19 Ağustos 2023

Şarap biliminin duayeniydi

Şarapla ilgili 100’e yakın araştırma, makale, çeviri ve kitabın sahibi Prof. Dr. Nihat Aktan’ı 90 yaşında kaybettik. “Önologların duayeni” neredeyse son ânına kadar üretti…

“Yıllardır tanıdığım, günlerce söyleştiğim Profesör Nihat Aktan hakkında bu yazının sonunda yazmam gerekeni baştan belirtmek istiyorum: Kelimenin tam anlamıyla bir ‘Cumhuriyet aydını’ Nihat Aktan…”

Türkiye’nin ilk içki kültürü dergisi Gusto’da Prof. Dr. Nihat Aktan’ın “Şarabın 70’lik delikanlısı” başlıklı bir portresini kaleme alan Ahmet Örs, hocayı bu cümle ile nitelemişti.

90 yaşında kaybettiğimiz Prof. Dr. Nihat Aktan, yıllar boyu büyük tadım jürilerimize başkanlık etti.
Nihat Aktan 15 yıl önce bu satırların yazıldığı günlerden sonra da üretken temposunu hiç düşürmedi, Gusto’da yazarlığa ve yıllık “Büyük Tadım”larımızda jüri başkanlığına devam etti. Ev şarapçılığının yaygınlaşması üzerine Evde Şarap Üretim Teknikleri kitabını yayınladı.
 
Şarap teknolojisi, Türkiye'de alanındaki en kapsamlı eserdi.
Türkiye’de alanındaki en önemli eser olan Distile Alkollü İçkiler Teknolojisi kitabını yazdığında ise 81 yaşına ulaşmıştı. İki yıl sonra kendisini ağırladığımız bağbozumu şenliğinde anılarını ve düşüncelerini anlatırken, yine capcanlıydı. Ve bu dolu dolu geçen ömür, geçtiğimiz hafta 90. yılında noktalandı. Türkiye’nin yaşayan en tecrübeli şarapbilimcisi, hayata veda etti.

Misket üzümünün “âşığı”ydı

1933’te İzmir’de doğan Nihat Aktan, liseyi bitirdiği yıl açılan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin ilk öğrencileri arasında yer almış. Amatör şarap denemelerine ise merak güdüsüyle daha okulu bitirmeden başlamış. “Yakın bir arkadaşımın babası Tiryaki Şarapları’nın sahibiydi, beni ilk heveslendiren de o oldu” diye anlatıyor o günleri.

Eniştesinin İzmir’in ünlü şaraplarından Zeybek Şarapları’na ortak olması da şaraba yakınlığını arttırmış, şaraphaneden çıkmaz olmuş. Dağıtımına yardım ettiği Yeşildere ve Gelincik markalı şaraplar iyi satıyormuş, bir ara ürettikleri Kevser Şarabı ise adının çağrışımlarıyla rekor satışlara ulaşmış.

Nihat Aktan şarap üretmeye 1950'lerde eniştesinin sahibi olduğu Yeşildere Şarapları'nda başlamış.

1957’de staj için gittiği Almanya’da ise İzmir’de tanığı olduğu şarapçılığın ne denli ilkel kaldığını farketmiş ve bu işin bilimine yönelmeyi kafasına koymuş. Fakülteyi bitirir bitirmez girdiği asistanlık sınavını kazanması da, ömrünün çizgisini belirlemiş. Ege şarapları ve özellikle “Âşığıyım” dediği Misket üzümleri üzerine yaptığı araştırmalarla profesörüğe kadar yükselmiş.

Masabaşı profesörü değildi

Sosyal demokrat çizgideki Nihat Hoca 12 Eylül askeri darbesinden sonra ise üniversiteden istifaya zorlanmış ve özel sektöre danışmanlıklara yönelmiş. Nitekim yollarımız bu süreçte çakıştı, 2000’lerin başlarından itibaren pek çok projede birlikte çalışma şansına sahip olduk. Nihat Hoca masabaşı akademisyeni değildi, sanayinin gerektirdiği pratik yaklaşımları geliştiren esnek bir zihniyete sahipti.

