Boğaziçi Üniversitesi’nde Arap kılıklı üyeleri tarafından kurulmuş bir “dini dernek” Nurettin diye “kerameti kendinden menkul!” bir şahsı konferans vermeye çağırmış; o da “7 yaşında kız evlenebilir” manasında sözler söylemiş. Olaylar çıkmış.
Okuyucularım benim Ankara Kolejli olduğumu ve okuluma çok bağlı olduğumu bilir;
Kısaca “Kolej” Atatürk’ün; eğitim ve bilimde laikliği öncelemek ve dini eğitimin 600 yıllık etkilerini silmek için kurduğu TED’in (Türk Eğitim Derneği) 1928’de ilk kurduğu okuldur.
Şimdilerde parayı bastıran, Hamburger Franchise (marka imtiyazı) alır gibi TED Koleji kuruyor. Alma parametresini başkan biliyor.
24 yıldır TED başkanlığını yapan Selçuk Pehlivanoğlu; Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üyesi. Yani eğitimimize tarikat/sivil toplumları sokan şahıslardan biri. Bence Ankara Kolejine de Boğaziçi benzeri bir “dini” dernek kursun.
Bizim zamanımızda, 62 yıl evvel, Boğaziçi yerinde Robert Kolej vardı ve bilimsel eğitim, kültür, sanat vs. gibi konularda en büyük rakibi Ankara Koleji idi. Başkan geleneği AKP usulü devam ettirsin! Yakışır!
Bir başka olay;
Çalışma Bakanı şecaat arz ediyor; “9000 kişi eşinden boşanıp yetim aylığı alıyor, şimdi bu paraları faizi ile geri alacağız, savcılığa vereceğiz, haczedeceğiz!”
Bakan Bey kardeşim; senin hükümetinin beceriksizliği yüzünden fukaralık ve zaruret içinde yaşamakta olan bu insancıklar, ayda 7234 TL (180 ABD doları) almak için en kutsal bildikleri evlilik müessesini yıkıyorlar. Buna sebep olan sen; savcılığa verirken utanmayacak mısın?
Geldik Sn. Özgür Özel’e arz edeceğim konuya.
Özgür Bey sizi seviyor ve takdir ediyorum. Başka çaremiz yok diye değil, sahiden soğuk kanlı ve başarılı bulduğum için..
Dün “Siyaset gerçeklerden kaçma değil, gerçekler ile yüzleşip çözüm üretme görevidir!” dediğiniz için bu yazıyı size hitaben yazıyorum. Muhtemelen CHP’den biri okur; size anlatır.
Konu şehriniz Manisa’yı ilgilendiriyor; ancak ülke de bir tane Gediz Ovası var. Yani, bu yanı ile sizi olduğu kadar 85 milyonu da ilgilendiriyor.
AKP iktidarı buraya otomobil montaj fabrikası kurmak istiyor.
Siyaset; bundan 60 yıl önce Bursa Ovası’ndaki dut ağaçlarını, şeftali ağaçlarını kesip üstüne otomobil fabrikaları koyduğu gibi, şimdi de Manisa’ya ayni işi yapacak.
Otomobil montaj fabrikası kendi kapladığı alandan 20 defa daha büyük “yakın alan fabrikası/yan sanayii” ister ki üretim yapabilsin. Bu konulara AKP’nin aklı ermiyor. TOGG meydanda, lütfen ilgilenin; hem kendi şehrinizi hem de ülkeyi kurtarın.
T24’ de bu konu ile ilgili, dört yazı daha yazdım, lütfen danışmanlarınıza okutun ve fabrikanın; (yine Manisa’da) bir başka alana konmasını sağlayın..
Şu anda “bilimsel olarak” Gediz nehrine 1400 metre uzaklıkta, yılda iki defa mahsul alınan, bağ, zeytinlik, meyvelik olan; ülkede bilim adamlarının “buraya asla sanayi yapılmaması gerekir!” dedikleri alana dünyada en hızlı yayılan endüstriyi sokuyorlar.
