08 Ekim 2023

Bilgi tapınakları: Dünyanın en güzel kütüphaneleri (X)

300 çalışanı olan Kanada Parlamento Kütüphanesinin koleksiyonunda, en başta Kraliçe Victoria'nın gönderdiği 47.000 eser dahil 650.000 eser kayıtlı. Kütüphaneyi sadece temsilciler ve parlamento çalışanları kullanabiliyor. Bu nedenle araştırmacılara ve halka sunmak üzere koleksiyonla ilgili kitaplar art arda yayımlanıyor

Kanada'nın en güzel kütüphanesi

ABD'den gözünüzü biraz yukarı, kuzeye kaldırayım derseniz, Kanada'ya ve başkenti Ottowa'ya ulaşırsınız. Gözünüz birden göğe yükselen sivri kuleleriyle bir garip yapıya takılırsa, şaşırırsınız! Olsa olsa Harry Potter'in dünyasına, hayal âlemine aittir diye düşünmeden edemezsiniz. Ya da bir pastaya mı benziyor? Yoksa çok eskilere mi gitmeli?

* Library of Parliament (Parlamento Kütüphanesi), Ottowa

Kanada Parlamento Kütüphanesi, Ottowa[1]

Kanada'nın eski bir İngiliz sömürgesi olduğunu hatırlatarak başlayayım anlatmaya. Dünyanın siyasal yapısı ve devletler hukuku ile pek ilgisi bulunmayanların farkında olmadığı şu çarpıcı tarihleri de zorunlu olarak kaydetmeden geçmem mümkün değil: Kanada dediğimiz ülke üç eski İngiliz sömürgesinin (Kanada, Nova Scotia ve New Brunswick) 1867 yılında birleştirilerek "Kanada" adı altında bir "dominyon"a dönüştürülmesiyle oluşmuştur. "Dominyon" dediklerimiz yasal açıdan özerk olmakla ve dış işlerinin yönetimini kendileri üstlenmekle birlikte İngiliz imparatorunu hükümdar olarak kabul eden ülkelerdi. Çok az kişinin farkında olduğu bir başka hususu, Kanada'nın kendi anayasasını kabul ederek İngiltere'den tam bağımsızlığını bundan hepi topu 41 yıl önce, yani 1982'de alabildiğini de belirttikten sonra döneyim asıl konumuza.

Ülkenin 1867'de dominyon statüsü kazanmasıyla o sırada İngiliz tahtında bulunan Kraliçe Victoria, artık kendi kendini idare edecek ülkenin başkenti olarak Ottowa'yı seçer. Böyle de, muhtemelen çok daha öncesinden buna niyetlenmiş olunmalı ki, daha 1859'da, ülkenin tek parlamentosu olarak halen kullanılmakta olan, "Parlamento Tepesi" diye bilinen noktada yükselen ve "Merkezi Blok" olarak adlandırılan yapının inşaatına başlandığında, milletvekilleri ve senatörlerin hizmetine sunulacak ve bir koridorla merkeze ulaşacak kütüphanenin inşaatına da başlanmış. İlginçtir, her iki yapının tasarımı tamamen Gotik tarza olmasına karşın farklı mimarlara ait. Konumuz olan kütüphanenin iki ortak mimarı açılan yarışmayı kazanan İngiliz/Kanadalı Thomas Fuller ve Kanadalı Chilion Jones.

Bu iki mimar efendi işe giriştiğinde Kanada'da İngiltere'den ithal Victoria Yenigotik Mimarisi modaymış; onlar da buna uymuş. Ortaçağ mimarisinden esinlenen, eklektik, romantik, çokça renk ve desenin kullanıldığı bir mimari tarz bu.

