26 Nisan 2025

Çıkmadık candan umut kesilmez

Fenerbahçe taraftarını memnun ettiği dönemlerde hep coşkulu, agresif ve güçlü oyunla yapıyor bunu, kontrollü oyunla değil. Mourinho kalitesinde bir teknik direktörün bunu fark etmemesi mümkün değil. Peki o zaman neden olmuyor?

Ligde kalan 6 maçlık serinin ilkini Gaziantep deplasmanında oynayan Fenerbahçe bu kez Galatasaray’dan önce oynadı maçını. Geçen hafta Kadıköy’deki Kayserispor beraberliği sonrasında 5’e çıkan puan farkını maç fazlasıyla da olsa ikiye indirmek, belki de biraz olsun sarı kırmızılıları baskı altına almak için hedef mutlak galibiyetti. Ne de olsa “Çıkmayan candan umut kesilmez”di. Üstelik teker teker veda edilen hedeflerin ardından geçen hafta yaşanan puan kaybı sonrası yaşatılan “Hayal kırıklığı”nın yaralarını da sarmak gerekiyordu. Maç öncesi kadroları gördüğümüzde daha maça başlamadan söylenecek ve yazılacak çok fazla şeyin olduğunu da fark ettik. Her şeyden önce son Kayserispor maçının başlangıç onbirinde tam 8 değişiklik vardı. Jose Mourinho geçen hafta kulübede yanında oturanların Türk Milli Takımı’nın çoğunluğunu oluşturduğunu hatırlamış olsa gerek Gaziantep F.K. karşılaşmasına tam 6 Türk oyuncuyla başladı. Acaba bu radikal değişiklikler bir hata itirafı mıydı?

Maça gelince… Mourinho 3-4-1-2 dizilişiyle başladı. İrfan Can Eğribayat kalede, Çağlar-Skriniar-Yusuf üçlüsü savunmada, orta saha dörtlüsünün göbeğinde İsmail-Fred, sağ kanatta Oğuz, sol kanatta Kostic, forvet arkasında İrfan Can Kahveci, ileride de Talisca-Dzeko ikilisi vardı Fen erbahçe onbirinde. Karşılaşmaya iyi başlayan taraf ev sahibi Gaziantep F.K.’ydü. Henüz 3.dakikada ilk pozisyonu bulan taraf ev sahibi takımdı. Ceza alanı içinde uygun durumdaki Lungoyi’nin vuruşu kale direğine çarparak dışarı çıktı. Sanki mutlak galibiyete ihtiyacı olan Fenerbahçe değil de Gaziantep F.K.’ydü. 13.dakikada geriye top almaya gelen Dzeko’nun hatalı pasıyla çıkarken kaybedilen top sonrasında ev sahibi takımın golü geldi. Maxim’in ceza sahası dışından yaptığı vuruş Skriniar’a çarparak filelere gidince Gaziantep F.K 1-0 öne geçti. Sarı lacivertlilerin ilk şutu 30.dakikada Talisca’nın serbest vuruşundan geldi. İlk yarım saat sanki sahadaki beyaz formalı oyuncular sezonu kapatmış gibiydi. İlk yarım saatin ardından sezonun henüz bitmediğini hatırlayan sarı lacivertli futbolcular oyunda kontrolü ele geçirdi ama devre sonuna kadar skoru değiştirebilecek golü bulamadı ve ilk yarı 1-0 Gaziantep F.K üstünlüğüyle sona erdi.

