23 Mart 2025
Gazetelerin ortaya çıkış öyküsünü anlatmaya çalıştığım bir önceki yazımda basılı haberlerin geçmişinin MÖ 59 yılına kadar uzandığını, Roma İmparatorluğu zamanında yönetimin halka duyurmak istediklerini “Acta Diurna” isimli taş ya da metal levhalara oydurarak ana meydanlara astırdığını belirtmiştim.
Asya’da benzer bir yayın Çin’de MS 8. yüzyılda görülmüş; imparatorluğun kararları halka ipek dokuma üstünde el yazmasıyla duyurulmuş.
Zengin içeriği ve bugünküne benzer yanlarıyla tarihe geçen ilk gazete MS 890 yılında İngiltere’de ilk basımı çıkan “Chronicle” olmuş; yaşanmış toplumsal olayların yer aldığı bu bülten manastırlarda elle çoğaltılmış.
1556'da Venedik Hükümetinin “Notizie scritte” ismiyle el yazması olarak aylık dağıttığı bülten o dönemde tedavülde olan “gazetta” isimli küçük bir madeni para ödeyen okuyuculara satılış; bu kelime daha sonra birçok dilde "gazete" anlamında kullanılmış.
Matbaanın yaygınlaşması sonrasında ilk modern gazete 1605 yılında Johann Carolus eliyle Almanya’da basılmış; “Relation aller Fürnemmen und gedenckwürdigen Historien” gazetesi yayın dünyasında atılan önemli bir adım olmuş.
Çok uzun yıllar boyunca dünyanın her yerinde çocuklara dönük eğitim tümüyle pratik işleyişe dayanmış; yoksul ailelerin çocuklarının neredeyse tümü oyun çağında çırak olarak başladığı iş yaşamında öğrendikleriyle meslek sahibi olmuş.
Çıraklığın çocukları yetişkinliğe hazırladığı, bir çocuğun çıraklığa ne kadar erken başlarsa o kadar başarılı olacağı düşüncesi çok uzun yıllar boyunca hâkim olmuş. Çıraklık yaparken aynı zamanda yaşam tecrübesi de edinen çocuklara bir şekilde minyatür yetişkin muamelesi yapılması yüzünden her yaştan insanın bir arada olduğu ortamlarda bir çeşit sosyalleşmek amaçlanmış; çocukların el becerisinde bir an önce yetişkin seviyeye gelmeleri istenmiş.
Çocuklar yaygın olarak çiftçilerin, zanaatkârların ya da soyluların yanında işçi – hizmetçi, rençber olarak çalıştırıldığı bu yıllardaki işle ilgili eğitim, tüm yoksul çocuklara aynı seviyeden verilmiş; yaş ve sosyal sınıf ayrımı gözetilmemiş.
Orta Çağ’ın sonuna kadar Avrupa’da devam eden skolastik baskı içindeki anlayış çocukları şeytandan uzak tutmayı hedeflemiş, dindar fakirliğin erdem olduğunu dikte ederek çocukları tutkulardan arındırmaya çalışmış.
En eski çocuk dergileri, on sekizinci yüzyılda Aydınlanma hareketinin bir uzantısı olarak ortaya çıkmış; çocuk medyası yavaş yavaş belirmeye başlamış. Değişen anlayış içinde artık çocuklar eğitilecek, bilgilendirilecek ve toplumun kabul gören değerleri doğrultusunda geliştirilerek sanayinin dönen çarkları içine yerleştirilecek küçük yetişkinler olarak görülmüş.
Avrupa’da matbaanın icadı ile basın hayatında meydana gelen gelişmeler çocukları da etkilemiş, yayın hayatındaki gelişmelerle birlikte hümanizm kavramı da gündeme gelmeye başlamış; çocuk kavramı yeni boyut kazanmaya başlamış.
Çocuklara özel olarak tasarlandığı kabul edilen ilk süreli yayın 1751 yılının şubat ayında John Newbery tarafından İngiltere’de “Lilliputian Magazine” adıyla yayınlamış; toplam 12 sayı çıkan bu dergi 1752 yılında kapanmış. Gazete- dergi ayrımı konusunda bariz farkların olmadığı, broşür şeklindeki yayınların belirgin bir formatının bulunmadığı 1744 yılında Londra'da yayınevi kurarak kitap satmaya başlayan John Newbery, çocuk edebiyatının, çocuklara yönelik yayıncılığının öncüsü olarak kabul ediliyor.
İçeriğinde eğitici hikayeler, şiirler, bilgi ve eğlenceli konular bulunan bu yayın çocuklara yönelik ilk dergi olmasının yanında çocuk edebiyatının en önemli ilk örneklerinden biri olarak tarih sayfasına adını yazdırmış; dünya literatüründe çocuklara yönelik eserlerin önünü açarken modern anlamda çocuk edebiyatının temel taşlarını döşemiş.
