03 Kasım 2019

Antalya'da trajik final

Anlaşılan o ki, 56. Festivalde yarışan filmlerden çok jüri tartışılacak

56. Antalya Altın Portakal Film Festivali, Cuma akşamı Antalya Kapalı Spor Salonu'nda yapılan Kapanış ve Ödül Töreni ile sona ererken, jüri festival tarihinin en tartışmalı kararlarından birine imza attı. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda kimselerin tahmin etmediği bir film, Ali Özel'in ilk filmi "Bozkır"ın 11 ödül kazandığı yarışmanın sonuçları, ne sinemacılar, ne izleyiciler, ne de sinema yazarlarınca onaylanıyor. Sosyal medyadaki yankılar bunun en belirgin göstergesi. Anlaşılan o ki, 56. Festivalde yarışan filmlerden çok jüri tartışılacak.

Yönetmen Zeki Demirkubuz başkanlığında, yazar Latife Tekin, görüntü yönetmeni Emre Erkmen ve oyuncular Şebnem Bozoklu ile Mert Fırat'tan oluşan jürinin, kimselerin beğenmediği, gösterim sırasında salonu terk edenlerin sayısının oldukça fazla olduğu bir filmi En İyi Film olarak değerlendirmekle kalmayıp, pek çok dalda ödüllendirmesi dünya festivaller tarihinde benzerine pek rastlanmayan bir durum.

Kanımca, "Bozkır", yarışma seçkisinde yer alması yadırganmayacak mütevazı bir ilk film, ama bu ödül listesini hak edecek bir yapıt değil. Sinemada pek çok defa anlatılmış trajik bir öyküye sahip. Evinin bahçesinde gömülü olan karısının mezarının taşınmasına karşı çıkan bir adamın öyküsü bu. Bu yıl pek çok filmde izlediğimiz baba-oğul çatışması da filmin bir diğer izleği. Bu klasik temaları, güncel bir konuyla, baraj yapımı nedeniyle evlerinden çıkartılan köylülerin öyküsüyle birleştiriyor Ali Özel. Anlatım açısından hiçbir özgünlük içermeyen filmin jüri üyelerince bu denli beğenilmesi ve ödüllere boğulmasını anlamlandırmak mümkün değil. Filmin, "meselesini samimi bir dille ve tutarlı bir anlatımla aktarması"nı ödüllerin gerekçesi olarak açıklıyor jüri.

Film, En İyi Film Ödülü'nün yanı sıra En İyi İlk Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo (Ali Özel), En İyi Görüntü Yönetmeni (Ümit Çakmaksoy), En İyi Müzik (Hüseyin Özel), En İyi Kurgu (Ali Özel, Mahmut Aran, Yakup İnanlı), En İyi Erkek Oyuncu (Mücahit Koçak, Küçük Şeyler'in başrolündeki Alican Yücesoy'la paylaştı bu ödülü) ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (filmde iki kardeşi oynayan Hakan Emre Ünal ve Ozan Dağara paylaştı) ödüllerinin sahibi olurken, parasal ödüllerin de önemli bir bölümünü kazanıyordu.

Jüri başkanı Zeki Demirkubuz, törende yaptığı konuşmada, kararlarını oybirliği ile aldıklarını, ulufe dağıtmaya kalkmadıklarını vurgularken, "Filmlerden bir bölümünü kendimize hiç yakın hissetmedik, bazılarını sevdik, ama birine hayran olduk" diyerek, "Bozkır"ı övgülere boğdu; bugüne dek hiçbir jüriden duymadığımız ölçüde hayranlık ifadeleri içeren konuşmasında. "Yaşamın doğasını, geçmişi, geride bıraktıklarımızı, ölümü, mezarlıkları hatırlatan, zamanın ruhunu hissettiren aşkın bir film izledik" diyordu Demirkubuz. Hatta, filmden sonra ağladıklarını, sabaha kadar uyuyamadıklarını söylüyordu. Ama, bu konuşma filmi izlemiş olanlar tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Acaba, bizler neden görememiştik bütün bu hasletleri bu filmde? Festival konukları, yaptıkları tahminlerde "Küçük Şeyler", "Aşk, Büyü vs" gibi filmlere ağırlık veriyor, benim de içinde olduğum küçük bir azınlık ise, bu iki filmin yanı sıra, Onur Ünlü'nün "Topal Şükran'ın Maceraları" filmini beğeniyordu.

