16 Temmuz 2023

Cehennemin üçüncü dairesinden yeryüzüne

Karar vericilerin hemen alması gereken, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri bulunmaktadır. Önümüzdeki günler avuç içlerinin terlediği ya da buğulanmış güvenlik gözlükleri ya da baş dönmeleri nedeniyle görme sorunu yaşayan, yüksekten düşen, yaralanan çalışanlar riskini arttırmaktadır

Ölümden sonra hayat hep merak edildi.

Yunan mitolojisinde, Tanrı Hades'in diyarıydı. Elysion'un sonsuz çayırlarına kabul edilen sınırlı sayıdaki şanslılar dışındaki onlarca ölümlü Styks Nehrini Kharon'un kayığı ile geçer ve ölüler diyarının kapısına ulaşırlardı. İşte bu kapı üç başlı Kerberos tarafından korunurdu. Kerberos'un kuyruğu kocaman bir yılandı; sırtında da kara yılanlar yerleşmişti. Havlaması ölülere korku saçardı.

İlahi Komedya eserinin en etkileyici bölümü olan Cehennem'de, Vergilius rehberliğinde Üçüncü Dairede iken Dante şöyle der:1

"Korkunç görünüşlü azgın Kerberos hayvanı,
Köpek gibi havlıyordu üç ağzının üçüyle,
Sulara gömülü ölülere.
Gözleri kırmızı, sakalı yağlı, karaydı,
Karnı kocaman, elleri tırnaklıydı;
Ruhları tırmalıyor, derilerini yüzüyor derilerini yüzüyor, parçalıyordu."

Altıncı Kanto 

Mitolojide pek çok kahramanın Kerberos'la yolu kesişir. En ünlüleri Herkül ve Orfeus'tur. Herkül'e verilen on iki görevden biri Kerberos'u yakalamaktır; yakalar da. Ne de olsa yarı tanrı Herkül yeryüzünün en güçlüsüdür. Ama ben en çok Orfeus'un hikâyesini severim. Sevdiği kadına yeniden kavuşabilmek için yer altı ülkesine kadar inen ve lirinden çıkan sihirli müziği ile Kerberus'u uyutup kapıyı açan sevgilinin -aşkın, imkansızı mümkün kılan gücünün- hikâyesini.

Harry Potter sevenler bilir. Yazar J. K. Rowling de bu hikâyenin cazibesine dayanamamıştır. Felsefe Taşı'nda, Kerberos, "Fluffy" olarak karşımıza çıkar. Ancak bu sefer Harry'in onu uyutmak için kullandığı müzik aleti bir flüttür.

Kerberos, bu hafta Avrupa Uzay Ajansı'nın bir haberi ile kendini bir kez daha hatırlattı.2

Ajansın ısı algılayıcı uydusu Copernicus, İtalya'nın geniş bölgelerinde kara yüzeyi sıcaklıklarının 45 dereceyi aştığını saptamıştı; bu yüksek basınç alanı-antisiklon- Dante'nin Cehennem'indeki canavarına atfen Kerberus Sıcak Dalgaları olarak adlandırıldı.

Sıcaklık artışları önemli bir halk sağlığı sorunu; basit baş ağrısı gibi bir belirtiden o dönem içinde artan ölümlere yol açabiliyor. Nüfusun yaşlanması, kronik hastalıkların yüksek sıklığı, şehirleşmenin artması bu sorunlar riski arttırıyor. Bu artışlar sağlık hizmeti kullanımındaki artışlara sebep olarak ek riskler de oluşturabiliyor.

Sıcaklığa maruz kalındığında, insanda vücut ısısı kontrol sistemi, sıcağın etkisini dengelemek için tepki verir. Hava şartları ne olursa olsun vücudumuz ortalama 37 santigrat derece vücut ısısını korumak üzere çaba gösterir. Hava sıcaklığı arttıkça, vücut strese girer; ısısını düşürmek üzere daha fazla çalışır. Isı kaybını sağlamak için deriye yakın damarlar genişler ve terlemeye başlarız. Damarların genişlemesi nedeniyle tansiyon düşer ve vücutta kan dolaşımını sağlamak için kalbin daha hızlı, daha fazla çalışması gerekir. Kalbimiz hızlı atar ve nefes alışımız sıklaşır. Terimiz buharlaşırken deri üzerinden ısı kaybı sağlamaya, daha az idrar çıkararak da vücut sıvısını korumaya çalışırız.

