28 Ocak 2024

Latin Amerikalı karteller dünyanın en önemli aktörlerinden biri haline geliyorlar

Eylül ayında "Science" dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre Meksika'da organize suç organizasyonlarının 175 bin üyesi bulunmakta; ki bu veri gerçek sayıyı azımsıyor olabilir. Eğer doğru ise, organize suç grupları tek bir grup olarak değerlendirildiğinde ülkenin 5'inci en büyük işvereni olarak nitelendiriliyorlar

Yeni yıla girerken Orta Doğu'da tansiyonu gittikçe artan savaş hâli küresel kamuoyunun dikkatini bölgemize kilitledi.

Herkesin gözünün üzerinde olan bir bölgede yaşamanın getirdiği dezavantajlardan biri, dünyanın kalanında neler olup bittiğini takip etmeyi zorlaştırıyor.

Oysa Latin Amerika'da gölgelerde barınan paralel ekonomiler küresel dengeleri değiştiren bir dalga yaratmakta.

2024 başladığında Ekvador Türkiye'de 15 Temmuz sürecini andıran bir olay ile sarsıldı.

Galapagos Adalarının kapısı olarak da bilinen, ülkenin en büyük şehri Guayaquil'de bir televizyon kanalı silahlı gangsterler tarafından saldırıya uğradı.

Polis müdahalesi ile sona eren saldırıdan sonra, ülkenin en ünlü gangsterlerinden biri hapisten kaçtı ve çeşitli noktalarda silahlı saldırılar gerçekleşti. Bunun üzerine ülke 60 günlük olağanüstü hâl ilan etti.

Geçtiğimiz ağustos ayındaki genel seçimlerde uyuşturucu kartellerini hedef alan başkan adaylarından birine suikast düzenlenmişti.

Ve şiddet seviyesi arttıkça arttı.

Adeta kesintisiz bir iç savaş sürüyor.

Ekvador Latin Amerika'nın en büyük veya güçlü ülkesi değil. Ancak en barışçıl ülkelerinden biriydi.

Fakat bu saldırılar bütün bölgeyi tehdit eden bir sorunu gösteriyor.

Komşu ülke Peru, sınıra özel polis timleri yerleştirerek ülkedeki istikrarsızlığın sınırlarına taşmasına karşı önlem aldı.

Eskiden güvenli olarak bilinen Kosta Rika ve Şili gibi ülkelerde cinayet oranları rekor seviyelere ulaştı.

Dünyada en fazla şiddet içeren suç işlenen şehirlerin ilk 10'u Venezuela, Brezilya ve Meksika'da bulunuyor.

Küresel talebi her yıl artan kokain başta olmak üzere, uyuşturucu gelirleri sürekli artan Latin Amerikan karteller uyuşturucu rotalarını neredeyse bütün kıtaya yaydılar.

IMF'nin analizine göre artan cinayet oranları, düşük ekonomik performans; büyüme ve yatırım çekme gibi etkileri körükleyerek, bu şiddet çemberinden çıkışı daha da zorlaştırıyor.

Artan suç oranları neredeyse bölgedeki her ülkede seçmenlerin bir numaralı sorunu...

Latin Amerika muazzam bir coğrafya. İnsanları dost canlısı. Her köşede müzik ve dans var.

Doğal güzellikleri ile yarışabilecek yerler bulmak oldukça zor.

Fakat kanlı paramiliter ve uyuşturucu kartelleri ile dolu tarihleri, tekrar tehlikeli bir noktaya ulaşmış durumda.

1971 yılında Amerikan Başkanı Nixon, uyuşturucu kullanımını Amerikan halkının kamu düşmanı olarak ilan etmiş ve "uyuşturucuyla savaş" başlatmıştı.

Sonrasında hâlâ bitmeyen ve sürekli kan dökülen bir dönem başladı.

Bu tarihe atıf yapıldığında akla ilk gelen Pablo Escobar veya yemyeşil Amazon bölgelerinin gözden uzak köylerinde yetişen koka yaprakları olabilir.

Fakat 2020'lerde her sektör gibi, karteller de hızla değişiyor.

Öncelikle bölge ekonomisinin belirleyici kısmını oluşturuyorlar.

Örneğin, eylül ayında "Science" dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre Meksika'da organize suç organizasyonlarının 175 bin üyesi bulunmakta; ki bu veri gerçek sayıyı azımsıyor olabilir.

Eğer doğru ise, organize suç grupları tek bir grup olarak değerlendirildiğinde ülkenin 5'inci en büyük işvereni olarak nitelendiriliyorlar.

Meksika kartellerinin kendi telefon şebekeleri, denizaltı filoları ve çoğu zaman güvenlik güçlerinden daha modern cephaneleri bulunmakta.