Festival jürisi, hemen herkesin üzerinde hemfikir olduğu iki filme teselli ödülleri vermeyi ihmal etmemişti. Kıvanç Sezer'in "Küçük Şeyler"i ile Ümit Ünal'ın "Aşk, Büyü vs"si Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü'nün ortaklaşa sahibi olurken, "Küçük Şeyler"in oyuncusu Alican Yücesoy, En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü paylaşıyor, filmin kurgucusu Selda Taşkın –bu filmdeki ve "Kronoloji"deki çalışmalarıyla- Cahide Sonku Ödülü'nü kazanıyordu. Yücesoy'un törende ödülünü usta oyuncu Uğur Polat'a ithaf etmesi anlamlı bir jestti. Festivalin En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü, Ali Aydın'ın "Kronoloji" filminin tasarımcıları Meral Efe Yurtseven ile Yunus Emre Yurtseven'in, En İyi yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü ise Özkan Yılmaz'ın "Soluk" filmindeki performansı ile Aslı İnandık'ın oldu.

Jürisi, Biket İlhan, Melik Saraçoğlu ve Murat Düzgünoğlu'ndan oluşan Film-Yön'ün En İyi Yönetmen ödülü de "Bozkır"a verildi. Büyük bir olasılıkla, ana Jüriden eli boş döneceğini umdukları genç bir yönetmeni desteklemek amacıyla verilmiş olmalı bu ödül. Sonuçlar onları da şaşırtmış olmalı… İlhan'ın, bu yıl ödülün yakınlarda yitirdiğimiz değerli yönetmen Yavuz Özkan adına verildiğini duyurması ve Özkan'ın sansüre karşı onurlu duruşunu vurgulaması anlamlıydı. Agah Özgüç, Banu Bozdemir ve Bülent Vardar'dan oluşan Sinema Yazarları Derneği Jürisi'nin SİYAD En İyi Film Ödülü'nü "Aşk, Büyü vs" filmine vermesi festival katılımcılarının övgüleri ile karşılandı. Antalya İzleyici Ödülü ise, Leyla Yılmaz'ın "Bilmemek" adlı filminin oldu. Bu filme ve festivalden ödülsüz dönen filmlere, festivalin diğer bölümlerine, festival organizasyonuna ve jüri kararlarının Festival yönetmeliğine aykırı oluşuna ilişkin değerlendirmelerimizi bir başka yazıya bırakıyorum. Çünkü uçağımız kalkmak üzere…

Yazarın Diğer Yazıları

Oscar 2020: Sınır tanımayan yaratıcılık

'Joker'in, tıpkı 'Parazit' gibi sistem karşıtı bir mesajı olduğu açık ama bu mesajı gölgeleyen unsurlar da yok değil. Toplumdaki eşitsizliği, ayrımcılığı sergilerken bireysel motifler öne çıkıyor. Joker'in gülme hastalığından muzdarip olması sınıfsal konumunun önüne geçiyor

26. Adana Uluslararası Altın Koza Film Festivali: “Nuh Tepesi”nden ülkeye bakış

Uluslararası Kısa Film Yarışması, bizden bir yönetmenin zaferi ile sonuçlandı; “Ayakkabı” adlı filmi ile ödülü kazanan Nehir Tuna, konuşmasında Kültür Bakanlığı’ndan destek alamadığını vurguladı

Cannes 2019: Altın Palmiye “Parazit”in

Son yılların en güçlü programı ile yola çıkan 72. Cannes Film Festivali, Güney Koreli yönetmen Bong Joon Ho’nun zaferi ile sonuçlandı