14 Nisan 2024

Sessiz lüks

Forbes Dergisi; "Sessiz lüksün prestijli ürününü yalnızca eğitimli bir göze sahip olanlar tanıyabilir," yorumunu yapıyor: "Para konuşur, zenginlik fısıldar!"

Sosyologlara göre, lüks arzusu, bir rüyanın bir parçasını satın almanın en popüler yolu...

Diğerlerine farklı ve üstün, erişilemez bir topluluğa ait olduğunu anlatmanın aracısı.

Hermes çanta alabilmek için Paris'e giden aile dostlarımız, alışveriş bir yana sadece ürünlere bakabilmek için bile randevu almaları gerektiğini öğrenince şaşkınlık yaşamışlardı.

Nitekim değil Hermes alabilmek, iki yıla yakın bekleme süresi olan sipariş listesine bile kayıt olamadan geri dönmüşlerdi. 

Markasını erişilememek ve gizem üstüne kurmuş olan Hermes 6 kuşak önce soylulara at eyeri yapan bir atölyeydi. Bugün ise prenseslerin ve yıldızların adını verdiği çantalarıyla (Kelly, Birkin) seçkinler dünyasının en değerli ürünleriyle ulaşılamaz bir marka…

Credit Suisse, bir raporunda, Hermes çanta satışlarının ve lüks koleksiyon parçalarının Covid-19 salgınında yüzde 38 değer kazandığını ve mağazaların rekor prim bildirdiğini yayımlamıştı.

Tutku, çok güçlü bir ihtiyaç duygusu yaratır. Lüks tüketim, tutkunun sıcak cephesidir. Seçkin olana benzemek, sıradan olanla arasına kalın bir statü çizgisi çekmek duygusu rasyonel olmadığı için mantıkla ortadan kaldırılması zordur.

Dijital çağda zengin ve yoksul uçurumu kolayca görünür olduğundan tüketim uçurumu da derinleşiyor. 

Hemen her kültürde Nike ayakkabı satın almayı öncelikli kılan duygu ortaklığı var.

Para biriktirmek zorunda kalınsa ve bir süre sonra eBay'de ikinci el satmaya mecbur olunsa da üst marka spor ayakkabı almak oldukça öncelikli…

Tüketim, duygu, kimlik ve sosyal bağlantı gibi çok güçlü motivasyonlarla yönlendiriliyor. Bir şey satın alındığında, beraberinde güçlü bir kontrol hissi geliyor.

Tüketiciler hangi markaya harcama yapılması gerektiğini işaret eden çevresel sinyalleri derhal yakalarlar.

Tüketim seçimleri yapmaktan kaynaklanan temsil duygusuna sahip olmak; başkalarının bu seçimi yapanla ilgili duygularını belirleme gücüne sahiptir.

Artan gelir, büyüyen orta sınıf, dijital platformlar aracılığıyla küresel trendlere erişim; benzersiz, kaliteli ürünlere duyulan istek ve gösteriş tutkusu lüksü popüler kültür haline getirmiş durumda...

Knight Frank firması tarafından yayımlanan çok yeni bir araştırma, popüler lüks üstünde nesil faktörünün güçlü etkisini kanıtlıyor.

Y ve Z kuşakları (1981 ile 2009 arası doğanlar) lüks pazarın büyümesinin en belirleyici etkeni oldular. Araştırmaya göre, lüksün gelecek on yılını da bu kuşaklar belirleyecek.

Sonuç olarak "gösterişli" zenginlik marka değerini sulandırmaya ve aşındırmaya başladı. Bu nedenle itibarını hızla sessiz lükse kaptırdı.

Yine de erişimi kolay ve yaygınlaşması daha hızlı olan modern lüks ile karşılaştırıldığında daha ayrıcalıklı ve az bulunur olduğu düşünülen geleneksel lüks arasında çarpıcı bir ikilik var.

Lüks tüketici arzuları son birkaç yılda değişti. Lüks marka adıyla sunulan her şeyi kabul edenler artık kullandıkları markaların özgün olmasını istiyorlar. Popüler lüksün aksine markanın görünmez olması tercih ediliyor.