John Newbery tarafından çocuklara özel olarak hitap eden bir başka yayın da 1762 yılında Londra'da yayımlanan The Children's Newspaper çocuk gazetesi olmuş; bu yayında genç okuyucuların dikkatini çekebilmek için ilginç haberlerin çizimler, hikâyeler eşliğinde hazırlanması amaçlanmış.
Kısa ömürlü olan dergilerin yerini 1788 yılında, John Marshall tarafından çıkartılan, 7-14 yaşındaki çocuklara faydalı bilgiler sunarak onları toplumun değerli üyeleri haline getirmeyi hedefleyen “Juvenile Magazine” dergisi almış.
Çocuk edebiyatı yepyeni bir alan olarak Christoph Adelung (1732-1806), Christian Felix Weisse (1726–1804) ve Arnaud Berquin (1747-1791) ile canlanmaya başlamış.
Fransa’da çıkan ilk çocuk dergisi “Journal d'éducation” 1768 yılında Paris Üniversitesi'nde sanat dersleri veren Dr. M. Leroux tarafından hazırlanmış. Bu dergiyi 1782 yılında André Berquin’in yayınladığı “L’ami des enfants” ve 1783 yılında Antonin Duchesne ile Auguste Savinien’in aylık olarak çıkarttıkları “Portefeuille des enfants” çalışmaları izlemiş.
Danimarka’nın ilk çocuk dergisi olan “The Friend of Youth” 1770 yılında çıkmış.
Almanya’da, Johann Christoph Adelung tarafından yayınlanan “Leipziger Wochenblatt für Kinder” isimli dergi, haftada bir tane çıkarttığı yayınlarını 1772-1774 yılları arasında sürdürmüş. Alman toplumundan son derece olumlu geri dönüşler alan ve çocuklara yönelik yayınlarında başarı kaydeden yayınevi, bu defa Christian Felix Weisse editörlüğünde 1775 - 1792 arasında “Der Kinderfreund” isimli çocuk dergisini tam 24 sayı çıkartmış.
Danimarka'da “The Friend of Youth” 1770 yılında, İsveç'te “Weckoblad til Barns Nytta och Nöje” da 1774 yılında basılmış.
İlk Rus çocuk dergisi, Alexander Andreevich Petrov editörlüğünde “Detskoye Chteniye Dlya Serdtsa i Razuma” ismi ile 1785 yılında yayınlanmış.
İspanya’nın ilk çocuk dergisi olan “La Gaceta de los Niños” 1798 yılında José ve Bernabé Canga Argüelles tarafından çıkarılmış.
Hindistan'da “Digdarshan” isimli ilk çocuk dergisi William Carey, John Clerk Marshman ve William Ward tarafından 1818 yılında Bengal dilinde yayınlanmış.
Polonya’da Klementyna Tańskich Hoffmanowa eliyle basılan “Rozrywki dla Dzieci” dergisi 1824 yılında yayınlanmaya başlarken Kanada'da yaşayan çocuklar Eliza Lanesford Cushing ile Harrier Vining Cheney tarafından çıkartılan “The Snow Drop” isimli dergiye 1847 yılında kavuşmuşlar.
Benjamin Franklin'in Amerikan kolonilerinde ilk dergiyi tanıtmasından tam 48 yıl sonra Amerika Birleşik Devletleri'nin kurucu babası olan George Washington’un başkan olduğu ilk yıl, Ocak 1789’da Amerika’nın ilk çocuk dergisi yayınlanmış. Connecticut Eyaletinin merkezi Hartford Şehrinde gazete ve İncil basımcısı olan Barzillai Hudson ile ortağı George Goodwin, The Children’s Magazine isimli dergiyi çıkarmışlar; bu dergi kalıcı bir başarı gösteremese de uzak kıtada çocuklara özel olarak hazırlanmış ilk dergi girişimi olarak tarihe geçmiş.
Ardından 1802’de yayımlanan The Juvenile Olio ile The Juvenile Magazine dergileri yalnızca 18 ay boyunca varlıklarını sürdürebilmiş.
George Washington ile başlayan süreçte Amerika’da çıkan çocuk dergileri üstüne yapılan geçmişe dönük içerik değerlendirmelerinde ortaya çıkan temel görüş gelecekle ilgili beklentilerin ve planlamaların ilk kez çocuklara dönük olarak işlendiğini göstermiş. Coğrafi genişleme politikaları, iç savaş, demiryolları, otomobiller, radyolar, televizyonlar, bilgisayarlar, havacılık, ulaşım ve uzay teknolojisi ve İnternet gibi tüm teknolojik gelişmeler tarihsel süreç içinde çocuk basınında şekillenmiş ve geleceğe dair öngörümler önce çocuk dergileri sayfalarında işlenmiş.
