29 Ekim 2023

Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!

Evet, Cumhuriyeti kuranların hayal ettikleri yerde değiliz. Ama artık bir Cumhuriyet vatandaşıyız, kul değiliz. İstediğimiz kadar çekilelim hatta koza örelim; gün gelip dışarıya çıkacağız

24 Ekim'de T24 Yıllık Buluşmaları'nın ikincisi İstanbul'da yapıldı. Birbirinden değerli panelistler Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı için ilk yüzyılına bakarak hem tespitlerini hem de önerilerini paylaştılar.

Gün boyu konuşulanlara T24 hemen sonrasında yer verdi.1

O günü kendime hediye etmiştim. Çok da iyi geldi.

Günün sonunda birçok not almışım. T24'ün haberinde kim ne demiş açıkça yazılı. Ben bende ne kalmışı yazmak istiyorum; ama bunca önemli ismin söyledikleri söz konusu olunca, yıllar önce Ankara Hukuk Fakültesinin Konferans Salonunda yapılmış o bir duaya ihtiyacım var.

Prof. Ernst Eduar Hirsch, Yahudi kökenli bir Alman hukuk profesörüdür. Yahudi olması nedeni ile 1933 yılında üniversitedeki görevinden uzaklaştırılır. Aynı dönemde Türkiye'de genç Cumhuriyet her alanda bilimin peşinde koşmaktadır. Bu değerli bilim insanı da kendine İstanbul Üniversitesinde bir kürsü bulur.

1936 doğumlu annem yıllar sonra Ankara Hukuk Fakültesinde hocanın konferansında ön sıralardadır. Prof. Hirsch kürsüye gelir, başına yukarı kaldırır ve mükemmel bir Türkçe ile,

"Allah'ım, Tûr Dağındaki Musa gibi dilimi çöz, hata yapmayayım."

Bugün çok önemli sorunlarımız var:

Toplumumuz en ortak olunması beklenen konularda bile birbirinden uzakta, iki ayrı noktada duruyor.

Yoksulluk artıyor, bölüşme ile ilgili adaleti kaybetmiş görünüyoruz.

Çoğumuz genel bir kabul ediş halindeyiz; gerekli tepkiyi veremiyoruz. Verenlerimizde ise artan bir işe yaramadığı ya da değmediği duygusu.

Gerçeklikle bağımız zayıflıyor; "Kral çıplak!" diyenimiz pek çıkmıyor. Çıkanların da başı beladan kurtulmuyor.

Eğri büğrü gideni düzeltmek yerine ona uyum sağlıyoruz.

Çölleşme sadece topraklarımızda değil, kültürel dünyamızda, yaşamımızda.

En önemlisi, her geçen gün eğitim başta olmak fırsat eşitliğini kaybediyoruz.

Evet, Cumhuriyeti kuranların hayal ettikleri yerde değiliz.

Ama artık bir Cumhuriyet vatandaşıyız, kul değiliz.

İstediğimiz kadar çekilelim hatta koza örelim; gün gelip dışarıya çıkacağız.

Gerçeği, eksikliklerimizi kabul edelim ve bunun üzerinden olması gerekeni inşa edelim.

Her birimize iş düşüyor.

Her birimiz "sathı müdafaa" etmeliyiz. İşimizde, gücümüzde en iyisi olmalıyız.

Ötekileştirmeden birlikteliğe ve bu birlikteliğinin gücüne inanmalıyız.

İkinci yüzyılında Cumhuriyeti hak ettiği gibi yaşamalı, yaşatmalıyız. 

İstanbul'a gidiş dönüş derken yol uzun.

Yol boyunca hep düşünüyorum.

Hâlâ kadınların tek başına sokağa çıkamadıkları ülkeler var.

Bense şoför koltuğunda arabamla yollardayım.

Bunu nasıl mı yapabiliyorum?

Yanımda "sen" varsın.

"Kitap okurum:
içinde sen varsın,
şarkı dinlerim:
içinde sen.
Oturdum ekmeğimi yerim:
karşımda sen oturursun,
çalışırım
:
karşımda sen."

N. Hikmet

Sen ve senin ülkülerin hâlâ gerçek.

Türkiye Cumhuriyeti bir gerçek.

Sen ve senin emanetin beni var ediyor.

"Senin adını anmak bile ümitli şey." N. Hikmet

Sana söz Atam,

Bu güzelim memlekette var olacaktır sonsuza dek CUMHURİYET.


Kaynaklar

https://t24.com.tr/haber/t-24-yillik-konferansi-alti-panel-ve-dort-sunumla-yapiliyor-kac-ihtimal-daha-var,1135787

Pınar Okyay kimdir?

Prof. Dr. Pınar Okyay, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı başkanıdır. 

Pınar Okyay, 1983'te Bornova Anadolu Lisesinden, 1989'da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden ve 1993'te Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Bölümünden mezun oldu. 

Halk sağlığında epidemiyoloji, sağlık araştırma yöntemleri, araştırma ve yayın etiği, biyoistatistik, kadın sağlığı ve afet ağırlıklı çalışmaktadır. 

Üniversite hastanesi başhekim yardımcılığı, Özdeğerlendirme Kurulu başkanlığı; 2016-18 döneminde Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yönetim Kurulu üyesi; 2018 Kasım 2021 Temmuz döneminde HASUDER'in Yönetim Kurulu başkanlığı yaptı.

Halen HASUDER Toplumsal Cinsiyet ve Üreme Sağlığı ile Afetler Çalışma Gruplarında çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu TUKMOS ve Halk Sağlığı Yeterlilik Kurulu Denetleme Komisyonu üyesi. 

2020 Nisan -2021 Mayıs tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı COVID-19 Bilimsel Danışma Kurulu üyeliği görevini yürüttü. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) bünyesinde TTB Halk Sağlığı Kolu başta olmak üzere çeşitli görev gruplarında yer almaktadır. 

Aydın Tabip Odası üyesidir; yönetim kurulu üyeliği yapmıştır; halen TTB Delegesidir. 

Bir kitapsever, gezgin ve T24 İnternet Gazetesi haftalık köşe yazarıdır.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dünya Sağlık Günü 2024: Sağlık, bir insan hakkıdır

Dünya Sağlık Örgütü, bu yılki teması altında yönetimler için bir yol haritası da tanımlamış

Çalışma hayatında üreme sağlığı niçin önemli?

İş dünyasındaki kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlıkları üzerinde kontrole sahip olmaları, bu kadınların daha sağlıklı, daha güçlü ve kişisel ve profesyonel yaşamlarında daha iyi karar verme gücüne sahip olmalarını sağlayacaktır

Yerel seçimlerde “Sfumato” üzerine

Bize eşitsizliklerimizi düzelten, daha çok gereksinim olanı daha çok önceleyen bir bakış açısına sahip başkanlar lazım.