"6.02.2023 depreminin hemen sonrasında, Twitter platformu, arama kurtarma & yardım faaliyetlerinde etkin bir biçimde kullanılırken, BTK tarafından 08.02.2023 tarihinde bant daraltma uygulamasına gidilmiştir. Hatırlanacağı üzere, bu uygulama yaklaşık 10 saat sürmüştür. Bu olayın hemen arkasından, bant daraltma uygulaması ile ilgili BTK’ya bilgi edinme hakkı başvurusunda bulunmuş ve Kuruma 5 tane soru sormuştum:
- Cumhurbaşkanlığı tarafından 5809 sayılı Kanun’un 60. maddesi kapsamında alınan ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna gönderilen kararın kopyası
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından ilgili nöbetçi sulh ceza hakimliğine gönderilen üst yazının kopyası
- Sulh Ceza Hakimliği tarafından onaylanan Cumhurbaşkanlığı kararının kopyası
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından ilgili sulh ceza hakimliğine gönderilen ve bant daraltma tedbirinin sonlandırılması talepli üst yazının kopyası
- Sulh Ceza Hakimliği tarafından bant daraltma tedbirinin sonlandırılması kararının kopyası
Sorduğum hiçbir soruya cevap alamamış ve genel geçer ifadelerle kaleme alınmış bir cevap gönderilmişti:
“Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) yapmış olduğunuz Bilgi Edinme Başvurunuz ilgisi nedeniyle Kurumumuza yönlendirilmiş olup, başvurunuz ile ilgili olarak Kurumumuzun ihtisas birim(ler)inden alınan bilgi “06/02/2023 tarihinden itibaren Kahramanmaraş ilinde meydana gelen ve Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ illerini de etkileyen deprem felaketleriyle mücadeleyi doğrudan etkileyen ve yer yer sekteye uğratan dezenformasyon ve manipülasyon içerikli yayınların toplumda korku, panik ve kargaşa oluşturabileceği nedeniyle 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 60'ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında gerekli tedbirler alınmış olup bu tedbirler Hakim tarafından onaylanmıştır.”
Bilgilerinize sunulur. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Tüketici ile İlişkiler Müdürlüğü”
Hukuka aykırı ve bilgi edinme hakkı ve ifade özgürlüğünün ihlali niteliğindeki bu kararın iptal edilmesi için idari yargı yoluna başvurdum ve Ankara 15. İdare Mahkemesinde dava açtım.
BTK, dava savunmasında bilgi edinme başvurusunda talep ettiğim belgelerin, “Hizmete Özel” gizlilik derecesi niteliğinde olması nedeniyle verilen cevabın hukuka uygun olduğunu iddia etti.
Talep ettiğim beş belgenin bir tanesi Cumhurbaşkanlığı kararı, iki tanesi yargı kararı, iki tanesi ise bu yargı kararlarının alınmasını talep eden Cumhurbaşkanlığı ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu yazılardır.
Şüphesiz, bu belgelerin herhangi bir gizlilik niteliği olamaz. Kaldı ki ortada herhangi bir gizlilik kararı da yoktu.
Ankara 15. İdare Mahkemesinin kararı dün tebliğ edildi. Mahkeme, oybirliği ile davayı kabul etmiş ve davalı idarenin işleminin iptaline karar vermiş.
Şüphesiz BTK bu karara uymadan istinaf yoluna başvuracaktır. Başvursunlar. Kamunun haber alma ve bilgi edinme hakkı asla engellenemez. Engelleyenlerle de mücadele devam edecektir. Yeri gelmişken hatırlatayım, bu BTK’ya karşı kazandığım ilk bilgi edinme mücadelesi de değil.
Anayasa Mahkemesi’nin Yaman Akdeniz (2) Genel Kurul ve yeniden yargılama kararına rağmen henüz kurumun elinde bulunan erişim engelleme istatistikleri tarafıma verilmemiştir.
Talep ettiğim bilgilerin hepsi Anayasa Mahkemesinin de belirttiği üzere “kamu menfaatine ilişkin” olup, kamuyu “bilgilendirme değerinin de çok yüksek olduğu tartışmasızdır”.
İstiklal Caddesi bombalanması sonrası sosyal medya platformlarını kullanılmaz hale getiren bant daraltma uygulaması ile ilgili Cumhurbaşkanlığına karşı açtığım bilgi edinme davası da devam etmektedir. Gelişme oldukça, kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğim."
|