21 Eylül 2023

Hasan Bey çiftliği kod 46: Türkiye çiftliği

Sahipsiz bir halk!.. Sadece haksızlıkları ve sefaleti yaşamaya mahkûm edilmiş!..

"Sendikalı mısın?.."

İşten atılan kadın işçi:

"Evet, sendikalıyım".

Soruyu soran Binali Yıldırım'ın tepkisi ibretlik:

"O zaman sendikadan çık!.."

İzmir Kınık'ta bir okul açılışı, törene yıllarca Bakanlık, sonra Başbakanlık yapmış, AKP'nin gedikli büyüklerinden Binali Yıldırım katılıyor. Tören sonrasında işten atılan kadın işçiler Binali Yıldırım'a şikayetlerini iletiyor:

"Biz 39 işçi işten çıkartıldık, maaşımızı, kıdem tazminatımızı alamıyoruz".

Binali Yıldırım "ilgileneceğini"  söylüyor, işçilerin sendikalı olduğunu öğrenince, sırtını dönüp gidiyor!..

Olayın kendisi ve devamı...

Hak talebini polis copları ve jandarma dipçikleriyle ezdirme denemesi.

Sömürüyü askıya alma hırsı.

İktidarı ve muhalefetiyle siyaset utancı.

Her sahnesiyle dört dörtlük Türkiye macerası.

Agrobay Seracılık

Dikili ve Bergama ilçeleri sınırında Bayburt Grup bünyesinde faaliyet gösteren Agrobay Seracılık.

2002'de kurulan firma, başta domates ve biber, çeşitli sebze, çeşitli meyve üretimi ile dünyanın en ileri seracılık işletmelerinden biri. Evet, dünyanın!..

İnternette firmanın kendisini tanıtan filmi izliyorum, müthiş modern, Avrupai bir işletme. Üretimin her aşamasında satışa ve ihracata kadar her kademesi son teknolojiyle donatılmış. Seracılık yanında, süt üretimi yine modern teknolojiye dayalı.

Bir aile firması. Tesislerinin girişinde Hasan Şentürk Tarım Yerleşkesi yazıyor.

İşletme modern ama...

Çalışanlara karşı tavır...

Yaşananları işten atılan kadınlar anlatıyor, dün sabah Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın programında.

O kadınların hak arama mücadelesiyle ilgili bir aydır haber ve görüntüler yayınlanıyor.

En kötü madde

İsmail Küçükkaya'nın programına çıkan dört kadın işçinin anlattığına göre:

"Asgari ücretle çalışıyorlar.

Maaşların geç yatırılması, servisten şikayetçi olmak, haftalık çalışma saatlerinin fazla olmasının" yanı sıra, bir kabahatleri de, sendika üyeliği.

Firma sendikadan çıkmalarını istiyor, onlar çıkmıyor.

Bunun üzerine üçü mühendis, 39 işçi işten çıkartılıyor. Üstelik, "Kod 46" maddesiyle.

Ne demek bu?..

İşverenin güvenini kötüye kullanmak, işverenin meslek sırlarını açıklamak gibi gerekçelere dayanan SSK 46 Kodu'nun sonuçları kötü:

- İşkur işsizlik maaşı bağlamıyor.

- İşten atılan işçiye ihbar ve kıdem tazminatı ödenmiyor.

Jandarma dipçiği, polis copu

İşçiler direnişe geçiyor, hak arama mücadelesine.

Eylemleri bütün Türkiye'de ses getiriyor ancak, ne gam!..

Jandarma dipçiği ve polis copu bellerine, ayaklarına iniyor. Bayılanlar, ayakları kırılanlar var. Kadınlar dün Küçükkaya'ya anlatıyor:

"Jandarma bize çok kötü davranıyor. Biz neden hep jandarma ve polisle karşı karşıyayız?..

Biz bir avuç bayan için 150 - 200 asker ve polis geliyor. Şiddete maruz kalıyoruz. Jandarma ve polis bizi koruyacağı yerde patronu koruyor.

Bizim elimizde bir şişe su var, onlar TOMA'larla geldi.