Mourinho ikinci yarıya tek değişiklikle başladı. İsmail’in yerine En-Nesyri oyuna girdi ve Talisca’nın görev bölgesi değişti. İkinci devreyle birlikte bambaşka bir Fenerbahçe vardı. İnanılmaz pozisyonların yaşandığı, penaltı beklentilerinin olduğu ve ağlara giden topların milimetrik ofsayt nedeniyle VAR uyarısıyla gol olarak geçerlilik kazanmadığı pozisyonlarla geçen yaklaşık 20 dakika boyunca skor değişmedi. Fenerbahçe’nin beraberlik golü ilginçtir ki yine bir VAR uyarısı sonrasında kazanılan penaltı vuruşu sonrasında geldi. Oysa birkaç dakika öncesinde ceza sahası içinde topu göğsüyle kontrol eden  Dzeko vuruşunu yapmadan gelen müdahale acaba daha az mı penaltıyı hak ediyordu? Çünkü VAR’dan bir müdahale gelmemişti.  

Jose Mourinho VAR kontrolü yapılırken 2 değişiklik daha yaptı. İrfan Can Kahveci ve Kostic’i çıkardı, Tadic ve Szymanski’yi oyuna soktu. Kazanılan penaltıyı Talisca gole çevirince skor 1-1’e geldiğinde dakika 68’di. Maçta ne olduysa 4 dakikada oldu. 69’da kullanılan köşe vuruşunda yakın direkte vuruşunu yapan Dzeko sarı lacivertlileri öne geçirdi (1-2). 72’de ceza sahasına sağ kanattan etkili giren Oğuz’un pasıyla topla buluşan Fred savunmadan dönen kendi vuruşunu tamamlayarak farkı ikiye çıkardı (1-3). İki farklı üstünlüğü yakalayınca Mourinho Dzeko’yu çıkarıp Levent Mercan’ı oyuna aldı ve savunmayı biraz daha kuvvetlendirdi ve kontrollü oyuna döndü.

Son değişikliğini ise Talisca’nın yerine Cenk Tosun’u oyuna alarak yaptı Jose Mourinho. Geride kalan dakikalarda başka gol olmayınca Fenerbahçe sıkıntılı başladığı maçta 1-0 geriden gelip 4 dakikada attığı üç golle kazandı. Kalite bir futbol takımı için elbette çok önemli ve büyük avantaj. Ancak koşmadan, mücadele etmeden tek başına kalite, hedeflere ulaşmada yeterli olmuyor. Bir de ligimizde Fenerbahçe taraftarını memnun ettiği dönemlerde hep coşkulu, agresif ve güçlü oyunla yapıyor bunu, kontrollü oyunla değil. Mourinho kalitesinde bir teknik direktörün bunu fark etmemesi mümkün değil. Peki o zaman neden olmuyor?

Melih Gümüşbıçak kimdir?

Melih Gümüşbıçak 10 Ağustos 1968'de Ankara'da doğdu. Ankara 50. Yıl Lisesi'nden mezun olduktan sonra iktisat ve siyasal bilgiler öğrenimi gördü.

Mesleğe başladığı TRT'de spor programları sundu, daha sonra Doğan Yayın Holding'e geçti. İzleyen dönemde Show TV'de "Televole" adlı spor magazin programını sundu.

Daha sonra Lig TV'ye geçen Gümüşbıçak, bu kanalda sunuculuk yaptı, ardından 360 kanalında spor programı hazırlayıp sundu. TRT'de Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarını ve çeşitli spor yayınlarını sunan Gümüşbıçak, T24'te ağırlıklı olarak Fenerbahçe maçlarını yorumlayacak.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Mecburiyet haftaları

Hedeflerden uzaklaşınca böyle maçları oynamak çok zordur ve kimseyi memnun edemezsiniz

Game over

Bu sezon derbilerin başarılı takımı olan Beşiktaş maç boyunca çok iyi savunma yaparak derbi galibiyetlerine bir yenisini daha ekleyerek üçüncülük hedefini canlı tuttu. Kadıköy’de bir derbi daha kaybeden “Mourinho’nun Fenerbahçe’si” ise matematiksel olmasa bile şampiyonluk hayallerini gelecek sezona erteledi

Perşembenin gelişi

Geride kalan haftalar neler getirir bilinmez ama Sarı-lacivertliler bu gece taraftarının kendilerine olan inancını kaybetti

"
"