17 Mayıs 2024

Hastalığım bile beni durduramadı

Bu yaşta mabadımı kırıp evde oturmam gerektiğini söyleyenlere Mick Jagger ile cevap veriyorum; Gimme Shelter'ı dinleyin

Param yetseydi Mabel Matiz'in konserine gitmek isterdim |
İsveç televizyonundan naklen Eurovision - İsviçre'yi birinci yapan Nemo | 
10Haber'in başarılı kitap bölümünün editörü olan eski stajyerim Erkan Aktuğ ile 21'de  |
Mick Jagger forever! |

'Düzeyli Magazin'in bu sayısının çıkıp çıkmayacağı çarşambaya kadar belli değildi. Çünkü bu haftaya, şimdikilerin Taksim Eğitim Araştırma Hastanesi dediği, Taksim İlk Yardım'da başladım. Neyse ki orayı daha önce en az dört kez ziyaret ettiğim için hastanede doktorlar ve hemşirelerden torpilliyim de yüzlerce hastanın beklediği zamanın onda birini bekleyerek çabuk yırttım. Fakat şaka bir yana, hastane acil servisinin randevu alamayan hastalarla tıklım tıklım dolu olması gerçekten çok acı. Hiçbir imada bulunmadan söylüyorum, muhafazakâr giyimli hanımlar ve melek gibi, çığrışan çocuklar ciddi bir kalabalık oluşturuyordu.

Hastalığımı merak ediyorsanız, her zamanki gibi mesane tümörüm... Gelecek hafta çarşamba günü sistoskopi yapıp galiba beni birkaç gün yine yatıracaklar. O yüzden önümüzdeki hafta yazı yazar mıyım, bilemiyorum. 

İnanmayacaksınız ama bu kez tahlil için kanım tek bir seferde -30 saniye içinde- alındı, genellikle çok zor oluyor  

Bu arada temel torpilim olan erkek hemşire Mehmet Ali Araci'nin -Devlet Bahçeli erkek ve hemşire lafını beraber duymasın!- bu yıl çıkardığı ilk kitabını imzalayıp bana hediye etmesi keyfimi yerine getirdi. 

Kitap şubatta çıkmış ama benim elime yeni geçti 

Bizim semtin belediye başkanı 

Yıllar sonra CHP'ye geçen Beyoğlu Belediye Başkanlığı'nı yöneten İnan Güney, söz verdiği gibi mahalle ziyaretlerine başladı. Güney, "Bana mecburen oy verdiğinizi söylüyorsunuz ama inanın birkaç ay içinde 'iyi ki vermişiz' diyeceksiniz" dedi. Ben de bekleyip göreceğimizi söyledim...  Eşi ve kızlarıyla Cihangir Caddesi'nde dolaşan İnan Güney'i yanımızda yakalayınca tabii ki toplu fotoğraf çektirdik. Kendisine bizim mahallenin muhtarlarından Halil Kalafat ve Fehime Esen eşlik ediyorlardı.

Beyoğlu Belediye Başkanı ile ailesi, Cihangirlilerle Fames Cafe'nin önünde  

Demokrasi İçin Birlik toplantısı 

Biliyorsunuz, zaman zaman magazinin dışına çıktığım da oluyor. Bu hafta, katılımcılarından olduğum Demokrasi İçin Birlik'in 'Kobane'den Gezi'ye Ekmek ve Adalet' başlıklı toplantısına katıldım. Aslında hiç fena değildi. Moderatörlüğünü Evrensel'den Nuray Sancar’ın yaptığı panelde, ilahiyatçı ve kadın hakları aktivisti Fatma Akdokur, CHP milletvekili İnan Akgün Alp, avukat Kemal Aytaç ve DEM milletvekili Prof. Mithat Sancar, konuşmacıydı. Yani gördüğünüz gibi birbirinden farklı kişiler demokrasiyi ve birliği savundular. Yine de dedikodu yapmadan duramayacağım, Mithat Sancar bayağı kilo vermiş ve Allah sizi inandırsın filinta gibi olmuş... 

Toplantıya, Mülkiye'den arkadaşım Necmiye Alpay ile beraber katıldık. Fakat ikimiz de yaşlı olduğumuz için forum bölümüne katılamadan Cihangir'e döndük. Unutmadan, koordinasyonu sağlayan Ayşegül Devecioğlu'na teşekkür edelim...

