31 Ocak 2024

Bir devlet görevlisiyle bir vatandaşın diyaloğu

"Yok Can Atalay, yok Osman Kavala, yok Selahattin Demirtaş... Onlar ne isterse, nasıl isterse öyle oluyor, olacak"

Çizgi: Tan Oral

Burası hukuk devleti değil mi?

Yok canım.

Ya ne devleti?

Guguk.

Nasıl yani?

Öyle işte.

Anlamadım.

Anlaman gerekmez de, yine de anlatayım:

Biri "Guguk kuşu yuvasının üstünden uçtu" mu, indiriyoruz.

O Milos Forman'nın filmi ya, başka şey anlatılıyor o filmde.

Oğlum bizim metinleri eski solcu entelektüeller yazıyor.

Karıştırma fazla, ne dediysek o.

Anayasa var ama.

Yok.

E ne var?

Babayasa.

Adalet mülkün temeli değil mi?

Değil.

Ya nerenin temeli?

Saray'ın.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı desem.

Deme.

Ama var değil mi öyle bir şey?

Yok.

Ben yanlış mı biliyorum?

Evet, yanlış biliyorsun.

Nasıl ya?

Afrika İnsan Haksızlıkları Akademisi var, ona uyduruyoruz kararları.

Hiç duymadım, Anayasa Mahkemesi'nin kararları diyebilir miyim peki?

Dersin tabii, önemlidir.

Oh be içim rahatladı.

Yok rahatlamasın, huzursuz ol.

Her karar iyi karar, gidelim Roma'ya kadar, olmaaaz.

Kafam karıştı ya, bazı mahkeme kararları uygulanır, bazısı uygulanmaz mı?

Derken, sabah oldu erken, aynen öyle koçum.

Siz bir garip konuşuyorsunuz.

Garibin gurebanın yanındayız ondan tabii.

Şey peki hangi kararlar uygulanmaz mesela?

Hoşa gitmeyen kararlar.

Kimin hoşuna gitmeyebilir ki?

Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.

Alakayı kuramadım?

Ziya Paşa canım, az kaldı biz seninle alaka kurmaya başladık bile.

Bizim hiç mi güvencemiz yok bu ülkede?

O nasıl söz lan?

Mesela Can Atalay haksız yere...

Sen şimdi teröristi mi savunuyorsun?

Ne terörü yahu, hepimiz "Gezi"deydik, anayasal hakkımızı kullanıyorduk.

Hepinize sıra geliyor; yap, işlet, devretle halletcez bu işi de.

Ne işi anlayamadım?

Şehir hapishaneleri meselesi, konuşuyoruz Katarlılarla, potansiyeli yüksek görüyorlar.

Yeni hapishane mi açacaksınız?

Açıyoruz zaten de, mahpuslardan gecelik ücret alıcaz, çalışıyoruz üzerinde.

Para mı alacaksınız mahkumlardan?

Evet, bir gece yatmak için bir birim, bir gece yatmamak için yüz birim.

Vaaay böylesi kimin aklına gelir yahu?

Masraf çok ne yapalım?

Zihni Sinir danışmanlar gece yarılarına kadar kafa patlatıyor.

Çalışıyoruz sizin için.

Siz böyle yaparsanız, kimse kalmaz ki bu ülkede, giderler.

Sen büyüğümüzün veciz sözünü duymadın galiba.

Duymuşumdur da, her gün o kadar çok veciz söz ediyor ki.

Hangisi acaba?

"Giderlerse gitsinler."

Ha şu söz. Doktorlar ulam ulam gidiyor zaten, parlak gençler de katıldı kervana.

İyi iyi gitsinler, bize mat genç lazım zaten. Hem gidenlerin fazlası geliyor.

Nerden geliyor?

Afganistan, Pakistan, Suriye, muhtelif Afrika ülkeleri falan.

Mat genç nasıl oluyor?

İyi oluyor. Babayasaya bağlı, guguk kuşu yuvasının üstünden uçmaz, biz istersek de yuvayı dağıtır, kuşu da yer.

Yani hem yuvanın üstünden uçmayacak, hem de kuşu mu yiyecek?

Evet duruma göre.

Hangi durum?

Sen çok soru soruyorsun, işin tadı kaçmaya başladı.

Son bi soru sorayım mı?

Sorma!!!

Valla bıkkınlık geldi senin gibilerden.

Hiç mi akıllanmazsınız ya?

Şu ülkede huzur bulamayacak mıyız be kardeşim?

Cennet gibi ülke, bi' bırakın da tadını çıkartalım yahu?

Yok Can Atalay, yok Osman Kavala, yok Selahattin Demirtaş...

Yok Anayasa Mahkemesi, yok Avrupa İnsan Hakları bilmemnesi, öff be…

Sana ne oğlum, öyle gerekmiş, atmışız içeriye, nokta.

Virgül yok, soru işareti yok, inceltme işareti yok, nokta var. Anladın mı, NOKTA.

Bir uzun beyefendi var, bir de kısa beyefendi.

Onlar ne isterse, nasıl isterse öyle oluyor, olacak.

Uzay fiziği değil kardeşim, bu kadar basit. İki cümle.

Bi kurcalamayın yahu, fırt zırt her şeye muhalefet etmeyin.

Vallahi işimize bakamıyoruz sizle uğraşmaktan...

