04 Haziran 2025

Seçmen iradesine saldırı

Masumiyet karinesinin gözümüzün içine baka baka ezilmesi, on binlerin oyunu almış seçilmiş kişilerin, adi suçlular gibi itibarsızlaştırılması kanıksanacak bir durum değil. Haysiyet kırıcı bu muamele aynı zamanda seçmen iradesine de saldırı niteliği taşıyor

Seçmen iradesine saldırı

Her bir kolda birer, iki kolda sağlı sollu ikişer polis memuru olacak şekilde rampada yürüyorlar. Beşinci dalga İBB operasyonunda gözaltına alınan seçilmiş belediye başkanları ile belediye bürokratlarını askeri usul bir nizamda sağlık kontrolüne/adliyeye götürülürken gösteren videonun üzerinde, Anadolu Ajansı’nın (AA) logosu yer alıyor.

Devletin resmi ajansı, dört gündür tutuldukları nezaret çıkışını kayda alan ve profesyonel bir elden, gözden çıkmış izlenimi veren, bu “itinalı” video prodüksiyonunda görev almış görünüyor.

“Gözden düşürme” motivasyonuna hizmet

Sadece bu olay için değil. Yapılan şey “servis” olunca, gazetecilikte “olmazsa olmaz” kriter olan haber değeri, evrensel habercilik ilkesi açısından tartışmalı hale gelir. Gelir çünkü bütün toplumun kamusal olanın ortak iyiliği, yararı için değil, servis edenin ya da edilmesini isteyenin yarar ve çıkarlarının gözetildiği düşünülür.

Sanki bir cinayet, yahut kaçakçılık mahallinde suçüstü yapılmış adi suç şüphelileriymişçesine, seçilmiş belediye başkanları ile bürokratlarının dört günlük bir gözaltı süresinin ardından Çağlayan Adliyesi’ne polis eşliğinde götürüşüne dair bu görüntünün kamuoyunu bilgilendirme, aydınlatma değil, itibarsızlaştırma, “gözden düşürme” motivasyonu taşıdığı açıktır.

Masumiyet karinesi ezildi

Bundan önemlisi, herhangi bir suçlama kişinin, suçlu olduğu kanıtlanana kadar masum kabul edilmesi gerektiğine ilişkin evrensel ceza hukuku prensibinin ihlalidir.

Henüz adliye sorguları yapılmamış kişilerin bu aşamada rızaları aksine güvenlik güçlerinin “zor”u altında bu görüntülerinin çekilip servis edilmesi hukuka toplumsal ahlaka aykırıdır. AA yönetiminin, yetkililerin, “Biz ne yapıyoruz? Yaptığımız yasalara, hukuk ve gazetecilik mesleki etik ilkelerine uygun mu?” diye sormadığı, sorma ihtiyacı duymadığı, sorsa bile doğru cevabı umursamadığı anlaşılıyor. Masumiyet karinesinin gözümüzün içine baka baka ezilmesi, on binlerin oyunu almış seçilmiş kişilerin, adi suçlular gibi itibarsızlaştırılması kanıksanacak bir durum değil. Haysiyet kırıcı bu muamele aynı zamanda seçmen iradesine de saldırı niteliği taşıyor.

Ülkemizin yakın siyasi tarihindeki belirli dönemeçlerde, hesaplaşma dönemlerinde benzer görüntülerin varlığı kayıtsızlık yaratmak yerine, itirazı yükseltmeli. Vatandaş olarak insan olarak evrensel ve Anayasal haklarımız var.

İki kolda iki polis, askeri nizamda yürütülen, seçilmişlere “uygun” görülen bu muamelenin itibarsızlaştırma olduğu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in dün Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklama sırasında aktardığı bilgilerle teyit edildi. Beşinci dalga operasyonda gözaltına alınan CHP’li başkan ve bürokratların tutuldukları nezaretin narkotik suçlarla ilgili depoya yakın olduğunu avukatlardan öğrendiklerini aktaran Özgür Çelik, dört gün boyunca yemek diye verilen şeylerin yenilemez şeyler olduğunu, “ağır uyuşturucu kokusu altında” bekletildiklerini, kişisel bakımlarını yapma koşullarının bulunmadığını anlattı.

AA’nın servis ettiği o görüntüler ile Çelik’in aktardığı gözaltı koşulları, yalnızca söz konusu kişilerin kişilik haklarını değil, o kişileri seçen vatandaşların haklarını da hedef alıyor.

Temel hak ve özgürlüklerin, sahip olduğumuz Anayasal hakların, ceza hukukunun evrensel prensiplerinin, gazetecilik meslek ilkelerinin tümünün ihlal edilmesine alışmamak zorundayız.

Şimşek ile Yılmaz’ın yurtdışı piyasaları gözeterek allayıp pullayarak yorumladığı enflasyon verileri, hayatın içinde milyonları ezmeyi sürdürürken, operasyon dalgaları ve topyekun propaganda araçlar kullanılarak itibarsızlaştırma çabaları ekonomik erozyonu maskelemeye yetmeyecektir.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Bakan Uraloğlu yanıldı mı, yanıltıldı mı?

AB Türkiye Delegasyonu,  benzerine pek rastlanmamış bir açıklama yaptı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun üzerine söz söylediği; İBB’nin yaptırdığı metro hattında AB kredisinin sağlandığına, bu kredinin de yerinde kullanılmadığına dair haberleri yalanladı

Borca karşılık zeytin ve altın

Zeytin köylüleri için, torba maden yasa teklifi, sadece zeytinliklerinin kaybı anlamına gelmiyor. Onlar için zeytinlik, sadece zeytinlik değil, yaşadıkları nefes aldıkları yer, havaları, suları, toprakları, evleri demek. İşin bu kısmı ise ne lehlerine kişiye özel kanun yazılan şirketleri ilgilendiriyor ne de iktidarı ilgilendiriyor. Niye ilgilendirsin?

Zeytin ağaçları ve şirketokrasi

TBMM’ye sunulan enerji alanındaki kanun teklifinin Komisyon’da hızlı biçimde tamamlanmasının ardından Genel Kurul’a da hızlıca inip yasalaşması bekleniyor. Bu süratin sebebinin ise santralları işleten şirketlerden birinin Bakanlığa “Eğer bu yasa çıkmazsa, yaptığımız yatırım nedeniyle yeterince zarara girdik. Böyle devam edemeyiz. Üretimi durdurmak durumunda kalırız” mesajının etkili olduğu da TBMM kulislerinde dün konuşuluyordu

"
"