Gündem

Tahir Elçi dosyasına son dakikada “gizli tanık” ifadesiyle düzenlenen yeni iddianame eklendi: “Tahir Elçi’yi de PKK’lı vurdu”

20 Ekim 2020 13:39

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin, 28 Kasım 2015’te, Dört Ayaklı Minare ve Diyarbakır Sur’daki tarihi yapıların çatışmalardan korunması için basın açıklaması yaptıktan sonra öldürülmesine ilişkin davanın ilk duruşması, cinayetten 5 yıl sonra, yarın görülecek. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek, 3 polis memuru ve 1 PKK’lının sanık olarak yargılanacağı davanın dosyasına, duruşma öncesinde, son dakikada yeni bir iddianame kanıt olarak konuldu. İddianamede, Elçi davasının da sanığı olan ve PKK üyesi olduğu iddia edilen Uğur Yakışır, Elçi’yi öldürmekle suçlanıyor. İddianamede, bu konuya ilişkin olarak sadece, bir gizli tanığın, “Bu örgüt mensubunu haki XIZGİNAS kod olarak biliyorum. Bu örgüt mensubu Tahir ELÇİ'yi öldüren, 2 polis memurunu şehit eden şahıstır” ifadesi kanıt gösteriliyor. Duruşma öncesi dosyaya konulan iddianame, “polislerin cezasız bırakılmaması, failin belirsiz hale getirilmesi çabası” olarak yorumlandı. Mahkeme, iki davayı birleştirerek, gizli tanığın dinlenmesi için müzekkere yazılmasına karar verdi.

Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin dava, cinayetten 4,5 yıl sonra açılabildi. Bu süreçte, Diyarbakır Barosu ve Elçi ailesinin avukatları, dosyadaki eksiklerin tamamlanması, İçişleri Bakanlığı’nın ve uzman raporlarının dosyaya konulması ve failin belirlenmesi için büyük çaba harcadı. Diyarbakır Barosu, İngiltere’deki uzman kuruluşa çalışma yaptırarak, şüpheli polislerin kim olabileceğine yönelik raporları bile savcılığa sundu. Bu sürecin ardından Tahir Elçi’yi öldüren kurşunun kime ait olduğunun net olarak belirlenmediği, 3 polis ve Elçi’nin öldürüldüğü sırada olay yerinden kaçarken görüntülenen PKK’lı hakkında iddianame düzenlendi.

20 Mart 2020 tarihli 41 sayfalık iddianamede, Elçi’nin vurulduğu sırada aynı noktaya ateş eden üç polis sanık olarak yer alıyor. İhraç edilen polis memuru M.B. ile halen aktif görevde bulunan polis memurları S.T. ve F.T. hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası  talep ediliyor. Olay yerinde iki polisin öldürülmesiyle ilgili olarak PKK üyesi Uğur Yakışır suçlanıyor. Yakışır’ın,  ‘devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak’ ve iki kez ‘kamu görevlisini kasten öldürmek’ suçlarından toplam üç kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Yakışır hakkında Tahir Elçi’yi ‘olası kastla öldürmek’ suçundan 20 yıl, polis memuru S.T.’yi ‘öldürmeye teşebbüs etmek’ suçundan 20 yıl ve ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçundan beş yıl olmak üzere 45 yıl hapis cezası daha isteniyor. 

Yeni iddianame

İddianamede, Elçi’yi, kimin vurduğunun net olarak tespit edilemediği vurgulanıyor. Dava dosyasına son dakikada, Yakışır hakkında 15 Eylül 2020’de hazırlanan bir iddianame daha kanıt olarak konuldu. Bu iddianamede de firari durumdaki Yakışır’ın, “devletin birliğini bozmak” ve “Kasten öldürmek” suçlarından cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, Yakışır’ın Elçi’yi vurduğu iddiasına, "İ61BR10KM55TM46Z" kod isimli gizli tanığın ifadesi kanıt gösteriliyor. Gizli tanığın, “"Bu örgüt mensubunu haki XIZGİNAS kod olarak biliyorum. Bu örgüt mensubu Tahir ELÇİ'yi öldüren, 2 polis memurunu şehit eden şahıstır" anlatımları, iddianamenin tek delili. İki sayfalık iddianamenin kalanında, PKK’nın tarihi ve amaçları anlatılıyor. Duruşmadan hemen önce, olaydan 5 yıl sonra hazırlanan iddianamenin dava dosyasına konulması, eleştirilere de yol açtı. Avukatlar, iddianamenin, polislerin sorumluluğunu gizlemek, faili belirsizleştirmek amacıyla hazırlandığı ve dosyaya konulduğu eleştirilerini yöneltti. 

