11 Haziran 2025

Süper Lig 2024-25 sezonunda kulüplere servet dağıttı

Azalan gelirler, kulüplerin finansal sorunlarını daha da derinleştirdi. Kulüp zararları arttı. Bozulan kulüp mali dengeleri ise, kulüplerimizin Avrupa’da başarısız sonuçlar almasına neden oluyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik önceki yıllara göre arttı. Bu da büyük kulüpler lehine haksız ve dengesiz rekabetin yükselmesine neden oluyor

Galatasaray’ın şampiyonluğuyla tamamlanan Süper Lig’in 2024-25 sezonunda 19 kulübe toplam 3 milyar 670 milyon 975 bin TL havuz geliri dağıtıldı.

Kulüplerin en önemli gelir kaynaklarından olan havuz gelirleri ve bu gelirlerin Süper Lig’de kulüplere dağıtımı üzerinde durmak istiyorum.

Bu kapsamda, bu yazımızda Süper Lig havuz gelirlerinin kulüplere nasıl dağıtıldığını ve bu dağıtım sürecinde kulüplerin rekabet açısından bundan ne şekilde etkilendiklerini irdelemek istiyorum.

Bu kapsamda gelin konuya bir genel bakış yapalım.

2024-25 sezonu havuz gelirleri dağıtımına genel bakış

Süper Lig’de aslan payını iki kulüp aldı

2024-25 sezonunda dağıtılan toplam parasal ödülün %22,77’si iki kulübe gitti.

Galatasaray şampiyon olarak toplam 446 milyon 475 bin TL gelire ulaşırken, ligi ikinci sırada tamamlayan Fenerbahçe ise 389 milyon 550 bin TL parasal ödülün sahibi oldu.

Galatasaray toplam gelirin %12,16'sını tek başına alırken, Fenerbahçe ise toplam gelirden %10,61 pay aldı.

2024-25 sezonunda ligi dördüncü sırada tamamlayan Beşiktaş, rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe’nin parasal olarak çok gerisinde kaldı. Beşiktaş 313 milyon 500 bin TL’lık havuz geliriyle Galatasaray’dan 132 milyon 975 bin TL; Fenerbahçe’den de 76 milyon 050 bin TL daha az gelir elde etti. Bu anlamda Beşiktaş hem sportif hem de parasal olarak kısır bir sezon geçirdi.

Trabzonspor ise son yılların kötü performanslarından birisini daha sergilerken, ligi ancak 7.sırada tamamlayabildi ve toplam 206 milyon 800 bin TL havuz gelirine ulaştı.

Bu sezonun sportif ve finansal olarak sürprizini ise Samsunspor yaptı. Mükemmel bir sezonu geride bırakan kulüp ligi üçüncü sırada bitirirken, toplam 220 milyon 125 bin TL’lik de gelirin sahibi oldu.

Tablo: 1) 2024-25 sezonunda kulüplere dağıtılan havuz gelirleri (TL)

Galatasaray havuzdan 447 milyon TL kazandı

Galatasaray ligi 30 galibiyet, 5 beraberlik ve 1 mağlubiyetle 95 puanla bitirirken, geçen seneki sportif performansın gerisine düşse de bu performans sarı kırmızlıları hem sportif hem de parasal şampiyon yapmaya yetti.

20 takımla oynanan 2023-24 sezonunu 33 galibiyet, 3 beraberlik ve 2 mağlubiyetle tamamlayan sarı kırmızılılar 102 puanla rekor kırarak şampiyonluğa ulaşmış ve bu performansın karşılığı havuz gelirlerinden de 241 milyon 290 bin TL kazanmıştı. O günkü kurdan yaklaşık 6.9 milyon Euro'ya karşılık gelen bu tutar, toplam gelirin yüzde 11,76’sına karşılık geliyordu.

Galatasaray’ın bu sezon havuz gelirleri, bir önceki sezona göre yüzde 85,28 artış kaydetti. Euro bazında ise Aslan’ın payı yüzde 43,99 arttı.

Galatasaray’ın geçen sezon havuzdan aldığı pay %11,76 idi. Sarı Kırmızılıların bu sezon ki payı ise geçen sezona göre % 3,4 artarak %12,13’e ulaştı.

Bir önceki sezona göre Fenerbahçe’nin havuz gelirleri TL bazında %78,20 artarken; Beşiktaş’ın gelirlerinde bu artış %120 ve Trabzonspor’un gelirlerinde de %44,82 olarak gerçekleşti.