İç içe yerleştirilmiş dairesel duvarları çevrelerindeki 16 uçanpayanda taşıyor. Bunların yapıyla birleşme noktalarına ve dış uçlarına dikilmiş kulelerin hepsinin tepelerine sivri külahlar oturtulmuş. Taşıyıcı duvarlar, çift sıra tuğladan örülmüş, dıştan Kanada'nın Nepean bölgesinden gelme kumtaşı, içten ise taraklanmış taşla kaplanmış. Pencerelerin çevreleri işlenmiş taşlardan oluşuyor. Genel olarak yapının dışına çeşitli taş işlemeleri, çiçek desenleri ve frizler hakim ki bunlar Merkezi Blokta görülenlerin devamı niteliğinde.

Yukarıda belirttiğim gibi inşaata 1859'da başlanmış, her nedense 1861'de ara verilmiş, derken tekrar başlanmış ama 1869'a gelindiğinde inşaatı yapan firma, binanın tepesine oturacak üç kademeli kubbe/kule çatının mimarların çizdiği gibi ahşaptan yapılamayacağını idrak etmiş! Çaresiz, kubbeyi dövme demirden imal edebilecek İngiltere'nin Manchester kentindeki bir mühendislik firmasına başvurmuşlar. Kısa sayılabilecek bir sürede imal edilen ve İngiltere'den getirilerek binanın tepesine monte edilen, üst üste iki kubbe ve bir külahtan oluşan çatı, Kanada'da ilk defa özel siparişle tasarlanıp imal edilen demir döküm çatı olarak kayıtlara geçmiş. Şundan bahsediyorum:

Zaman zaman "Parlamento Tepesindeki Tacın Mücevheri", "Düğün Pastası", "Kanada'nın en güzel odası" gibi tanımlar yakıştırılan yapının içine girebiliriz artık. Yuvarlak büyük salonda kubbenin yerden yüksekliği 40 metre. Mimarların İngiliz Kütüphanesinin Okuma Odasından esinlendiği anlaşılıyor. Duvarlar ve galeriler/bölmeler, çeşitli desenler, maskeler, çiçekler ve mitolojik karakterlerin işlendiği kabartma şekillerle işlenmiş beyaz meşe panellerle kaplanmış. Galerilerin ileriye uzanan ön yüzlerinde de, 1876'daki yedi bölge ile Kanada Dominyonu'nun armaları ikişer kopya halinde işli.

Kanada Parlamento Kütüphanesi içten; öndeki Kraliçe Victoria'nın heykeli[2]

Kütüphane, 1916'da parlamento binasında çıkan ve binayı tamamen kül eden büyük yangından bir çalışanının aradaki demir kapıyı zamanında kapatabilmesiyle hiç zarara uğramadan kurtulmuş. Buna karşılık 1952'de kubbede çıkan yangın ciddi yapısal zarara sebep olmuş ama koleksiyona bir şey olmamış. Gerek bunun ardından gelen gerek 2002 ve 2006 yıllarında gerçekleştirilen onarımlar için kütüphaneyi kapatmak gerekmiş. Şu sıralarda da bölüm bölüm Merkez Bina da dahil olmak üzere girişilen büyük onarım nedeniyle kütüphane ana salonu on yıl süreyle kapalı olacak. Ancak "Parlamento Tepesi"nde yaygın farklı binalarda yer alan üniteler aracılığıya hizmete devam ediyor.

300 çalışanı olan kütüphanenin koleksiyonunda, en başta Kraliçe Victoria'nın gönderdiği 47.000 eser dahil 650.000 eser kayıtlı. Kütüphaneyi sadece temsilciler ve parlamento çalışanları kullanabiliyor. Bu nedenle araştırmacılara ve halka sunmak üzere koleksiyonla ilgili kitaplar art arda yayımlanıyor.

Güney Amerika'nın En Güzel Kütüphaneleri

* Biblioteca José Vasconcelos (J. V. Kütüphanesi), Meksiko, Meksika

Meksika'nın başkentinde, Kültür Bakanlığına bağlı olarak ülkenin ulusal kütüphanesi kimliği taşıyan bu fütüristik kütüphane, 1910-1920 arası yer alan "Meksika İhtilali"nin "Kültür Lideri" olarak tanınan yazar, filozof, siyasetçi José Vasconcelos'un adını taşıyor. Meksika'nın "Mega Kütüphane"si olarak biliniyor. Bazı yorumcular "Gölge oyunu" ya da "Hayal ürünü" diye nitelemiş.

