03 Şubat 2024

John Galliano'nun Paris çıkartması

Uzun yıllardan beri moda arenasından uzak kalan İngiliz Tasarımcı John Galliano, Paris'te gerçekleşen Haute Couture moda haftasının kapanış defilesinde, Maison Margiella markası için imzaladığı koleksiyonla muhteşem bir dönüş yapmış oldu

Bir zamanlar, artistik yönetici koltuğunda oturduğu Dior markasını başka bir boyuta taşıyan, geleneksel kodlara meydan okuyarak moda endüstrisinin değişimine neden olan John Galliano, 2011 yılında yaşanan bir olay nedeni ile sahalardan çekilmek zorunda bırakılmıştı.

Geçtiğimiz hafta Paris'te gerçekleşen 2024 yaz sezonu koleksiyonlarının sunulduğu moda haftasının kapanış defilesi olay yarattı. Lüks dünyasının gelmiş geçmiş en önemli tasarımcılarından biri olarak kabul edilen John Galliano'nun Maison Margiela için tasarladığı ve artistik nüanslarla zenginleştirdiği defile performansı, eski defterlerin açılmasına da neden oldu. 

Paris'in Marais bölgesindeki bir kafede, yan masada oturan Musevi bir çifte hakaret ettiği nedeni ile karakolluk olan Galliano'un ağzından çıkan ''J'adore Hitler'' (Hitler'e bayılıyorum) sözleri, internet aracılığı ile video olarak yayılınca olay büyümüş, markanın sahibi olan Lwmh Grubu, star tasarımcının ırkçı ve antisemitist söylemlerinin kabul edilemez olduğunu savunmuştu.

İnişli çıkışlı ruh hâli ile tanınan ancak gerçek bir moda dehası olan John, prestijli markanın sanat yönetmenliği koltuğuna oturduktan bir müddet sonra, ''J'adore Dior (Dior'a bayılıyorum)" sloganını yaratarak markanın tanıtım spotlarına yeni bir soluk getirmişti.

Galliano, bir kuruş bile tazminat alamadan kapıya koyulmuş, moda çevreleri ise karşıt görüşlerle, olayın kurmaca olduğuna dair dedikodular ve polemiklerle aylarca çalkalanmıştı.

Paris Haute Couture Moda Haftası'nın kapanış defilesi için mekân olarak seçilen Alexander III köprüsündeki antrepoda düzenlenen Margiela defilesinde, eksantrik tasarımcının modaya olan özlemini yeni bir vizyonla sunması gündeme bomba gibi düşmüş durumda.

Birkaç bistro sandalyesi ve kafe masasının dekor olarak kullanıldığı sahnede, ekrana yansıtılan ve bir mücevher hırsızının konu olarak işlendiği mini polisiye filmi güncel defile sunma trendlerinin bir yansıması şüphesiz.

Loş ışık kurgusuna eşlik eden müzikle yaratılan atmosferde, salonun bir köşesinde, Balzac veya Victor Hugo çıkacakmış gibi bir illüzyon yaratılmaya çalışılmış.

Defilenin açılışını yapan gömleksiz genç erkek mankenin, plili pantolonu üstüne yerleştirilmiş şeffaf korse, koleksiyonun ruhunu yansıtan ilk ipucu olarak belirlenmiş.

Medyeval atmosferde beliren, gerçekle hayal arası görüntüdeki porselen yaka ve iskelet detaylı eldiven aksesuarlı kadın ve erkek mankenler, sezonun en ilginç moda gösterisini gerçekleştirmiş oldular. Buruşturulmuş yün kumaştan tasarlanmış ceketler, tül elbiseler, şeffaf korse ve silueti tamamlayan degrade çoraplar, felsefesi sınırsız yaratıcılık olan Haute Couture (Yüksek Terzilik) olgusuna yaraşır düzeyde idi kanımca.

Defile sonunda podyuma gelerek davetlileri selamlama geleneğini uygulamayan Galliano'ya gösterilen duygusal reaksiyon ise bir hayli ilginç. Alkışlayarak ve ayaklarını yerlere vurarak sevgi gösterisi yapan, ağlayan misafirlerin yoğun ilgisi moda haftasına damga vurmuş oldu.

John Galliano, dev tröstlerin ünlü markaları satın alarak lüks endüstrisini yeni bir döneme soktukları ve ''star tasarımcı'' stratejisini yarattıkları yıllarda, 1996'da LWMH grubunun portföyündeki en önemli kartlardan biri olan Dior'un başına getirilmişti.

Galliano, teatral kodları zirveye çıkararak moda anlayışına yeni bir kavram getirmiş, hayalle gerçek arasındaki ince çizgiyi dengede tutarak sergilediği performansla, 1996-2011 yılları arasında lüks endüstrisine yön vermişti.

Mutlu hafta sonları.

Alex Akimoğlu kimdir?

Alex Akimoğlu, 1976 yılında Fransa'ya giderek Sorbonne Üniversitesi Fransızca ve Joffrin Byrs Akademisi moda tasarımcılığı bölümlerini bitirdi. Aynı zamanda École Supérieure de Journalisme'de (Gazetecllik Yüksek Okulu) öğrenim gördü.

Pierre Cardin, Jean Louis Scherrer ve Japon markası Hanae Mori'de tasarımcı olarak Paris ve Tokyo'da kariyerini sürdürdü.

London Kent University, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve İstanbul Bilgi Üniversitesi moda tasarım bölümlerinde akademisyen olarak görev aldı.

Radikal gazetesinde başladığı moda yazarlığına (1997-2007), Referans gazetesinde “Moda Ekonomi” köşesinde (2009 - 2010), İstanbul Life m.o.d.a İstanbul köşesinde (2010 - 2019), ELLE Türkiye dergisinde ELLE Son Bakış köşesi ile devam etti.

2020 yılından beri T24'te yazıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

İş adamının vazgeçilmezi "kostüm - kravat" formülü rafa kalkar mı?

Mark Zuckerberg, Jeff Bezos, Elon Musk gibi yeni nesil iş adamlarının fiziki görüntülerine verdikleri önem ve giyim tarzları, klasik iş insanı imajının da mutasyona uğramasına neden olmaya başladı. Gelecek nesil, geleneksel giyim kodlarını tamamen değiştirebilecek mi, tartışılır ancak en prestijli markaların kostüm - kravat denkleminin bile genç jenerasyona sıkıcı geldiği bir gerçek

2024 yaz sezonunda "Priscilla" kodları

Gucci, Louis Vuitton, Versace gibi markalar, Priscilla’nın kodlarını günümüze adapte ederek 60'lı yıllara göz kırpıyorlar

Mor helikopteri, Ferrari koleksiyonu, XL puroları ve şatosunda uçan dev papağanlarıyla evine de konuk olduğum Cavalli

Roberto ile Hanae Mori'nin koleksiyonu için gittiğim fabrikada tanışmıştım. Cana yakın kişiliği ve Floransalılara özgü vakur misafirperverliği ile birkaç kez evine davet edilmiştim. Jet set kadınlara bile kot pantolonu benimsetmeyi başarmıştı. Bardot'tan Kardashian'a, moda ikonları hep onun kapısını çaldı...