Fenerbahçe’nin toplam gelirden aldığı pay bu sezon onbinde dört düşerken, bu oran Beşiktaş’ta (geçen sezonki düşük performans nedeniyle bu sezon aldığı pay arttı) yüzde 25 artış kaydetti. Trabzonspor’un payı ise geçen sezona göre yüzde 19,39 geriye gitti.

Toplam gelirden alınan payda reel artışı sağlayan tek kulüp Galatasaray oldu.

Havuz gelirleri bu sezon yüzde 80 arttı

Anımsanacağı üzere 11 Mart 2024’te, Süper Lig’in 2024-2025, 2025-2026 ve 2026-2027 sezonlarının yayın hakları satışına ilişkin düzenlenen ihaleye beIN Sports ve Saran Medya katılmış ve beIN Sports ilk teklifi olan 120 milyon Euro'yu 182 milyon dolara yükselterek ihaleyi kazanan taraf olmuştu. 

Süper Lig’in bir önceki sezona (2023-24) yayın hakları bedelinde ise yıllık tüketici fiyat endeksinin (TÜFE) yarısı oranında yüzde (yüzde 19,79) artış gerçekleştirilerek, kulüplere dağıtılacak tutar 2.635.490.000 TL olarak belirlenmiş ve bu tutardan alt liglere aktarılacak 200 milyon TL ve federasyon payı düşüldükten sonra kalan 2 milyar 52 milyon 90 bin TL kulüplere 2023-24 havuz geliri olarak dağıtılmıştı.

Yukarıdaki açıklamalarımız ışığında 2024-25 sezonunda kulüplere dağıtılacak toplam tutar olan 3 milyar 671 milyon TL’lik havuz geliri, geçen sezona göre % 78,8’lik bir artışı ifade ediyor.

Bu tutarın yüzde 50’sinin güncel kurdan, kalan 91 milyon dolarlık kısmının da, teklifin yapıldığı 2 Mart 2024 günü kuru olan 31,3 liradan sabitlenerek kulüplere havuz geliri olarak dağıtılması kararlaştırılmıştı.

Yeni ihale sonucu 182 milyon dolara yükselen yayın gelirinin takımlara, federasyona ve alt lige ne şekilde dağıtılacağına Kulüpler Birliği karar verecek. Son 7 sezondur yayın gelirinin paylaşımında, önce federasyona yüzde 4 ve alt liglere yüzde 18’lik dilim ayrılıyor.

1. Havuz gelirleri nasıl dağıtılıyor? 

Toplam havuz gelirlerinin, 

-  Yüzde 37'si (1 milyar 352 milyon TL) kulüplere eşit paylaştırılıyor. Süper Lig'de mücadele eden 20 takımdan her biri, 71 milyon 100 bin lirayı kasasına koydu.

- Yüzde 46'lık kısım (1 milyar 700 milyon 325 bin TL) takımların performansına göre dağıtılıyor. Bu kapsamda, Trendyol Süper Lig'de 2023-2024 sezonunda kulüpler galibiyet başına 4 milyon 950 bin lira, beraberlikte de 2 milyon 475 bin TL kazandılar.

-  Yüzde 11’i (404 milyon 600 bin TL) geçmiş lig şampiyonluklarına ödeniyor.  Bu sezon geçmiş şampiyonluklar için şampiyonluk başına 5 milyon 950 bin TL ödendi. Ayrıca Süper Lig’de olmayan Bursaspor’a da ödeme yapılıyor. Bu bağlamda Galatasaray’ın 24 eski şampiyonluğu, Fenerbahçe’nin 19, Beşiktaş’ın 16, Trabzonspor’un 7, Başakşehir ve Bursaspor’un da birer şampiyonlukları bulunuyor.

-  Yüzde 6’lık (235 milyon 300 bin TL) bölüm de ilk altıya giren kulüplere dağıtılıyor.  Bu kapsamda şampiyon kulüp 71.1 milyon TL alıyor. Klasmanda ikinci sırayı alan kulüp 56,9 milyon lira kazanırken, lig üçüncüsü 42,6 milyon lira, lig dördüncüsü 28,4 milyon lira, lig beşincisi 14,3 milyon lira ve lig altıncısı da 7,2 milyon lira alıyor. 

