10 Temmuz 2025

Yüz yıl sonra “geniş cephe", DEM kurdu

Kürt Sorunu bizde yüz yıllık sorun. Çözülememiş. Şimdi bir kapı aralanıyor, “geniş ya da birleşik cephe” üzerinden umut doğuyor

Son yıllarda hapis yatmış,

PKK’ya karşı yürütülen bazı askeri operasyonları eleştirmiş,

AKP muhalifliği ile tanınmış,

Bugünkü otoriter rejime açıkça karşı çıkmış,

Çeşitli sivil toplum örgütlerinde ön planda gelmiş,

Uluslararası hukuk alanında tanınmış bazı kişiler,

Bazı muhalif gazeteciler...

DEM onları PKK’nın silah bırakma törenine davet ediyor.

Hapis yatmış ve rejim muhalifi olarak bilinen insanlar her ne kadar DEM’in davetlisi ise de, DEM’in listesinin iktidarın onayından geçtiği öne sürülüyor.

Ayrıca AKP ve MHP’nin de törende görmek istediği kişiler var.

Barış cephesi kurmak

Katılım listesi oluştururken, DEM’in üzerinde durduğu asıl nokta şu:

Hapis yatanlar dahil, bu iktidara karşı olanları sürece dahil ederek, geniş bir barış cephesi kurmak.

DEM her fırsatta iktidarı eleştirenlerin bile, barıştan yana tavır aldığını göstermek istiyor. Törene katılacak bazı tanıdıklarımla konuşuyorum dün. Bu tezi doğruluyorlar:

“Asıl olan barışı sahiplenmektir. AKP iktidarına karşı çıkmak başka, barışın yanında yer almak başka. Barış cephesinin genişlemesi bu otoriter rejimin sona ermesine katkıda bulunabilir.”

DEM’in davet listesinde sol partilerin üyeleri de var.

CHP’ye operasyonlar

Bu süreç işlerken, CHP’li belediyelere yürütülen operasyonlar?..

Aynı insanların yorumu şu:

“AKP iktidarı ekonomik sefaletin artması ve pek çok sosyal sorunla birlikte fena halde bunalmış durumda. Dikkatleri başka yöne çekmek, bu arada yükselen CHP’yi sıkıştırmak için operasyon düzenliyor. Ancak, her operasyonda güvenirliğini biraz daha kaybediyor.”

Pasaportlar hemen geldi

İlginç bir ayrıntı...

Törene katılacak olanlardan bazılarının ya pasaportun süresi bitmiş ya da geçmişte yurt dışına çıkış yasağı var. Sonradan o yasak kalkmış olsa bile, pasaport almak kolay mı?..

Bu sefer hepsi kolay!..

Başvuru üzerine, pasaportlar Ankara’dan bir gün içinde sahiplerine teslim ediliyor, Ankara’dan İstanbul’a hemen gönderiliyor.

Belli ki, DEM’in davetli listesi Adalet ve İçişleri Bakanlığı onayından geçmiş!..

Demirtaş için üçüncü ihlal

Tam bu sırada...

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yeni bir karar veriyor.

“Keyfi ve siyasi tutukluluktur” diyerek, 8.5 yıldır hapis yatan Selahattin Demirtaş’la ilgili üçüncü kez “hak ihlaline” hükmediyor.

Üçüncü kez...

Ne var ki, AİHM’in hak ihlaline dayanarak verdiği tahliye kararlarını AKP uygulamıyor. Anayasaya rağmen, uygulamıyor.

PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte başlayan barış sürecinde AKP AİHM’in tahliye kararlarını yerine getirecek mi?..

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala için.

Diğer iki sorun

Benzer biçimde:

- DEM’in kazandığı bazı belediye başkanlıklarında kayyım uygulamasına son verecek mi?..

- DEM ile CHP arasında belediye seçimlerinde kent uzlaşısında yer alıp, tutuklananlar serbest kalacak mı?..

PKK’nın silah bırakması hiç tartışmasız tarihi bir adım. Ancak, barış sürecinin devamı açısından bu iki sorunun hemen çözülmesi gerekiyor.

CHP belediyelerine operasyonların durdurulması, yargılanan ve tutuklananların derhal serbest bırakılması da öncelikler arasında.

Bundan dolayıdır ki...

CHP ile DEM arasında bugüne kadar görülmediği ölçüde yakınlık var.

Birleşik ya da geniş cephe

DEM’in “barış için geniş cepheyi” kurma girişiminin tarihsel dayanakları var. DEM bunu nasıl örgütlüyor bilmiyorum ancak, tarihte örnekleri var.

İkinci Dünya Savaşı sırasındaki adı “birleşik cephe.”

DEM şimdi bu cepheyi kuruyor.

Demokrasi adına en geniş kesimleri, hatta bir araya gelmesi hiç mümkün olmayan kesimleri buluşturmak tezi ve pratiği.

PKK’nın silah bırakması ilk adım, bunu yukarıda özetlediğim siyasi kararların izlemesi gerek.

Kürt Sorunu bizde yüz yıllık sorun. Çözülememiş. Şimdi bir kapı aralanıyor, “geniş ya da birleşik cephe” üzerinden umut doğuyor.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

“Trump çatlağı” gölgesinde pahalı bir görüşme

Trump’ın davetine karşı Erdoğan “dostum Trump” ifadesini kullanıyor. Oysa, “dostum Trump” sürekli İsrail’i destekliyor. Öyle bir zamanlama ki, iktidar ortağı Devlet Bahçeli pişmiş aşa su katıyor: 'Türkiye, Rusya ve Çin ittifakı.' Trump’ı ziyarete giderken, Gazze anlaşmazlığına ek, iktidar ortakları arasında da "Trump çatlağı" oluşuyor

“Müstehcenlik” kılıfı: Özel yaşama müdahale arttı

Hukuk başlıklı uygulamalarla, çevre tahribatıyla, sefaletle, muhalefeti kırmaya çalışmakla baskı altına alınan toplumda “müstehcen ve teşhircilik” suçlamalarıyla ek bir baskı kuruluyor. Bırakın herkes kendi sanatını icra etsin, kendi istediği gibi yaşasın, kendi kararlarını kendi versin!

Kararı Merkez Bankası bildi: “Ya hiçbirimiz ya hep beraber” + sefalet

İnsanlar verdikleri oylara sahip çıkıyor, Özgür Özel’in mitinglerinde meydanlara sığmaz oluyor. Müthiş bir birikim. İşte, dün mahkemenin verdiği CHP kurultayını “tedbirsiz erteleme” kararı... Halkta yükselen direnç ve birikim ile ve artan sefaletin toplamı...

"
"