José Vasconcelos, Mexico, hava fotoğrafı.[3]

Alberto Kalach ve Juan Palomar adlı Meksikalı mimarların eseri, çelik, beton, mermer, granit, ahşap ve camdan yapılmış, 44 bin metrekare inşaat alanına sahip, her biri altı kat yüksekliğinde üç binadan oluşan kütüphane Mayıs 2006'da, proje için hedeflenen tarihten daha önce hizmete açılmış. Açılmış da, anlaşılan Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan sağ kanattan Vicente Fox'un yaklaşan seçimlerden önce, "Dünyanın en ileri teknolojisiyle inşa edilen ve kullanan kütüphanesini ben yaptım!" iddiasını dile getirmek arzusunun kurbanı olmuş. (Hiç çağrışım yaptı mı kafanızda?) Bir yıla kalmadan bir seri inşaat hatası tespit edilince kapatılıp onarıma alınmış. Pek çok ilave para harcanarak nihayet düzgün ve kapsamlı bir şekilde hizmete girmesi ancak Kasım 2008'de mümkün olabilmiş.

Kütüphane günümüzde bütünüyle halka açık ve kültürel etkinlikleri de dahil ücretsiz erişim imkânı veriyor. Kitaplar ödünç alınabiliyor. 600.000 kitap, multimedya, çocuk kitapları, Braille ve referans belge ve kitaplarından oluşan koleksiyonu, 40.000'den fazla lineer metrelik, asimetrik döşenmiş asılı çelik raflarda muhafaza ediliyor. Tam ortasında, gri balina kemiği yapısını kütüphanenin simgesi haline gelen ikonik bir parçaya dönüştüren plastik sanatçıGabriel Orozco'nun "Matrix Móvil" adlı eseri yer alıyor. Yukarıda kullandığım "Asılı" ne demek diye soracak olursanız, binanın içinde her şeyin, balkonlar, sahanlıklar, merdivenler, kitap rafları, koridorlar, vs, yukarıdan çelik tellerle boşlukta asılı olduğunu söylerim cevaben. Belki anlatmanın en kolay şekli fotoğraf göstermek:

José Vasconcelos Kütüphanesinde asılı raflar, balkonlar ve balina iskeleti[4]

Mimar Alberto Kalach'a, "Nedir bu neredeyse "absürd" denebilecek yapı?" diye sormuşlar; adam cevaben, "İnsanlığın bilgisini taşıyan bir gemi yarattık, Nuh'un gemisi gibi," demiş. Garip, çok garip ama gerçek!

- Real Gabinete Português de Leitura (Portekiz Kraliyet Kütüphanesi), Rio de Janeiro, Brezilya

Listelerde "Devlet Kültür Mirası Kurumu" olarak yer alan ve Time Dergisi dahil pek çok uluslararası dergi ve mimari derneğin "Dünyanın En Güzel Kütüphaneleri" seçimlerinde mutlaka ilk on içinde yer verdiği yapı, kütüphane olmasının yanında "Lusofon" yani Portekizce konuşan ülkeler topluluğunun kültür merkezi niteliğini de taşıyor. Portekiz dışında en büyük Portekizce edebiyat koleksiyonu burada.

