12 Temmuz 2025
Trump'ın "Tek, Büyük, Güzel" yasasının Amerikan Kongresi'nden onay olması durumunda, siyasal parti kuracağını söyleyen Musk dediğini yaptı. 5 Temmuz 2025’te Musk, X platformundan, America Party'nin kurulduğunu duyurdu. Parti "Amerikalılara özgürlüğünü geri verecek" mesajıyla tanıtıldı. Ama düşünmeden edemiyorum, acaba Musk asıl kendi özgürlüğü ve varlığı için savaşıyor olabilir mi?
Partinin, mali muhafazakarlık, mali açıkları azaltmak, düzenleyici reformu, serbest ticaret, yüksek vasıflı göç ve teknoloji/enerji konularına odaklanacağı kaydediliyor. Musk, "Tek Büyük Güzel Yasa Tasarısı" ortaya çıktığında Trump ile çatışmaya başlamıştı. Yasanın Trump tarafından imzalanması üzerine de bağlarını kopardı ve şimdi Amerikalılara "özgürlüklerini geri verme" planını açıklayarak iki partili düzene karşı kendi partisini yaratma peşinde. Başkan olmak için değil, esas yasama etkisi yaratmak için 2-3 Senato koltuğu ve 8-10 Temsilciler Meclisi bölgesi kazanmak istediği açıklandı.
Partinin gündemi iş dünyasının da, Musk'ın da çıkarlarıyla örtüşüyor. Düzenlemelerin kaldırılması, teknoloji inovasyonu, enerji politikaları ve uzay altyapısı desteği.
ABD'deki üçüncü partiler, oy pusulasına dahil edilmek için yüz binlerce imza toplamak gibi karmaşık eyalet bazındaki gereklilikleri aşmak zorunda. Yani oy pusulasına erişim konusunda büyük güçlükler var. Geçmişteki üçüncü parti çabaları (örneğin Yeşil, Liberteryen, İleri Parti) ivme kazanmakta zorlandı. Siyaset bilimciler bunun zorlu bir mücadele olduğunu söylüyor.
Musk'ın sivri dilli tarzı ve kutuplaştırıcı görüşleri hem Cumhuriyetçileri hem de Demokratları rahatsız edebilir ve potansiyel desteği alamayabilir. Ama dünyanın en zengin kişisi ve X platformu sahibi Musk zaten marka tanınırlığına ve kendisini takip eden bir tabana sahip. Amerikalıların yaklaşık yüzde 40'ı bir Musk partisini destekleyeceklerini söylüyor, yüzde 14'ü ise "çok muhtemel" diyor.
Musk'ın kendisi ABD doğumlu olmadığı için başkanlık adayı olmaya uygun değil ve henüz liderlik veya somut adaylar açıklamadı. Bunu kendisi de ifade ediyor zaten.
Partiyi kurarsa, muhtemelen 2026 ara seçimlerinde belirli kilit bölgeleri kazanmayı hedefleyecek. Ama oy pusulası erişim engelleri ve iç koordinasyon sorunlarını aşması lazım. Belki mevcut hareketlerle (örneğin, İleri Parti) iş birliği yapabilir. Ama eğer koltuk elde edemezse sönüp gidebilir.
ABD'deki birçok siyasi analist de, Elon Musk'ın "Amerika Partisi"nin zaferden çok etki yaratmakla ilgili olabileceğine inanıyor. Musk, partiyi geleneksel bir seçim gücü olmaktan çok, hem Cumhuriyetçiler (özellikle Trump) hem de Demokratlar üzerinde bir baskı mekanizması olarak konumlandırıyor olabilir.
Oyları, bağışçıları ve önemli Temsilciler Meclisi/Senato koltuklarını elde etmekle tehdit ederek, yasama gündemleri, düzenleyici politikalar (örneğin, yapay zekâ, enerji) ve teknoloji yönetimi üzerinde nüfuz kazanabilir. Bir analist bunu "Kazanması gerekmiyor. Sadece kazanan insanları korkutması gerekiyor” şeklinde yorumluyor.
Çünkü ABD'deki her iki büyük partide de büyük bir güven boşluğu var.Yakın zamanda yapılan bir Pew Research anketi (Mayıs 2025) şunları gösterdi: Amerikalıların sadece yüzde 24'ü Cumhuriyetçilerin ulusal çıkar doğrultusunda hareket edeceğine inanıyor ve sadece yüzde 21 Demokratlara güveniyor. Neredeyse yüzde 50’si "yeni bir büyük parti"yi destekliyor.
Özellikle genç, bağımsız ve teknoloji meraklısı seçmenler arasında statükoya olan bu güvensizlik, Musk gibi karizmatik ve teknolojinin öncüsü bir yabancıya, tam başarı olmasa bile, yer açılabilir görüntüsü veriyor.
Ama gençlerin yanı sıra Musk, ekonomik sıkıntı yaşayan ve liderliği Çin'e kaptırmış olmanın kompleksini duyan, liderliği geri alma derdindeki Amerikalılarda MAGA duygusunu ateşleyen bir yapıya sahip. Bu MAGA söylemiyle Donald Trump'ı seçen ama 20 ocaktan bu yana yapılan icraatlarla, seçim vaatleri arasındaki uçurumdan pek de memnun olmayan Amerikalılar açısından Musk bir tercih olabilir mi?
Teknolojiyi meraklısı gençlerin üstüne, MAGA meraklısı halkın oyları Musk’ı taşır mı?
