27 Aralık 2019

7,5 milyon km fiber mi? 30 milyon diyelim daha güzel olur...

Verinin namusu önemlidir. Buna hep birlikte özen göstermemiz lazım ki, nereye gittiğimizi bilelim..

Dünden beri beni arayan çok sayıda kişi fiberin nasıl mucizevi bir şekilde 30 kat arttığını sordu. Hepsine "ülkemizde 7,5 milyon km fiber nasıl oluyor"u izah etmeye çalışıyorum. Hemen merak edenler için yazının başında belirtelim; bu fiber kablolar bir dizi "kıl" tabir edilen iç kablolardan oluşurlar. Yukarıdaki resimde var.

Bu kılların sayısı bazı kablolarda 24, bazılarında 48, bazılarında 96 olabilir. İşte başlıkta kastettiğimiz bu. Mevcut olan Türk Telekom kapasitesi 303 bin km. Ama Türk Telekom diyor ki; ben 303 bin km x 24 kıl = 7,5 milyon km fibere sahibim. Biz de diyoruz ki; 24 az oluyor en iyisi hesaba 96 kıl alalım, o zaman 303 bin x 96 = 30 milyon km fiber olur.

Böylece özelleştirme sırasında yani 2005'de teslim alınan 30 milyon km bakır şebekeye eşdeğer kadar şebeke yani 30 milyon km fiber olur.

Tabi bu bir şaka..

(Not: Bu fiberin 150 bin km'si zaten 2005'de özelleştirme öncesi ana şebeke altyapısı olarak yapılmıştı zaten)

İnandırıcı bulunmadı

Dün iki büyük telekom operatörümüzün genel müdürü ilginç açıklamalar yaptılar. Ama ikisi de yanıltıcı bilgiler içeriyor. Sanırım türbinlere oynuyorlar ama her iki açıklamanın kimseye yararı yok. Türkiye'ye yararı olmadığı gibi, kimse inanmadığı için bu ifadelerin onlara da yararı yok. Hatta zararı var.

Birinci açıklama Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan'ın YaniiMail hikayesi. Bunu detayları ile yarın anlatacağız. Çünkü 7,5 milyon fiber konusundaki yanıltma daha büyük[1].

Türk Telekom’da CEO’luk görevine temmuz ayında Ümit Önal getirildi. Önal'ın ilk büyük basın buluşmasında sahnede performansı bir hayli iyiydi. Ancak anlattığı bazı şeyler pek inandırıcı bulunmadı. Belki de, mühendis olmadığı için söylediği ifadenin sektörün anlatım şekline uymadığını, raporlarda böyle hesaplanmadığını farkında değil. Ama bugün telekom sektörünün yanısıra, gazetecilerin olduğu yerlerde en çok konuşulan ve gülümsenen konu oldu.

Türk Telekom'un hesaba katmadığı bir şey de, salondaki gazetecilerin bazılarının senelerdir fiber bekliyor olmaları yani konunun tarafı halinde oldukları.

Yanıltıcı açıklamanın kendilerine zarar olarak döneceğini farketmeleri lazım. Bir başka dönemdeki halkla ilişkiler müdürü, her şeyi en iyisinden yaptıkları halde herkesin hep şikayetçi olduğunu söylemişti. Ben de ona, güven sarsıldığında, herşeyin altında bir hata arandığını hatırlatmıştım.

Fiber nasıl ölçülür?

Fiber'in nasıl ölçüldüğünü, dünyada ITU raporları ve diğer her türlü rapor, Türkiye'de ise BTK raporları ve 2017 yılında Ensar Kılıç'ın Haberleşme Genel Müdürlüğü sırasında yayınlanan "Ulusal GenişBant Stratejisi ve Eylem Planı 2017-2020"den rahatlıkla görebiliriz [2].