Sıvı ve terle kaybettiğimiz mineraller nedeniyle halsiz düşeriz. Bitkinliğe çoğu zaman baş ağrısı eşlik eder. Mide bulantısı, kas kasılmaları, cildin giderek kuruması sorunun arttığına işarettir. Vücut sıcaklığı 40 santigrat dereceyi aştığında, yasamı tehdit eden, çoklu organ bozukluğuna yol açan bir durum olan ısı çarpması oluşur. Bilincimiz bulanıklaşır ya da kaybolur. Tansiyon çok düşerse hayati organlara yeterince kan ulaşamaz ve kalp krizi riski artar. Bu nedenle, sıcak hava ölümlerinin çoğu, vücudun bu stresinden dolayı kalp krizi ve inme nedeniyle meydana gelir.

Bazı insanlar diğerlerinden daha yüksek risk altındadır.3

  • Sıcağa daha fazla maruz kalanlar

Dışarıda uzun saatler boyunca çalışanlar (yol, inşaat işçileri, tarım çalışanları) veya spor yapanlar, evsizler veya yalıtımsız/klimasız binalarda yaşayanlar, yoksullar ya da sosyal izolasyonda yaşayanlar.

  • Sıcağa daha duyarlı, kırılgan gruplar

Bebekler, küçük çocuklar, hamile kadınlar, yaşlılar ve ısıya maruz kalma nedeniyle daha kötü hale gelen belirli kronik hastalıklara sahip olanlar-terleyemeyen hastalar- ya da bazı ilaçları kullanmaları nedeniyle vücudun sıcaklığı düzenleme yeteneği etkilenenler, yüksek miktarda alkol kullananlar.

  • Cevap verme ve hazırlık yeteneği

Klima veya onu kullanacak elektriği karşılayamayan sınırlı geliri olanlar, sağlık hizmetine ulaşamayan veya bir sıcak hava dalgası sırasında yer değiştiremeyen kişiler, engelliler, yoksulluk ve sosyal izolasyon içinde yaşayanlar.

Önümüzdeki birkaç hafta çok kritik.

Halk Sağlığındaki korunma kavramı seviyelerle tanımlanır.

Birinci korunma seviyesinde esas olan maruziyete karşı önlemlerin alınması, kötü olaya maruz kalınmamasıdır: Sıcak havanın en etkili olduğu 10.00-16.00 arasında sokağa çıkmama, güneş etkisini azaltmak için gün içinde panjurların kapatılması ya da koyu perdelerin örtülmesi, ortam ısısının klima ya da vantilatör gibi araçlarla düşürülmesi, pamuklu hafif giysiler, sık sık ılık ya da soğuk duş alınması, ağır yiyecekler ve alkol alımından kaçınmak, yeterli sıvı alınması, egzersiz saatlerinin değiştirilmesi gibi önlemler.

İkinci seviye korunmada maruziyet meydana gelmiştir; sıcak hava ile karşılaşmış olanların yapacakları tanımlanır. Erken dönemde yapılacaklar sorunun büyümesini önleyecektir: Hemen serin bir ortama geçmek, vücut ısısını buz ya da soğuk havlu kompresleri ile düşürmek, kaybedilen sıvı ve minerallari yerine koymak, bu durumdaki kişilerin tansiyon, nabız, bilinç durumu gibi belirtilerini yakın takip etmek.

Üçüncü seviye korunmada, sağlık profesyonellerinin kişinin böbrek ve kalp başta olmak üzere olayın tüm sisteme olan etkisini en aza indirmesi çalışmasını gerektirir. Sıcak çarpması yaşamış kişinin bu olayla kaybetmiş olduğu yetilerinin kazandırılması aşamasıdır.

Elbette bireysel önlemler alınmalı. Ancak, sıcak dalgaları düşünüldüğünde en önemli gereksinim toplumsal önlemler ve politik önceliklendirmedir.

Karar vericilerin hemen alması gereken, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri bulunmaktadır. Önümüzdeki günler avuç içlerinin terlediği ya da buğulanmış güvenlik gözlükleri ya da baş dönmeleri nedeniyle görme sorunu yaşayan, yüksekten düşen, yaralanan çalışanlar riskini arttırmaktadır.3 Bu işçilerin iş saatlerinin düzenlenmesine, molalarının arttırılmasına, iş koşullarının daha fazla sıvı gibi desteklerle iyileştirilmesine gereksinim vardır.

