25 Nisan 2025
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının, 18 Mart’ta hukuksuzca iptal edilip ertesi sabah şafak baskınıyla gözaltına alınarak tutuklanması, ekonomiye büyük hasar verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “rezerv yakma” diyerek sıklıkla gündeme getirdiği; piyasalardaki oynaklık azalsın diye Merkez Bankası’nın yaptığı döviz satış operasyonları, rezervlerde büyük erimeye yol açtı. ABD dolarını belirli bir seviyede tutmak amacıyla yapılan bu satışlar, TL’nin değerinde de düşmelere yol açtı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten “Rezervler böyle günler için vardır” diye özetlenebilecek ve çok tartışılar yaklaşımı dışında konuya dair bir açıklama duymadık. Gelin görün ki bu mesele Washington’da, IMF ve Dünya Bankası’nın yıllık Bahar Toplantıları için orada bulunan Bakan Şimşek’in, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile görüşmesinde de gündeme geldiğini dolaylı yolla da olsa öğreniyoruz.
Nereden diyeceksiniz. Tabii ki Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yaptığı yazılı açıklamadan değil. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Bessent ile birlikte Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın da bulunduğu Bakan Şimşek görüşmesinin yapıcı bir havada gerçekleştiği duyuruldu.
Bizim Hazine’nin 7 cümleden oluşan yazılı açıklamasından yola çıkarak, görüşme başlıklarını şöyle özetledim:
- Trump ile Erdoğan’ın ortak siyasi iradesi uyarınca, Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin çok boyutlu olarak ilerletilmesi imkanları üzerinde durulmuş.
- Türk tarafı, yatırım ve ticaret, ulaştırma ve enerji alanlarındaki iş birliği fırsatlarına değinmiş, savunma sanayi alanında iş birliğinin geliştirilmesini teminen mevcut kısıtlamaların kaldırılmasının önemini vurgulamış.
- Türkiye'de yürütülen ekonomik istikrar programı hakkında bilgi verilmiş.
- Bölgesel barış ve istikrarın tesisi için Türkiye ve ABD tarafından atılabilecek adımlar ele alınmış. Bu bağlamda Türk tarafı Suriye'ye karşı uygulanan yaptırımların kaldırılması lüzumuna işaret etmiş.
- Ukrayna'da ateşkes sağlanması ve barışa ulaşılması için Türkiye'nin sağlayabileceği katkılar izah edilmiş.
Bu başlıklar arasında yer alan Türkiye’deki ekonomik durum ile ilgili kısmın, ne kadar yetersiz, steril ve dar çerçeveli olduğunu fark ettiniz mi:
- Türkiye'de yürütülen ekonomik istikrar programı hakkında bilgi verilmiş.
Bu kadar.
Tam bu noktada Amerikan hazinesinden yapılan açıklamaya bakalım.
Sadece dört cümleden oluşan bu açıklamayı da dolaylı anlatımından çıkararak, başlıklar halinde sıralıyorum:
- Bakan Bessent ve Bakan Şimşek, ABD'nin İran ve İran vekillerine karşı devam eden azami baskı kampanyasını görüştüler.
- Görüşmeleri sırasında Bakan Bessent, Bakan'ı ABD tarafından belirlenen Rus aktörler ve terörist gruplar tarafından Türk mali sisteminin kötüye kullanılmasını önlemek için harekete geçmeye çağırdı.
- Bakan ayrıca, Türk hükümetinin Türk piyasa oynaklığı ve Türkiye'nin belirsiz ekonomik görünümüne yönelik mevcut ve gelecekteki eylemleri hakkında bilgi aldı.
İki açıklamanın birbirinden ne kadar farklı olduğunu görüyor musunuz? Hiçbir madde birbiriyle aynı değil. Amerikan hazinesi ile Türk hazinesi açıklamalarını ancak yan yana birlikte okursanız, görüşmenin içeriği konusunda biraz fikir sahibi olabilirsiniz. Onun dışında tek açıklamayı okumak son derece yanıltıcı.
Her şeyden önce Amerikan hazinesi açıklamasında Türkiye’deki ekonomik gelişmelere nasıl bakıldığı ve merakın ne olduğu gayet net biçimde aktarılmış. Şu sonuçları açarak rahatlıkla çıkarabiliriz:
- Amerika Türkiye’deki piyasaları hâlâ çok dalgalı ve oynak görüyor. Ekonomik görünümün belirsiz olduğunu değerlendiriyor.
Bu nedenle de Bakan Bessent’in, AKP iktidarının ve Şimşek yönetimin, belirsiz ekonomi ve dalgalı piyasalara karşı ne gibi önlemler aldığını sorduğunu öğreniyoruz. Bessent bununla yetinmeyip, rezerv erimesine ve ekonomideki belirsizlikler için bundan sonra neler yapılacağını da sormuş.
Türkiye’deki Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bu vurgulara değinmeden sadece “Türkiye'de yürütülen ekonomik istikrar programı hakkında bilgi verilmiş” demesi, iktidar açısından ABD nezdinde konunun ne kadar netameli olduğunu ve Türkiye’deki kamuoyu tarafından bilinmesinin istenmediğinin kanıtı.
Bu arada, ABD Hazine Bakanı Bessent’in, Şimşek’e “Rus aktörler ve terörist gruplar tarafından Türk mali sisteminin kötüye kullanılmasını önlemek için harekete geçmeye çağırması” son derece önemli ve manidar. Ayrıntıların neler olduğunu belki bir gün öğreniriz.
Amerikan hazinesi açıklamasından yansıyan en önemli izlenim, ABD’nin Türkiye’deki ekonomik gelişmeler ve AKP iktidarının planları konusunda birinci elden ayrıntılı bilgi aldığıdır.
Çiğdem Toker kimdir?Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı. Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti. Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı. 2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor. Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi. Kitapları - Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008 - "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018 - Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019 Ödülleri - İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995) - Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000) - Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001) - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005) - European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015) - Halkevleri "Basın Ödülü" (2016) - Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016) - İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019) - TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019) - Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017) - ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017) - ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018) - Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018) - Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018) - Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019) - Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019) - TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020) - Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020) - Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021) - TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021) - İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021) - SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021) - Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021) |
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeyrek, kısa sayılabilecek bir süre içinde kamusal yararı yoğun uygulamalara imza attı. Umarım onun erken ölümüne, iddia edildiği gibi planlanıp kurgulanmış, zamana yayılmış bir “suikast’in mi, yoksa son yıllarda insanı umutsuzluğa düşürecek kadar yaygınlaşan denetimsizlik, kuralsızlık ve mesleki ihmallerin mi yol açtığı, başlatılan yargısal süreçle aydınlanır
Trafik cezaları için bütçeye hedef konulması normal olabilir. Ama bu tutarın bazı bakanlıkların bütçesini aşacak yükseklikte olduğunu biliyor muydunuz?
Masumiyet karinesinin gözümüzün içine baka baka ezilmesi, on binlerin oyunu almış seçilmiş kişilerin, adi suçlular gibi itibarsızlaştırılması kanıksanacak bir durum değil. Haysiyet kırıcı bu muamele aynı zamanda seçmen iradesine de saldırı niteliği taşıyor
© Tüm hakları saklıdır.