10 Haziran 2025

450 bin GSM hattının kullanıldığı dolandırıcılık: Paravan telefon bayii kurdular, Telekom’dan aldıkları hatlarla dolandırdılar

Dolandırıcılık şebekesi üyelerinin, özel olarak kurulan iletişim bayiinden ve kendi adlarına toplamda 450 bin GSM hattı aldıkları anlaşıldı. Suç yapısında kullanılması amacıyla paraların toplanmasını sağlamak amacıyla şüphelilerce beş ayrı paravan firmaya ait banka hesaplarına para gönderildiği tespit edildi. Ayrıca, bu 450 bin GSM hattını kullanan şebekenin, yine ülke genelinde tam 8 bin 249 dolandırıcıyla bağlantılı olduğu ve bu şüpheliler üzerinden yaklaşık 45 bin 500 dolandırıcılık gerçekleştirdiği ortaya çıktı


Kısa mola sonrasında Büyüteç’i dikkat çekici dolandırıcılık olayına tutuyorum bugün.

Antalya’nın Kemer ilçesinde geçen nisanın son haftasında gün ışığına çıkarılan suç örgütünün faaliyetlerinin perde arkasını aktaracağım. 

Aslına bakarsanız, Kemer’deki çetenin olayı, bu coğrafyada pek çok örneğini yaşadığımız telefon yoluyla dolandırıcılık eylemlerinden. Ancak okuyacaklarınız, soruşturmayı benzerlerinden ayıran sıra dışı bir sürecin anlatımı.

Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, 23 Şubat 2024 günü A.E. adlı bir yurttaşın savcılığa yaptığı başvuru ile başlatıldı.

Yurttaş A.E., kendisine ait kredi kart bilgilerini kullanarak bir internet sitesi aracılığıyla alışveriş gerçekleştirdi. İstediği ürünü sipariş vermesinden bir süre sonra sipariş sahibi A.E., GSM hattından arandı.

Arayan kimliği belirsiz kişi, sipariş edilen ürünün firmanın stoklarında kalmadığını, bu nedenle sipariş verilen ürün bedelinin kendisine iade edileceği yurttaş A.E.’ye bildirdi. A.E.’ye bağlantı kuran telefonun diğer ucundaki meçhul kişiye, telefonuna gelen şifre bilgisini söyleyiverdi.

İzmir’den yapılan alışveriş

Filmin kopuşu işte o anda başladı. A.E.’nin kredi kartı bilgileriyle İzmir’deki teknoloji firmasından cep telefonu alındığı ortaya çıktı. Böylece ilk dolandırıcılık eylemi gerçekleştirilmişti.

Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı, A.E.’nin şikayetiyle başlattığı soruşturmada kısa sürede aşama kaydetti. Cep telefonu hattı üzerinden A.E. ile irtibata geçen meçhul kişinin, kare kod uygulamasıyla İzmir’den telefonu teslim aldığını belirledi. Ayrıca, meçhul şüphelinin telefonun faturasını kendi adına hazırlatması sonrasında savcılık, olaya karışan tüm şüphelilerin kimliklerinin yanı sıra diğer dolandırıcılık eylemleri ve bağlantıları da tespit etti.

Dört cep telefonunda 18 binden fazla hat çıktı!

Peki, sonrasında neler oldu soruşturmada?

Savcılık, A.E.’nin dolandırıldığı GSM hattı üzerindeki çalışmalarını yoğunlaştırınca söz konusu cep telefonu numarasının dört farklı cep telefonunda kullanıldığını belirledi. Bu kez, dört farklı cep telefonunda kullanılan GSM hatlarına bakan savcılık ve adli kolluk birimi, IMEI numaraları üzerinden yürüttüğü araştırmada, son üç yılda şüpheli durumdaki dört cep telefonunda tam 13 bin 626 farklı GSM hattı kullanıldığını gün ışığına çıkardı.

Dikkatinizi çekiyorum; dört telefonda tam 13 bin 626 farklı telefon numarası çıktı!

Tabii bu numaralar yerli GSM firmalarına ait olanlardı.

Bir de farklı ülkelerin yurttaşları yani yabancılar üzerinden alınan GSM hatları vardı!

Bunları sayısı da tam 5 bin 179’du!

Dolandırıcılık şebekesi elindeki dört farklı telefona yerli ve yabancı kişilere ait kimlik bilgileri üzerinden tam 18 bin 805 GSM hattını kullanarak insanları acımasızca dolandırmıştı!

Savcılık elde edilen bu korkunç veri üzerinde çalışmasına devam etti, bir süre daha.

Dört değişik IMEI’ye sahip telefonda tam 18 bin 805 GSM hattı takılarak hayatın olağan akışına aykırı olarak ülke genelinde pek çok suçta kullanıldığını gören savcılık, soruşturmayı derinleştirdi.

İstanbul-Alanya dolandırıcılık hattı

Süreçte görüldü ki, şimdiye kadar yapılan tespitler, deyim yerindeyse buz dağının görünen yüzüydü. Bir de su altında kalan asıl parçası vardı ki, bu daha dikkat çekiciydi.