Hem de devlet eli ile yasağı delip, Kanun ve kuralları bükmek sureti ile. Güya “Manisa’da başka yer bulunamadığı için burası mecburen seçilmiş.”
Oysa, CHP Belediyesi Soma civarında uygun arazi tespit edip teklif etmiş; ancak aldıran olmamış. Belediyenin; belki de haklı olarak yeterli itirazda bulunmadığı anlaşılıyor. “Cumhurbaşkanlığı makamı emretti; ne yapabiliriz?” diyorlar. Ben olsam sonuna kadar kavga ederdim; ancak ben siyasetçi değilim…
Sizden istirhamım; sadece Manisalı değil; ülkenin 1. partisinin başkanı olarak bu arazide otomobil fabrikası kurulabilir raporu veren kişi ya da makamın (eğer varsa!!) adını öğrenmeniz ve raporun bana yollanmasını sağlamanız. Sanayi Bakanlığı “benim haberim yok!” diyor.
Benim öğrendiğim; Manisa’nın önceki başkanı Cengiz Ergun Bey’in (MHP) zamanında bu araziyi VW için bulup teklif ettiği; ancak kendisi konunun Çevre Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde kararlaştırıldığını söylüyor.
Yani aynı Bursa’da 60 yıl evvel olduğu gibi; konu siyasi açıdan değerlendirilmiş, bilimsel rapor; bugün hukuk fırıldağı ile kenara atılmış, konuyu bilmeyen (tabii olarak) Manisalı vatandaşa da cazip gelmiş.
Türk milletinin hayatında otomobilin çok farklı bir yeri vardır.
Size Manisa’nın aydın bir kişisi olan, Emekli Yargıtay üyesi; Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği başkanı Ali Suat Ertosun’un yolladığı raporu özetledim.
“İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Açıklama Raporu özetle;
Otomobil fabrikası için yapılmış olan yer seçimlerinin kentin gelişme yönü ve alan gereksinimi dikkate alınmadan verilmiştir.
Kentin olası gelişme alanları, organize sanayi bölgesi alanına dönüştüğü, bunun da kentin dar bir alanda sıkışmasına sebebiyet vermiştir.
Alternatif gelişme alanı sıkıntısının yaşandığı kentte imar planlarının verimli tarım alanları içinde genişlemesine ve bu alanların yapılaşmasına neden olduğu,
Tarım alanlarının sanayiye ve yapılaşmaya açılmasının büyük bir sorun teşkil ettiği,
Manisa OSB'nin 6. bölgeye kadar genişlediği; kentin konumu ve koruma-kullanma dengesi açısından merkezdeki sanayi gelişmesinin planda önerilen sınırlarda kalması gerektiği,” belirtilmişse de bunlara uyulmamıştır.
Manisa OSB, 6. kısımda kalmamış, 7. kısma geçmiş, bunun için ülkemizin en önemli tarım alanlarından olan ve Büyük Ova Koruma Alanı kapsamında kalan bölge, yatırımcı firmaların ve egemen piyasa güçlerinin talep ve tercihleri gözetilerek seçilmiştir.
Tarım alanlarının seçilmesinin nedeni, sanayi kurma maliyetinin düşük olmasıdır.
Burada yüksek kamu yararı gözetilmemiş, kısa vadeli siyasi yarar hesapları yapılmıştır. Yüzlerce yıldır tarım yapılan ve bundan sonra yüzlerce yıl daha tarım yapılabilecek araziler yok edilmektedir.
Tarım arazilerinin yok olması sonucunu doğuracak bu uygulama kolaycılıktır ve geleceğimizi tehlikeye sokmaktadır.”
Sayın Başkan;
Bu satırları size 60 yıllık bir otomobilci olarak yazıyorum.
Bu konu her türlü önceliğin önüne geçmeli.
Mayısı ortaladık. Domates 60 lira, fasulye 150 lira…
Allah’tan bu yıl zeytinin “var yılı”, seneye zeytinyağın kilosu 1000 TL…