Endüstriyel üretim arttıkça fabrikalarda çocuk işgücüne de gereksinim duyulmuş; kiliseye bağlı yetimhane yurdunda kalan öğrenciler bile işçi olarak kullanılmış. Çocukları gözetim altında tutanların imalattan pay alıp, çocukların ürettikleriyle orantılı olarak para kazandıkları için çocuklar hiç boş bırakılmamış, itiraz edenler cezalandırılmış, çelimsiz vücutlu olanlar bazen ölünceye kadar çalıştırılmış.
Çocukların çalıştırılmasını uygun gören, bundan kazanç sağlayanların dışında Aydınlanma çağının felsefesi çerçevesinde aksini savunan görüşler de belirmeye başlamış; çocuk hakları gündeme gelmiş. Çocuklarla ilgili ilk siyasal hamle 1779 da İsviçre’de atılmış; çocuklar ilk defa hukuki bir metinde bahse konu olmuş.
Çocukların ağır şartlarda çalıştırılmasını doğru bulmayan İngiliz yetkililer de 1802 yılında özel bir yasa çıkarmış, çocukların gece çalıştırılması yasaklamış. 1819’ da çıkarılan yeni bir yasaya göre 9 yaşındaki çocuklar da en fazla 12 saat çalıştırılacaklarmış.
O yıllarda çocuk işçi çalıştırılması Avrupa'nın konuşmak istemediği yarası olarak kalmış; 1835 yılında İngiltere'de pamuk işleme fabrikalarına 13 yaşından küçük 24.164 çocuk emeğiyle katkıda bulunurken 1890 yılında Almanya'da 242 bin çocuk çok ağır şartlarda çalıştırılıyormuş.
Ulus devletlerin ortaya çıkışı ve yükselişiyle birlikte çocuklar, devlet politikalarının önemli özneleri, gelecek vaat eden aktörleri haline gelmiş. On dokuzuncu yüzyılın ortalarına kadar basılan çocuk dergilerinde ahlaki dersler, duygusal şiirler, öğretici hikâyeler, dindarlık ve görgü kuralları baskın temalar olarak yer almış.
Sanayi Devriminin hızla dönen çarkları içinde yoğrulan ülkelerin eğitim- öğretim politikalarında 19. yüzyılın ortalarında önemli bir amaç değişikliği yaşanmış, hızla gelişen basın sektörü içinde çocuklara hitap eden özel yayınlardaki dil değişmiş. Dergiler “kasvetli ahlakçı" anlayışla çocukları şiddetle terbiye etmeye dönük tarzdan sıyrılarak daha hafif tonda yumuşak söylem geliştirmişler; tecrübeyi aktaran, gelişmeyi hedefleyen, şefkat dolu bir çizgide yayın yapmışlar. Artık din temelli eğitim yerine toplumsal dönüşüm hedefleniyormuş, çocukları öteki dünya için değil, bu dünya için kurtarmak gerektiği ileriyi gören tüm aydınların birbirine tekrarladığı cümleler arasındaymış.
Çocuk dergilerinin editoryal amacı, eğitici olmak yanında eğlendirici olmayı da kapsayacak şekilde genişlemiş; eğitme ve eğlendirme yöntemleri Sanayi Devrimi’nden Dijital Devrim’e kadar yaşanacak büyük değişimlere uyum sağlamak adına değişimin temel misyonlarını sayfalarına yerleştirmiş.
Basının itici gücü Osmanlı İmparatorluğu'nda özellikle İkinci Meşrutiyet döneminde çok belirgin hale gelmiş; Balkanlarda yaşanan toprak kayıpları imparatorluk içinde Türk milliyetçiliğinin yükselişini tetiklemiş.
Devletin güçlü, vatansever ve milliyetçi nesiller yetiştirme arzusu edebiyata, eğitime hatta oyunlara ve beden eğitimi gibi tüm alanlara müdahale etmesinin yolunu açmış. Artık tüm yayınlarda, entelektüeller söylemlerde ve örgütlenmeye çalışan kurumlarda milliyetçi söylem ön plana çıkıyor, otoritenin sesi çocukların günlük yaşamında hissedilir hale geliyormuş.
