CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhafazakârlardan Kürtlere partinin çok uzun süre uzak kaldığı geniş kitlelerle helalleşme-ortak demokratik temellerde buluşma arayışı-büyük ölçüde başarması…
1973’ten 1977’ye Isparta’da Gerede’de Elazığ’da Niksar’da Şiran’da Ecevit’e-konvoyuna saldırılar yapıldı. 29 Mayıs 1977’de Çiğli’de silahlı saldırıdan son anda kurtuldu.
2014’te Meclis’te yumruklu saldırıya uğradı. 2016’da PKK Artvin Şavşat’ta konvoyuna silahlı-roketli saldırı düzenledi. 2019’da Çubuk’ta linç girişiminden zor kurtuldu. Kılıçdaroğlu pek çok sözlü ve fiili saldırıyla karşı karşıya geldi.
Ecevit 3 Haziran 1977’de Çiğli saldırısından 5 gün sonra seçimlere 3 gün kala Taksim’de büyük bir miting topladı. Üstelik o mitinge giderken dönemin başbakanı Süleyman Demirel kendisini bir mektupla suikast girişimine karşı uyardı. Ecevit mektubu kamuoyuna açıkladı, o mitinge gitti. Çok büyük ve coşkulu bir kalabalık vardı. CHP-sosyal demokratlar o seçimde tarihinde aldığı en yüksek oya yüzde 41.4’e ulaştı.
Kılıçdaroğlu şubat ortasında Meclis’teki grup toplantısında kendisine gelen suikast tehditlerinden bahsetti. Özellikle seçim sürecinde her gün birkaç ilde gezmeye, insanlarla buluşmaya devam etti. Bugün seçimlere bir hafta kala Maltepe’de mitinge çıkacak. Buradaki kalabalık, coşku en az anketler kadar ipucu verecek.
Bu satırları okuyanlar Ecevit’in siyasi hayatında yaptığı hataları Kılıçdaroğlu’nun başta dokunulmazlıkların kaldırılması süreçteki kimi yanlışlarını söyleyeceklerdir. Haklıdırlar da…
Yine bugün Kılıçdaroğlu’nun alma potansiyeli yüksek gözüken yüzde 50’nin üzerindeki oyda kendi ittifak partilerinin (İYİ Parti, DEVA, Gelecek, Saadet, Demokrat) ve TİP’ten Yeşil Sol’a Emek ve Özgürlük İttifakı partilerinin payı olduğunu hatırlatacakladır. Onlar da haklıdır.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu farklılıkları bir araya getirmesi-bir arada tutması, sakin ama kararlı mesajlarıyla, kendisi ve partisiyle ilgili özeleştiri çabalarıyla, verilecek oyların ‘bağra taş basarak ya da tıpış tıpış değil’ gönüllü hale gelmesini de sağlayan kişidir.
İktidarın Saray mutfağından, evinin mutfağına milyonları çekerek…
Elektrik parasını ödemeyenlerle empati kurmak için fatura ödemeyip kesilen elektriğiyle karanlıkta oturarak…
Paramiliter güçlerden mafyaya tehditlere kafa tutarak…
Kemal Dede’den Piro’ya farklı anılma halleriyle…
Eşinden çocuklarına ‘halkın çoğunluğu gibi’ tevazu içinde yaşayarak…
Barış dilinden ayrılmayarak…
1977’den 2023’e…
Ecevit’ten kendisine…
Bir yolu inşa etmiş gözüküyor…
Murat Sabuncu kimdir?
Murat Sabuncu İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi bölümünü bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nde İşletmecilik Sertifikası programını tamamladı. İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde Medya ve İletişim Sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı.
Dergi, gazete, radyo, televizyon, internet haber sitelerinde muhabirlik, editörlük, yayın koordinatörlüğü, genel yayın yönetmenliği, köşe yazarlığı yaptı.
En uzun süre Milliyet gazetesinde çalıştı. Tempo dergisinde genel yayın yönetmenliği, Fortune dergisinde kurucu yönetmenlik yaptı. Skytürk 360'da ekonomiden politikaya değişik programlar hazırladı, sundu.
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni oldu, ikinci ayında tutuklanıp Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Hapsedildiği cezaevinde 1,5 yıl tutuklu kaldı.
T24'te köşe yazarlığı, yapıyor. 2016 yılından beri pasaportu ve sürekli basın kartı verilmiyor. Yargıtay'ın iki kere verdiği beraat kararına rağmen 7,5 yıl hapis cezası talebi içeren dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bekliyor.
Bölgeden tanıklıklarını ve izlenimlerini "Gazze: Mahsuscuktan Bir Aşk Hikâyesi" adıyla yayımlanan kitabında paylaştı. Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü sahibi. Sorbonne'da hukuk doktorası yapan bir oğlu, Nuri isimli bir kedisi var.
|