1948’den bu yana her yıl mayıs ayının ilk pazartesi günü Metropolitain Museum of Art’da düzenlenen Met Gala gecesinin teması bu kez sadece erkeklere yönelikti.
Konusu, “Slaveto Fashion Black Dandysm and the Styling of Black Diasporic İdendity” (Siyahî Dandizm Akımının Moda Dünyasındaki Etkisi) olarak belirlenen etkinlik, 2003 yılındaki “Mans in Skirts”den (Etekli Erkekler) sonra ikinci kez sadece erkek kostümlerine yönelik bir tema ile gerçekleşmiş oldu.
Her yıl Metropolitain Müzesi’nde açılışı yapılan sergi konusuna paralel olarak belirlenen tema etrafında düzenlenen gecede, tasarımcıların ve davetlilerin kırmızı halıda yaratıcılıklarını sergilemelerine olanak sağlanıyor.
Müzede açılan, ‘Superfine; Tailoring Black” (Süper Rafine; Erkek Terziliği) sergisinin küratörü Afrika Tarihi Profesörü Monica L Miller’in , Met Gala gecesi organizasyonunda rol alan Moda Gurusu Anna Wintour, moda dünyasının bu prestijli etkinliğine bir kez daha damgasını vurmuş oldu.
Sergiye ve Met Gala gecesine ilham kaynağı olan Dandizm akımının hikâyesi ise bir hayli ilginç. 18.yüzyıllın İngiltere’sinde, Goerge Bryan Brummell (1778-1840) adlı bir kişi, dönemin aristokratik davranış ve giyim kodlarına karşı çıkarak kişisel tarzını yaratır.
Goerge Bryan Brummell
“Giyiminizden bahsetmeyin, giysilerinizin sessizce kendilerini ifade etmesine izin verin” sloganı ile basının ilgisini çeken ve “Yakışıklı Brummell” lakabını alan George, toplumun katı kurallarına ve psikolojik baskısına giyim yolu ile tepki göstermişti.
Brummell’in nötr renklerde tasarlanmış kostümlerinden oluşan giyim tarzı ile başlattığı romantik başkaldırı, dönemin bazı yazarlarını etkileyince Dandizm bir akım olarak 18. yüzyıla damgasını vurmuş oldu.
Honoré de Balzac, “Dandy olmak doğal aristokratlıkla eş değer” sözleri ile Brummell’i yüceltirken, deneme yazarı ve sanat eleştirmeni Charles Baudlaire ve kendini Dandy olarak ilan eden Barbay d’Aurevilly de akıma destek verdiler.
İrlandalı oyun yazarı Oscar Wilde ise “Dorian Gray’ın Portresi” adlı eserinde (1891) yarattığı Dandy figürünün eşcinselliği çağrıştırması nedeni ile eleştirilmişti.
Ancak serginin asıl vurgu yapmak istediği tema ise 1920’lı yılların Amerika’sında yaşayan entelektüel siyahîlerin dandizm akımını güncelleyerek yarattıkları “Neo Dandizm” dönemi.

İki dünya savaşı arasında, Harlem Rönesans’ı olarak da kabul edilen dönemde, şair ve yazar Langston Hugues, Siyahi Amerikan kültürünün simgesi haline gelen dansçı ve şarkıcı Josephine Baker, antropolog ve yazar Zora Neala Hurston gibi kişiliklerin öncülüğünde doğan Neo Dandizm esintileri Amerikan moda kültürüne yön vermiş ve siyahilerin estetik ve politik açılımının inşasını sağlamıştı.
Met Gala gecesine katılmak için aylar öncesinden hazırlanmaya başlayan markalar ve moda ikonlarının kırmızı halı çıkartmasında bu kez erkek ikonlar ön plana çıkmış oldu.
Gecenin ev sahiplerinden Formula 1 pilotu Lewis Hamilton’un fildişi rengi smokinini tamamlayan ünlü şapkacı Stephen Jones imzalı özel tasarım beresi ve mücevherleri, İngiliz aktör Damson İdris’in Tommy Hilgiger imzalı kırmızı kostümünü tamamlayan taşlarla işlemiş kaskını ilginç buldum.
Lewis Hamilton
Babası gibi aktör olan Patrick Schwarzengegger, Balmain imzalı kimono esintili tulum smokini ile geceyi renklendirirken, oyun yazarı ve yönetmen Colman Domingo, mavi pelerini ile 2022’de ölen siyahi moda ikonu André leon Talley’e göz kırptı.
Colman, yaka kısmı işlenmiş ve göz alıcı bir kolye ile zenginleştirilmiş, Valentino imzalı plise pelerini ile kırmızı halı merdivenlerinde verdiği pozlarla geceyi şenlendirmiş oldu kanımca.
Colman Domingo
Met Gala 2025 gecesine katılan kadın starların çoğunluğu, etkinliğin temasın paralel olarak, erkek gardırobundan esinlenerek tasarlanmış kostümlerle katıldılar.
Madonna, Tom Ford imzasını taşıyan şampanya rengi smokini ve aksesuar olarak kullandığı purosu ile yine “Madonnalığını” yapmış oldu. Zendaya’nın Louis Vuitton imzalı beyaz smokini, Moda influencer’ı Emma Chamberlain’in asimetrik kesimli çizgili erkek kumaşından tasarlanmış Courréges marka kostümü gecenin temasına profesyonelce hazırlanılmış tasarımlardı.
Madonna
Gecenin yaratıcı fikirlerinden bir diğeri ise, “mayo-smokin” olarak adlandırabileceğimiz tasarımlardı. Amerikalı şarkıcı ve oyuncu Sabrina Carpanter, Louis Vuitton imzalı smokini ile, rapçı Doja Cat ise Marc Jacobs imzasını taşıyan bodysuit smokini ile bu eğilimi temsil ettiler.
Doja Cat
Mutlu hafta sonları…
Alex Akimoğlu kimdir?
Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.
Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.
London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı.
Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.
2020 yılından beri T24'te yazıyor.
|