Rekabetin ekonomisi

2024-25 sezonu itibariyle Süper Lig kulüplerinin ne kadar havuz geliri elde ettiklerini tablo 1 ile sizinle paylaştım. Bu tabloya göre,

Yukarıdaki tabloya göre havuz gelirlerinin rekabet ekonomisine bir bakalım: 

-  Lig şampiyonu Galatasaray toplam gelirin yüzde 12,13’ünü almış durumda. Ligde şampiyonluk yarışı verdiği rakibi Fenerbahçe ise sarı kırmızılılara en yakın parasal gelir elde eden kulüp olmakla birlikte, Sarı Lacivertliler sarı kırmızılılardan 56 milyon 925 bin TL daha düşük havuz geliri elde etti. Lig üçüncüsü Samsunspor ise şampiyondan 226 milyon 950 bin TL daha düşük gelir elde etti. Ligi altıncı sırada tamamlayan Eyüpspor ile şampiyon Galatasaray arasındaki gelir farkı ise 274 milyon 125 bin TL olarak gerçekleşti. 

- İlk altı sırayı paylaşan kulüpler toplam 1 milyar 727 milyon 400 bin TL  havuz geliri elde ederken, toplam gelirden aldıkları pay % 47,06 oldu. Altı kulübün gelir ortalaması ise 287 milyon 900 bin TL olarak gerçekleşti.   

- Dört büyük kulübün havuz gelirleri toplamı 1 milyar 356 milyon 325 bin TL olurken, dört kulübün toplam gelirden aldığı pay % 36,01’e ulaştı. Dört kulübün gelir ortalaması ise 339 milyon 81 bin 250 TL oldu.

-  Ortalama havuz geliri takım başına 193 milyon 209 bin 211 TL olurken; On beş takım ortalamanın altında gelir kazandı. 

- Ortalama havuz geliri ile dört büyük kulübün ortalama havuz gelirleri arasındaki fark 94 milyon 690 bin 789 TL’ye ulaştı. 

-  Medyan havuz geliri (Kasımpaşa) 160 milyon 200 bin TL olarak gerçekleşti. 

- Şampiyon ile sonuncu arasındaki gelir farkı 4,54X oldu (Geçen sezon bu 4.25X idi.)

-  Şampiyon Galatasaray ortalama gelirden 2,30X daha fazla para kazanırken (Geçen sezon 2,35X), Fenerbahçe ise 2,01 para kazandı. (Geçen sene 2,13X idi.)

- Şampiyon Galatasaray ulaştığı 95 puan ile Süper Lig’deki toplam 928 puanın yüzde 10,23’ünü alırken, toplam parasal gelirin de yüzde 12,13’ünü aldı. (Geçen sezon bu yüzdeler sırasıyla yüzde 9,86 ile yüzde 11,76 idi.) 

- Geçen sezon 20 takımlı ligde takım başına puan ortalaması 51,6 iken, bu sezon takım ortalaması 48,84 oldu. İlk altı geçen sezon puanların yüzde 42,6’sını toplarken, bu sezon bu yüzde 43,75’ini topladı.

-Geçen sezon ilk altıda yer alan kulüplerden ilk iki ile diğer dört kulübün ortalama puan farkı 40,5 iken; bu sezon bu fark 32,75 puan oldu.

-  Galatasaray puan başına geçen sezon 2 milyon 366 bin TL havuz geliri kazanırken, bu sezon puan başına kazancını yüzde 98,9 artırarak 4 milyon 706 bin TL’ye yükseltti.

2. Havuz gelirlerinin makro ekonomik yorumu

Bu konudaki genel görüşlerimi paylaşırsam:

1) dolar bazında Süper Lig’in yayın gelirleri geriye gitti

Süper Lig’in 2000’lerin başında naklen yayın gelirleri bedeli yaklaşık 150 milyon dolar seviyesindeydi. Bugün ise bu tutar 182 milyon dolar. Dolayısıyla, geçen 25 yıllık sürede Süper Lig yayın gelirleri döviz bazında sadece yüzde 21,31 arttı.

2016-17 sezonunda ise Süper Lig’in naklen yayın haklarının yıllık bedeli 500 milyon dolara kadar yükselmişti. Bu tutara göre ise şu anki yıllık 182 milyon dolar yıllık naklen yayın bedeli 318 milyon dolarlık bir kaybı ifade ediyor. Bir diğer ifadeyle 2016-17 ile 2024-25 arasında kulüplerimizin yayın gelirlerindeki kayıpları yüzde 63,6.

