03 Mayıs 2025

Mayıs ayında kaçırılmaması gereken dört bütçe dostu tiyatro oyunu

Sezonun son sahnesine yaklaşırken, ağırlaşan gündelik hayatımızı kapı eşiğinde bırakıp, bir lahza da olsa birilerinin hayallerine, hayallerimizle eşlik edelim. Çünkü birlikte hayal etmek, belki de en büyük direniş biçimidir

Geçen ay oyun listesini sunarken, “Bir Japon animasyon dizisinin başkarakteri olan Pikachu'nun Türkiye'nin baş gündemine oturmuş olduğu fantastik günlerden geçtiğimizin farkındayım” diye başlamıştım yazıya. Belki Pikachu gündemden düştü ama fantastik günler yaşamaya devam ediyoruz, hâlâ...

Cem Yiğit Üzümoğlu ile gözaltına alınmasından adli kontrolle serbest bırakıldığı âna kadar geçen sürede yaşadıklarını, hakkındaki iddiaları, yargı sürecini ve sanatın mevcut koşullarını konuştuğumuz söyleşide, Üzümoğlu şu cümleyi kurmuştu:

”Fikir hürriyetinin ve anayasal hakkın bile yok sayıldığı bir yerde sanat öncelik olamıyor ne yazık ki.”

Sanata öncelik veren bu listeyle; sezonun son sahnesine yaklaşırken, ağırlaşan gündelik hayatımızı kapı eşiğinde bırakıp, bir lahza da olsa birilerinin hayallerine, hayallerimizle eşlik edelim. Çünkü birlikte hayal etmek, belki de en büyük direniş biçimidir.

Bu ay da, kısacık bir hayal molası vermek isteyenler için bütçe dostu oyunları seçtim. Herkese güzel hayaller.

TIKLAYIN | Cem Yiğit Üzümoğlu: Yanlış bir şey yapmama ihtiyaçları mı var; ellerindeki sosyal medya mesajımı karartma ihtimalim varmış gibi özgürlüğüm kısıtlanarak salındım!

1. Endophasia

Selim Cizdan (ayakta) ve Sinan Uygun | Endophasia performansında

Endophasia, 2010 yılında geçirdiği beyin kanamasının ardından yaşamına kısmi felç ve afazi ile devam eden bir birey olan Sinan Uygun’un, yapay zekâ teknolojilerini ve disiplinler arası sanat faaliyetlerini içeren, özelleştirilmiş dil ve konuşma egzersizleriyle iyileşme sürecine dayanıyor. Sinan Uygun’un, kızı Gökçe Uygun gözetiminde aynalama, tekrara dayalı mimik, motor hareketler, sözcük türetme gibi fiziksel ve sözel egzersizler ile dil tabanlı yapay zekâ uygulamaları aracılığıyla gösterdiği gelişimi adım adım belgeleyen performans, insan beyninin ve konuşma merkezinin nasıl işlediğine dair canlı bir deneyim sunuyor.

Performansta, afazik bir bireyin gündelik hayatında dil bazında yaşadığı zorluklar ve dile getiremediği iç konuşma anlarından bir kesit sunulurken, beynin iyileşme süreci, yaşadığımız dil bazlı zorlukların iç yansımaları, ve nöroloji-linguistik ekseninde insanın iletişim becerileri ve deneyimleri işleniyor.

16 ve 17 Mayıs tarihlerinde Arter Karbon’da yeniden gerçekleştirilecek Selim Cizdan’ın Uygun’a eşlik ettiği bu transmedya performansı; dil ve ifade kavramlarını hareket ve zaman odağında tartışmaya açıyor.

2. Sayın Schmitz

Aycan Kızılkaya, Aygen Tezcan ve Murat Altınışık (soldan sağa) | Sayın Schmitz oyunundan

Sayın Schmitz, Lukas Bärfuss'un kaleme aldığı, İsmail Sağır’ın yönetmenliğini üstlendiği bireyin neoliberal sistem içerisindeki konumunu ve kimlik algısını sorgulayan bir tiyatro oyunu. Pakistan’da gerçekleşecek önemli bir toplantı öncesinde, bir şirketin kaderi, Schmitz’e bağlıdır. Oyun, Schmitz’in bu süreçte yaşadığı dönüşüm, toplumsal cinsiyet rolleri, cinsiyet kimliği ve kurumsal yapılar içindeki ikiyüzlü tutumları sorgulayan bir anlatı sunuyor. Çevirisi Ebru Tartıcı Borchers tarafından yapılan Sayın Schmitz’in sahne ve ışık tasarımı da İsmail Sağır’a ait.