Biz maaşımızı ve kıdem tazminatımızı istiyoruz, vermiyorlar".

TV'lerde var, yerlerde sürüklenenler... Eylem sırasında gözaltına alınan kadınlar ve sendikacılar...

Kadınlar firma yöneticileriyle görüşüyor, sonuç çıkmıyor.

CHP'li ve AKP'li iki başkan

Sömürü...

Haksızlık...

Hak arama mücadelesi...

Binali Yıldırım'ın "sendikadan çık" lafında somutlaşan, sendikalı olmanın maliyeti...

Bir de işin siyaset yönü var ki, iki yüzlü siyasetten örnekler!..

Dört kadın işçinin dün anlattığına göre:

Kıdem tazminatı ve maaşlarının ödenmesi için CHP'li Dikili ve AKP'li Bergama Belediye Başkanlarına gidiyorlar.

İki başkan "çözeceğiz" diyor, bir aydır ses yok!..

CHP ya da AKP fark etmez... Haksızlık var, hakkını ararken cop var, dipçik var ama, sahip çıkan yok.

Özel, Nazlıaka, Özkan

İşten atılan kadınlar geçen haftaki CHP İzmir İl Kongresi'ne gidiyor.

Orada Genel Başkan adayı Özgür Özel'e, Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka'ya, İzmir milletvekili Tuncay Özkan'a dertlerini anlatıyor.

Onlar "ilgileneceklerini" söylüyor ancak, şu ana kadar onlardan da, geri dönüş yok.

Bu arada Tuncay Özkan'ın özel durumu var. Çeşitli yerel gazetelerde konuyla ilgili yayınlanan haber ve yorumlara, dün de kadın işçilerin anlattığına göre:

Tuncay Özkan patron Arzu Şentürk'ün nikah şahidi!.. O aileye yakın!..

Ama, şu ana kadar o da sessiz.

Siyasetin iki yüzü

Kadın işçilerin yaşadıkları çeşitli yönleriyle Türkiye fotoğrafı, sistemin özeti.

İster AKP'li, ister CHP'li olsun, ya siyasetin tavrı?..

Hele de, muhalefetin!..

Öyle büyük laflara gerek yok.

İnsanları kandırmayın, onların sorunlarına kulak verin, kendi sorununuzmuş gibi uğraşın, sözünüzde durun, yeter!..

AKP zaten malum, işçiyi eziyor, polisiyle, jandarmasıyla sermayeyi koruyor, Akbelen'de de koruyor, Agrobay'da da koruyor, sendikaları yıllardır kenara itiyor.

Ya muhalefet?.. Eylemsiz, ürkek, beceriksiz halinin son örneklerinden biri.

Kadın işçiler bir aya yakındır eylemde, onlardan biri dün:

"Hiçbir parti bizimle ilgilenmedi, hiçbirisi bize yardım etmedi".

Sahipsiz bir halk!..

Sadece haksızlıkları ve sefaleti yaşamaya mahkûm edilmiş!..

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almanca'dan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

Yazarın Diğer Yazıları

Karmaşık cümle: “Suçlu” bulundu

Fatih Karahan dün enflasyon raporu toplantısında 2024 enflasyon tahminini yüzde 38’e yükseltiyor. Tahmin yükseltme modası yeni değil. Başlangıçta düşük tahminler veriyorlar, yıl içinde enflasyon fren tutmayınca, Merkez Bankası tahminini yükseltiyor

Altmış bin X (tweet) atılan fotoğraf

Özgür Özel’in AKP’li bir trolle görüşmesi, şu belediye başkanının kendi yakınını işe alması, öteki başkanın makam odasını yeniden döşetmeye kalkması halktaki öfkeyi harekete geçiriyor. Halka “CHP geldi de ne değişti” dedirtmek, bindiği dalı kesmekten farksız. Yolun daha başında, incirin çekirdeğinden üzümün sapına kadar CHP’nin dikkatli olması gerek

"Yumuşamanın" Türkçesi: Normale doğru hangi adımlarla?..

Demokrasiye yeniden dönüşün yolu açılacak mı?..