Öncelikle ilk sorumuzu soralım:
Bu turnuva ekonomik olarak ne anlama geliyor?
FIFA ve WTO Sekreterliğinin, kurumlara ve şirketlere politika ve yatırım projeleri tasarlama konusunda destek sağlayan bağımsız bir kuruluş olan OpenEconomics (OE) isimli bir firmaya hazırlattığı rapor var.
Rapora göre, bu turnuvanın küresel ekonomiye 21.1 milyar dolara kadar katkı yapabileceği belirtiliyor.
Rapor küresel bir ekonomik etkiden söz ediyor. 21.1 milyar dolarlık global katkının 9.6 milyar dolarlık kısmının (yüzde 46) doğrudan Amerikan ekonomisine gideceği raporda ifade ediliyor.
İstihdam konusunda da iddialı bir tahminde bulunuyor rapor. Turnuvanın Amerika’da yaklaşık 105 bin iş yaratması beklendiğini belirtiyor.
Bu tahminler yapılırken, raporda SROI (social return on investment) yani, yatırımın sosyal getiri etkisini ölçen bir etki analizi de yapılmış. Analiz öz itibarıyla, bu turnuvada yapılan harcamanın topluma ne kadar sosyal fayda olarak geri döndüğünü ölçmeye çalışmış. Bu şekilde, turnuvanın sosyal yatırım getirisinin ne olabileceği hesaplanmış. Hesaplanan sosyal yatırım getirisine göre, turnuva için harcanan her bir dolar için 4.34 dolarlık bir sosyal fayda yaratılması bekleniyor. Ekonomik literatüre uygun ifade edecek olursak, bu sportif organizasyon 4.34 kat dışsal etki yaratacakmış görünüyor. Bu hesaplamada maçları izleyecek 3.7 milyon taraftarın önemli bir faktör olduğu da hatırlatılmış.
Kulüpler dünya kupası ile özellikle perakende, ticaret, gayrimenkul, konaklama ve yiyecek içecek hizmetleri gibi sektörlerin olumlu etkilenmesi bekleniyor. Bu sektörlerin 7.2 milyar dolarlık ilave bir hasılata ulaşacağı hesaplanıyor. Özellikle turnuva nedeniyle turizmde ekstra bir canlılığın yaşanacağı tahmin ediliyor. Buna bağlı olarak, turizm sektörü aracılığıyla ABD ekonomisine 2.430 Milyon dolarlık bir tüketici harcama katkısının oluşacağı hesaplanıyor.
Aslında, yıllık 28 trilyon dolarlık GSYİH’ne sahip ABD için bu rakamların çok fazla bir önemi yok. Ancak, FIFA’nın bu etkinliğinin küresel ekonomiye katkıları önemli.
Biraz da madalyonun diğer yüzüne bakmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.
Bu turnuvadan ekonomik ve sosyal beklentiler yüksek…
Ne var ki, bu yüksek beklentiler varsayıma dayalı hesaplamalar. Bu tür mega etkinliklerde gerçek kazanç şüphesiz ki, ilerleyen yıllarda net olarak ölçülebiliyor. Doğal olarak başlangıçta hesaplanan ile gerçekleşen arasında daha sonra önemli farklar çıkabiliyor.
Yine bu raporda ifade edilen katkıların turnuva döneminde gerçekleştirilecek olması, ekonomiye gelecek yıllardaki olası katkıların sınırlı olabileceğini ortaya koyuyor. Örneğin raporda söz edilen 105.000 yeni iş olanağının yaklaşık yüzde kırkının geçici olabileceği kabul ediliyor. Yani, proje bitince o işler de bitmiş olacak.
2025 FIFA Kulüpler Dünya Kupası gerçekten devasa ekonomik beklentilerle geliyor. Milyarlarca dolarlık GSYİH’ya katkı, onbinlerce iş imkânı kağıt üzerinde etkileyici. Sosyal fayda potansiyeli yüksek görünüyor. Ama bu turnuvanın sağlayacağı katkıların, kalıcılık ve etki derinliği konusunda soru işaretleri de mevcut.
Zira, yukarıda söz ettiğimiz olaylar tahmini olası gelişmeler.
Ama olayın bir de görünmeyen yüzü var…Daha doğrusu kesin sonuçları olan bir yönü, yani FIFA tarafı var… Bu tür devasa etkinliklerin topluma sağladığı sosyo-ekonomik katkılardan daha fazlasını FIFA sağlıyor. Her ne kadar Başkan Infantino bu turnuvadan kazanılacak tüm paranın kulüp futboluna harcanacağını söylüyorsa da, FIFA’nın finansal raporları bunun böyle olmadığını ortaya koyuyor.
