Ülkenin genel durumundan bağımsız olarak bunu yapacağım için kusura bakmayın lütfen; ama şunu söyleyeyim: Hiç merak etmeyin, iyilik mutlaka bir yolunu bulacaktır!
Biraz geç kalmıştım, Bodrum Milta Marina’nın en batı ucunda bulunan tarihi Osmanlı Tersanesi’nin kule kapısından içeriye girdiğimde, herkesin bana doğru bakıyor olması beklemediğim bir şeydi.
Yüz ifademin ve yürüyüşümün bir karar vermeksizin toparlanma girişimini, kendime dışarıdan bakan bir göz gibi izlediğim sırada, yanımdan geçen, kaftanları kuşanmış sanatçıları görünce gereksiz kalan bu hazırlığı yarıda bırakıp; hemen bir kenara çekilerek herkes gibi seyre daldım.
‘Bodrum Yeşili’ projesi kapsamında bu yılın başında İstanbul’da gerçekleşen zirvede “Bodrum’dan Dünyaya Kültür Mirası: Bodrum Mandalini” temasıyla yola çıkılmış ve bu ürünün geleneksel kullanım alanlarını ve ekonomik değerini artırmaya yönelik bir gayrete girişilmişti.
Bu gayreti takdir ediyorum.
Bilinen ve tekrar edilen etkinlik deneyimlerinden daha özgün ve yenilikçi bir anlayışla devam eden projenin devamında, kendimi bir anda içinde bulduğum; “Mandalin Çiçeği Sanatla Açıyor” sloganıyla duyurulan “10 Kaftan 10 Sanatçı” sergisinde, mandalin çiçeğinden ve Bodrum yeşilinden ilham alınarak tasarlanan birbirinden özgün kaftanlarla buluşmak mutluluk veren bir farkındalık oldu benim için...

Bu fikrin en gözde paydaşı, bu ayın ikinci yarısında beşincisi gerçekleşecek olan; ‘Bodrum Atölye Buluşmaları’ BAB’ı düzenleyen Art Melek olması beni hiç şaşırtmadı.
Serginin proje danışmanı, tasarımcısı, sanatçı Tao Ulusoy...
Tasarladıkları 10 özel kaftanla projeye katkı sağlayan sanatçılar ise; Ayşen Karakaya, Bağdagül Demirtürk, Doğu Çankaya, Erin İlkcan Aslan, Feyzan Alasya, Jülide Zeynep Günce, Salih Uygun, Tao Ulusoy, Ufuk Girgiç ve Zehra Sargın...
Reklama girmesini istemem fakat bu kadar yazdıktan sonra bu projenin hamisi olan Pernod Ricard Türkiye’den söz etmemek olmaz.
Bodrum Mandalini için tutku derecesinde bir bağlılıkla çalışmalarını yürüten firmanın Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Zümrüt Yezdani Kedik diyor ki:
“Ülkemiz topraklarında yetişen bu eşsiz meyvenin yaşamasının sadece tarımsal değil kültürel ve duygusal bir sorumluluk olduğuna ve hepimize görev düştüğüne inanıyoruz.”
Projenin en önemli çıktısı; özellikle geleneksel, coğrafi işaretli ürünlerin sosyo-kültürel önemi yanında sosyo-ekonomik bir katma değeri amaç olarak önüne koyması, korunması ve geleceğe aktarılması gibi somut ve sürdürülebilir bir iz bırakması.
Bu anlamda, Sayın Kedik: "Projemiz kapsamında Bodrum Mandalini’nin sektörümüzdeki kullanımının yaygınlaştırılması için bu özel ürünü iş ortaklarımızla buluşturmayı ve mandalin üreticileriyle aralarında bir köprü görevi görmeyi de üstlendik" diye ekliyor.
Ki bu sözler, romantik bir tutumdan daha çok, akılcı bir yol haritasının belirlendiği anlamı da taşıyor.
‘Bodrum Yeşili’ projesi, bugüne kadar benzersiz kokusuyla dilden düşmeyen Bodrum Mandalini adına yürütülen farkındalığı en yüksek proje diyebilirim, bu nedenle kentin tüm dinamiklerinin desteğini hak ediyor.
Haftayı bu duygularla kapatırken, en son söyleyeceklerim; (Yazımın başında ve sonunda ancak birer tane yer verebildiğim) kaftanları bu proje için özel olarak tasarlayan sanatçıların eserlerin künyesine yansıyan duyguları da harika:
*“Her parça, başka bir hayatın kırık
bir cümlesiydi.
Avuçlarıma düştüler, zamansız ve
suskun mandalina çiçeği
kokusuyla.
Renkler birbirine yaslandı,
desenler geçmişin izlerini taşıdı.
Ben onları eksikleri kapatmak için
değil,
dilimin ucuna kadar gelip
düşmeyenleri anlatmak için
birleştirdim..."
Eyvallah.
Spot: Sanatçı Zehra Sargın
* Sanatçı Bağdagül Demirtürk
Serdar Gündoğ kimdir?
Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.
Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında, Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.
2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.
Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.
|