Real Gabinete Português de Leitura merkez odasının göz kamaştıran güzelliği[5]

Tahmin edileceği üzere, kütüphanenin bu ismi taşımasının nedeni, Brezilya'nın bir Portekiz sömürgesi olduğu dönemde, 1837'de, 43 Portekizli göçmen tarafından kurulmuş olması. Şu anda hâlâ kullanılmakta olan, tasarımını Mimar Rafael da Silva e Castro'nun yaptığı bina 1880-1887 yılları arasında inşa edilmiş. O dönem Portekiz'de geçerli, "keşifler" döneminin "Gotik-Rönesans" mimarisinin yeniden yorumlanmasına dayanan ve "Neo-Manueline" olarak adlandırılan akımın mükemmel bir örneği. Binanın aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz cephesini, Germano José Salle adlı sanatçı Lizbon'daki "Jéronimos Manastırı"ndan esinlenerek ve "Lizbon Taşı" (beyaz kireçtaşı) kullanarak yapmış. Parçalar halinde gemiyle Okyanus'u aşarak getirilmiş ve binanın cephesine monte edilmiş. Görülen dört heykel Hindistan'a ilk ulaşan kâşif Kont Vasco da Gama, Brezilya'ya ilk ulaşan kâşif, denizci, komutan Pedro Álvares Cabral, Portekizcenin en büyük şairi Luís de Camões ve Portekiz İmparatorluğunun ilk dönemlerinde keşiflerin başını çeken Dük Infante D. Hanrique'e ait.

Kütüphanenin taş cephesi[6]

Portekiz Kraliyet Kütüphanesi 1900 yılında halka açılmış. Koleksiyonunda çok değerli elyazmaları dahil 350.000 kayıt var. Günlük ortalama ziyaretçi sayısı 150 (Sizce de çok az değil mi? Yukarıda anlattığım Meksiko'daki José Vasconcelos Kütüphanesinde sayı 2.000!). Yılda dört kez bir dergi de yayımlayan kütüphanede, edebiyat, Portekiz dili, tarih, antropoloji ve sanat dallarında üniversite öğrencilerine yönelik sürekli kurslar düzenleniyor.

* * *

Amerika kıtalarını tamamladım. Haftaya ben de Atlas Okyanus'unu aşıp, sizleri yaşlı Avrupa Kıtasına götüreceğim. Orada neler var neler!


[1] Foto: Wladyslaw, CC BY-SA 3.0,

<http://creativecommons.org/licenses/by-sa/3.0/>, via Wikimedia Commons

[2] Foto: Tony Webster, CC-BY-SA-4.0,

https://commons.wikimedia.org/wiki/File:The_Library_of_Parliament_Ottawa_Canada_6D2B5588.jpg

[3] Foto: https://sites.google.com/site/difusiondeunabiblioteca/

[4] Foto: Gwolf, CC BY 3.0,

https://pt.wikipedia.org/wiki/Biblioteca_Vasconcelos#/media/Ficheiro:Vasconcelos_library.jpg

[5] Foto: Mayumi Ishikawa, CC BY-SA 2.0,

https://en.wikipedia.org/wiki/Royal_Portuguese_Cabinet_of_Reading#/media/File:%E3%83%AA%E3%82%AA%E3%81%AE%E5%B9%BB%E6%83%B3%E5%9B%B3%E6%9B%B8%E9%A4%A8_Real_Gabinete_Portugues_de_Leitura_(8735773218).jpg

[6] Foto: Donatas Dabravolskas, CC BY-SA 4.0,

https://en.wikipedia.org/wiki/Royal_Portuguese_Cabinet_of_Reading#/media/File:Real_Gabinete_Portugu%C3%AAs_de_Leitura_08.jpg

Şefik Onat kimdir?

Şefik Onat, TED Ankara Koleji ve Londra Hendon Grammar School'da lise eğitiminin ardından A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olmuştur. 1966 – 1982 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı mensubu diplomat olarak Bakanlıktaki görevlerinin dışında OECD İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (Paris), Jakarta ve Islamabad T.C. Büyükelçilikleri, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliğinde (New York) görev yapmıştır. 

1982 – 1983 yıllarında Başbakanlık/Devlet Bakanlığı Özel Danışmanlığında bulunduktan sonra devlet memuriyetinden ayrılmıştır.