Sadece uyuşturucu kaçırmıyorlar.

Adam kaçırma, insan trafiği, tefecilik gibi diğer suç eylemleri de uyuşturucu kadar önemli.

Hatta Meksika Hükümet Sözcüsü Alfredo Castillo'ya göre, Los Caballeros Templarios adlı bir kartel, yasa dışı demir cevheri satışlarından daha fazla para kazanıyor.

Yıllar önce metamfetamin satışları ile uyuşturucu ticaretine atılan bir kartel için hiç fena değil.

Karteller, Meksika sınırında yaşayan Amerikalılara uyuşturucu kaçırmaları için SnapChat ve TikTok gibi sosyal medya platformlarına teklifte bulunuyor.

Sinaloa ve CJNG gibi Meksikalı kartellerin, Orta Amerika'da yaygın olan MS-13'ün ve Brezilyalı Primeiro Comando da Capital'in kripto para kullanarak yüz milyonlarca dolar akladığı birçok araştırma ile kanıtlandı.

Yıllardır uyuşturucu kaçırmak ve gözetim için insansız hava aracı kullanan karteller, Ukrayna'da savaş alanlarını değiştiren "dron" taktiklerinden ders alarak kendi çatışmalarında da bu taktikleri kullanmaya başladılar.

Dünyanın her yerinde görülen feminist akım bile "Narco" kültürüne yansımış durumda. Geçen yıl basılan "Narcas" adlı araştırma kitabı Honduras'ta Digna Valle veya Guatemala'da Lemus kardeşler gibi birçok kadın uyuşturucu patronunu (Narca) konu alıyor.

Araştırmacı Deborah Bonello'ya göre kadınların toplumda önemlerinin artmasına paralel olarak uyuşturucu gruplarında da önemleri artmakta.

El Salvador'da sorun o kadar büyüdü ki; Devlet Başkanı Nayib Bukele 2022 yılında ülke nüfusunun yüzde 1.6'ını tutuklattığı güvenlik politikaları ile ülke 1992 yılında yaşadığı sivil savaştan bu yana en düşük cinayet oranına erişti.

İfade özgürlüğü, hapsedilen 1000'in üstü çocuk suçlu ve hapislerde gerçekleşen yüzlerce ölüm insan hakları aktivistleri tarafından eleştirilse de anketlerde ülkenin yüzde 88'i Bukele'nin politikalarını onaylıyor.

Bizim ülkemiz de suç şebekelerine yabancı değil.

Ciddi bir uyuşturucu trafiğine sahip.

Etrafımızdaki savaşlar olmasa bile silah kullanımı yaygın.

Bu denli bir çöküşü umarım Türkiye'de görmeyiz.

Fakat görmeyeceğimizi kesinleştirmek için şimdiden Latin Amerika'da artan şiddet noktasına nasıl gelindiğini iyice anlamamız gerekiyor.

Mehmet Önal Kimdir?

Mehmet Önal İstanbul'da doğdu. Hukuk lisans ve yüksek lisans tahsilinden sonra İngiliz Parlamentosu ve Atlantik Konseyi'nde çalıştı. İzleyen dönemde enerji sektöründe çalışmaya başladı. Ticari görevlerden sonra enerji dönüşümü ve iklim değişikliği kamu politikaları üzerine uzmanlaştı.

Avrupa Birliğini'nin teknik iklim değişikliği danışman organı olan Sıfır Emisyon Platformu'nda ve İngiltere'de Karbon Yakalama ve Depolama Derneği'nde görev aldı. İklim değişikliği temalarında Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Asya'da birçok devletin yürüttüğü çalışmalara katıldı.

Profesyonel olarak kamu politikaları ve siyasi gelecekler üzerine senaryo çalışmalarında yer alıyor, büyük toplumsal gelişmeler, sosyolojik değişimler, insanlık için varoluşsal tehdit oluşturan etkenler ve küresel jeopolitik konular üzerine kafa yoruyor. Enerji sektörü profesyoneli olarak Londra ve İstanbul'da yaşıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Lüks inançlar

Henderson, belki çok insanın düşündüğü ama fikrini söyleyemediği bir konuda Pandora’nın kutusunu açtı

Lazer savaşları geliyor

Geçen hafta füzeler Orta Doğu'da uçuşurken, İngiltere, kendi Dragon Fire adlı lazer silahının da gelişmekte olduğunu açıkladı

Sessiz lüks

Forbes Dergisi; "Sessiz lüksün prestijli ürününü yalnızca eğitimli bir göze sahip olanlar tanıyabilir," yorumunu yapıyor: "Para konuşur, zenginlik fısıldar!"