05 Nisan 2024

Washington ve Ramallah

Özgür Özel’in Ramallah’a gitmesi “özel” bir anlam, önem taşıyacaktır. Ramallah’a, yerel seçimleri kazanmış, ülkesinin birinci partisi haline gelmiş bir siyasal hareketin lideri olarak gidecektir. CHP’nin sadece Filistin değil, Orta Doğu’ya ilişkin vizyonunu ortaya koyması, Ramallah’dan uluslarararası topluma Türkiye’nin yeni sesi olarak seslenebilmesi önemlidir

Uluslararası basında, Cumhurbaşkanımızın 9 Mayıs günü Washinngton’da Biden ile görüşeceğine ilişkin haberler gördüm. Öte yandan, ana muhalefet liderinin Filistin’e gitmeyi gitmeyi öngördüğü yönünde açıklama yaptığını biliyoruz. Önemli iki “mutassaver” gezi.

Biden, başa geçtiğinden beri bizimkilerin onunla yakın ilişki kurmak, Washington’da boy göstermek için nasıl çabaladıklarını biliyoruz. 9 Mayıs haberleri doğruysa, son gelişmelerin bizimkilerin düşünün gerçekleşmesi için bir fırsat yarattığı anlaşılıyor.  Ukrayna savaşının Türkiye lehine yarattığı ortam, İsveç’in NATO üyeliğine neden hayır dediğimiz anlaşılamazken sonunda "evet" dememiz, S–400’lerle ilgili yanlış adımlarımızla açılmış F-16 dosyası gibi gelişmeler bunlar... Belki de büyük (!) Biden bizi ödüllendirmek istemiştir. Bilemiyoruz...

Arkanıza yerel seçimler zaferini alarak, hele İstanbul’u yeniden kazanmış olarak 9 Mayıs’ta Washington’da arz–ı endam etmek kim bilir nasıl keyifli olur? Uluslararası planda güçlüce kabul görmek, bir yıldız gibi parlamak için bir vesile olur. Heyhat! Evdeki hesap çarşıya uymadı. Ülkesindeki üstünlüğünü seçimler yoluyla teyit etmiş bir lideri ağırlamak ile seçimleri kaybederek ülkesinin ikinci partisi durumuna düşmüş bir partinin liderini kabul etmek aynı şey değildir.

Gene de bu ziyaret gerçekleşecekse önemli konulardan biri Filistin olacaktır. AKP, iç politika açısından Filistin konusunda beklenildiği ölçüde aktif olmadı, meydanı Yeniden Refah’a bıraktı. Bu görece edilgenliğin 9 Mayıs planlarıyla ilgisi olup olmadığını bilmiyoruz. Ancak, ziyaret gerçekleşirse, Washington’da görüşlerimizin, en az bir İrlanda başbakanı kadar açıkça, “Biden bize gücenir mi?” demeden dile getirilmesini istiyoruz. O şekilde konuşmak, Biden’ın hoşuna gitmese de, uluslararası planda takdir görür.

CHP lideri Özgür Özel

Son zamanların öne çıkan kavramlarından biri “dispossession.” Türkçeye “mülksüzleştirme” diye aktarılıyor. “Yoksunlaştırma” da denebilir, “elinden alma” da... Filistin için kullanılıyor bu kavram, tam yerinde olarak. 1948’den beri süregelen trajik bir yoksunlaştırma sürecidir Filistin sorunu... Bazen yavaş yavaş, bazen büyük darbelerle Filistinlerinin topraklarının ellerinden alınmasının tarihidir bu. Mallarının, canlarının, geleceklerinin ellerinden zorla alınmasının acıklı öyküsüdür. İnsan haklarının, uluslararası hukukun vahşice çiğnenmesinin çağdaş örneğidir. Filistinlerinin haysiyetleri bile ellerinden alınmaktadır. Nedir o yardım dağıtma sahneleri?

Gittikçe firavunlaşan Netanyahu’nun İsrail’inin durdurulamaması insanlığın şu andaki en büyük ayıbıdır. Netanyahu’nun İsrail’ine karşı uluslararası toplumun nerdeyse eli kolu bağlı kalmasının nedeniyse Biden’ın, ABD’nin engel olmasıdır. Ceza hukuku açısından bakılırsa Netanyahu’nun suç ortağı, ona hâlâ cinayet silahları sağlayan ABD’dir. Bu kanlı oyunun bir an önce sona ermesi dünya barışı açısından da gerekli. Ancak, 7 Ekim günü işlediği ağır savaş suçlarının yanı sıra, rehineleri uluslararası hukuka aykırı bir şekilde tutarak Hamas’ın barış çabalarına ne kadar yardımcı olduğu sorgulanabilir.

Böyle bir ortamda, Özgür Özel’in Ramallah’a gitmesi “özel” bir anlam, önem taşıyacaktır. Ramallah’a, yerel seçimleri kazanmış, ülkesinin birinci partisi haline gelmiş bir siyasal hareketin lideri olarak gidecektir. Uluslararası kamuoyunun bu ziyareti dikkatle izleyeceği kesindir. Orta Doğu ülkeleri de ayrı bir dikkat göstereceklerdir. CHP’nin sadece Filistin değil, Orta Doğu’ya ilişkin vizyonunu ortaya koyması, Ramallah’dan uluslarararası topluma Türkiye’nin yeni sesi olarak seslenebilmesi önemlidir.

Özgür Özel’in Filistin davasına sahip çıkarken Hamas’ı da eleştirmiş olması onun inandırıcılığını arttırıcı bir bağlam yaratmaktadır. Batı ülkelerinin Özel’e kulak vermeleri beklenir. Özel, Filistin davasını öteden beri desteklemiş olan Türk sol geleneğinden gelmektedir. Laik Tükriye’nin Filistin’e nasıl sahip çıktığıını dünyanın bilmesi gereklidir. Yıllardır söylenenlere inanmayın. Orta Doğu’da etkili olabilecek Türkiye de laik Türkiye’dir.

Özetle, yapılacaksa Ramallah ziyareti özel bir ziyaret olmalıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Ölüm ana

Yaşamamıza izin veren Ölüm Ana olduğunu düşünüyorlar. Ondan medet umuyorlar. Ölümün yaşamdan güçlü olduğunu görüyorlar. Yılda yirmi, otuz bin cinayetin işlendiği bir ülkede ölüme "insaf et, bizi yaşat" diyorlar. Hayat o kadar ucuz olunca ölüme yakıştırılan güç artıyor. Ölümde ana rahminin, kucağının sıcaklığı aranıyor

Meksika'daki kadın

İnanılır gibi değil ama gerçek! Meksika'nın dini Guadalupe Bakiresi dinidir. Başka bir deyişle, bizim açımızdan önemli olan, Meksika'nın kendine özgü bir hristiyanlık, nerdeyse yeni bir din benimsemesidir. Başat figürü de bir kadındır. İşte maço Meksika! Ey Kibele! Sen nelere kadirsin!

Okuyan kadın

Kadını kitaptan ayıramazsın, yoksa elma boğazına takılır