Mücella Yapıcı'nın rahatsızlığı sebebiyle katılamadığı panelde, beş benzemez görüşten ortak sesler çıktı

10 yıl sonra bitti ama tam sevinemedik

Kendisini Özgür Gündem gazetesindeki atölyelerden çok iyi tanıdığım, eski arkadaşım Gültan Kışanak'ın 7,5 yıl sonra cezaevinden tahliye edilmesi son zamanlarda aldığım en iyi haberlerden biri oldu. Vekilim Sırrı Süreyya Önder'in ve canım arkadaşım Aysel Tuğluk'un beraat etmesine de elbetteki şaşırmadım ve sevindim. Ancak yaşadığım sevinç, ne yazık ki yarım kaldı. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, haksız yere çok yüksek cezalar aldılar. Ben artık bu siyasi tutuklamalara diyecek bir şey bulamıyorum, gerçekten utanıyorum. Hâkimin Demirtaş'ın cezasını açıklarken "dilinin kuruduğunu" söyleyip ara vermesi, sanırım durumun absürtlüğünü özetliyor.  

Uzun zaman önce tahliye edilmesi gereken Gültan Kışanak, sonunda sevdiklerine kavuştu

İsveç Malmö'den naklen Eurovision 

Devlet Bahçeli'nin sinirlendiğini duyunca YouTube'dan İsveç televizyonunu açıp oturup ben de Eurovision izledim. İsveç görmüş birkaç kişiden de destek alarak şimdi okuyacağınız izlenimlerimi yazdım. Elimden geldiği kadar haddimi bilmeye çalıştım. 

Baştan söyleyeyim, yarışmada İsviçre'yi birinci yapan, Devlet Bahçeli'nin, "saten eteğini" beğenmediği non-binary sanatçı Nemo'nun The Code adlı şarkısını da performansını da kombinini de ben çok beğendim. Kodları kıran, opera vokal tekniğiyle başlayıp arada rap bile yapılan müthiş bir parça olmuş. Dinlemediyseniz dinlemenizi, hatta performansıyla beraber izlemenizi öneririm. 

Gelelim halk oylamasında birinci çıkan Hırvatistan'a... Bence en büyük haksızlık onlara yapıldı. Yarışmadan önce, hemen hemen her müzik eleştirmeninin favori parçası "Rim Tim Tagi Dim"di. Ama siyaseten Hırvatistan'ın pek bir gücü olmadığı için olsa gerek, onlar bu sürecin sonunda küçük bir farkla ikinci oldular. Benim favorimi soracak olursanız, Baby Lasagna, yani Hırvatistan'dı.

Hırvatistan halk oylamasında birinci oldu ama jüri oylamasına takıldığı için birinciliği İsviçre'ye kaptırdı

Bu arada muhakkak siz de dikkat etmişsinizdir, yarışmaya damga vuran olaylardan biri de tüm gün boyunca salonun dışında Filistin taraftarı gösteriler yapılması oldu. Yarışmanın sonunda 5. olan İsrail'in şarkısı söylenirken salondan yuhalamalar geldi. Tabii bunları "elektronik makyajla" yok etmişler... Yok etseler ne olur, herkes neyin ne olduğunu gördü. 

Her neyse, meğer ben yıllardır izlemeyeli Eurovision ne kadar değişmiş.... 

Madem müzikle başladık...

Mabel Matiz'i bundan 7-8 yıl önce Cihangir Kaktüs'te tanımıştım. O zaman bugünkü kadar meşhur değildi galiba. Mütevazı bir delikanlıydı. Cihangir'de yıllar sonra tekrar görünce çok şaşırdım. Pek şık bir beyefendi olmuştu. Gözlükler, ceketler, dört dörtlüktü... Büyük bir hevesle yanına gidip fotoğraf çektirdim çünkü 17 Mayıs'ta (bugün) Mirkelam'ın da katılacağı müthiş bir konser vereceğini biliyordum. Sonuç heyhat, davet bile etmedi! Yine de ben buradan kendisine küskün olmadığımı duyurayım. Tabii, 28 Haziran'daki Harbiye konseri için ümidimi kaybetmiş değilim... 

