18 Temmuz 2025

Dünya rekoru: "Demokrasi" dedikçe Özgür Özel'e dava ve soruşturma, şimdi oldu 44!

"Savcı odasındaki beyaz Toros" açıklaması gerekçesiyle, "tehdit" ve hakaret" iddiasıyla başlatılan soruşturmayla birlikte -muhtemelen davaya dönüşür- Özgür Özel'e açılan dava sayısı 44'ü buluyor. Tarihte ve günümüzde bir muhalefet liderine açılan en yüksek dava sayısı! 44’ün anlamı belli; Özgür Özel’in yürüttüğü etkili muhalefetin kanıtı...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel

“Sürdürülebilir tasarımlar istiyoruz, sürdürülemeyen hayatlar değil.

Bu kadar kötü sistemi biz tasarlasaydık, mezun olamazdık.

İlk yardım öğretiyoruz, çünkü ülkenin her yanı acil durum.

Zemin etüdü yapalım dedik, baktık sistem çürük.

Adaletin temelini de biz atalım.

Bugün aldığımız diplomalar bolca emek, alın teri ve biber gazı içermektedir.”

Bunlar ODTÜ mezunlarının bu yıl törende taşıdığı pankartlardan bazıları.

Sadece ODTÜ değil, çeşitli üniversitelerde mezuniyet törenleri öğrencilerin protestolarına sahne oluyor.

Sırtlarını dönüyorlar mezun oldukları üniversitenin rektörüne ya da dekanına.

Rektör, dekan bir simge, aslında AKP iktidarına sırtlarını dönüyor o yeni mezun öğrenciler.

Oysa...

Yaşlarına bakınca...

Başka bir iktidar görmüş değil, hatta bir bölümü AKP iktidarında doğmuş, yıllardır o iktidarın aşılamaya çalıştığı ideolojiyi çokça duymuş...

Ama, şimdi hepsi karşı!..

Yeni mezunların kazandıkları mesleklerle nerede, nasıl iş bulacaklar sorusunun çok ötesinde...

Temelde...

Demokrasi talepleri var, demokrasi ve demokrasi!..

Macaristan

İktidara sırt dönmenin siyasi mücadelesi var. Dünyada örnekleri var.

En taze haber Macaristan’dan geliyor. Macaristan’da otoriter bir rejim kuran Viktor Orban’a karşı muhalefet liderliğini yürüten Peter Magyar sürpriz bir suçlamayla karşılaşıyor. Eski eşi on beş gün önce Magyar’ı “aile içi şiddet ve bir savcıyla bağlantılı şantajla” suçluyor. Eski eş Orban’a yakın, evet bildiniz, “eski eş itirafçı!..”

Magyar gelecek yıl yapılacak seçimlerde önde gidiyor.

O nedenle sık sık yeni bir suçlama!..

Rusya

2015’ten bu yana iktidar mücadelelerinden biri Rusya’da yaşanıyor.

Devlet Başkanı Putin muhalefet lideri Navalny’i “hırsızlıkla” suçluyor ve mahkûm ettiriyor.

Aradan geçen zamanda Navalny’e 14 dava açılıyor. Navalny yönetime karşı yolsuzluk iddiaları ortaya attıkça, o “rüşvet, halkı sokağa dökmek, yetkililere karşı nefret uyandırmak” suçlarından mahkûm oluyor.

Belarus

“Yetkililere karşı nefret uyandırmak, hakaret, halkı tahrik etmek” suçları yabancı değil.

Belarus’ta devlet başkanlığı seçimlerinde, muhalefetin lideri olarak adaylığını açıklayan Sergey Tikhanovskaya bu suçlardan dolayı on sekiz yıl hapse mahkum ediliyor. Başkan Lukaşenko tartışmalı seçimi “ben kazandım” diyerek, iktidarını sürdürüyor.

Senegal

Muhalif lider ve Devlet Başkanı adayı Ousmane Sonko “tecavüz” suçlamasından aklanıyor ancak, “gençleri suça teşvik” suçundan iki yıl hapse giriyor. Senegal’de seçimi kazanmasına garanti gözüyle bakılan Sonko’nun cezası henüz onaylanmış değil, onaylanırsa, aday olamıyor.

Hindistan

2014’ten bu yana Hindistan’da Başbakan olan Narendra Modi fiilen otoriter bir rejim kuruyor. Ona karşı muhalefet eden Ulusal Kongre Partisi lideri Rahul Gandhi Modi’ye “hakaret” gerekçesiyle iki yıl hapse mahkûm ediliyor. Yüksek Mahkeme kararı bozuyor. Gandhi milletvekili, yeniden parlamentoya dönüyor.