Siz bir trajedinin içindeki trajikomik karaktersiniz sayın devlet görevlisi. Bu da bizim makus talihimiz. NOKTA...

Talat Kırış kimdir?

Talat Kırış, 1961 yılında İstanbul'da Süleymaniye Doğumevi'nde dünyaya geldi. Sırasıyla Ataköy İlkokulu, İstanbul Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdi.

Öğrenciliği sırasında yurtiçi ve yurtdışında kaza cerrahisi ve beyin cerrahisi kliniklerinde staj yaptı. Prof. Dr. Türkan Saylan'la birlikte Van'da lepra hastalığı üzerine saha çalışmalarına katıldı. Konya Devlet Hastanesi Acil Bölümü'nde mecburi hizmetini; 1986-1992 yılları arasında İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı'nda ihtisasını tamamladı. Uzmanlık tez çalışmasıyla Beyin Araştırmaları Derneği ve Japon Nörotravma Derneği'nden ödül aldı. Uzmanlık sonrası Kartal Eğitim Araştırma ve Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanelerinde çalıştı.

1995-1996 yıllarında Amerika Birleşik Devletleri, Arizona, Phoenix'te bulunan Barrow Nöroloji Enstitüsü'nde burslu olarak, kafa kaidesi tümörleri ve beyin damar hastalıkları üzerine üst ihtisas yaptı. İstanbul Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı'nda 1999 yılında doçent, 2006 yılında profesör oldu.

2006 yılında 9. Uluslararası Serebral Vazospazm Kongresi'nin başkanlığını yaptı. Türk Nöroşirurji Derneği Yeterlik Kurulu kurucu üyeliği, Nörovasküler Eğitim Öğretim Grubu başkanlığı, Nöroonkoloji Eğitim Öğretim Grubu başkanlığı, Temel Kurslar eş başkanlığı, yönetim kurulu üyelikleri, Türk Nöroşirurji Dergisi ve Turkish Neurosurgery dergileri baş editörlüğü, Nöroonkoloji Derneği ikinci başkanlığı ve Türk Nöroşirurji Derneği başkanlığı yaptı.

Avrupa Nöroşirurji Dernekleri Birliği Araştırma Komitesi üyeliği görevinde bulundu. Akdeniz Beyin Cerrahları Derneği Eğitim Komitesi Başkanı olan Kırış, 2017-2021 yılları arasında Dünya Nöroşirurji Dernekleri Federasyonu Beyin Damar Hastalıkları Komitesi Başkanlığı yaptı.

Dünya Nöroşirurji Dernekleri Federasyonu'nda Türk Nöroşirurji Derneği'ni temsil eden delege olan Prof. Dr. Talat Kırış, meslek yaşamını Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi ve Koç Üniversitesi Hastanesi Beyin Cerrahisi bölümlerinde sürdürüyor.

Kırış'ın editörleri arasında bulunduğu İngilizce iki kitabı, 100'den fazla kitap bölümü, ulusal ve uluslararası dergilerde makaleleri yayımlandı; çok sayıda ülkede beyin cerrahisinin çeşitli alanlarında eğitim kursları ve konferanslar verdi, yurtiçi ve yurtdışında eğitim amacıyla çok sayıda beyin cerrahının izlediği canlı ameliyatlar yaptı.

Tıbbiye öğrenciliği yıllarından itibaren 40 yılı aşan öğretim üyeliği ve hekimlik hayatını, 2021'de yayımlanan "Beyne Giden Yol / Bir Beyin Cerrahının Anıları" adını verdiği kitabında anlattı. TEDx ve farklı sosyal platformlarda konuşmaları yayımlanan Kırış, aynı zamanda kıdemli bir denizci olarak Güney Amerika'dan Antarktika'ya kadar uzanan yelkenli seyahatler yaptı, Grönland'da kanoyla Kuzey Kutup dairesi geçiş yaptı. Anılarında hayalini, "Bir Şehir Hatları Vapuru'na ismimin verilmesini isterim. Kimbilir, kısmet..." sözleriyle paylaştı.

Gençlik yıllarından itibaren yazın dünyasıyla ilgilendi, 1984 yılında Düşün dergisi masal yarışmasında mansiyon kazandı. Argos sanat dergisinde öykü ve denemeleri, Cumhuriyet ve Radikal gazetelerinde yazıları yayımlandı. 2012 yılından Yacht Türkiye dergisinde yazmaya başladı.

Ağustos 2019'dan itibaren T24'te düzenli yazılar yazıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Endülüs’te Solan Bahçe

Her şey Flamenko’nun ezgilerinde kalsaydı, kalabilseydi keşke. Ama bizzat flamenko da böyle bir şeydi. O huzurun, sükunetin müziği değildi

Seçimden seçmeler saçmalar

Enteresan ülkeyiz vesselam, biri kendini devletin sahibi sanır, diğeri bir yüzyıldır falan kendinden başka bu ülkede vatansever olmadığını iddia eder

Mert katillerin ülkesi

Mamafih Sabahattin Aliler de, Uğur Mumcular da, Abdi İpekçiler de, Bedrettin Cömertler de, Bahçelievler'de katledilen yedi genç de, 1 Mayıs 1977'de üzerlerine ateş açılıp vurulanlar ve saymakla bitmeyecek pek çok vatansever gibi Hrant Dink de, birilerinin gözünde mert olan katillerce katledilmişlerdir