16 Mayıs 2025
Ercan Çetinyılmaz eylemler sırasında
Ercan Çetinyılmaz, Soma’daki maden faciasından kurtulan isimlerden biri. O gün kolundaki ameliyat nedeniyle raporlu olduğu için madene gitmedi. “Orada olsaydım, ben de ölecektim” diyor. Yaklaşık 10 yıl boyunca çalıştığı maden ocağında güvenlik eksikliklerine defalarca itiraz ettiğini anlatıyor: “Dinleyen olmadı.” Faciadan sonra işçi hakları mücadelesine giren Çetinyılmaz, “Adalet yerini bulmadı, Soma unutuldu” diye konuşuyor. Bugün tarım işçisi olarak çalışan Çetinyılmaz’nın tek çağrısı var: “İşçiler birleşsin, güçlerinin farkına varsın.”
- O dönem madende çalışıyordunuz ama o gün raporlu olduğunuz için gitmemişsiniz.
Evet hastalık sebebiyle rapor almıştım. Kolumdan ameliyat olduğum için işe gitmemiştim.
- Kaç yıldır çalışıyordunuz o madende?
Yaklaşık 10 yıldır.
- O maden de daha önce el değiştirme olmuştu değil mi?
Facianın olduğu maden kamunun kendisinin. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) yıllarca işletti. Daha sonra özelleştirme furyası başlayınca orası özelleşti. Orasını Ciner Grubu aldı ama ocakta sıkıntı olduğu için sözleşmeyi feshetti. TKİ’nin yeniden ihaleye girmesi gerekiyordu fakat öyle bir şey yapmadılar. Soma Kömürleri AŞ’ye hemen devrettiler. O şirketin 2017 yılına sözleşmesi vardı. Şirket, TKİ ile sözleşmesinde belirtilen, devlete vermesi gereken rezervi 2012 yılında tamamlamış. Bu facia olmasaydı 2012 yılından sonraki süreçler için hep şirketin cebine kalacaktı o para.
- Fazla kömür çıkarılmış değil mi?
Tabii ki fazla fazla mal çıkarmış. TKİ’de da buna göz yummuş.
- O gün neredeydiniz ve haberi nasıl aldınız?
İzmir'den kontrolden gelmiştim. Eşim de tarlaya çalışmaya gitmişti. Eşim aradı “Madende patlama olmuş” dedi. Televizyonu bir açtım gerçekten kaza olmuş. Madendeki çalışma arkadaşlarımı aradım ulaşamadım. Sonra bir araba buldum, iş yerine gittim. Durum çok vahimdi. İki gün eve gelmeden orda kaldım.
- O rapor olmasa sizde orada olacaktınız değil mi?
Evet.
- Kaç metrede çalışıyorlardı?
Şimdi diklemesine söylersek 800 metre derinde ama madenler diklemesine hesaplanmaz. Yaklaşık 4-5 kilometre gidiliyor.
- Bütün arkadaşlarınızı kaybettiğinizde ne hissetiniz?
O duygularımı ifade edemem. Şu anda bile o maden bölgesini gördüğüm zaman ağlayasım geliyor. Kolay değil, 301 tane arkadaşını kaybediyorsun.
- Orada olsaydım ben de aynı kaderi paylaşacaktım düşüncesi size ne hissettirdi?
Şu anda hayatta olmayacaktım, diyorum. O kadar değişik şeyler söz konusu ki. Mesela kazada kaybettiğim bir arkadaşım bir ayda 15 yevmiye anca çıkarıyordu. İş gönüllüsü pek değildi. O arkadaşın raporu bitiyor ve işe gidiyor hayatını kaybediyor. Ben de sürekli işe giden biriydim ama o gün raporluyduk.
- O günden sonra hayatınızda neler değişti Ercan Bey?
Hayatımız da iş anlamında çok da bir şey değişmedi. Biz zaten tarladan madene gitmiştik, tekrar tarlaya geri döndük.
- Kaza olmasa ama tarlada çalışmak yerine madende devam edeceksiniz değil mi?
Evet, tabii ki.
- Siz kazadan sonra işçi mücadelesinde bulundunuz.
Evet, o kazadan sonra hayatımız hep işçi sınıfı üzerinde mücadele ile geçti. Hatta 2017 yılında terörle mücadeleden yargılandım, gözaltına alındım. Eylemlere katıldık, hükümeti ve sendikayı eleştirdik.
- Şirket size bir ödeme yaptı mı?
Ödeme yapmadı. Biz 2019 yılında bir eylem yapmıştık, Ankara yürüyüşünde Kırkağaç’tan öteye göndermemişlerdi. Alay komutanlığı önümüzü kesmişti. Orada yanılmıyorsam bir 58 gün falan bir mücadele verdik. Tazminatlarımızı o şekilde alabildik. Ayrıca işe iade davamı kazanmama rağmen işveren dosyayı Yargıtay’a yolladı. Dava uzun sürdü ve Yargıtay işvereni haklı buldu. Sonra Anayasa Mahkemesi’ne gittik o da işvereni haklı buldu.
- Hayatta kalmanın sizde yarattığı etki ne oldu?