Sarı noktam sebebiyle güneşe bakamıyorum, gözlerim o yüzden kapalı

Sıkça sorulan sorular ve cheap shots 

Evet evet, 10Haber'in sahibini de yazarlarını da tanıyorum. Nereden diye sorarsanız, neredeyse hepsi Doğan Medya'dan düşenlerle dolu. "Düşenler" sözcüğünü iyi ya da kötü anlamda kullanmıyorum. 'Mecburi transfer' anlamında kullanıyorum... Hadi gelin kimler olduğunu hatırlayalım; en tepede eski Radikalci ve galiba üniversite mezunu olmayan İsmet Berkan var... Sonra tabii ki yazılarını T24 dahil her yerde gördüğümüz Ertuğrul Özkök... Sonrasında ise Ruhi Sanyer, Serdar Turgut, Hakan Çelenk, Olkan Özyurt, Ömer Türkeş, Bahar Çuhadar, Cüneyt Muharremoğlu, Uğur Vardan, Zerrin Yazıcı, Bağış Erten ve Erkan Aktuğ... Bunlar benim şahsen tanıdıklarım, ötekileri bilemem. 10Haber'e de arada sırada bakıyorum. 

Radikal'den 10Haber'e İsmet Berkan

Evet, Yapı Kredi Bankası'nın Afife Tiyatro Ödülleri adaylarının açıklandığı toplantıya ben de davetliydim ve gittim. Adı basın toplantısıydı ama 33 jüri üyesinin de tamamı oradaydı, biz azınlıkta kaldık. İnanması biraz zor gelecek size ama salondaki en ünlü kişiler Mert Fırat ve bendik. Söylemeden geçemeyeceğim, organizasyon ne yazık ki hiç parlak değildi. En başta yer seçimi doğru değildi. Afife Jale'den daha çok Yapı Kredi güzellemesi yapıldı. Bu arada sonuçlar 9 Haziran'da belli olacak, ödül törenini Mert Fırat ve Özge Borak sunacak. Yaşım 75+ olmasaydı, en azından jüriye çağrılmış olurdum herhâlde... Arkadaşım Nihal Yalçın'ın oynadığı 'Çirkin' oyununun pek çok dalda aday gösterildiğini de eklemeden geçmeyeyim. 

Ödül töreni, 11 Haziran'da Haliç Kongre Merkezi'nde olacak

Linkler ve çağrılar 

Suruç Aileleri İnisiyatifi, katliamın 106. ayında, pazartesi günü Kadıköy/Halitağa'da "Suruç için adalet, herkes için adalet" diyecek. Davanın duruşması da salı günü Urfa Adliyesi'nde görülecek.  

Advertorial (!)

* Yarın, dünyaca ünlü ud virtüozu Ara Dinkjian'ın Tünel'de sohbet ve imza günü olacakmış. Müzik kulağı iyi olan okurlarıma duyurulur! Bu aralar hasta hissetmesem, muhtemelen uğrardım. 

Müzik önerisi 

Bana, "Bu yaşta oraya buraya gitmeye utanmıyor musun?" diyenlere, benden iki yaş büyük olan Mick Jagger ile cevap veriyorum. Sizi, son Amerika turnesinde söylediği Gimme Shelter ile baş başa bırakıyorum... 

 

Yazarın Diğer Yazıları

78 yaşında hâlâ beni şaşırtıyorlar

Bu hafta fotoğrafım yok çünkü patoloji raporum ancak perşembe öğleden sonra çıktı; daha Taksim İlkyardım doktorumu görmedim ama galiba kanserimle başa çıkmış, tabii kesinleşince size daha iyi bilgi veririm

Demokrasi yok, su ve para da yok; ya sigara?

Sizce moda olduğu üzere benim yerime de bir kayyım atayacak olsalar bu kim olurdu, cevaplarınızı bekliyorum...

Hadi bi' cesaret, hep birlikte haykıralım: Kapitalizm öldürür!

Hastanede operasyonun ardından -3'e indirildim, yoğun bakıma... Çok soğuktu ve canım sıkılmıştı, hemşirelere bi' takılayım dedim, onlar benden daha komik çıktı! "-3'ün altında ne var" diye sordum; cevap pat diye geldi: Morg var Tuğrul Bey, morg var!..

"
"