11 Mayıs 2025

Zamanı yollarda harcamak yerine hayata katmaya ne dersiniz?

Zaman akıyor, trafik duruyor. Trafik yoğunluğuna çözüm, otomobile alternatif araçlar...

Zaman, insan yaşamının en kıymetli ve geri döndürülemez kaynağı. Kaybedilen her şey yerine konabilir, yeniden kazanılabilir; ancak geçen bir an, bir saniye dahi geri getirilemez.

Bu yüzden zaman, bilinçli bir şekilde kullanılmayı hak eder. Hayatın koşturmacası içinde çoğu zaman farkına varamasak da, her an bir tercihtir ve her tercih, zamanımızı nasıl değerlendirdiğimizi belirler.

Zamanı değerli kılan, onun sınırlılığıdır. Fakat bu gerçeği sıklıkla unutup zamanımızı çarçur edebiliyoruz.

Özellikle büyük kentlerde zamanın en fazla çarçur olduğu yerlerden birinin de trafik olduğunu gözlemliyorum.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre İstanbul’da 2024 yılı Nisan ayı itibarıyla İstanbul'da trafiğe kayıtlı toplam araç sayısı 5.561.214'e ulaşmış. Araştırmalar İstanbul’da trafiğe her gün yaklaşık 1000 yeni araç katıldığını gösteriyor.

Son yıllarda İstanbul trafiğinde araba kullanmak her geçen gün biraz daha çekilmez hale geliyor.

İşi, okulu için her gün köprü geçmek veya uzun kilometreler yapmak zorunda olan, günün yaklaşık üç dört saatini trafikte geçiren insanlara Allah’tan sabır ve içinde bulundukları düzeni değiştirebilme gücü diliyorum.

Hem bir araba hem de bir motosiklet kullanıcısı olarak İstanbul trafiğindeki yoğunlaşmanın yanı sıra son yıllarda yollarda dikkatimi çeken bir diğer değişim de motosiklet sayısındaki artış.

Rakamlar da bu gözlemimi destekliyor; İstanbul'da 2020 yılı sonunda trafiğe kayıtlı motosiklet sayısı yaklaşık 365.000 iken, 2024 yılı sonu itibarıyla bu sayı 802.193'e yükselmiş. Bu veriler, dört yıllık dönemde İstanbul trafiğine kayıtlı motosiklet sayısında yaklaşık 437.000 adetlik bir artış olduğunu gösteriyor.

Bu artış, şehir içi ulaşımda motosiklet kullanımının giderek daha fazla tercih edildiğini ve motosikletlerin İstanbul trafiğinde önemli bir yer edindiğini ortaya koyuyor.

Ben de ikinci tur İstanbul yaşamımda, trafik yoğunluğu sebebiyle ilkine nazaran daha çok motosiklet kullanmayı tercih ediyorum. Bu tercihimin pek çok nedeni var ama en başa zamandan tasarrufu koyabilirim.

Şehir trafiğine uygun scooter motorsiklet tercihim sayesinde trafik yoğunluğu sebebiyle arabayla artık neredeyse ulaşması iki saate varan mesafeleri yarım saatte kat edebiliyorum. Burada beni sonuca ulaştıran sürat yapmak değil duran trafikte belli bir sabit hızda ilerleyebilmek oluyor.

Motosiklet kullanmanın sağladığı zaman tasarrufu avantajının yanına da ekonomik tasarrufu ve daha az yakıt tüketimi dolayısıyla çevreye daha duyarlı oluşu koyabilirim.

Şehirde scooter 

Uzun yıllar çok bilinçli bir motor kullanıcının arkasında yurt içinde ve dışında binlerce kilometre yapmış ve İstanbul’da son on yıldır motosiklet kullanan bir sürücü olarak bisiklet kullanmayı bilen ve motosiklet kullanmanın sorumluluğunu alabilecek herkese bu yöntemi öneririm. Fakat motosiklet kullanmanın büyük bir sorumluluk ve bilinç gerektirdiğini de hatırlatmak isterim. Hele ki eğitim alanında derin sıkıntılar yaşanan, kural ihlallerinin sıklıkla yapıldığı ve motosiklet kullanımının gerekli saygıyı görmediği ülkemizde.

İstanbul trafiğiyle başa çıkmanın, fahiş benzin fiyatlarına karşı cebinizi korumanın ve geri gelmeyecek olan değerli zamanınıza sahip çıkmanın çaresinin toplu taşıma araçlarında veya motosiklet kullanmakta olduğunu düşünüyorum.

