18 Mayıs 2025
Hayat, durmaksızın akan bir nehir gibi. Her an değişiyor. Zamanla birlikte insanlar, insanların ihtiyaçları, yaşama alışkanlıkları ve yaşadıkları mekanlar da dönüşüyor.
İstanbul’da da artan nüfus ve gelişen ihtiyaçlarla birlikte hayat dönüşüyor. Artan nüfusla birlikte trafiğe çıkan araç sayısı günden güne yükseliyor ve trafik her geçen gün daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
Geçen hafta trafik sorununa alternatif çözümler yaratabilecek araçlardan bahsetmiştim. Bu alternatiflerin başında da toplu taşıma araçları geliyor.
Ben de şehir trafiğiyle baş edebilmek üzere toplu taşımayı sıklıkla kullanıyorum. Çünkü belirli saatlerde özel arabayla yollara düştüğünüz taktirde aracınızın ne kadar özel olduğu fark etmeksizin trafiğin esiri oluyorsunuz.
Metrobüs yaşam üçgenimde en az kullandığım toplu taşıma aracı. Fakat geçtiğimiz aylarda Zincirlikuyu’ya gidecekken o günkü programım için hayatımı en kolaylaştıracak yöntemin metrobüs kullanmak olduğuna karar verdim ve Söğütlüçeşme durağından bindiğim metrobüsle çok kısa bir süre içinde Zincirlikuyu’ya ulaştım.
O gün Söğütlüçeşme’de, proje aşamasından beri haberdar olduğum ama henüz inşaat halinde olan Terminal Kadıköy’e ilk defa denk geldim.
Aylar sonra bu hafta büyük oranda tamamlanmış olan Terminal Kadıköy’e gittim. Bir Akfen GYO projesi olan alanı, sektörde daha önceki tecrübelerinde de başarılı işlere imza atmış olan projenin Yönetim Kurulu Başkan Vekili, sevgili dostum Levent Veziroğlu’yla birlikte gezdim ve projenin hayata geçiş hikayesini kendinden dinledim.
Terminal Kadıköy konumu itibariyle YHT, metrobüs ve Marmaray duraklarının kesişim noktasında bulunuyor. Karşısında ise Fenerbahçe Stadı var. Yani konumu itibariyle tam bir çekim ve buluşma noktası.
Eskiden atıl olarak duran bu alan sunacağı hizmetler itibariyle toplu taşımanın bu önemli kesişim noktasına yeni bir yaşam alanı ve lezzet durağı olarak eklenmişe benziyor.
Özellikle Fenerbahçe Stadı’nda maç olduğu günlerde burada nasıl coşkulu bir yoğunluk yaşanabileceğini tahmin bile edemiyorum.
Burası dünyada da örneklerine rastladığımız, içinde farklı mutfaklar barındıran açık bir yeme içme alanı.
Aynı zamanda da Türkiye’nin en büyük spor barı. Mekanda maçların seyredileceği pek çok büyük ekran bulunuyor.
Projenin öne çıkan ve kalabalıkları kısa sürede kendine bağlayacak olan konsepti Yedi de Yedi. 31 farklı sokak lezzeti sunan Yedi de Yedi, iki kolda da yan yana küçük mutfaklar bulunan uzun ve geniş bir sokak boyunca piliç- pilavdan mantı- böreğe, çorba-salatadan dilim pizzaya, hamburgere, dürüme, kumpirden tantuni, kokoreç, pide ve lahmacuna iştah kabartıcı lezzetler sunuyor.
Konseptin danışmanlığını Mutfak Sanatları Akademisi, yaratıcı şefliğini ise Merve Kızılkaya üstleniyor. Merve Kızılkaya’nın soyadı belki size de klasik bir İstanbul sokak lezzetini anımsatmıştır. Deneyimli şefin kökleri tam da tahmin ettiğiniz kültüre dayanıyor.
Projede 7D7’nin yanı sıra, sekiz farklı restoran bulunuyor. Bu restoranlar Terminal’in dış cephesinde konumlanıyor ve çok yakında teker teker kapılarını misafirlerine açmak üzereler. Bu restoranlardan biri kebap severlerin Adana’dan tanıdığı Onur Kebap.
Diğer isimlerse Nişantaşı’nda bulunan Sade Restoran ortaklığıyla hayata geçen, gündüz lokanta akşam meyhane olarak hizmet verecek olan Söğütlü, Deli Deli isimli bir şarküteri, Ankaralıların yakından tanıdığı Kalbur danışmanlığında Ters Köşe adlı balık restoranı, dekorasyonundan menüsüne klasik bir İtalyan Trattoria, Fethiye’den tanıdığımız Cezayir isimli dönerci, Bir Gürcü ve bir Kore Restoranı.
Terminal Kadıköy’de henüz yapım aşamasında olan, ayakta bin iki yüz oturarak sekiz yüz kişi ağırlayacak bir Performans Sanatları Merkezi ve iki bin metrekarelik alana yayılan bir etkinlik alanı bulunuyor.
Mekanda karşılaştığım, etkinlik alanının projelerini üstlenen CPM İstanbul’un kurucusu Cem Görk, yaz ayları itibariyle bu alanda Kadıköy’ün ruhuna ve dokusuna uygun festivaller, açık hava sinema, caz konserleri, pop-up market gibi bir dizi açık hava etkinlik düzenlemeyi planladıklarını söyledi.
Projede; Taze Direkt’in meyve ve sebzelerinin satışa sunulacağı geniş bir pazar alanının yanı sıra Kadıköy’ün ve projenin ruhuyla uyumlu olduğu düşünülen Yves Rocher, Rossman gibi bazı markalara da yer verilmiş.
Bir zamanlar metrobüsten, Marmaray’dan inen insanların içinden geçmekten çekindiği için etrafından dolanmayı tercih ettiği izbe bir köprü altı alandan aydınlık, bakımlı, yaşam vaat eden bir lezzet ve buluşma durağına dönüşen Terminal Kadıköy’ün hayata geçmesinde emeği geçen herkesi tebrik ederim.
Kadıköy’ün yenisi olan bu yaşam alanının çevrede yaşayan ve toplu taşıma kullanan İstanbullular için kullanışlı, ulaşılabilir, nefes alabilecekleri etkinlikler sunan, keyifli bir alternatif yaratmasını dilerim.
İlksen Utlu kimdir? Çukurova'da doğdu ve büyüdü. Orta ve lise eğitimini Tarsus Amerikan Koleji'nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. 10 yıl İngilizce öğretmenliği yaptı. Eğitim yolculuğu son yıllarda farkındalık çalışmaları alanında devam ediyor. Bir eğitimci ve hayat öğrencisi olarak hayatın içinde yaptığı gözlemleri ve farkındalık üzerine yaptığı çalışmaları harmanlayarak, insan gelişimine ve iyi oluş hallerine katkıda bulunmak üzere kitaplar yazıyor. Yazarın "Üzüntü ile Neşe, Gezerler Hep El Ele' ve "Ahenk İçinde' adlı kitapları bulunuyor. |
Muhabbet dolu bir sofra ömrü uzatır mı?
Hızlı gitmek istiyoruz. Cezalara kızıyoruz. Ama risklerin ne kadar farkındayız?
Yılmazlık, esneklik ve dinlemenin gücüyle yol alan, hayata değer ve ilham katanlar
© Tüm hakları saklıdır.