Akademik serüvenini 100’e yakın araştırma, çeviri ve kitapla taçlandırmasına rağmen, geçmiş bilgilerinde ısrarcı olmuyor ve değişime hızlı uyum sağlıyordu. Üretim sorumluluğunu üstlendiği Cankara Şarapları’nda Türkiye’nin ilk modern Karasakız şarabına imza atması ve Bozcaada’nın bu kadim üzümünün potansiyeline dikkat çekmesi, şarap dünyamıza büyük katkılarındandı. Renkli ve sosyal kişiliğinin de etkisiyle İzmir’de Bir Yudum Şarap Derneği’ni kurarak disiplinli şarap tadımlarına öncülük etmesi ve Kipa hipermarketlerinde şarap günleri düzenlemesi gibi popüler etkinliklerden de geri durmadı.

Hocayı en son 2007'de bir bağbozumu festivalinin sohbet toplantısında ağırlamıştık. 84 yaşında bile dinçti...

İlerleyen yaşına rağmen sempozyumdan sempozuma, panelden panele koşarak şarapla ilgili birikimini cömertçe paylaşıyordu Nihat Hoca. Eşi Şükran Hanım’ın “Damatlarımdan daha cevval” dediği kadar vardı.

Şükran Hanım, “Nihat Sokrat gibidir, her yerde ders verir. Sokakta, bağda, otobüste, bir dost toplantısında soru sorulduğunda asla geçiştirmez. Geçenlerde bir grupla Denizli’ye gidiyorduk. Otobüste biri geliyor yanına, bir şeyler soruyor. Nihat anlatıyor. O gidiyor, bir başkası geliyor… Yolda yürürken, havuzda yüzerken hep devam etti bu dersler. Telefonda imdat isteyenler, bozulacak şarabı kurtarması için uzaktan yardım talep edenler, neler neler…” diye anlatıyordu.

Normalde bu hafta -ihmal ettiğimiz - Cumhuriyet’in 100. Yılı dolayısıyla “Cumhuriyet Yazıları” başlıklı bir yazı dizisine başlayayacaktım. Böylesine verimli ve coşkulu bir Cumhuriyet aydını olan Nihat Hoca’mızın ölümü üzerine, yazı dizisini bir yerde onunla başlattım.

Huzur içinde uyu Hocam… Verdiğin emekler bizlerde yaşıyor, en güzeli de öncülerinden olduğun Türk şarapçılığı tüm baskı ve engellere rağmen artık dünya standartlarını yakalıyor.

Gözün arkada kalmasın…

Mehmet Yalçın kimdir?

Türkiye'nin ilk "içki yazarı" Mehmet Yalçın, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. 1984'ten itibaren haber ajansı ve dergilerde muhabirlikten genel yayın yönetmenliğine uzanan görevlerde bulundu.

1997'de modern yaşam tarzı dergisi Gurme'yi, 2001'de de Türkiye'nin ilk içki kültürü dergisi Gusto'yu çıkardı. Sabah ve Milliyet gazetesinin Pazar eklerinde 17 yıl gastronomi alanında köşe yazarlığı yaptı.

"A'dan Z'ye Viski", "A'dan Z'ye Şarap" ve "A'dan Z'ye Bira" kitaplarını yazdı.

Dünyanın dört yanında sayısız şarap ve sert içki tadım ve eğitimine katılan Yalçın, danışmanlık ve eğitmenliklerini sürdürüyor, her hafta Türkiye'nin en çok okunan bağımsız internet gazetesi T24'te yazıyor.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Toskana’da şarap ve sanat

Rönesansı başlatan sanat cenneti İtalya’nın Bordo ile yarışan bağlarında, müzeleri kıskandıracak bir şaraphaneden izlenimler…

Fındıkağacı malikânesi

İskoçya'nın bir numaralı malt viski üreticisinin miras bıraktığı paha biçilmez fıçılar şişelendi, Türkiye'ye kadar geldi…

İçki dünyasından bir Levent Kömür geçti

İçki dünyamızın en büyük şirketi Mey Diageo’yu 7 yıl boyunca yöneten, görevini soranlara “Yeni Rakı’nın genel müdürüyüm” diyen sıradışı bir insanın serüveni…