18 Temmuz 2025

Zeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz

Türkiye’nin zeytin alanında dünya ligindeki bugünkü üst sıralara yerleşmesi, kamu ve özel sektör, sivil toplumun ortak çabalarıyla gerçekleşti. Bu kazanımı bir anda ortadan kaldıracak kanun teklifi, iktidarın maden şirketlerini kayıran kollayan ve “her şeye rağmen madencilik” yaklaşımının bir eseri

Doktorasını zeytin alanında yapmış Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı ve Dr. Mustafa Tan’ın ilettiği fotoğraflara bakıyorum.

Fotoğraflar, Balıkesir Burhaniye Karaağaç Kuyualanı Köyü Boztepe mevkiindeki zeytin ağaçlarını gösteriyor. Bundan üç yıl önce oradan geçecek olan BOTAŞ hatları için acele kamulaştırılan alanda bulunan, yaklaşık 45 zeytin ağacı yakında bir yere taşınmış. Geçen üç yıl içinde bu ağaçların sadece beş tanesi tutmuş. Diğerleri ise kurumuş.

Onlar da henüz mahsul filan vermemiş.

Bu yazı yazılırken TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri süren torba maden kanun teklifinde, zeytinlikleri “taşınmaya” açan adrese teslim bir madde var malum. (“Adrese teslim” çünkü teklif metnine ekli koordinatlar, Yeniköy-Kemerköy, Yatağan Santralları’nın gereksindiği kömür madenleri sahasına karşılık geliyor. Bu da o santralları işleten üç şirketi ilgilendiriyor demek.)

Taşısan da 10 yıl zeytine yetmez

İşte bu kanun teklifine göre taşınacak olan zeytinlerin, taşındığı yerde kiracılık süresi en fazla 10 yıl olabiliyor. Mevzuat böyle. Dr. Mustafa Tan, bu sürenin zeytin bahçesi söz konusu olduğunda çok kısa olduğunu vurgulayarak, “Zeytinin bu süre içinde ürün vermesi için yetersiz bir süre” diyor.

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, önceki gece yaptığı konuşmada, yasanın ÇED sürecini önemsizleştirmesine vurgu yaparken, Bursa’dan şu örneği verdi:

“Bursa’da 289 maden işletme ruhsatı var. Terk edilen saha sayısı 903. Kaçında rehabilitasyon yapıldı diye sordum. Enerji Bakanlığı’nın verdiği cevap ikisinde. Önce elimizdeki madencilik yapılıp terk edilmiş, yok edilmiş alanları düzeltecek girişimlerle toplum karşısına çıkalım.”

IMF’nin 2022 tarihli raporuna göre Türkiye’nin fosil yakıtları en çok teşvik eden ülke olduğunu aktaran Pala, “Açık ve örtük olarak yılda toplam 152 milyar dolarlık fosil yakıt teşviki verildiğini” söyleyerek şöyle dedi:

“Biz de diyoruz ki, 152 milyar doları fosil yakıt teşvikine kullanacağınıza, fosil yakıttan çıkış için kullanın. Kömür emekçilerini yeraltına mahkûm eden çalışma koşullarını düzeltin. Yeni istihdam alanları yaratın.”

“Portekiz’de zeytin ağacını taşımak ekolojik suç”

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Başkanı Tan’ı aradığımda, bu konuda söylenebilecek birçok konuyu üç önce katıldığı Agro tv yayınında paylaştığını söylüyor. Tan orada, zeytin ağaçlarının ortak hafızası olduğunu anlatıyor. Ve ağaçların da Alzheimer benzeri hastalıklar geçirebileceğini, bir başka yere taşınabilse bile verimliliğini kalmayacağını belirtiyor. Çarpıcı bir benzetme.

Dünyada zeytin yetiştiği ve önemsendiği ülkelerden kritik örnekler veriyor. Portekiz’de zeytin ağacını başka bir yere taşımanın 2021 yılında ekolojik suç olarak tanımlandığını, İspanya’nın Endülüs bölgesinde otoyol genişletmek için taşınan ağaçların yüzde 60’ının iki yıla kalmadan kuruduğunu, Yunanistan’da altın madeni projesi için taşınan Koroneikilerin (bodur bir tür zeytin ağacı) kalitesinin düştüğünü, Tunus’ta yaşlı zeytinliklere “milli anıt” unvanı verildiğini, FAO’nun, 2023 yılında zeytin ağaçlarının taşınmasının sürdürülebilir tarım hedefleriyle bağdaşmadığı uyarısını yaptığını anlatıyor.

* * *

Bu madde geçerse, yaşam alanları doğrudan etkilenecek olan ve Kanun teklifi Komisyon’da görüşülürken itirazlarını dile getiren Yatağan’dan gelen köylüler de günlerdir TBMM’ye yakın Cemal Süreya Parkı’nda geceliyor. Dün öğle saatlerinde CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın da katıldığı açıklamalar yaptılar. Kanun teklifini geçirmek isteyenler in başka bir dünyada yaşadığını söyleyerek, teklifin geri çekilmesini istediler.

Gerçekten de Türkiye’nin zeytin alanında dünya ligindeki bugünkü üst sıralara yerleşmesi, kamu ve özel sektör, sivil toplumun ortak çabalarıyla gerçekleşti.

Bu kazanımı bir anda ortadan kaldıracak kanun teklifi, iktidarın maden şirketlerini kayıran kollayan ve “her şeye rağmen madencilik” yaklaşımının bir eseri. Her şey bir yana yeryüzündeki en önemli karbon yutaklarından biri kabul edilen zeytin ağaçlarının, iklim krizinin hüküm sürdüğü bir dönemde yok edilmesiyle sonuçlanacak bu girişimin, akıl mantıkla bağdaşmadığı ortada.

Bu kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndan geçmesinin yol açacağı insani, maddi ve manevi kayıpların telafisi ise mümkün olmayacak.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Hiçbir felakette hesap vermeyen bir iktidar

Orman yangınları azalmak yerine artıyor, ormana işçileri, pırıl pırıl yetişmiş AKUT gönüllüleri yaşamlarını kaybediyor. Hiçbir felaket, hiçbir yıkım, devletin apaçık kusurlu olduğu yıkıcı hiçbir tekil/kitlesel kayıp karşısında hesap vermeyen bir iktidar tarafından yönetiliyoruz

Melen Barajı 2033’te mi bitecek?

Melen Barajı’nın, 2020 yılındaki ihalenin ardından başlayan inşaat ile de bitmeyeceği anlaşılınca, iş 2022 yılında tasfiye edildi. Tasfiyenin ardından da “danışmanlık”, “müşavirlik” adları ile ihaleler yapıldı. Uzmanlar, DSİ ile yüklenici firmalar arasında yapılan son sözleşmelerin, 10 yıla yakın süre içerdiğini paylaşıyor. Bu da barajın 2033’e kadar tamamlanamayacağı anlamına geliyor

FATF’in yeni raporunda PKK var

Raporda, PKK’nın “Kampanya” adlı bir yöntemle, gözdağı ve zorlama yollarını kullanarak, Kürtlerin ticari olarak işlettiği yerlerden “bağış” topladığı belirtilerek, “Kampanya genellikle nakit toplama şeklinde gerçekleşir ve nihayetinde kuryeler aracılığıyla PKK bölge yönetimine aktarılır” deniliyor

"
"