Gündem

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey: İran’ın Suriye’deki varlığı bölgedekileri IŞİD’e katılmaya itti

"Türkiye ile terör hakkında çok iyi bir istihbarat paylaşımına sahibiz, dünyanın en iyilerinden biri”

12 Ocak 2020 00:00

T24

ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, İran’ın Suriye’deki varlığının bölgedeki Sunni Müslümanları IŞİD’e katılmaya ittiğini ve 2 Ocak'ta ABD tarafından öldürülen Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin politikalarının Irak'taki güvenlik güçleri tarafından uygulanmasının orada da benzer bir etki yarattığını söyledi.

Kıdemli diplomat, Türkiye ve ABD'nin terör konusunda  dünyadaki en iyi istihbarat paylaşım uygulamalarından birine sahip olduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı’nın talebi doğrultusunda temaslar için Orta Doğu’ya gelen Jeffrey’nin ilk durağı Türkiye oldu. Ankara’da Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la görüşen ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi, ertesi gün İstanbul’a geçerek önce Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’la görüştü ve daha sonra Beşiktaş’ta bir grup gazeteciyle bir araya geldi.

Kısa bir açıklamada bulunduktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Jeffrey, Türkiye ziyaretinden sonra Suriye’deki iç savaşta muhalif kanatta yer alan Suriye Kürt Ulusal Konseyi ile Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun üyeleriyle bir araya geleceğini bildirdi.

"BMGK'daki insani yardım tasarısı bizi hayal kırıklığına uğrattı"

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi, dün Rusya’nın veto tehdidiyle Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde Suriye’nin kuzeydoğusuna yapılan insani yardımı ciddi anlamda kısıtlayan yasa tasarısının kendilerinde ciddi büyük hayal kırıklığı yarattığını belirtirken, ABD’nin Suriye içinde en çok insani yardımda bulunan ülke olduğunu, Türkiye’nin de sığınmacılar için milyarlarca para harcadığını hatırlattı.

İdlib’de 12 Ocak’ta ateşkesin başlayacak olmasından memnun olduklarını dile getiren büyükelçi, Akar ile yaptıkları görüşmede Türkiye ile ABD’nin Suriye’de iş birliğini nasıl daha da artırabileceğini konuştuklarını aktardı.

"Süleymani 2 Ocak’ta Bağdat’a geldiğinde önemli bir şey olacağını biliyorduk”

Jeffrey ABD’nin bölgedeki saldırılara karşılık ilk olarak Kataib Hizbullah’ı hedef aldığını söylerken, “Bölgede çok hızlı bir şekilde seyahat eden Süleymani’nin büyükelçiliğimize saldırıyı organize ettiğini ve düzenlenecek daha büyük saldırılar planladığını öğrenince, 2 Ocak’ta Bağdat’a geldiğinde önemli bir şey olacağını biliyorduk” dedi. Tecrübeli diplomat, “Biz de şansımızı kullandık ve onu hiçbir şey yapamadan etkisiz hale getirdik” diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump’ın “IŞİD’i yüzde yüz yok ettik” demesine rağmen Jeffrey ülkesinin radikal İslamcı terör örgütünü Suriye, Irak ve Türkiye için çok büyük bir tehlike olarak gördüğünü söyledi. Jeffrey bununla beraber, bir muhabirin “IŞİD’i mi daha büyük tehdit olarak görüyorsunuz yoksa İran destekli milisleri mi?” sorusuna yanıt verirken İran’ın bölgedeki “hegomonik genişlemesinden büyük endişe duyduklarını” belirtti.

ABD’nin Orta Doğu konusundaki en tecrübeli diplomatlarından olan Jeffrey, ülkesinin şu anda “İran’ı daha büyük bir sorun olarak gördüğünü, çünkü IŞİD’in fiziksel bir halifelik olarak varlığını kaybettiğini” ifade etti.

