14 Temmuz 2025

Vergi yargısında adli tatilin bitişi bu yıl 1 Eylül’e mi uzayacak?

Dava açmak için adli tatilin bitimini beklemek gerekir mi? Adli tatilin vergi idaresi başvurularına etkisi var mı, Anayasa Mahkemesi adli tatile tabi mi?

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK) m.61 adli tatil[1] olarak bilinen çalışmaya ara vermeyi düzenlemiştir. Buna göre bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl 1 Eylül’de başlamak üzere, 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar çalışmaya ara verir.

Ancak adli tatilin son günü olan 31 Ağustos gününün resmî tatile ya da hafta sonuna denk gelmesi durumunda adli tatil süresini uzatır mı sorusu basında ve sosyal medyada farklı karşılıklar buldu. Evet uzatır diyenler de var.

Ancak şimdiden belirteyim uzatmaz.

Adli tatil süresinin son günü 31 Ağustos olarak belirlenmiştir. 31 Ağustos tarihinin tatil gününe denk gelmesi bu süreyi uzatmayacaktır. Örneğin bu yıl 31 Ağustos, Pazar gününe denk gelmekte ve adli tatil Pazar günü sona erecek olup 1 Eylül’e uzamayacaktır.

Bunun önemi ise tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin dava açma süresinin son günü 31 Ağustos ve önceki tarihlerde (20 Temmuz dahil) isabet etmesi durumunda bu süre otomatikman 7 Eylül’e (bu yıl da 7 Eylül Pazar gününe denk geldiği için 8 Eylül’e) uzayacaktır.

Bunun anlamı ise şudur; 2 Ağustos tarihinden itibaren tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin dava açma sürelerine adli tatil tesir etmeyecektir. Örneğin 4 Ağustos tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamelerine ilişkin dava açma süresinin son günü 3 Eylül’dür. 3 Eylül adli tatil süresine dahil olmayacağından bu süre 8 Eylül’e uzamayacaktır.

Özetle adli tatil süresinin son günü 31 Ağustos olarak belirlenmiş olup 31 Ağustos tarihi resmî tatile ya da hafta sonuna denk gelirse bu süre uzamayacaktır. Yani 31 Ağustos günü hafta sonuna ya da resmî tatile denk gelse bile süre, o gün sona erer. Bu durumda 7 günlük uzama yeni adli yılın açılışından itibaren değil her koşulda 31 Ağustos’u takip eden günden itibaren yani 1 Eylül’den itibaren başlayacaktır. Ancak, 7 Eylül tarihinin -bu yıl olduğu gibi- tatil gününe denk gelmesi halinde ise dava açma süresi tatil gününü izleyen ilk mesai günü bitimine ya da UYAP ortamında dava açılması halinde 23:59’a kadar uzayacaktır[2].

Süre ne kadar uzayacak?

Dava açma süresinin son günü adli tatile rastlarsa, sürenin bitimi adli tatilin bitimini takip eden günden başlayarak 7 gün uzar. Bu tarih, 7 Eylül tarihidir. Ancak bu yıl 7 Eylül tarihi Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle bu süre 8 Eylül Pazartesi gününe uzayacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken husus adli tatil boyunca yerel mahkeme ve üst mahkemelerde dava açma süresinin işlediğidir. Adli tatile dava açma süresinin son gününün denk gelmesi durumunda bu süre 8 Eylül’e uzayacaktır. Aksi durumda uzamayacaktır. Örneğin 5 Ağustos 2025 tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamesine ilişkin vergi mahkemesine 30 gün içinde dava açılabilir. Bu süre, 4 Eylül 2025 tarihinde sona ermektedir. Sürenin bir kısmının (6 Ağustos-31 Ağustos) adli tatile denk gelmesi münasebetiyle bu sürenin işlemediği sanılmamalıdır. Sadece dava açma süresinin son günü adli tatile denk gelseydi bu süre 8 Eylül’e uzayacaktı. Örneğimize göre dava açma süresinin son günü 4 Eylül’dür.

Konuyla alakalı Danıştay 3. Dairesinin 23.02.2021 tarih ve Esas No: 2019/3196, Karar No: 2021/996 sayılı kararında adli tatilde dava açma süresinin işlediği, adli tatilde tebliğ edilen vergi ceza ihbarnamesine ilişkin dava açma süresinin işlemediği düşünülerek davanın geç açıldığını ileri süren davacıya 08.08.2018 günü tebligat yapılmasına rağmen 30 günlük sürede dava açılmadığından, süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Dava açmak için adli tatilin bitimini beklemek gerekir mi?

Dava açmak için adli tatilin bitimini beklemek şart değildir. Adli tatil bitmeden de dava açılabilir. Adli tatil bu anlamda bir seçimlik tercih hakkı sunmaktadır. Yani istenirse adli tatil süresince beklenebilir ya da beklenilmeyebilir.

Adli tatilin vergi idaresi başvurularına etkisi var mı?