Yıldızı parlıyor

Ortaya şöyle bir kural çıkıyor:

İktidarlar seçimlerde koltuklarını tehlikede gördükleri zaman muhalefet liderlerini genellikle “hakaret, tehdit, yolsuzluk ve rüşvetle” suçlayarak, seçim dışı bırakmak istiyor.

Türkiye’de şu anda seçim yok. Buna rağmen, CHP’nin bazı belediye başkanlarına “yolsuzluk” suçlaması ile tutuklamalar birbirini izliyor.

Buna karşı siyasi mücadele yürüten biri var:

Yıldızı her geçen gün parlayan CHP Lideri Özgür Özel.

Bitmeyen enerjisi, tükenmeyen inancıyla, müthiş bir performans sergiliyor.

Onu destekleyen medya ve gazeteci az olsa bile, iktidarı ezip geçiyor.

Parti içinde kurultayla karışık, ihanet oyunlarına rağmen.

CHP’nin oyu artıyor.

Bu durumda ne oluyor?..

Dünyada muhalefet liderlerine ne oluyorsa o oluyor.

“Cumhurbaşkanına hakaret, kamu görevlilerine hakaret ve tehdit, suç işlemeye tahrik suçlamaları...”

Ceza ve tazminat davaları.

Bir rekor

En son önceki gün açılan soruşturmayla birlikte, ki muhtemelen davaya dönüşür...

Özgür Özel’e açılan dava sayısı 44’ü buluyor.

Bu bir dünya rekoru!..

Tarihte ve günümüzde bir muhalefet liderine açılan en yüksek dava sayısı!..

44’ün anlamı belli:

Özgür Özel’in yürüttüğü etkili muhalefetin kanıtı.

23 yıllık AKP iktidarını fena halde sallıyor.

Yalçın Doğan kimdir?

Yalçın Doğan, 1965 yılında Alman Lisesi'ni, 1969'da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi.

Gazeteciliğe 1973 yılında Cumhuriyet'te ekonomi muhabiri olarak başladı. 1981 yılında Cumhuriyet Ankara Temsilciliğine atandı.

1989'da köşe yazarı olarak geçtiği Milliyet'te önce Yayın Koordinatörü, 1999'da Genel Yayın Yönetmeni görevlerini üstlendi. 2003'te Hürriyet Gazetesi'nde sürdürdüğü köşe yazarlığı 2015 yılında sona erdi. O tarihten bu yana T24'te köşe yazarlığına devam ediyor.

Türk Dil Kurumu, Sedat Simavi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'in çeşitli ödülleri yanında, 2014'te yılın en iyi köşe yazarı, Halk TV'nin 'Kırılmayan Kalemler' ödülünü kazanan gazeteciler arasında yer aldı.

Her biri özgün araştırma içeren IMF Kıskacında Türkiye, Dar Sokakta Siyaset, Fenerbahçe Cumhuriyeti, Savrulanlar kitapları ile anılarını derlediği Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz kitaplarını yazdı. Ayrıca, Komünist Enternasyonelde Faşizmin Tahlili başlığı ile yayımlanan Almancadan yaptığı bir çevirisi bulunmaktadır. Almanca ve İngilizce bilir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

AKP’ye çözüm testi: Demirtaş’ın AİHM kararında DEM nerede?

DEM Parti, Demirtaş’ın tahliyesi için AKP’yi ısrarla sıkıştıracak ve tavrını görecek!.. Yoksa, “doğru, karar kesinleşmedi” diyerek, kulağının üstüne mi yatacak?

Altan Abi, “Vaziyete hâkim miyiz?”

Altan Abi, senden geride kalan bir soru var bugün gazetecilikte: Hiçbir değerin kalmadığı, hiç bir olayın birbirini tutmadığı Türkiye’nin bugününde, ben sana sormak isterim, 93 yaşında pırıl pırıl bir beyine, biz vaziyete acaba ne kadar hakimiz?

“Ben körüm ama, benden daha mutsuz insanlar var”

Herkes CHP'li belediyelere yönelik şafak operasyonlarıyla ilgilenirken ve dikkatini silah bırakma sürecine vermişken AKP birkaç gün içinde işçilerle ilgili kararlar alıyor. 1999 yılında işsiz kalan sigortalı işçilerin gelir kaybını karşılamak üzere İşsizlik Sigorta Fonu kuruluyor. Ancak tartışmalı bir soru ortaya çıkıyor: İşsizlik Sigorta Fonu işsizlerden çok işverenlere mi destek oluyor?

"
"