07 Ağustos 2019

“Turhan Selçuk Retrospektifi” sergisini kaçırmayın, SON GÜN CUMA

“Sizlere Turhan Selçuk’un önemli bulduğum üç ödülü’nden söz etmek istiyorum...

Çizgili mizahın büyük ustası Turhan Selçuk’un Yapı Kredi Kültür Sanat galerisindeki “Turhan Selçuk Retrospektif i” adlı muhteşem sergisinin  9 Ağustos Cuma son günü,  izlemediyseniz sakın  kaçırmayın!.. 

Onun 60. Sanat Yılı, tüm dostlarının bir araya gelmesi ile güzel bir toplantıyla kutlanmıştı. O buluşmada herkes sevgili Turhan için düşünce ve duygularını dile getirmişti. O gün orada onun için söylediklerimi tekrar hatırlamak ve paylaşmak istiyorum:

“Sizlere Turhan Selçuk’un önemli bulduğum üç ödülü’nden söz etmek istiyorum.

Onun altmış yıllık sanat yaşamının kırk yılına tanık olma şansına sahip biriyim. Bu bana konumuz üzerinde düşünmek, eleştirmek ve al baştan yapma imkânı verdi. Modern karikatürü hep, yirminci yüzyıl sanatı saymışımdır. Hatta o aslında bu yüzyılın ikinci yarısına ait gibidir. 1950’lerde, yani II. Dünya Savaşı sonrasında, yeni çizgi, yeni bir dünyanın yeni yorumunu yapmaya çalışıyordu. Gerek dünyada gerek ülkemizde, bu yeni sanatın ilk çarpıcı örnekleri eş zamanlı olarak ortaya çıkmıştır. Siyasal, ya da genel adlandırmayla editoryal karikatür ise eskiden beri vardı. 50 yıllarında da çiziliyordu. Ben siyasal karikatürleri pek sevmezdim. Onların çizgisi de çizerleri de farklıydı. Oysa Turhan güçlü kalemi ile ve sanatsal bir çizgiyle sanatsal karikatürlerin kısaca yeni bir anlayışın ilk örneklerini verenler arasındaydı. Ne var ki o yıllar ülkemizde, şiddetli demokrasi mücadelesinin yaşandığı zamanlardır. Çizerler de kendilerini bu sıcak siyasal görevin içinde bulmuşlardı. Oluşturdukları yeni sanat, bu yeni görevin emrine girmekte gecikmeyecekti. İşte bu kullanım ve karşılıklı etkileşim yepyeni bir sentezin oluşmasını sağladı. Sanat amaçlı yeni çizgi, siyasi yorum ve eleştiride de son derece etkili oluyordu. İşte bu sentez, yepyeni boyut, şaşırtıcı etki ve benzersiz yorum, 1957 de ilk uluslararası ödülü getiriyordu. Bu “Altın Palmiye” ödülünü Bordighera’da alan ise güçlü bir kalemdi, Turhan’dı. Sonrası pıtrak gibi geldi. 50 kuşağı diye tarihlenip adlanan çizerler topluluğu, uluslararasında ödülleri yıllarca toplayıp durdular.

Bu Turhan’ın önemli bulduğum birinci ödülüdür!..

Turhan Selçuk ile kırkıncı sanat yılı nedeni ile yaptığım bir başka söyleşide ona, sizi bu yola iten etkenler nelerdi, diye sormuştum. Şöyle karşılık vermişti; başlangıçta çizgi salt bir özlemdi, olurdu ya da olmazdı. Ama sonra, haksızlığa karşı duyduğum öfke etken olmalı. Öfkemi daha geniş çevrelere yansıtmak için ‘çizgiyle mizah’ güçlü bir araçtı. Devamında siyasi mücadeleden söz ediyor ve ekliyordu, mizah çizeri, yaşadığı olayların etkisi altındadır. Etkisi ve gücü artan mizah çizgisi, bu Yirminci Asır sanatı, halkın sorunları ile ilgilenerek, halka inmeyi başardı. Yani bu yeni alışılmadık çizgi, belki biraz da bu nedenlerle, halkın gözünde kabul gördü. Turhan Selçuk ve 50 kuşağı benimsendi. Oysa o günlerin deyimi ile, halkın çıkarını savunan yapıtlar popüler değillerdi, popüler olanlar ise eğlencelik işlerdi ve aldırmazlık içindeydiler. Bu çizgili savaşım yıllarca sürdü ve ortaya ilginç bir sentez daha çıktı. 1971 yılında bu yeni sentez yeni bir ödül getirdi. 12 Mart rejiminin sıkıntılı günlerinden birinde, Türkiye Sanatçılar Birliği’nce düzenlediğimiz küçük bir törenle Turhan’a “Halkın Sanatçısı” ödülünü verirken gerekçesini şöyle açıklıyordum; Halkın çıkarlarını savunduğu ve yapıtlarını halka ulaştırmış olmayı başardığı için... Turhan bu ödülü önemsediğini her fırsatta belirtmiştir.

 Bu Turhan’ın önemli bulduğum ikinci ödülüdür!..

Ona, biraz önce sözünü ettiğim, kırkıncı sanat yılı konuşmasında yine sormuştum, kendinizi ve diğer insanları mutlu bir dünyada yaşatacak bir eylem olanağı olsaydı, karikatürü mü, eylemi mi seçerdiniz, diye. Yanıtı şöyleydi; Daha iyi, daha mutlu bir dünya insanlar için bir amaçtır, özlemdir. Eylemi seçerdim tabii.  Ama karikatürsüz bir dünya düşünemiyorum. Ve sürdürüyor, çizgilerim bazen ciddi mi oluyor ne? Bazen de kendi çizdiklerime kendim gülüyorum. Yazı işleri müdürleri tepkisiz kalınca canım sıkılır. Ama okurlardan gelen tepki beni rahatlatır. İşte en büyük ödül budur.

Evet, bu da Turhan’ın önemli bulduğum üçüncü ödülüdür!..”

Yazarın Diğer Yazıları

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor

Tan Oral çiziyor...

Türkiye'nin önde gelen çizerlerinden Tan Oral, çizgileriyle Türkiye ve dünya gündemini yorumluyor