"IŞİD'le mücadeleden vazgeçmeyeceğiz"

Trump hükümetinin “İran’ı geri itme” görüşü konusunda çok açık olduğunu belirten Jeffrey, ülkenin bunu yaparken IŞİD’le mücadeleden vazgeçmeyeceğini söyledi.

ABD’nin Irak’tan Suriye’deki Deyrizor bölgesine asker gönderdiği iddialarıyla ilgili de konuşan Jeffrey, bazen askerlerin yerinin değiştirilebildiğini ifade ederken, “Irak’tan Deyrizor’a önemli bir asker aktarımı yapılmadı” diye konuştu. Jeffrey son 10 gün içerisinde ABD’nin Irak içinde bazı askerlerin yerini değiştirdiğini ve Kuveyt gibi başka ülkelere güç aktarımı yaptığını, bunun arkasında da Irak’taki bazı üslerin İran tarafından vurulması olduğunu söyledi. Diplomat, “Bu saldırılar sebebiyle kendimizi koruyabileceğimizden emin olmak için Irak’a asker de gönderdik” dedi.

Kuzeydoğu Suriye’de artık çok az ABD gücünün kaldığını vurgulayan Jeffrey, “6 ay önce olandan daha az asker var ve o zaman bile sayı çok azdı” dedi.

ABD’nin Suriye stratejisinin Türkiye, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği ile uyum içinde olduğunu vurgulayan Jeffrey, İran’ın Suriye’deki varlığının bölgedeki Sunni Müslümanları IŞİD’e katılmaya ittiğini söyledi. Diplomat ABD’nin Suriye’deki nihai hedeflerinden birinin İran güçlerini ülkeden çıkarmak olduğunu ve bahsi geçen güçlerin bölgede kaosa sebebiyet verdiğini ifade etti. Jeffrey bölgede bazı insanların “Devrim Muhafızları’ndan korktuğumuz kadar hiçbir şeyden korkmuyoruz” dediğini aktardı.

Benzer bir durumu Irak’ta da gözlemlediğini ifade eden Jeffrey, Süleymani’nin politikalarını uygulayan bazı Iraklı güvenlik güçlerinin Sunni nüfusun kendini yabancı hissetmesine sebep olduğunu dile getirdi.

"Barış Pınarı bölgesinde Türk askerlerine yapılan saldırılarla acil olarak ilgileniyoruz"

Barış Pınarı Harekatı sırasında yapılan ateşkes sonrası ABD’nin sadece silahlı güçleri değil, tüm SDG kuvvetlerini bölgeden çıkardığını ifade eden Jeffrey, ateşkes bölgesinde Türk askerleri ile sivillere yapılan saldırılardan rahatsızlık duyduklarını ve bu durumla “acil olarak ilgilenmekte olduklarını” söyledi.

Donald Trump’ın “Orta Doğu’dan çekilme” vaadiyle ilgili de konuşan Jeffrey, “Türkiye gibi ABD’nin yakın bir müttefikinin ABD’de ne olduğunu anlaması çok önemli” dedi ve ekledi; “ABD halkının karşı olduğu İncirlik ve Suudi Arabistan gibi yerlerdeki askerler değil. Onlar ülkelerinin bölgedeki iç çatışmalara kalabalık bir asker grubuyla dahil olmasına ve bir ülkeye sosyal mühendislik yapılmasına karşı”.

Bir dönem Irak’ta 150 bin ve Afganistan’da 100 bin den fazla ABD askeri olduğunu hatırlatan büyükelçi, bu iç çatışmalara dahil olmanın çok fazla can ve para kaybına sebep olduğunu dile getirdi. “ABD halkı bir bölgeden çıkmak derken bunlardan bahsediyor; enerji, terör ve kitle imha silahlarıyla mücadele, siyasi çıkarlardan vazgeçmekten değil” ifadelerini kullanan Jeffrey, bu durumların bazılarında askeri güç kullanılması gerektiğini söyledi.