Trafikte pratik bir alternatif olarak elektrikli araçlar

Trafiğe karşı diğer bir alternatif de küçük elektrikli araçlar olabilir.

Son yıllarda, boyutu, park kolaylığı, çevreci tutumu ve pratikliği ile yollarda karşılaşır olduğum iki kişilik küçük elektrikli araçlar daha çok dikkatimi çeker oldu.

Bu hafta bu araçlardan birini deneyimleme fırsatım oldu. Geçen sene 9 Haziran tarihli ‘Yeni Samsun, tütün ambarından teknoloji üssüne…’ başlıklı yazımda yer verdiğim yerli teknoloji markası ‘Reeder’, Reev Fancy adlı iki kişilik bir elektrikli araç üretti.

Bu haberin benim için heyecan verici olan tarafı Reeder Fabrikasına geçen sene yaptığım ziyaret sırasında deneme çalışmalarına tanık olduğum Reev Fancy’nin kısa sürede hayalden gerçeğe dönüşmesine tanıklık etmiş olmam.

Bu hafta adı gibi süslü ve sempatik olan bu aracı markanın kurucu ortaklarından Sezen Sungur Saral’la Bebek- Beşiktaş arası çıktığımız kısa Boğaz turunda deneyimledim.

Sezen Sungur Saral ve İlksen Utlu Reev Fancy ile

Şehir trafiğinde ilk defa iki kişilik bir elektrikli araç kullandım. Fancy iki kişilik ama renkleri ve tasarımı itibariyle hissi çok ferah. Hatta koltukların arkasında küçük bir bagajı bile var. Kullanımı çok pratik ve insanda çocuksu bir neşe yaratıyor Sanki çocukluğunuza geri dönmüşsünüz ve araba kullanabiliyormuşsunuz gibi bir his. Zaten bu sınıftaki araçları gençler uygun ehliyeti aldıkları taktirde 16 yaş itibariyle kullanabiliyorlar.

Biraz da teknik bilgi vereyim. Reev Fancy 100 km menzile sahip. Önerilen hız 45km/s. Azami yüklü ağırlık 700kg. Bagaj hacmi 200 lt. Ve bence işin en pratik ve güzel tarafı da 5 saatte 220V kolay şarj ile şarj edilebiliyor olması.

Reev Fancy ve benzeri araçların da şehir trafiğinde kendilerine has avantajlarıyla ekonomik ve pratik bir alternatif yaratabileceğini düşünüyorum.

İçinde bulunduğumuz modern çağın hızı ve her yeni gün hayatımıza dahil olan dikkat dağıtıcı uyaranlarla birlikte zaman avuçlarımızdan kayar hale geldi. Öyle ki sanki bir gün artık yirmi dört saatten daha kısa hissedilir oldu.

Tüm bu hızın içinde herkese hayatı biraz da olsa yavaşlatabileceği ve zamanına sahip çıkabileceği tercihlerde bulunacağı yeni bir hafta dilerim.

Bugün Anneler Günü.

Hayatın her alanında görünmeyen emeğiyle dünyayı ayakta tutan tüm annelerin Anneler Günü’nü kutlarım. Kadınların ve annelerin hak ettikleri değeri gördüğü, eşit ve adil bir gelecek dileğiyle...

İlksen Utlu kimdir?

Çukurova'da doğdu ve büyüdü. Orta ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Koleji'nde tamamladı.

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu.

10 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı.

Eğitim yolculuğu son yıllarda farkındalık çalışmaları alanında devam ediyor.

Bir eğitimci ve hayat öğrencisi olarak hayatın içinde yaptığı gözlemleri ve farkındalık üzerine yaptığı çalışmaları harmanlayarak, insan gelişimine ve iyi oluş hallerine katkıda bulunmak üzere kitaplar yazıyor.

Yazarın "Üzüntü ile Neşe, Gezerler Hep El Ele' ve "Ahenk İçinde' adlı kitapları bulunuyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Trafikte ikna yerine ceza uygulaması

Hızlı gitmek istiyoruz. Cezalara kızıyoruz. Ama risklerin ne kadar farkındayız?

21. yüzyılın sessiz gücü

Yılmazlık, esneklik ve dinlemenin gücüyle yol alan, hayata değer ve ilham katanlar

Bedenin tapınağında bahar temizliği

Doğanın kucağında, bilimin ve kadim bilginin kesişiminde beş günlük bir arınma deneyimi

"
"