1984 – 1995 yılları arasında özel sektörde üç farklı şirkette üst düzey yöneticilik hizmetini takiben, 1996'da TOKI tarafından gerçekleştirilen B.M. HABITAT II Konferansının Konferans Hizmetleri Koordinatörü olarak Türkiye tarihinde yapılan en büyük ve en kapsamlı uluslararası organizasyonun sorumluluğunu üstlenmiştir.

Bu konferansın ardından, 1997- 2010 yılları arasında, kendi kurduğu "ASİTANE Etkinlikler" firması eliyle, kamu kuruluşları ya da yerli ve yabancı Birlikler/Dernekler/Şirketlerin çeşitli ulusal ve uluslararası kongre, konferans, tanıtım, özel etkinlik, gösteri organizasyonlarını gerçekleştirmiştir.

Öte yandan, Mimar Prof. Suha Özkan'la birlikte, 2006 yılında tüm dünya mimarlarının çalışmalarını internet ortamında tam eşitlik ilkeleri kapsamında yayınlayabildikleri ve yarıştıkları "World Architecture Community"i kurmuştur.

2010 başından itibaren kendini tamamen emekli ederek eşiyle birlikte Bodrum'a yerleşmiş ve bütünüyle, her zaman özel merakı olan tiyatro ve tarihi roman alanlarında yazmaya yönelmiştir.

Tiyatro yazarı olarak, geçmiş yıllarda TRT'de "Radyo Tiyatrosu" ve "Arkası Yarın" programlarında, özgün + çeviri + uygulama niteliğinde 53 eseri yayınlanmıştır. Günümüze kadar sahne için 6 müzikal/müzikli oyun, 2 sahne oyunu, 5 film senaryosu yazan Onat'ın ayrıca 3 oyun çevirisi vardır.

Yayımlanmış, editörlüğünü yaptığı 2 kitabın dışında, "Son Sultan Abdülhamid" ve "Casuslar İni İstanbul" başlıklı iki belgesel tarihi romanı ve diplomasi dönemi anılarını yansıtan "Diplomasi Dedikleri" başlıklı kitabı bulunmaktadır. ONK Telif Ajansına bağlı bulunan Onat, "T24 Haftalık" ve "EK Eleştiri Kültür Dergisi" yazarları arasındadır.

1943 Ankara doğumlu, evli ve üç çocuk sahibidir. İngilizce ve Fransızca bilmektedir. İngiliz "British Council"ın lisanslı İngilizce hocasıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Bilgi tapınakları | Dünyanın en güzel kütüphaneleri (XXII): Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi

Millet Kütüphanesi koleksiyonunda 2,5 milyondan fazla basılı kitap, 15 bine yakın derginin yaklaşık 2,5 milyon nüshası, 750 bin e-kitap, 7 milyon e-tez mevcut. Günümüzde dünya yüzünde kütüphanecilik alanında kullanılan en yeni teknolojiye sahip ve dünyanın farklı noktalarındaki 217 veritabanına erişim sağlıyor. Bu sayede bir milyona yakın e-kitap, 7 milyon e-tez, 120 bine yakın e-dergi okuyucunun hizmetinde

Bilgi tapınakları | Dünyanın en güzel kütüphaneleri (XXI): Milli Kütüphane

Daha 1963 yılında ikinci ilave bina yapılırken, bunun dahi ileride yeterli olmayacağı biliniyordu. O tarihlerde Türkiye artık planlı kalkınma dönemine girmişti. Ülkenin tek milli kütüphanesinin artık geniş bir alanda, geleceği de düşünerek yeterli büyüklükte olması planlanıyordu

Bilgi tapınakları: Dünyanın en güzel kütüphaneleri (XX): Türkiye topraklarında resmi kütüphaneler

Galiba artık kendi ülkemize uzanmanın zamanı geldi. Bu bölümde sizlere Türkiye'nin en büyük, en önemli ve elbette bana göre en güzel kütüphanelerini anlatacağım. Böylece bir bakıma ülkemizin resmi (devlet ya da ulusal) kütüphanecilik sürecini de yansıtmış olacağım