk yüzücü olmuştur.
- 3. Cook Boğazı (Yeni Zelanda): Mart 2024’te 7 saat 21 dakikada geçmiştir.
- 4. Catalina Kanalı (ABD): 2024 yılında tamamladığı bu geçişle “Triple Crown of Open Water Swimming” unvanını kazanan en genç Türk yüzücü olmuştur.
- 5. Kaiwi Kanalı (Hawaii, ABD): Nisan 2025’te 21 saat 7 dakikada geçerek bu parkuru tamamlayan en genç Türk yüzücü olmuştur.
Aysu Türkoğlu’nun Ocean’s Seven serisinden geriye kalan iki parkur ise Cebelitarık Boğazı (İspanya – Fas) ve Tsugaru Boğazı (Japonya)‘dır. Bu iki parkuru da tamamlayarak, Ocean’s Seven’ı beş yıl içinde bitiren en hızlı kişi olmayı ve Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi hedefliyor.
Serdar Gündoğ kimdir?
Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.
Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında, Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.
2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.
Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.
|