30 Mayıs 2025
MYY'nin gazetecilikte 50. yılının kutlamasında en büyük patronlar, en ünlü gazeteciler, diplomatlar, yazarlar, şarkıcılar ve hatta benim gibi anarko-marksistler de vardı.“50 Yılım Merhaba! Gazetecilikte 50 Yıl / Mehmet Y. Yılmaz Kitabı gecesi için, "Yeni Türkiye'de unutulmuş, unutturulmuş ve yıllardır görülmemiş bir buluşma oldu” diyor yazımı yazmama yardım eden Gonzo Haber Ajansı Yayın Yönetmeni.
Fenerbahçe Basketbol Takımı’nın Euroleague Şampiyonu olduğu 25 Mayıs Pazar akşamı yapılmasına rağmen kimler, kimler yoktu ki MYY gecesinde… Asmalımescit Yakup 2'de 120 dolayındaki katılımcıyı burada tek tek yazamam. Ama birkaç isim paylaşayım.
Gelmiş geçmiş bütün gazetecilerin ebedi Umum Neşriyat Müdürü Hasan Cemal, onu gecede biraz daha tutan ve bol bol şarkı söyleyen Ayşe Cemal, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve MYY’nin Posta, Fanatik ve Radikal projesine inanan Mehmet Ali Yalçındağ, Ümit Boyner, Cem Boyner, Gül ve Mustafa Oğuz, Mehmet Yaşin, emekli büyükelçiler Aydın Sezgin ve Ayşe Sezgin, Mehmet Ali Bayar, Ayça Bayar, Atilla Türkmen, Zafer Mutlu, Tayfun Bayazıt, Sinan Öncel, Mustafa Denizli, MYY ile birlikte Denizli Lisesi’nde ‘leyli meccani’ (Z kuşağı sözlüğe baksın) okuyan Bekir Ağırdır ve Yasemin Ağırdır, MYY’nin 1980’lerin başındaki ev arkadaşı Ali Kocatepe ve Aysun Kocatepe, Eylül Görmüş, Birol Bayram, Mustafa Taviloğlu… Ve tabii ki benim hepsinden daha önce tanıdığım Mülkiye’den master arkadaşım MYY’nin kız kardeşi Feryal Pere ve bana haber vermeden senaryo işlerine bulaşan oğlu Çınar Oskay, altı bezli hâlini bilirim...
Hürriyet’ten ayrıldıktan sonra yazmaya nerede devam edeceği diplomasi, medya ve T24 koridorlarında konuşulan Sedat Ergin ile Nurcan Akad’ın dansı gecenin hoş ve çarpıcı kareleri arasındaydı. Perihan Mağden'in, MYY ile selamlaşıp en içten yazılarından birini yazdığı albümü aldıktan sonra katılmadığı gecenin görsel kaydını Sebati Karakurt onlarca fotoğrafla, T24 editörü Faruk Ekici video çekimiyle tuttu.
Ertuğrul Özkök’ün, Vuslat’ın Çanakkale Troya Müzesi’ndeki Emanet / Troy sergisinin açılışına katıldıktan sonra Aydın Doğan’la birlikte Bodrum’a gittiği söylendi. Galiba özel yayın istemişler ama göndermedik. Özkök, ‘Düzeyli Magazin’ konusunda benimle aşık atmaya kalktıktan sonra Fizan’a da gitse yeridir!
Birkaç satır da T24'te hazırlanan 50 Yılım Merhaba! Mehmet Y. Yılmaz Kitabı için. MYY ile birlikte çalışmış, seyahatler etmiş, yakın olmuş 73 kişinin yazısı, M. Kutlukhan Perker’in şahane çizgisi, uzun bir biyografi, arşivden çıkanların yanı sıra Sebati Karakurt ve Cem Talu’nun güzel fotoğraflarıyla 168 sayfalık çok özel bir albüm olduğunu söyleyeyim. Hasan Cemal için Aralık 2009’da yapılan 40 Yıllık Gazeteci Hasan Cemal albümünden ilham alan, adında Aziz Nesin’in 70 Yaşım Merhaba kitabına gönderme yapan, medya tarihinde pek örneğine rastlamadığımız albüm MYY’nin gözlerini bulutlandırmış…
Mehmet Y. Yılmaz Kitabı'nın herkesin bayıldığı, fotoğrafları Sebati Karakurt’a ait olan ön ve arka kapağının tasarımını Aynur Çolak ve Faruk Ekici’nin yaptığını da, burada altını çizerek not düşeyim. Meydanı Özkök’lere bırakacak değildim, albüm için ben de yazdım tabii ki!
Bana Tunceli'nin esas isminin Dersim olduğunu öğreten Mülkiyeli kardeşim Hüseyin Cevahir 1 Haziran 1971 tarihinde öldürülmüştü. Tam 54 yıl olmuş... 1 Haziran 2025'te Yeni Yaşam gazetesinde Duygu Kıt'ın yazdığı Hüseyin Cevahir yazısını atlamayın derim. Ben de merakla bekliyorum
* Bu yazıyı yazarken Türkiye'nin hapishanedeki insan sayısı açısından dünya altıncısı olduğunu kahrolarak öğrendim.
* Son üç gün hastalığım sırasında benimle yakından ilgilenen Cihangirli arkadaşlarım Şebnem İşigüzel, Erdoğan Zümrütoğlu, Dr. İncilay Erdoğan, Gökhan Atılmış ve Leman Dergisi'nden Tuncay Akgün bana müthiş ihtimam gösterdiler, onlara minnettarım.
Radikal gazetesinden arkadaşım Osman Çakmakçı -ve Levent Yılmaz- bu hafta İzmir'de kitap imzalayacak. İmzalayacağı kitabı dışında bir sürü çevirisi ve şiir kitabı da var.
Bu hafta kaybettiğimiz İlhan Şeşen'den bir şarkı seçtik.
Hem TGC'liyim, hem İHD'liyim, hem de Mülkiyeliyim
Orman yangınları, operasyonlar, gözaltılar hepimizin içini cayır cayır yaktı. Ne diyeyim, bu da gelir bu da geçer ağlama...
Adalet bakanı Yılmaz Tunç bakın ne söyledi: Bir yıl ceza almışsa 18 gün cezaevinde kalma durumu olacak. Yine 6 ay ceza almışsa en az 9 gün cezaevini görecek. Tanrı bizi korusun
© Tüm hakları saklıdır.