Tablo:2’den de görülebileceği üzere Süper Lig’in yayın gelirleri 2016-17 sezonunda 500 milyon dolara kadar yükselmişti. Bu sezondan sonra yayıncı kuruluş zarar ettiğini öne sürerek, kademeli olarak yayın bedellerini sürekli aşağıya çekti. Öyle ki, bu tutar 2023-24 sezonunda 80 milyon dolara kadar düştü.

Tablo: 2) Süper Lig’de 2016-17/2024-25 arası yayın gelirleri gelişimi[1]

2) Enflasyon ve TL’nin döviz bazında değer kaybı yayın gelirlerini eritiyor

Süper Lig havuz gelirleri bir önceki sezona göre yüzde 80’lik bir artış kaydetti. Bu dönemde enflasyon yüzde 53 geriye gelirken; TL’nin Euro karşısındaki değer kaybı ise yüzde 36,60 oldu. Buradan hareketle kulüplerin TL bazında gelirlerinde göreceli olarak bir iyileşme gözlenirken, bu iyileşme kurlardaki yukarı yönlü hareket nedeniyle eriyerek eksiye döndü.

Süper Lig yayın gelirlerinin yarısının TL, yarısının ise dolar olarak ödeniyor olması, yüksek enflasyon ve devaülasyonun yaşandığı bir ekonomide kulüplere zarar ettiriyor. Bu kapsamda, 2014-15 ile 2024-25 sezonları arasında, yani son on yılda kulüplerin enflasyon ve devaülasyon kaynaklı zararları 4 milyar TL’yi geçti. Bu tutar 25 milyar TL’ye ulaşan Türk futbol gelirlerinin yüzde 16’sına karşılık geliyor. Bir başka ifadeyle, kulüplerin son on yılda toplam havuz gelirlerindeki kayıp futbol gelirlerimizin yaklaşık beşte birine ulaştı.

Bu da kulüplerin finansal sürdürülebilirliklerini ve şoklara karşı dayanıklılıklarını olumsuz etkiliyor. Onların mali yapılarını daha da kırılgan hale getiriyor.

3) Süper Lig yayın gelirleri Avrupa’ya göre düşük kalıyor

Süper Lig 600 milyon Euro’nun üzerinde gelir yaratırken, yayın gelirleri 2024 öncesi UEFA sıralamasındaki 10 ülke içinde geriye gitmiş, hatta ilk yedi ligin ortalamasının altında kalmıştı. Nitekim 2023-24 sezonunda Süper Lig’in yıllık yayın geliri keskin bir düşüşle 80 milyon dolara kadar gerilemişti.

2024’te yapılan yeni sözleşme ile yayıncının yayın haklarını üç yıl daha uzatması karşılığı bu tutarda 100 milyon dolarlık bir artış sağlandı. Ancak, Avrupa’da diğer liglerin yayın sözleşmelerinin yenilenmesi süreçleri de yaklaşıyor. Dolayısıyla, yeni sözleşmeler sonrası Süper Lig yayın hakları bedelinin sıralama kaybetmesi olası görünüyor.

3. Sonuç

Yukarıda dile getirdiğimiz konuların ışığında konuyu kısaca özetleyecek olursak;

  1. Havuz gelirleri dağıtımındaki dengesizlik, futbolumuzun rekabetçi yapısını olumsuz etkiliyor.
  2. Ülke ekonomisindeki makro ekonomik olumsuzluklar, yaşanılan yüksek oranlı enflasyon ve devalüasyonlar, yayın gelirlerinin erimesine neden oluyor.
  3. Gelir dağılımındaki adaletsizlik önceki yıllara göre arttı. Bu da büyük kulüpler lehine haksız ve dengesiz rekabetin yükselmesine neden oluyor.
  4. Azalan gelirler, kulüplerin finansal sorunlarını daha da derinleştirdi. Kulüp zararları arttı. Bozulan kulüp mali dengeleri ise, kulüplerimizin Avrupa’da başarısız sonuçlar almasına neden oluyor.

[1] https://futbolekonomi.com/index.php/haberler-makaleler/genel/103-manet/6019-2024-03-03-09-05-19.html

Tuğrul Akşar kimdir?

