Yılmaz Erdoğan geldi bugün. Kızın Ceren’le uzun uzun oturdu.
İKSV Genel Müdürü Görgün Taner de uğradı. Salı günü Film Festivali’nin kapanış töreninde tüm sinemacılardan da sana bir selam ve bir an önce iyileşmen temennisi iletilecek sanırım. Malum, asıl “meslektaşların” onlar…
Bir de tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in kızı buradaydı. Daha önce de gelmiş. Uzun süre de kaldı.
Babalar direnirken kız çocukları da ayrı bir direniş örneği sergiliyor, sergilemek durumunda kalıyor bu memlekette. Babalar mahpus düşüyor, babaların kalbi dayanmıyor, kız çocuklarının yüreği kor bir ateşle dağlanıyor.
Neyse abi… Enseyi karartmak yok.
Zaten yine iyi bir haber duymuşuz seninle ilgili.
Kalbinin bu huysuzluk eden sağ tarafı hafiften kasılma emareleri göstermeye başlamış. Yani kalbin yavaş da olsa “normale” dönmeye çalışıyor. Karınca adımlarıyla ilerliyorsun ama ilerliyorsun ya… Önemli olan bu.
Şimdi merak ettiğimiz konu; yarın uyandırılacak mısın, uyandırılmayacak mısın?
Kardeşin Ali’yle konuştum. Bugün Pazar olduğu için doktorlarla çok fazla konuşma fırsatı olmamış. Doktorlar durumuna göre yarın karar verecekler anladığım kadarıyla. Her şey iyi giderse uyandırmayı deneyecekler.
Ama şimdilik uyku durumuna devam etsin, organlar dinlenmeyi sürdürsün deme ihtimalleri de var.
Bu arada siyasetten de azıcık haber edeyim sana. Bir medya organı kalkmış, “İmralı heyetine Sırrı Süreyya’nın yerine yeni bir isim belirlenecek” diye yazmış.
Hemen yalanladı DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan.
Şunu anlamıyorlar: Burada insanların şu anda bunları tartışacak bir mecali yok. Çok sevdikleri bir yoldaşlarının durumunun netleşmesini bekliyorlar. Herkes senin sağlığının peşinde.
Daha önce Adalet Bakanı’yla yapılacak görüşmeyi de bu nedenle ertelemek istediler.
Tabii ki zamanı gelecek ve bu konuda bir karar verilecek. Lakin vaziyet o noktada değil henüz. Senin sağlık durumun şu an için en öncelikli mesele.
Ayrıca parti yönetiminin bir kısmı burada, hastanede. Bir kısmı İl Başkanlığı’nda. Bir kısmı ise Meclis çalışmalarını takip etmek için Ankara’da. Dolayısıyla böyle bir karar için bir araya gelecekleri ortam da yok henüz.
Ceren günde üç kere görüyor seni. Konuşuyor seninle.
Bir de müzik dinletiyorlar sana. En sevdiğin şarkılardan seçerek. Sevdiklerinin seslerini dinletiyorlar.
En son Ahmet Kaya çalmışlar. Hemşireler bile gözyaşlarını tutamamış.
Vaziyet şimdilik bu Sırrı Abi.
Toparlanıp da bunları okuyunca nasıl hissedeceksin diye meraklanmadan duramıyorum.
İnsan sevildiğini hissedemez ya hani… Ummaz yani. Öyle olsun ister ama değilmiş gibi yapmayı tercih eder.
Seni çok farklı kesimlerden çok farklı insanların sevdiğini biz de biliyorduk ama bu ölçekte bir sevgiyi herhalde sen de kondurmazdın kendine.
Beşinci gün, yüzlerce insan ilk günden beri bu hastanede seninle birlikte direniyor.
Güzel insansın vesselam…
Bir iz bırakmaksa mesele şu kısa ömürde, sen çoktan koca bir çentik attın hayata.
Şimdi ayağa kalkıp o çentiği filmlerle, kitaplarla derinleştirmen lazım. Bekliyoruz.
Eray Özer kimdir?
Eray Özer ODTÜ'de psikoloji okudu, sosyoloji hatmetti. Akabinde Bilgi Üniversitesi'nde yüksek lisans, Anadolu Üniversitesi'nde ise tez aşamasına takılan bir doktora ile akademik hayattan bir türlü elini eteğini çekemedi. Hatta iki yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri verdi.
Meslek hayatına Radikal Gazetesi'nde başladı, kısa süreli televizyon haberciliği deneyiminin ardından Doğuş Dergi Grubu'nda devam etti.
Son olarak ise Cumhuriyet hafta sonu eki Sokak'ı çıkaran ekipte yer aldı. Radikal, Birgün, Cumhuriyet ve Diken'de yazdı.
Yaklaşık dört sezondur devam eden bir podcast içeriği hazırlıyor. Buzdolabının tarihinden Yapay Zekâ'ya, Roman halkının hikâyesinden Kayıp Kıta Mu'ya birbirinden farklı konular hakkında hiç bilinmeyenlerin anlatıldığı "Yeni Haller" ismindeki podcast yayınına Spotify'dan veya tüm podcast uygulamalarından ulaşabilirsiniz.
|