Ama bir yandan da, Elon Musk gibi teknoloji oligarklarının kuracağı üçüncü partilerin “demokrasiyi güçlendirmek” yerine “teknofeodalizmi kurumsallaştırma” riski taşıdığına dair endişeler ABD'de ciddi şekilde tartışılıyor. Yani Google, Amazon, Microsoft, Facebook vs. gibi dijital platform sahiplerinin (Big Tech elitlerinin) veriye, algoritmaya ve altyapıya sahip olarak, devletlerden daha güçlü hale gelmesi, hukukun değil, platform kurallarının egemen olması, ağ egemenliğinin öne geçmesi mümkün hale gelebilir.
Elon Musk'ın Amerika Partisi'nin detayları henüz ortada yok ama Musk katılım vaat etse de yönetimi halka bırakacağına dair bir işaret gözükmüyor. Dijital altyapı, Musk’ın elinde. İletişim (X), uzay (Starlink), yapay zekâ (xAI), ulaşım (Tesla) gibi kritik alanlarda tekel durumunda. Partinin, halkın katılımından çok sermaye ve takipçi gücü üzerinden şekilleneceği düşünülüyor. Yani bu yapı, "feodal bey → toprak → köylü" karşılığında Musk → dijital platform → kullanıcı (oy veren kişi) denkliği yaratabilir.
Musk'ın siyasete girişinin şu riskleri taşıdığı düşünülüyor;
Bir sonraki bölümde, ‘üçüncü parti'nin şansını ve bunun Musk açısından şans olup olmadığını, Musk'ın özgürlüğünün ve de dünyanın en zengin adamı olma durumunun tehlikede olup olmadığını analiz edeceğiz.
Füsun Nebil kimdir?Füsun Sarp Nebil, İstanbul, Bakırköy'de doğdu. Eğitimini Çanakkale, İzmir ve İstanbul'da yaptı. Evli, 2 çocuk sahibidir. Denizcilik meraklısıdır (amatör kaptan). Master derecesini Istanbul Teknik Üniversitesi Nükleer Yüksek Mühendisliği bölümünden aldı (Şimdi Enerji Enstitüsü). THY, Nasas Alüminyum Fabrikası ve Alemdar Holding Grubunda çeşitli görevlerde bulundu. 1997 Türkiye'nin ilk ISP'lerinden Alnet'in Genel Müdürlüğüne getirildi. 1999 yılında turk-internet.com'un da dahil olduğu çeşitli siteleri yayınlayan Intervizyon Ltd. şirketini kurdu. Şirket halen Kadinvizyon.com gibi başka siteleri de yönetmektedir. 1998 - 2011 arasında Ulaştırma Bakanlığı tarafından kurulan İnternet Kurulu üyeliği yaptı. Devletin özel sektörü aldığı çeşitli komisyonlarda çalıştı. 2016'dan beri TOBB Telekom Meclisi üyesidir. Nebil, Eylül 2001 yılında Birleşmis Milletler tarafından Türkiye'den seçilen başarılı iş kadınları arasında yer aldı. (UNECE INCLUDES 9 TURKISH BUSINESSWOMEN ON ITS LIST) 2010-2013 arasında Türkiye Dijital Oyun Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. 2011 - 2015 arasında 4 yıl Eutelsat Avrupa TV Ödüllerinde Jüri Üyeliği görevi aldı. Türkiye İhracatçılar Merkezi dahil, çeşitli projelerde "Bilişim ve İletişim Sistemleri Danışmanlığı" vermektedir. Konusuyla ilgili olarak TV programlarına ya da konferanslara katılarak, konuşma yapmaktadır. Yazıları internet üzerinden turk-internet.com sitesinin yanısıra, yetkinreport.com, bilisimdergisi.org.tr, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Dergisi, 21.Yüzyıl Türkiye Enstitüsü, Güncel Hukuk Dergisi, Ankara Baro Dergisi, journo.com, Tüketiciler Birliği Etikett gibi çeşitli ortamlarda yayımlanıyor. 2014 yılından beri T24'te yazıyor. Türk Telekom ve Turkcell konusunda araştırmaları ve uzmanlığı var. 2018 nisan ayında "Bitcoin ve Kripto Paralar" isimli ilk kitabı yayınlandı. Detaylı bilgi için https://wiki-turk.com/fusun-sarp-nebil/ adresine bakabilirsiniz. |
"Yapay zekâ sistemleri yasal olarak grup sohbet mesajlarına, üyelerin telefon numaralarına ve hatta telefonlarda depolanan kişisel verilere erişebilir. Bu durum birebir yazışmaları da kapsıyor!"
“Son 10-15 yıl "big tech" yani büyük teknoloji devleri için memnun mesut geçti. Her ülkeye dağıldılar. Herhangi bir engelleme olmadan paraları kazandılar, karşılığında vergi filan vermediler. Ama AB'den başlamak üzere yavaş yavaş kendi vatanları ABD dahil her ülkede bu firmaların artık sınırlandırılması gerektiği konuşuluyor ve yasalar çıkarılıyor”
İki partili sistemde kimsenin ülkenin ve halkın kendisi ile ilgilendiği yok. Seçmen ile partiler arasında artan bir kopukluk mevcut. Gitgide bozulan sistemler bir yana iki parti ve o partilerin mensupları arasındaki güç savaşı devam ederken, halk "mış gibi bir demokrasi" yaşıyor
© Tüm hakları saklıdır.