Vergi idaresine yapılacak başvuru sürelerinin adli tatile denk gelmesinin bir önemi yoktur. Adli tatil sadece yargı aşaması ile alakalı süreleri uzatır. Uzlaşma, cezada indirim gibi vergi idaresi nezdinde başvurulara herhangi bir tesiri bulunmamaktadır. Örneğin 28 Temmuz 2025 tarihinde tebliğ edilen vergi/ceza ihbarnamesine ilişkin hem uzlaşmaya hem de vergi mahkemesine başvuru süresi 30 gündür. Yani 27 Ağustos tarihine kadar uzlaşmaya başvurulmazsa süre kaçmış olacaktır. Vergi mahkemesine dava konusu yapılabilecek en son gün de 27 Ağustos’tur. Ancak 27 Ağustos adli tatile denk geldiği için dava açma süresinin son günü 7 Eylül’e (7 Eylül tarihi Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle bu süre 8 Eylül Pazartesi’ye) uzayacaktır. Ama uzlaşma/cezada indirim başvurusunun son günü ise 27 Ağustos’tur.

Öte taraftan 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun “Çalışmaya ara verme” kenar başlıklı 86’ncı maddesi uyarınca Danıştay daireleri her yıl 1 Eylül’de başlamak üzere, 20 Temmuz’dan 31 Ağustos’a kadar çalışmaya ara verirler. Danıştay’ın adli tatile tabi olup olmadığı İYUK m.61’de değil, 2575 sayılı Danıştay Kanunu m.86’da hükmedilmiştir.

Buna göre Danıştay’da görülecek temyiz dahil yargılamalar 2575 sayılı Danıştay Kanunu m.87’de sayılanlar hariç olmak üzere adli tatil süresince işlemeyecektir.

Anayasa Mahkemesi adli tatile tabi mi?

Anayasa Mahkemesi adli tatile tabi değildir. Mahkeme, adli tatil döneminde çalışmaya devam ettiği için başvuru süresi ile verilen diğer süreler işlemeye devam eder.

 

 

 


[1]Adli tatil ilk olarak 18.06.1927 yılında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 81. maddesinde düzenlenmiştir.

[2] Mustafa Balcı; Kamu İcra Hukuku ve 6183 sayılı Kanun Uygulaması, Oniki Levha yayıncılık, 3. Baskı, İstanbul, 2023, s.907-909.

Murat Batı kimdir? 

Prof. Dr. Murat Batı, 14 Aralık 1974 tarihinde Diyarbakır'da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır'da tamamladı. Lisansını Ankara Gazi Üniversitesi'nden, yüksek lisansını Hacettepe Üniversitesi'nden, doktora derecesini "Türev Araçların Vergilendirilmesi" teziyle 2012 yılında İstanbul Üniversitesinden aldı.

Mali hukuk alanında 2016 yılında doçent, 2022 yılında profesör kadrosuna (Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi) atandı. 

Çok sayıda üniversite, banka, belediye ve profesyonel şirkete, özellikle vergi hukuku alanında eğitimler verdi; hukuk ofisleri ile YMM ofislerine danışmanlık yaptı.

"Vergi Hukuku (Genel Hükümler)", "Muhasebe Hileleri ve Vergiden Kaçınmanın Türk Vergi Mevzuatındaki Yasallığı", "Türk Vergi Sistemi" kitapları yayımlandı; 60'tan fazla ulusal ve uluslararası akademik yayında makale ve kitap bölümü yazdı.

Kısa bir süre Cumhuriyet, Dünya ve BirGün gazetelerinde konuk yazarlık yaptı. Eylül 2020'den itibaren T24'te yazmaya başlayan Murat Batı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı görevini halen sürdürmektedir.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Teminat isteme sınırının 250 bin liraya yükselmesinin anlamı nedir?

6183 sayılı Kanun kapsamında bulunan alacaklara ilişkin uygulanan teminat isteme sınırının 50 bin liradan 250 bin liraya çıkarılması olumlu ve mükellef lehine bir düzenlemedir

Haram faizin stopajlı vergisi…

9 Temmuz 2025 günü yayımlanan Resmi Gazete’de yer alan 10041 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile vadesi 6 aya kadar olan mevduatlara ilişkin stopaj oranı yüzde 15'ten yüzde 17,5'e; vadesi 1 yıla kadar olan mevduatlara ilişkin stopaj oranları ise yüzde 12'den yüzde 15'e yükseltildi

Belediyelerin mahrum bırakıldığı bazı vergisel kolaylıkların süresi uzatılacak mı?

Belediyelerin tekrar CHP tarafından kazanılmasıyla birlikte özellikle o bölgelerde alınması gereken bazı gelirlere uygulanan istisna ve muafiyetlerin (kolaylıkların) süresi, 31 Aralık 2025’e uzatılmıştı. Bu siyasi atmosfer baz alınırsa tekrar uzatılır mı?

"
"