13 Haziran 2025

‘Program çalışıyor’ ezberi sıkmadı mı?

Tutuklamanın peşin ceza olarak uygulandığı, seçilmişlerin cezaevinde tutulduğu, yüzbinlerce vatandaş oyunun hiçe sayılarak yönetimlerin aritmetik çoğunlukla ele geçirildiği bir ülkede Hazine’yi ve Maliye’yi yönetiyor Mehmet Şimşek. Seçmen iradesinin gasp edildiği, yolsuzlukların sorgulanıp denetlenmesinin 2019 öncesine uzanamadığı bir ülkede ihale mevzuatında reformdan söz ediyor bir de

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Herkesin kendisini her an cezaevinde bulabileceği bu rejim, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in medya ve toplumla iletişimini kolaylaştırıyor olmalı.

Fark etmişsinizdir, enflasyondan arındırılmış faiz misali, Bakan Şimşek’in konuşmaları toplumun canını yakan bütün sorunlardan arındırılmış ifadelerden oluşuyor. Niye? Çünkü kimse ona canını sıkabilecek sorular sormuyor, soramıyor.

Daha doğru anlatımla, bu nitelikteki ortamlar ve koşullarda bulunmuyor Bakan Bey.

Dün çıktığı NTV canlı yayınında da karşısında deneyimli bir meslektaşımız olmasına rağmen yine kendi çizdiği çerçevede, kendi söylemek istediklerini anlattı Şimşek. Program genel anlamda öngördüğü çerçevede sonuç veriyormuş, iki şoktan çıktığı için rüştünü ispat etmiş. Programın temel hedefi, enflasyonu kalıcı şekilde tek hanelere indirmekmiş. Düşmekte olan enflasyon düşmeye devam edecekmiş.

Tedavi yan etkisiz olmazmış

İki yıldır dinlediğimiz çerçeveye yenilik getirmek şöyle dursun, taahhütler açısından çok daha geri bir hatta düşmüş değerlendirmeler yapıyor. Daha kötüsü ülkeye uzaktan bakan, “gözden geçirme” ziyaretleri için belli aralıklarla ziyaret edip rapor yazan uluslararası teknokratlarınkine benzer o tanıdık üslubunu sürdürüyor Hazine ve Maliye Bakanı.

Neymiş, hiçbir tedavi yan etkisiz olamazmış. Evet, IMF programına özgü “reçete” kelimesini kullanmıyor ama o anlama gelen “tedavi”den söz etmesi Şimşek programının neye yaradığını bize bir kez daha anlatıyor: “Bazı sorunlar olduğunun farkındayız.” Bazı sorunlar… Sadece bu ifadeyi duyunca, vatandaşın derdine, yoksulluğuna az da olsa değindi sanabilirsiniz ama kastettiği reel sektör. Finansmana erişim sıkıntılarını daha önce dile getiren reel sektör temsilcilerine cevap niteliği taşıyor bu değerlendirmesi.

Halkın sorunlarına dolaylı değindiği, Bütçe açığı nispeten yüksek seyrediyor, ama deprem yaralarını başarılı bir şekilde sarıyoruz” ifadesi ise deprem bölgesinde konteynırlarda temel altyapıdan uzakta zorluk içinde yaşamaya çabalayan vatandaşın gerçekliğinden uzaklığını gösteriyor sadece Şimşek’in.

Makroekonomik verilerdeki “düzelme”leri anlattığı kısımlarda, şu basit sorunun cevabına dair hiç iz yok:

“Ne pahasına?”

KKM’yi kim icat etti?

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, 15 milyar doların altına inen Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) yakında sona ereceğini de söyledi. Ama bu zaten defalarca açıklanmış bir gelişme. Bundan daha önemli olan, KKM’yi kimlerin neden icat ettiğine dair tek kelimenin olmayışı.

“KKM’yi muhalefet partileri mi icat edip uyguladı da size enkaz bıraktı?” sorusuyla muhatap olmayacağını bilmenin konforu böyle bir şey. Tam da bu konfor nedeniyledir ki, göreve geldiğinde ve izleyen aylarda, tek haneli enflasyon ve önemsediği diğer bütün hedefler için 2025 yılını gösteren Şimşek, artık 2026 ve 2027’yi sıkça vurguluyor.

2026, refah artışının daha iyi hissedildiği, fiyatların çok yavaş arttığı bir yıl olacakmış.

Tutuklamanın peşin ceza olarak uygulandığı, seçilmişlerin cezaevinde tutulduğu, yüzbinlerce vatandaş oyunun hiçe sayılarak yönetimlerin aritmetik çoğunlukla ele geçirildiği bir ülkede Hazine’yi ve Maliye’yi yönetiyor Mehmet Şimşek. Seçmen iradesinin gasp edildiği, yolsuzlukların sorgulanıp denetlenmesinin 2019 öncesine uzanamadığı bir ülkede ihale mevzuatında reformdan söz ediyor bir de.

Peki öyle olsun. Bakan Şimşek’e kendisini konforlu biçimde ifade edeceği medya mı yok? Ama milletin canı burnundayken “program çalışıyor” ezberi ziyadesiyle sıktı, hatırlatmış olalım. Daha az sıkıcı olmak içinse kapsamı geniş bir basın toplantısından başlanabilir.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Zeytinlikleri yok etmek kamu yararıymış

TBMM’ye sunulan enerji alanındaki torba kanunun 11. maddesi, zeytinlik alanların kömür santrallarına fedasını anlatıyor. Kömüre dayalı termik santralların yaptığı üretimin, arz güvenliğini sağladığı, doğalgaza bağımlılığı azalttığı, cari açığı düşürdüğü ve ekonomik bağımsızlığı güçlendirdiği ifade ediliyor. Kesilecek ve yok edilecek zeytinliklerin, zeytin ve zeytinyağı rekoltesini ne kadar düşüreceği, ihracatı ne kadar eksilteceği, iç pazarı nasıl etkileyeceğine dair veriler bulunmuyor

Ferdi Zeyrek 16 Mayıs’ta neler anlattı?

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek, kısa sayılabilecek bir süre içinde kamusal yararı yoğun uygulamalara imza attı. Umarım onun erken ölümüne, iddia edildiği gibi planlanıp kurgulanmış, zamana yayılmış bir “suikast’in mi, yoksa son yıllarda insanı umutsuzluğa düşürecek kadar yaygınlaşan denetimsizlik, kuralsızlık ve mesleki ihmallerin mi yol açtığı, başlatılan yargısal süreçle aydınlanır

Trafik cezaları ve AKP’nin KÖİ borçları

Trafik cezaları için bütçeye hedef konulması normal olabilir. Ama bu tutarın bazı bakanlıkların bütçesini aşacak yükseklikte olduğunu biliyor muydunuz?

"
"