"Trump hükûmetinin bu hataya düşmeyeceğinden eminim"

Jeffrey, ABD’nin Suriye’de muhalefete eğitim verme projesi ve Libya’ya müdahalesinin “inanılmaz derecede başarısız olduğu” değerlendirmesinde de bulundu.

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi, Trump hükümetinin Orta Doğu’da geçmişteki ABD yönetimlerinin düştüğü gibi “bir tuzağa düşmeyeceğinden emin olduğunu” dile getirdi.

ABD’nin Suriye’de ufak bir grup asker bırakmasının nedeninin kesinlikle “PYD/PKK’ya Türkiye’den sembolik koruma sağlamak” olmadığını belirten Jeffrey, askerlerin orada bırakılmasının sebebini IŞİD’le mücadele olduğunu ifade etti.

Büyükelçi kontrol altında olsa da Suriye’de hala IŞİD varlığı olduğunu söyledi ve ABD’nin SDG ile iş birliğinin bu kalıntılarla mücadele olduğunu vurguladı.

İran’ın Kasım Süleymani’nin ABD güçleri tarafından öldürülmesinin ardından yaptığı misilleme saldırısıyla aynı saatlerde Devrim Muhafızları ABD askerlerine ev sahipliği yapan Orta Doğu ülkelerine tehditte bulundu. Jeffrey, kendisine ABD’nin Türkiye ile Kürecik ve İncirlik üsleri hakkında bir görüşme yapılıp yapılmadığı sorulması üzerine, “Bilseydim de söyler miydim emin değilim” dedi. “2 Ocak’ta bölgenin farklı yerlerinde ABD’ye saldırılacağı ile ilgili tehditler vardı, bu yüzden Süleymani’ye karşı hızlıca harekete geçtik” diye konuşan büyükelçi, “Türkiye’deki ABD’lilere karşı bir tehdit olursa Ankara bunu bize bildirir. Terör hakkında çok iyi bir istihbarat paylaşımına sahibiz, dünyanın en iyilerinden biri” ifadelerini kullandı. Jeffrey, “Türkiye’deki vatandaşlarımıza güvende olduklarını bildirdik” dedi.

"O gün hem Kasım Süleymani, hem de IŞİD için kötü bir gündü”

Tahran-Washington hattında krizin tekrar patlak vermesinin ardından bazı uzmanlar bu krizin IŞİD’in tekrar bir araya gelmesine ortam yarattığını savunmuştu. IŞİD, Süleymani’nin öldürülmesinin ardından bir kutlama mesajı yayımlamıştı. Jeffrey bu konu ile ilgili konuşurken Türkiye’nin 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra İncirlik Üssü’nü 3 günlüğüne kapatmasından örnek vererek, “bu dönemde ABD’liler arasında IŞİD’le mücadele durakladığı için endişe oluştuğunu” dile getirdi. “3 yıl önce IŞİD’le savaşıyorduk, bugün hala IŞİD’le savaşıyoruz” diyen Jeffrey, “6 yıllık ilerlememizi kaybetmeden bir-iki haftalık ara verebileceğimizi düşünüyorum” yorumunda bulundu. Jeffrey, “Bu durumdan memnun değiliz, tekrar bu duruma odaklanmak istiyoruz. Irak halkının da çoğu bunu yapmamızı istiyor, bölgedeki ülkelerin tümü bunu istiyor. Kim IŞİD’in tekrar doğduğunu görmek ister ki?” dedi ve sözlerine şöyle son verdi:

“IŞİD’in mutlu olacak hiçbir şeyi yok. Süleymani’nin öldürülmesi ABD’nin Orta Doğu’da askeri olarak faaliyet göstermesini kolaylaştırıyor. Bu IŞİD için çok büyük bir tehdit. O gün hem Kasım Süleymani, hem de IŞİD için kötü bir gündü”