FIFA futbolun iyiliğini düşündüğünü ifade ediyor hep! Fakat FIFA’nın banka hesaplarındaki milyar dolarlık nakit rezervler, her yıl kazanılan yüz milyonlarca dolar kar, yöneticilere ödenen yüz milyon dolarlara ulaşan ücret ve maaşlar, yöneticilerin dolce vita hayatları, bu konuda başka şeyler söylüyor.
Bu işlerden her zaman FIFA kazanıyor.
FIFA sahip olduğu finansal varlıkları ve milyar dolarlara yükselen gelirleriyle artık bir sportif organizasyon olmaktan öte, bir ekonomik ve finansal örgüte dönüşmüş durumda. Sadece şunu ifade ederek yazımızı bitirelim. FIFA 2023-26 arası düzenleyeceği sportif etkinliklerden toplam 13.6 milyar dolar gelir bekliyor.
Tuğrul Akşar kimdir?
Tuğrul Akşar 1962 yılında Niğde'de doğdu. 1988'de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Aynı fakültenin İşletme Anabilim dalında yüksek lisansını tamamladı.
1989'dan itibaren bankacılık sektöründe yönetici olarak çalıştı.
2000 yılından itibaren "futbolun görünmeyen yüzü" olarak bilinen futbol ekonomisi, finansı, yönetimi ve felsefesi üzerine çalışmalar yaptı, makaleler yazdı, kitaplar yayımladı, üniversitelerde dersler verdi, yurt genelinde konferans ve seminerlere katıldı, radyo ve televizyon programlarına konuk oldu. Futbolun genel ekonomik, finansal ve yönetsel sorunları ve çözüm önerilerini içeren video içeriklerini paylaşmayı sürdürüyor.
Konusunda referans olan ilk kitabı "Endüstriyel Futbol" 2005 yılında yayımlandı. 2006'da Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte "Futbol Ekonomisi", 2008'de "Futbol Yönetimi" adlı kitapları çıktı. 2010'da "Futbolun Ekonomi Politiği", 2013'te "Krizdeki Futbol", 2020'de de altıncı kitabı "Endüstriyel Futbolun En Üst Aşaması: Finansal Futbol" yayımlandı.
Doç. Dr. Kutlu Merih ile birlikte 2005 yılında Futbol Ekonomisi Stratejik Araştırma Merkezi'ni kurdu.
2005 yılında Meclis Araştırma Komisyonu tarafından düzenlenen Sporda Düzensizliğin ve Şiddetin Araştırılması Raporu'nun 25 sayfalık kısmı "Endüstriyel Futbol" adlı kitabından alınan Akşar, 2011yılında davet üzerine TBMM Araştırma Komisyonu üyelerine "Türk Futbol Kulüplerinin Finansal Yeniden Yapılanması ve Yönetişimsel Sorunlarına Çözüm Önerileri" konusunda bir brifing ve rapor verdi.
Nisan 2011'de Teşvik ve Şikeyi Önleme Yasası'nın çıkmasına katkı sağladı, kulüplerin finansal yeniden yapılandırılmasına ilişkin raporunda sunduğu çok sayıda öneriye yasada yer verildi.
Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği'nin (TKYD) oluşturduğu Kurumsal Yönetim ve Futbol Endüstrisi Çalışma Grubu'nda da yer alan Akşar, 2010'da yayımlanan "Kurumsal Yönetim İlkeleri Işığında Türk Futbol Kulüpleri Yönetim Rehberi"nin iki bölümünü kaleme aldı.
"Futbol Ekonomisi" ve "Futbol Yönetimi" kitapları bazı üniversitelerde seçmeli derslerde ana kaynak olarak okutulan Akşar, Türk futbolunun sorunlarına çözüm olabilecek araştırmaları yayımlama, araştırmacılara referans sağlama, futbolun entelektüel boyutuna katkıda bulunma amacıyla www. futbolekonomi.com sitesini hayata geçirdi.
Bir süre Radikal ve Cumhuriyet Spor eklerinde ve Tamsaha'da yazdı, halen Dünya gazetesinin haftalık "Ekospor" köşesinde ve Mayıs 2015'ten itibaren T24'te yazıyor.
Evli ve iki çocuk babası.
|