Tuğrul Akşar 1962 yılında Niğde'de doğdu. 1988'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Aynı fakültenin İşletme Anabilim dalında yüksek lisansını tamamladı. 

1989'dan itibaren bankacılık sektöründe yönetici olarak çalıştı.

2000 yılından itibaren "futbolun görünmeyen yüzü" olarak bilinen futbol ekonomisi, finansı, yönetimi ve felsefesi üzerine çalışmalar yaptı, makaleler yazdı, kitaplar yayımladı, üniversitelerde dersler verdi, yurt genelinde konferans ve seminerlere katıldı, radyo ve televizyon programlarına konuk oldu. Futbolun genel ekonomik, finansal ve yönetsel sorunları ve çözüm önerilerini içeren video içeriklerini paylaşmayı sürdürüyor.

Konusunda referans olan ilk kitabı "Endüstriyel Futbol" 2005 yılında yayımlandı. 2006'da Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte "Futbol Ekonomisi", 2008'de "Futbol Yönetimi" adlı kitapları çıktı. 2010'da "Futbolun Ekonomi Politiği", 2013'te "Krizdeki Futbol", 2020'de de altıncı kitabı "Endüstriyel Futbolun En Üst Aşaması: Finansal Futbol" yayımlandı. 

Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte 2005 yılında Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi'ni kurdu.

2005 yılında Meclis Araştırma Komisyonu tarafından düzenlenen Sporda Düzensizliğin ve Şiddetin Araştırılması Raporu'nun 25 sayfalık kısmı "Endüstriyel Futbol" adlı kitabından alınan Akşar, 2011yılında davet üzerine TBMM Araştırma Komisyonu üyelerine "Türk Futbol Kulüplerinin Finansal Yeniden Yapılanması ve Yönetişimsel Sorunlarına Çözüm Önerileri" konusunda bir brifing ve rapor verdi.

Nisan 2011'de Teşvik ve Şikeyi Önleme Yasası'nın çıkmasına katkı sağladı, kulüplerin finansal yeniden yapılandırılmasına ilişkin raporunda sunduğu çok sayıda öneriye yasada yer verildi.

Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği'nin (TKYD) oluşturduğu Kurumsal Yönetim ve Futbol Endüstrisi Çalışma Grubu'nda da yer alan Akşar, 2010'da yayımlanan "Kurumsal Yönetim İlkeleri Işığında Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi"nin iki bölümünü kaleme aldı.

"Futbol Ekonomisi" ve "Futbol Yönetimi" kitapları bazı üniversitelerde seçmeli derslerde ana kaynak olarak okutulan Akşar, Türk futbolunun sorunlarına çözüm olabilecek araştırmaları yayımlama, araştırmacılara referans sağlama, futbolun entelektüel boyutuna katkıda bulunma amacıyla www. futbolekonomi.com sitesini hayata geçirdi.

Bir süre Radikal ve Cumhuriyet Spor eklerinde ve Tamsaha'da yazdı, halen Dünya gazetesinin haftalık "Ekospor" köşesinde ve Mayıs 2015'ten itibaren T24'te yazıyor.

Evli ve iki çocuk babası.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dünya Kulüpler Kupası’nın sosyo-ekonomik analizi

FIFA futbolun iyiliğini düşündüğünü ifade ediyor hep! Fakat FIFA’nın banka hesaplarındaki milyar dolarlık nakit rezervler, her yıl kazanılan yüz milyonlarca dolar kar, yöneticilere ödenen yüz milyon dolarlara ulaşan ücret ve maaşlar, yöneticilerin dolce vita hayatları, bu konuda başka şeyler söylüyor. Bu işlerden her zaman FIFA kazanıyor...

Sir Alex Ferguson Türkiye’ye gelseydi!

Alex Ferguson’u futbol dünyasında tanımayan yoktur. Futbol tarihin en başarılı kupa toplayıcılarından birisi. Asla pes etmeyen karakteriyle hem saha içinde hem de saha dışında kişisel öyküleriyle bir fenomen

Futbolumuzda tüm sorunların çözümü 'toplumsal fair play’den geçiyor

İyiye, güzel, adil rekabete, kaliteye, insanca yaşamanın gerektirdiği her türlü ortam ve olanağa ulaşabilmek ve bunu kalıcı kılabilmek için iyi insanlar yetiştirmek zorundayız. Sadece iyi insan olmak yetmiyor, dünya insanları yaratmalıyız

"
"