İnsanların özellikle kentsel alanlarda suya ulaşımları çok maliyetlidir. Herkesin sağlıklı suya erişimi için toplumuzun en eski geleneklerinden mahalle çeşmelerini hijyenik su sebilleri olarak mahallelere, parklara kazandırarak sağlıklı içme suyuna erişimdeki eşitsizliği iyileştirmekten başlanabilir.

2024 yılı ve sonraki yıllar iklimle ilişkimiz bu şekilde gidecekse daha da sıcak olacaktır.

İnsan faaliyetleri, özellikle sera gazı emisyonları bu ısınmadan büyük ölçüde sorumludur. Sıcak dalgaları önümüzdeki günlerde iklimle ilgili ölümlerin en önemli nedeni olacaktır. "Umut için yeni bir tasarım"a gereksinimiz bulunmaktadır. Biricik mavi küremizde tüm canlıların birlikte kol kola yaşadığı bir yaklaşım. Yoksulluğun, eşitsizliğin ciddiyetle ele alınması ile ilgili bir kararlılık.

"Kaderin tahtını artık seçim gasp etti; ve bu seçim de, seçebilme gücüne dayanıyor. Antroposen -insan çağı- dediğimiz bu cesur yeni jeolojik çağda, türümüzde ve sadece bizim türümüzde Dünyamızı yeniden hayal edip kurma, adalet ve sürdürülebilirliği seçme gücü var."

UNDP


Kaynaklar:

  1. İlahi Komedya-Cehennem /Dante Alighieri. İtalyaca aslından çeviren Rekin Teksoy. Oğlak Yayıncılık. İstanbul, 1998
  2. https://www.esa.int/Applications/Observing_the_Earth/Copernicus/Sentinel-3/Europe_braces_for_sweltering_July
  3. Sıcak dalgaları ve halk sağlığı. https://www.env-health.org/wp-content/uploads/2021/09/Turkey_Heatwaves_Briefing_TR.pdf
  4. https://www.wfp.org/campaign/climate-and-hunger

Pınar Okyay kimdir?

Prof. Dr. Pınar Okyay, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı başkanıdır. 

Pınar Okyay, 1983'te Bornova Anadolu Lisesinden, 1989'da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden ve 1993'te Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Bölümünden mezun oldu. 

Halk sağlığında epidemiyoloji, sağlık araştırma yöntemleri, araştırma ve yayın etiği, biyoistatistik, kadın sağlığı ve afet ağırlıklı çalışmaktadır. 

Üniversite hastanesi başhekim yardımcılığı, Özdeğerlendirme Kurulu başkanlığı; 2016-18 döneminde Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Yönetim Kurulu üyesi; 2018 Kasım 2021 Temmuz döneminde HASUDER'in Yönetim Kurulu başkanlığı yaptı.

Halen HASUDER Toplumsal Cinsiyet ve Üreme Sağlığı ile Afetler Çalışma Gruplarında çalışmaktadır. Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu TUKMOS ve Halk Sağlığı Yeterlilik Kurulu Denetleme Komisyonu üyesi. 

2020 Nisan -2021 Mayıs tarihleri arasında Sağlık Bakanlığı COVID-19 Bilimsel Danışma Kurulu üyeliği görevini yürüttü. 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) bünyesinde TTB Halk Sağlığı Kolu başta olmak üzere çeşitli görev gruplarında yer almaktadır. 

Aydın Tabip Odası üyesidir; yönetim kurulu üyeliği yapmıştır; halen TTB Delegesidir. 

Bir kitapsever, gezgin ve T24 İnternet Gazetesi haftalık köşe yazarıdır.

Yazarın Diğer Yazıları

Dünya Sağlık Günü 2024: Sağlık, bir insan hakkıdır

Dünya Sağlık Örgütü, bu yılki teması altında yönetimler için bir yol haritası da tanımlamış

Çalışma hayatında üreme sağlığı niçin önemli?

İş dünyasındaki kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlıkları üzerinde kontrole sahip olmaları, bu kadınların daha sağlıklı, daha güçlü ve kişisel ve profesyonel yaşamlarında daha iyi karar verme gücüne sahip olmalarını sağlayacaktır

Yerel seçimlerde “Sfumato” üzerine

Bize eşitsizliklerimizi düzelten, daha çok gereksinim olanı daha çok önceleyen bir bakış açısına sahip başkanlar lazım.