07 Ocak 2020

900 milyon lira zarar ettiği iddia edilen PTT'nin Genel Müdürü değişti

Kenan Bozgeyik'in yerine İBB'den ayrılan Hakan Gülten atandı

Dün yazdığımız yazıda PTT yazısında Genel Müdür Kenan Bozgeyik'in görevden alınacağını ve mevcut iki Genel Müdür Yardımcısı olan Hakan Gülten ve Hüseyin Tok'tan birisinin göreve geleceğini yazmıştık.

TIKLAYIN - PTT'de karmaşa sürüyor mu?

Akşam saatlerinde ulaşan bilgi Hakan Gülten'in yeni PTT Genel Müdürü olduğunu gösteriyor. Hakan Gülten İBB kökenli bir yönetici. 15 Temmuz sonrası sokağa çıkan tek İBB yöneticisi diye de konuşuluyor.  Yıldız Teknik Üniversitesi'nden mezun bir endüstri mühendisi. PTT'de yükselişi ise füze hızıyla olmuş. Önce daire başkanlığına atanmış, arkasından Kasım 2019 ortasında Genel Müdür Yardımcısı olduktan 1,5 ay sonra da Genel Müdürlük koltuğuna oturduğunu görüyoruz.

Eski Genel Müdür Kenan Bozgeyik, Binali Yıldırım tarafından atanan bir yöneticiydi. Bozgeyik'in Ulaştırma Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan tarafından 1 yılı aşkın süredir görevden alınmak istendiği biliniyor. Hatta Şubat 2019'da görevden alındı haberleri çıkmış, arkasından Bozgeyik "alınmadım" açıklaması yapmıştı. 

Şimdi görevden alınmasının nedeni olarak, Binali Yıldırım'ın desteğini çekmesi gösteriliyor. İkilinin Aralık sonunda yaptığı görüşmeden sonra, Yıldırım'ın uzun zamandır konuşulan Berat Albayrak savaşında, yeni bir cephe açmamak ve kendi koltuğunu korumak için Bozgeyik'ten vazgeçtiği yorumu yapılıyor.

TIKLAYIN - 900 milyon zarar iddia edilen PTT'de Binali Yıldırım-Berat Albayrak çekişmesi

PTT 900 milyon lira zararda

PTT, 15 yıl kadar Ulaştırma Bakanlığı yapan Binali Yıldırım'ın, haberleşme alanında Türk Telekom'dan sonraki ikinci kara deliği olarak yorumlanıyor. Çünkü Türk Telekom'da OTAŞ'ın arkada bıraktığı 4,75 milyar dolarlık kredi borcu, şirketin kendi borçları ve zararları dışında, PTT de 900 milyon TL'lik dev bir zarar gösteriyor.

2 hafta evvel, gazetelerde bu zararın Türkiye Varlık Fonu'na geçtikten sonra olduğuna dair bir haber yayınlandı. O zaman ya da sonra yapıldı konusunu ilgililerin denetimine bırakıyoruz ama birkaç noktayı belirtmeden geçemeyeceğiz;

  • Şirketin şu anda Katar ve bir gazete grubu ile satış görüşmeleri yaptığı konuşuluyor. Bu şeffaf yapılmadığı için de detayı bilinmiyor.
  • Şirketin kendi işi olan dağıtıcılığı taşeron firmalara yaptırmasının şirketi zarara uğrattığı söyleniyor. Üstelik bunun 2016 sonrasında ihalesiz olarak Binali Yıldırım'ın memleketlisi Erzincanlı bir iş adamına verildiği kaydediliyor.
  • Aynı şekilde Kargomat işinin de Erzincanlı bir tanıdığın oğluna ihalesiz verildiği bilgisi var.
  • Verimsizlik nedeniyle kapatılan 1000 kadar noktanın AKP parti mensuplarının dükkanları olduğu, bazılarının PTT şube ve merkezlerine yakın olduğu halde kiralandığı söyleniyor. Bu 1000 yere ödenen hava parası, kira ve stopajın da zarara katkısı olduğu düşünülüyor.

Bunlar dışarıya yansıyan sadece birkaç kırıntı. Daha çok sayıda konu var. Örneğin şubelerde kullanılmak üzere parfüme 5 milyon TL verildiği iddiasını da CHP'li milletvekilleri önerge ile sormuşlardı.

Anlayacağınız, PTT de Türkiye'nin tarihine aynen Türk Telekom gibi talihsiz bir zararla geçmiş oluyor. Bu aynı zamanda da Binali Yıldırım'ın kariyerine eklenen bir zarar.

Yeni gelecek yönetim bir şeyleri değiştirir mi? Pek sanmıyoruz. İBB eskisi atamalara bakılırsa, liyakat yerine hâlâ particilik sürecek. İş yapanlara bakarsak ise olacak olan şu; Erzincanlılar gidecek, yerlerine Trabzonlular gelecek.

Bedelini mi? Türk Telekom, köprüler, yeni havalimanı ve yollar dahil diğer her şeyin bedelini ödeyenler, yani vatandaş ödeyecek. Yeni vergilere hazır olun!

Yazarın Diğer Yazıları

TikTok konusunda dünyada ne oluyor, Türkiye'nin TikTok macerası nereye gider?

IDN kurmak çok çok önemli. Bunu 20 küsur yıldır yazıyoruz. Ama TikTok'u engellemek için bir IDN kurmaya ihtiyaç yok

Depremi yaşayan 4 ilde nüfus 300 bin azalmış

Bölge nüfusundaki yüzde 7-8'lere varan azalma, sığınmacı açmazı ile birlikte düşünüldüğünde, Hatay başta olmak üzere bölgenin geleceği ve özellikle güvenliği açısından odaklanılması ve strateji geliştirilmesi gereken bir konu olarak önümüzde duruyor

Bakan "Türkiye emin ellerde" diyor, ama öyle mi?

USOM ya da Ulaştırma Bakanlığı gerçekten ülkemizin vatandaşlarının "emin ellerde" olması için çalışmak isterse, öncelikle operatörler-bankalar-savcılık-kolluk arasındaki eksik olan koordinasyon ve süreçleri tanımlamakla işe başlayabilir