Savcılık, dosyaya giren bir MASAK raporunun izini sürdü. Rapordaki para hareketleri tek tek incelendi. İncelemede, A.E.’nin dolandırılmasından hemen öncesinde, olaya karışan bir şüphelinin, sahibi Hasan D. olan D. Mühendislik adlı firmaya “Paket yükleme” açıklamasıyla para gönderdiği görüldü.

Bu kez, bu paranın izi sürülünce, A.E.’nin dolandırılmasında kullanılan GSM hattının, İstanbul’dan sinyal verdiği ve A.E.’nin dolandırılmasında kullanılan GSM hattının baz bilgileri ile para transferi yapılan Hasan D. ve ailesine ait ikamet adresinin aynı lokasyonda bulunduğu görüldü.

Aynı zamanda, bu hattın kullanıldığı cep telefonunun, dört şüpheli cep telefonundan birisi olduğu, çok sayıda hattın takılıp kullanıldığı anlaşıldı.

Tespitler sonrasında savcılık, Hasan D. üzerinde yoğunlaşarak soruşturmaya devam etti.

Savcılık, Hasan D.’ye ait MASAK’tan bilgi istedi bu defa. Gelen MASAK raporunda, Hasan D.’nin banka hesabına ülke genelinden “paket yükleme” açıklamasıyla çok fazla para transferinin yapıldığı belirlendi. Hasan D.’ye para gönderenlere yönelik yapılan incelemede, birçoğunun haklarında ‘dolandırıcılık, yasa dışı bahis ve kumara aracılık etme’ suçlarından pek çok soruşturma ve suç kaydının varlığı gün ışığına çıktı.

GSM hattı edinmek için paravan bayii kuruldu

Kayıtlar ve tespitlerden yola çıkan savcılık, bir başka ipucunu daha yakaladı.

Hasan D.’nin banka hesabına “paket yükleme” adıyla para geldikten hemen sonra cep telefonu üzerinden dolandırıcılık olayları yaşandığı anlaşıldı. Bunun üzerine Hasan D.’nin her dolandırıcılık eylemi için GSM hattı sağlayan kişi olduğu değerlendirildi.

Soruşturma bu tespitlerle tamamlanmadı, devam ediyorum.

Savcılık, genişletilen soruşturmada önemli bir detaya ulaştı.

Hasan D. ve diğer şüphelilerin, dolandırıcılıkta kullandıkları GSM hatlarını, Alanya’da ticari faaliyet yürüten Tahir D. U.’nun sahibi olduğu teknoloji iletişim şirketi altında “paravan” kurulduğu belirlenen iletişim bayii adına Türk Telekom’dan sağladıkları ve suçlarda kullandıkları ortaya çıkarıldı.

Soruşturmada şu detaylar da tespit edildi:

* İstanbul’daki şüphelilerin, suçtan kurtulmak amacıyla kendi adlarına olmayan çoğunluğu Antalya’da bağlantılı oldukları şüphelilerce farklı firmalar adına çıkardıkları hatlar ve Hasan D.’nin bağlantılı iletişim bayiinden yabancı uyruklu kişilere ait SIM kartlar üzerinden saha elemanı olarak değerlendirdikleri ülke genelindeki dolandırıcılık şüphelilerine WhatsApp uygulaması indirtilerek tek kullanımlık şifreleri verildi.

* Fiziksel olarak SIM hareketi olmadığı, bu nedenle baz bilgilerinin İstanbul’da çıktığı, suçta kullanılan GSM hattının dört farklı IMEI numaralı cep telefonlarında kullanıldığı, söz konusu cep telefonlarının üç yıllık HTS dökümünde yapılan incelemede, 18 bin 805 ayrı telefon hattı takıldı.

Dudak uçuklatan rakam: 450 bin telefon hattı!

İsimleri belirlenen dolandırıcılık şebekesi üyelerinin, özel olarak kurulan iletişim bayiinden ve kendi adlarına toplamda 450 bin GSM hattı aldıkları anlaşıldı.

Bir kez daha dikkatinizi çekiyorum; tam 450 bin GSM hattı! Doğru okudunuz tam dört yüz elli bin GSM hattı…

“Bu kadar hatla ne yapılmış?” diye soracaksınız doğal olarak.

Yanıt; “ülke genelinde birçok yurttaşın dolandırılması, terör örgütleri başta olmak üzere organize suç örgütleri, bilişim sistemleri dolandırıcılığı, banka veya kredi kurumlarının araç kullanıldığı dolandırıcılık eylemleri, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, resmi ve özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, göçmen kaçakçılığı gibi suçlarda bu GSM hatlarının kullandığı” oldu.

Beş paravan firma var

Farklı MASAK raporlarında yapılan incelemelerde, şüpheli GSM numaraları ile bağlantılı yüksek hacimli bankacılık işlemleri gerçekleştirildiği belirlendi.

Yetmedi, suç yapısında kullanılması amacıyla paraların toplanmasını sağlamak amacıyla şüphelilerce beş ayrı paravan firmaya ait banka hesaplarına para gönderildiği tespit edildi.