Gerçek lüks tüketiciler, herkesin sahip olduğu ürünler yerine başka bir şey isterler, Hermes ve Belmond Royal Scotsman gibi markalar, nadirliği ve ayrıcalığı organize ederek, gerçek lüks statüsünü kitle istilasından koruyorlar.

Eşitsizliğe karşı artan protestolar da zenginliği "yeraltına" sürüklüyor. Kârlara ve servet istifçiliğine karşı protestolar her çağdan çok daha fazla yaygınlaştı.

"Huzursuz Refah", yeraltındaki görünür zenginlik sinyallerini yönlendirmeye devam ediyor. Süper zenginlerin çoğu, açıkça korku nedeniyle zenginliklerini sergilemeye isteksizler.

Öte yandan zenginliği açıkça sergilemek görgüsüzlük riski taşır. Zenginliğin entelektüel bir birikimle donatılmadığını açığa çıkarır. Onun yerine, ait olunan kibar sosyal çevrenin zenginliğin işaretlerini tanıması daha değerlidir.

Forbes Dergisi; "Sessiz lüksün prestijli ürününü yalnızca eğitimli bir göze sahip olanlar tanıyabilir," yorumunu yapıyor: "Para konuşur, zenginlik fısıldar!"

2010'lardaki "Lüks Marka Çılgınlığı"nın tam tersi bir konuma yerleşen sessiz lüks estetik inceliklidir. İşçilik ve malzeme kalitesi gibi geleneksel lüks ilkeleri, tanınabilir ve açık markalama yoluyla statünün açık bir şekilde sergilenmesinden daha önceliklidir. 

Zengin bir azınlığın seçtiği marka listesini tutturmak süper zenginlere ulaşan yeni bir altın bilet oldu.

Saydığımız nedenler birleşerek ayrıcalığı ve seçkinliği görünmez kılarak; görgüsüzlük ve gösterişin kalesini tahrip etmiş durumda...

Kuşkusuz gelecekte bir rüyanın bir parçasını satın almanın bilinmedik başka yollarını da göreceğiz.

Mehmet Önal Kimdir?

Mehmet Önal İstanbul'da doğdu. Hukuk lisans ve yüksek lisans tahsilinden sonra İngiliz Parlamentosu ve Atlantik Konseyi'nde çalıştı. İzleyen dönemde enerji sektöründe çalışmaya başladı. Ticari görevlerden sonra enerji dönüşümü ve iklim değişikliği kamu politikaları üzerine uzmanlaştı.

Avrupa Birliğini'nin teknik iklim değişikliği danışman organı olan Sıfır Emisyon Platformu'nda ve İngiltere'de Karbon Yakalama ve Depolama Derneği'nde görev aldı. İklim değişikliği temalarında Avrupa'da, Orta Doğu'da ve Asya'da birçok devletin yürüttüğü çalışmalara katıldı.

Profesyonel olarak kamu politikaları ve siyasi gelecekler üzerine senaryo çalışmalarında yer alıyor, büyük toplumsal gelişmeler, sosyolojik değişimler, insanlık için varoluşsal tehdit oluşturan etkenler ve küresel jeopolitik konular üzerine kafa yoruyor. Enerji sektörü profesyoneli olarak Londra ve İstanbul'da yaşıyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Lüks inançlar

Henderson, belki çok insanın düşündüğü ama fikrini söyleyemediği bir konuda Pandora’nın kutusunu açtı

Lazer savaşları geliyor

Geçen hafta füzeler Orta Doğu'da uçuşurken, İngiltere, kendi Dragon Fire adlı lazer silahının da gelişmekte olduğunu açıkladı

Beynimiz büyüse de, evrimimiz teknolojiye teslim edilmekte

Fütüristler, 2050 yılına kadar beyinlerimizin daha çok bilgisayara benzeyebileceğini söylüyorlar. Düşüncelerimizi düşünerek aktarmamızı sağlayan "iletişimi" kelimelerle değil, elektrik sinyalleriyle anlaşılır kılmak mümkün olacak. Hatta belki tercih edilen iletişim yöntemi olacak