Üç savcı görevlendirildi

Diyarbakır Başsavcılığı, duruşma için üç savcı görevlendirildi. Avukat Neşet Giresun, 5 yıldır tüm çabalara rağmen iddianameyi hazırlamayan başsavcılığın, duruşma için 3 savcı görevlendirmesinin manidar olduğunu belirtti. 

SEGBİS’le bağlantı

Duruşma öncesinde, Diyarbakır’a getirilmelerine gerek görülmeyen sanık polislerin, SEGBİS’le, uzaktan ifade vermeleri kararlaştırıldı. Avukatlar, bu karara da itiraz etti ancak itiraz henüz karara bağlanmadı.

Türkan Elçi müşteki sıfatıyla yer alacak

Avukatlık eğitimini tamamlayan ve stajyer avukatlığa başlayan Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, duruşmaya, hukukçu olarak değil, “müşteki” sıfatıyla katılacak. Elçi, davaya katılma talebinde bulunacak. 

Görüntüler hala kalıp

Cinayetin işlendiği sokaktaki güvenlik kamerası görüntüleri ile basın mensuplarının çektiği kamera görüntülerinin bir bölümü hala kayıp. 13 saniyelik kayıp bölümde, Elçi’nin vurulduğu ana ilişkin önemli görüntülerin bulunduğu düşünülüyor. 

Diyarbakır Barosu’nun talebi üzerine, Londra Üniversitesi Adli Mimarlık Enstitüsü tarafından hazırlanan ayrıntılı raporda, “Elçi’nin saat yaklaşık 10:55’de 7 saniyelik 12 karelik bir süre diliminde tek bir mermi ile vurularak öldürüldüğü, örgüt mensuplarının ikisinin de öldürücü atış yapmamış oldukları, olay yerinde bulunan şüpheli 3 polis memurunun Tahir Elçi’ye yönelik doğrudan ateş hatlarının mevcut olduğu, polis memurlarından A ile kodlananın olay tarihinde Uğur Yakışır tarafından karnından yaralanan S.T. olduğu, C ile kodlanın M.S. polis memuru olduğu, D ile kodlanan F.T. polis memuru olduğu, “C” ile kodlandırılanın Tahir Elçi’ye yönelik açık ve engelsiz bir ateş hattı ile silahını ateşlediği, olay yerindeki polis memurlarından hangisinin kesin olarak Tahir Elçi’nin ölümünden sorumlu olduğunun tespiti mümkün olmamakla birlikte kuvvetli suç şüphesi altında olan polis memurlarının saptandığı belirtilmiştir” ifadeleri yer alıyor. 

PKK’lı takipteydi

Artı Gerçek’in haberine göre, Tahir Elçi’nin silahlı saldırıya uğramasının ardından yaklaşık 2 ay sonra Diyarbakır’da görev yapan bir polis memuru BİMER’e bir dilekçe gönderdi. 27 Ocak 2016 tarihli dilekçede olay yerindeki PKK’lılardan Mahsum Gürkan’ın Tahir Elçi cinayeti öncesi nasıl takip edildiği, istihbaratın rolü ve iki polisin yaşamını yitirmesine neden olan ihmaller anlatıldı.. Müfettişlerin Tahir Elçi cinayeti ile ilgili asıl sorumluların ifadesini almadığının belirtildiği dilekçede, Mahsum Gürkan’ın bir yıldır istihbarat tarafından dinlendiği belirtildi. İstihbaratın Gürkan’ın "yediğinden içtiğinden haberdar" olduğunun belirtildiği dilekçede, Mahsum Gürkan’ın içinde bulunduğu aracın Sur’a gelmeden önce istihbarat ekibi tarafından 8 kilometre takip edildiği aktarıldı.