Bu itibarla Balkan Savaşları sonrasında yayımlanan çocuk dergileri milliyetçi nesil yaratma amacı taşımış; yayınlarda, çizimlerde, oyunlarda, marşlarda, edebi metinlerde hatta reklamlarda bile bu tema vurgulanmış. Devletin en önemli görevlerinden birinin çocukları tehlikeye karşı birleştirmek, gerektiğinde harekete geçirmek ve düşmanları belirlemek olduğu dergilerde işlenmiş.
Osmanlı'da çocuk edebiyatı, Tanzimat döneminde başlamış; Şinasi'nin La Fontaine’den çevirdiği kuzu ile kurt hikayesi “Tercüme-i Manzûme” ismi ile 1859 yılında yayınlamış.
1869 Yılında ilk çocuk dergisi olarak çıkan “Mümeyyiz” ile birlikte Osmanlı eğitim sisteminde önemli gelişmeler yaşanmış.
Tanzimat Döneminden başlayarak Cumhuriyetin ilanına kadar genellikle İstanbul merkezli olsa da Selanik, İzmir, Bursa gibi şehirlerde çocuklara dönük olarak basılan dergiler zengin içerikleriyle çıkmış.
Hazîne-i Etfâl 1873-1874, Sadâkat Etfâl 1875, Âyîne 1875, Arkadaş 1876, Tercümân-ı Hakîkât 1879, Bağçe 1880, Mecmûʻa-i Nevresîdegân 1881, Çocuklara Arkadaş 1881, Çocuklara Kırâ’at 1881, Vâsıta-i Terakkî 1882, Etfâl 1886, Teşvîk 1886, Numûne-i Terakkî 1887, Çocuklara Taʻlîm 1887, Mekteb 1891, Çocuklara Mahsûs Gazete 1896, Çocuklara Rehber 1897, Çocuk Bağçesi 1905, Musavver Küçük Osmanlı 1909, Mekteblilere Arkadaş 1910, Talebe 1912, Çocuk Dünyâsı 1913-1918, Ciddî Karagöz 1913, Çocuk Yurdu 1913, Mektebli 1913, Çocuk Duygusu 1913, Türk Yavrusu 1913, Çocuklar ʻÂlemi 1913, Çocuk Bağçesi 1914, Çocuk Dostu 1914, Mini Mini 1914, Küçükler Gazetesi 1918, Hür Çocuk 1918, Haftalık Çocuk Gazetesi 1919, Lâne 1919, Hacıyatmaz 1920, Bizim Mecmû da 1922 yılında çocuklarla buluşmuş.
Aydınlanma Dönemi'nden bu yana devam eden çocuk edebiyatı dünyanın her ülkesinde çocuk duyarlılığına ve çocuk düzeyine uygun bir dille kaleme alınmış metinler halinde dergilerle, romanlarla, öykülerle eser vermeye devam ediyor. Amerikan Kütüphane Derneği 1921 yılından beri bu alanda özgün ve yaratıcı çalışmaları teşvik ürün vermeye etmek amacıyla her yıl seçilen bir esere, çocuk dergilerinin öncüsünün adını yaşatacak şekilde “John Newbery Madalyası” veriyor.
Kültürümüzde de çocuk dergilerinin ve çocuk edebiyatının önemli bir yeri var. Gelecek yazımda bir döneme damgasını vuran ve bugün belli bir yaşın üstündekilerin gönül sıcaklığıyla hatırlayacağı “Doğan Kardeş” Dergisinin öyküsünü anlatmaya çalışacağım. Doğan Kardeş Dergisi ile anısı olan, hatıralarında bu derginin sayfalarından izler olanların katkılarını paylaşmak üzere bekliyorum.
Güzellikleri biriktirmenizi dilerim.
https://www.lookandlearn.com/childrens-newspaper/history.php
https://blog.quintype.com/business/a-brief-history-of-newspapers
Çocuk edebiyatı ve yaratıcı düşünme, Ahmet DEMİR
Osmanlı döneminde çocuk dergilerinde tarih algısı, Eda Karataş
Osmanlı çocuk dergilerinde terbiye ve ahlak, Merve Yılmaz
https://www.fleetstreetheritage.co.uk/217.pdf
https://commons.lib.jmu.edu/childspaper/16/
https://www.enidblytonsociety.co.uk/forums/viewtopic.php?t=2542
İnsanın on binlerce yıllık hacet giderme öyküsünde yerleşik hayata geçilmesi etkili olmuş, farklı dönemlerde farklı tuvalet tasarımları denenmiş
Tahsilât gereksinimi paranın icat olmadığı yıllarda ortaya çıkmış, çözüme dönük farklı yollar aranmış
Mantarlar, İlk Çağ’da "Tanrıların Yemeği" olmuş, “Yaşam İksiri” olarak değerlendirilmiş
© Tüm hakları saklıdır.