Ayrıca, bu 450 bin GSM hattını kullanan şebekenin, yine ülke genelinde tam 8 bin 249 dolandırıcıyla bağlantılı olduğu ve bu şüpheliler üzerinden yaklaşık 45 bin 500 dolandırıcılık gerçekleştirdiği anlaşıldı.

Savcılık soruşturmasında, 22 kişilik çatı suç örgütü yapılanmasının faaliyetleri aydınlatıldı. Buna göre, dolandırıcılık eylemlerinin telefon kanalı üzerinden yürütüldüğü, hat sağlayıcılar ile saha elemanlarının dolandırıcılık olayını gerçekleştirme sırasında bağlantıyı koparmadıkları, böylece eylemi gerçekleştirene kadar ve sonrasında elde edilen suç gelirinin paylaşılmasında paravan kurulan şirketler ve kripto hesaplar üzerinden paranın izinin kaybettirmeye çalıştıkları ortaya çıkarıldı.

* * *

Son yıllarda sürekli benzer olaylar ve soruşturmalar kamuoyuna yansıyor, bildiğiniz üzere.

Ancak böylesi bir organizasyon, yakın tarihte görülmedi.

Bu aşamada, GSM firmalarının da mercek altına alınması gerekecek sanırım.

Zaten ülkede hepi topu üç ana GSM hattı sağlayan firma var. Bu soruşturmada, suç örgütünün kullandığı firmayı savcılık tespit etmiş durumda.

GSM firmalarının böylesi dikkat çekici işlemleri daha fazla takibe alması gerekiyor kuşkusuz.

Zira, para kazanmak her şey değil!

Tolga Şardan kimdir?

Tolga Şardan, 1988'de yerel olarak yayınlanan Ankara Ulus gazetesinde mesleğe başladı. 1989'dan 2018'e kadar Milliyet gazetesinde polis muhabirliği , Ankara Temsilci Yardımcılığı ve köşe yazarlığı yaptı. 

Haber ve yazılarıyla, 1992'den itibaren Çetin Emeç, Muammer Yaşar Bostancı, Abdi İpekçi'nin adını taşıyan gazetecilik ödüllerini aldı. Yanı sıra, haberler Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Türkiye Spor Yazarları Derneği'nce ödüle layık görüldü. 

Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nce verilen 2021 Yılı Basın Özgürlüğü Ödülü'nün sahibi oldu. 

Şardan, 2019'da Doğan Kitap'ta yayımlanan "Komonist Masası'nda Nazım Hikmet" adlı araştırma sürecindeki kitabını kaleme aldı. 

2019'dan bu yana T24'te en çok güvenlik konularını ele aldığı Büyüteç adlı köşeyi yazıyor .

Yazarın Diğer Yazıları

Bodrum’dan sonra sırada Marmaris mi var?

Marmaris'te bazı eğlence merkezlerinde çekilen görüntülerin sosyal medyada hızla yayılması üzerine İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, yardımcılarından birisini, Emniyet Genel Müdürü’nü ve bir de Jandarma Genel Komutan Yardımcısı’nı süreci incelenmesi konusunda görevlendirdiğini duyurdu. İlçeden gelen bilgilere göre turistlere hizmet eden eğlence merkezlerinin genel çalışma modeli tıpkı görüntülerdeki gibi olmuş. Madem öyle, taciz ve istismara varan, şikayetlere konu olan, hem yerli hem de yabancı turistlerin tepkisini böylesine çeken çalışma yöntemleri varsa neden müdahale edilmiyor?

Turgut Altınok’la ilgili altı dosya savcılıkta

Turgut Altınok ile ilgili, AKP’ye ait seçim araçlarının benzinlerinin Keçiören Belediyesi’nden sağlandığı, H.Ç. isimli kişinin memur olma şartlarını taşımadığı halde memur kadrosuna atandığı tespit edildiği, İhale Yasası’na aykırı olarak belediye için finansal kiralama yapıldığı, A.K. adlı kişinin zabıta müdürü şartlarını taşımamasına karşın zabıta müdürü kadrosuna atandığı, bütçe içi işletme işlemlerinde sorunlu bazı iş ve işlemleri tespit edildiği ve belediyeye ait bir taşınmazın kiraya verilmesinde belediyenin zarara uğratıldığı gerekçeleriyle altı soruşturma açıldı ancak bu dosyalar açık soruşturmalar hâlâ devam ediyor

Kartalkaya faciasında “tazminat davası” çelişkisi

Kartalkaya faciasında yakınlarını kaybeden bazı ailelerin tüketici mahkemesine dava açması "görevli mahkeme" tartışmasına yol açtı. Görüş ayrılığının ana sebebi ise tüketici mahkemesinde dava açma koşulu ve bu durumda önce arabuluculuğa başvuru yapılmasının gerekliliği. Bu konuda açılan davaya bakan Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi başvuruyu reddetti, kararında “kanunda öngörülen zorunlu arabuluculuk başvuru işlemini tamamlamadan eldeki davanın ikame edilmiş olunduğunun anlaşıldığı” görüşüne yer verdi

"
"