Hayatta kalmanın mutluluğu olmaz mı? Bir yandan da hâlâ acı hissediyorum, hâlâ ağlıyorum.
- O olaydan sonra psikolojik destek aldınız mı, buna gerek duydunuz mu?
Evet, aldım.
- Siz sendikalı mıydınız?
O esnada sendikalı değildim. O zaman Türk-İş’e bağlı sendikası söz sahibi idi orada. Onlar olduğu için üye olmamıştım.
- Faciadan önce oradaki aksaklıklar ile ilgili eleştirmişsiniz ve dikkate alınmamış değil mi?
İş yerinde hiç sevmezlerdi beni. İş kanunlarını az çok bilirim. Çok itiraz ettik, anormal durum var önlem alın diye. Ama hep aynı şeyi dediler: “Siz çalışın biz ilgileniyoruz”. Burada tabi işveren kadar bunlara itiraz etmeyen sendika da suçlu. Çünkü sendikanın adamları yönetimin adamları idi.
- Adalet yerini buldu mu?
Hayır. Türkiye’de adalet var mı?
- Bugün Soma'daki facia ne kadar hatırlanıyor?
Bence unutuldu gibi geliyor. Çok az kişi hatırlar. Benim için ise bir travma olarak kaldı.
- Hayat nasıl gidiyor şu anda?
Sürekli eylemlerde olduğumuz için işe almadılar. Şu anda tarım işçisi olarak devam ediyoruz. Emekli oldum.
- Ne dersiniz madende çalışan işçi arkadaşlarımıza bir çağrınız var mı?
Birleşsinler. En üzüldüğüm konu bu. Gerçekten işçi sınıfı kendisindeki gücü hissetmiyor mu, bilmiyor mu yoksa bilmek istemiyor mu bir türlü çözemedim. Aslında işçi sınıfında çok büyük güç var. Bir türlü işte gücümüzün farkında değiliz. O kadar mücadele ettim. Sadece insan muamelesi görüp, çalışma şartlarının en iyi şekilde olması için mücadele ettim.
- O dönem DİSK’in yaklaşımı hakkında neler söylersiniz?
İşçi sınıfının partisi olmaz. Olaydan sonra sahip çıkmadılar bize. Dev Maden Sen geldi buraya. Burada böyle 2 bin 800 kişiye falan çıkardık. O zaman Kani Beko genel başkan da federasyonun Arzu Hanım da sekreterdi. İkisi de sahip çıkmadı. Bütün üyeler istifa etti Bağımsız Maden İş’e geçtiler.
- Siz sanırım arkadaşlarınızı da çok etkileyen bir kişiliktiniz değil mi?
Madenden benim gibi hayatta kalan bir arkadaşım vardı. Kendisi şu andaki iktidara oy veren bir isim. Biz Dev Maden Sen’de iken bu arkadaş Türk İş’e üye idi. Buna hep istifa edip sendika değiştirmesini söyledim ama etmedi. Bir gün buluştuk ona şunu söyledim: “Sen sağcısın, ben solcuyum. İkimiz de yer altına iniyoruz muyuz, iniyoruz; ikimiz de aynı havayı soluyoruz muyuz, soluyoruz. Ölüm bizi sen sağcısın sen solcusun diye ayırıyor mu? Ölen arkadaşlarımıza ayırdı mı? Ayırmadı. Karşımızda sermaye, sendika, siyaset birleşmiş bizim kanımızı emiyorlar. Bunun için birlik olmamız lazım. Sen seçim kime oy veriyorsan ver ama burada gücümüzü birleştirmemiz lazım.” O an bir şey demedi. İki gün sonra aradı, arkadaşları ile istifa edip geldiler. İşçi sınıfının siyaseti emeğinin karşılığını almasıdır.
- Şu an madenleri takip ediyor musunuz?
Ediyorum. Soma'da hiçbir şey değişmedi ki aynı durum devam ediyor maalesef. Maaşların iyileşmesini aralarında benim de olduğum eylem yapan 25 madenciye borçlular.
YARIN: Sendika örgütlenme uzmanı Başaran Aksu, Soma faciasından sonra yaşananları, DİSK’in bölgeden çekilişini, linç girişimlerini ve Soma’dan yayılan direniş dalgasını anlatıyor...
Soma faciası: Sizce kömür madeninde çalışan bir işçi ne kadar kazanıyordur? |
"Festivalin isminin Türkçemizin de elastikiyetinden hafif faydalanarak Denedik Film Festivali olsa diye düşündüm. Çünkü şansını denemiş ama festivallerden ret almış, orada yarışma imkanı bulamamış sanatçılara tıpkı hani herkesin ikinci bir şansa ihtiyacı vardır önermesinde olduğu gibi"
Aylardır beklenen ve BKM’nin yılın konseri olarak lanse ettiği Guns N’ Roses konseri sonunda gerçekleşti. Konsere, Mattia Ahmet Minguzi anması ve şarkı listelerindeki sürpriz değişiklikler damga vurdu
“Hayatımın sonu eksik kalacak. Keşke daha fazla şey koyabilseydim bu ömür denen şeyin içerisine..."
© Tüm hakları saklıdır.