11 Mayıs’ta kumbaracı50’de sezonun son oyunuyla tiyatroseverlerle buluşacak olan, tiyatro•da’nın ikinci yapımı Sayın Schmitz’in oyuncu kadrosunda; Anıl Şafak Kaçar, Aslı Senem Can, Aycan Kızılkaya, Aygen Tezcan, Aykut Altın, Murat Altınışık ve Selin Kaçar yer alıyor. Tek perdelik ve yaklaşık 80 dakika süren yapım, sahneleme dili ve hikâye kurgusuyla seyircilere bireysel ve toplumsal sorular yönelten bir deneyim sunmayı amaçlıyor.

Bu arada kumbaracı50 demişken hatırlatmakta fayda var, k50+ diye bir YouTube kanalı açtılar kesinlikle takipte kalın. Denilene göre her pazar 18.00'de yeni içerik paylaşacaklarmış.

3. Çoğunlukla Bazen

Sena Kurdoğlu ve Selen Uçer (soldan sağa) | Çoğunlukla Bazen oyunundan

Çoğunlukla Bazen, Avustralyalı yazar Kendall Feaver tarafından kaleme alınmış, psikolojik derinliğiyle dikkat çeken bir tiyatro oyunu. Barış Gönenen rejisiyle sahneye taşınan yapım, sekiz yaşında babasının kaybı sonrası psikiyatrik tedavi sürecine giren Anna'nın, on sekiz yaşına geldiğinde ilaçsız bir yaşam sürme isteği üzerinden bireysel kimlik ve tedavi süreçleri arasındaki gerilimi ele alıyor. Feaver, karakterin iç dünyasını ve sistemle olan mücadelesini doğrudan anlatmak yerine, izleyicinin sürece tanıklık etmesini hedefliyor.

H6 ACT ve Ara Sahne ortak yapımı olan oyunda; Selen Uçer, İdil Yener, Sena Kurdoğlu ve Ulaşcan Kutlu rol alıyor. Çoğunlukla Bazen, 16 Mayıs'ta Kadıköy Boa Sahne'de yeniden seyirci karşısına çıkacak.

4. Dansöz

Sezen Keser | Dansöz oyunundan

Dansöz, Şâmil Yılmaz tarafından yazılıp yönetilen ve Sezen Keser tarafından sahnelenen tek kişilik bir tiyatro oyunu. Oyun, Meryem adlı karakterin hikâyesi üzerinden, kadın bedeni, toplumsal bakış ve özgürlük temalarını işlerken, oryantal dansı bir anlatım aracı olarak kullanıyor. Dansın ritüel kökenlerine de gönderme yapan yapım, sahne ile seyirci arasındaki ilişkiyi sorgulayan bir anlatı kuruyor.

22 Mayıs’ta Koma Sahne’de sahnelenecek olan Dansöz, 60 dakikada tek perde olarak sahneleniyor. Dramaturjisi Ozan Utku Akgün’e, koreografisi Elif Aydın’a, kostüm tasarımı Hilal Polat’a, ışık tasarımı ise Berk Kaya’ya ait.


TIKLAYIN | Şubat ayında kaçırılmaması gereken dört bütçe dostu tiyatro oyunu

TIKLAYIN | Mart ayında kaçırılmaması gereken dört bütçe dostu tiyatro oyunu

TIKLAYIN | Nisan ayında kaçırılmaması gereken dört bütçe dostu tiyatro oyunu


 

Yazarın Diğer Yazıları

60 bin yıllık Neandertal flütünden yan flüte; Beste Yalı anlatıyor

"Zor bir meslek. Yalnızca enstrümanı almakla bitmiyor ve genelde enstrümanın büyük bir kısmını kendimiz karşılamamız gerekiyor satın alırken. Aldıktan sonra da bakıma ihtiyaç duyuyorlar. Özellikle yaylı çalgılarda belli bir zamanda bir tellerinin değişmesi gerekiyor, arşelerinin kıllarının değişmesi gerekiyor. Biz de ise millerin değişmesi ya da petlerin değişmesi gerekiyor. Bunlar da tabii ücret"

Hip hop kültürü olimpiyatlardan sonra şimdi de klasik müzik sahnesinde; İMF direktörü Çakırkaya anlatıyor

“Cenevre Oda Orkestrası, Şostakoviç’in 5. senfonisini seslendirirken bir dans topluluğu da krump yapacaklar. Orkestra da bildiğimiz anlamda sandalyelerinde oturup nota sehpalarından notalara bakarak çalmayacaklar. Onlar da bu dans topluluğuyla birlikte sahnenin üzerinde bir koreografi yapacaklar. Hepsi beraber hareket edecekler. Los Angeles banliyölerinde doğmuş bir hip hop dans türü krump ve isyankar bir dans”

Haziran ayında kaçırılmaması gereken dört bütçe dostu tiyatro oyunu

Eylül ayından itibaren yeni listelerde buluşmak üzere diyerek sizi sezonun son listesiyle baş başa bırakıyorum

"
"