Örneğin Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı raporu sayfa 18'e bakalım. Şu tabloyu görürüz. Bu tablo bize 2016 sonunda Türk Telekom'un toplam 228 bin ve diğerlerinin 62 bin fiberi olduğunu gösteriyor (Aradaki farkın nedeni ; Uzun zamandır yazdığımız gibi talep edilen kazı izinlerinin verilmiyor oluşudur.. Bunu ayrıca anlatacağız)

Bunların hepsinde A noktasından B noktasına giden kablonun boyu ölçülür. A-B arasındaki fiberin içindeki kıllarla oluşturulan şişirilmiş bir ölçüm gördüğünüz gibi yok.

Zaten A-B arasındaki fiberi bu şekilde ölçseniz bile. Bu size hala C, D, E, vs.  noktasına fiber götürmeniz gerektiğinden kurtarmaz. Yani kıllar sayesinde 7,5 milyon hesabı yapılsa da, bugün Türkiye'de sadece toplam 371 bin km fiber var ve bunun da maalesef 1/3'ü evlere gidiyor. Gerisi ana şebekedir.

Yanıltma ne işe yarar?

Ben Türk Telekom'un bu anlatımının geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan'ın "fiberi engelleyen karşısında beni bulur" ifadesine karşı bir çözüm olarak düşünüldüğünü sanıyorum[3]. Çünkü bugün İstanbul'da fiber hala engelleniyor. Şimdi belediye değişti, kazı izni verecek ama nedense bu sefer de Valilik engelliyor.

Ama bu türlü davrandıkça ülkemiz teknolojide geride kalıyor. Şimdiden kalmış durumdayız. Arayı yanıltıcı rakamlarla kapatmanın ise hiç kimseye faydası yok.

Türk Telekom'da 15 yıllık ihmalin sonucunu yeni yönetim çekmek istemiyor. Bunu anlayabiliyoruz. Ama bunun çözümü bu değil.

Ortak altyapı konusunun artık daha ciddi bir şekilde ele alınması zamanı gelmedi mi?

İlk toplantıdan benim aklımda kalan Ümit Önal'ın iletişimi güçlü bir insan olduğu ve bir takım sorunları çözmek istediği görüntüsü. Çözmek istediği konular arasında tesis paylaşımı ve ortak altyapıdan da bahsetti. Bunlar çok olumlu. Kendilerine de söyledik, bu ülkemizin altyapısını yöneten bir şirket ve yeni yönetime şu anda kredi veriyoruz. Ama bu kredinin yanıltıcı bilgilere ve hele insanları susturmaya yönelik "vatan haini" gibi çok ciddi suçlamalara gitmesi güzel değil [1]. Üstelik kimseyi susturmaz, gülümsemekten alıkoyamaz.

Ulusal geniş bant resmi evraklardadır. Bu ülkenin yine AKP hükümeti bakanlığı tarafından 2 yıl önce yayınlanmıştır. İçine bakarsanız, Turkiye'de fiberin eksik olduğu zaten orada yazıyor[2].

Verinin namusu önemlidir. Bunu hep birlikte özen göstermemiz lazım ki, nereye gittiğimizi bilelim...

Dünkü toplantıdan, gidilen hane sayısı ya da rakiplerin daha az yatırım yaptığı gibi yanıltıcı başka konular da var. Onlara diğer bir yazımızda bakacağız. Şu anda fiber yatırımları çok önemli olduğundan bu yazıda tek başına bunu ele aldık.

[1] Türk Telekom, Fiberde 7,5 Milyon Kilometreye Ulaştığını Söylüyor

[2] Ulusal Genişbant Stratejisi ve Eylem Planı 2017-2020

[3] TELKODER: “Sayın Cumhurbaşkanı İle Aynı Görüşte Olmak Bizi Mutlu Etti”

Yazarın Diğer Yazıları

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir

Mahalli yönetim seçimlerin analizi (I)

Ekonomisi ve diğer tüm alanları güzel bir ülkede yaşamak istiyorsanız "cahil halk" retoriğinden kurtulun, iyi bir yurttaş olarak seçim kanunlarını, siyasi parti kanunlarını ve de ilgili mevcut gelişmeleri vs. yakından takip edin. En önemlisi gerçek verilere güvenin. O zaman "yine mi" mutsuzluğunu yenmek mümkün olur