08 Mayıs 2020

Bize biraz mahcubiyet lazım

Ölen tüm çocukların masum olduğunu bilmek için…

Gencecik insanların "acısı" ve "anısı"nı yaşatmak yerine ömürlerini uzatmak için bize biraz mahcubiyet lazım…

Cenazelerde "ölmez", "ölümsüz" naraları yerine gözyaşı akıtmak için…

Öldükten sonra değil, hayattayken yaşatmak için bize biraz mahcubiyet lazım…

Dağda, şehirde, sınırda, kışlada, madende ölenin annesinin kederini anlamak, babasının acısını paylaşmak için bize biraz mahcubiyet lazım…

Nasırlarından ellerini göremediğimiz yalınayak çocuklar için…

Yokluğun acısını, yoksulun cefasını anlamak için bize biraz mahcubiyet lazım…

Karıncayı yuvasından, kuşu ağacından etmeyen birlik için…  

Duayı kirletmemek, inanca küfretmemek için bize biraz mahcubiyet lazım…

Kazanmak için her yolun mubah olmadığını anlamak, kimsesize hoyrat, yaşlıya gaddar olmamak için bize biraz mahcubiyet lazım…

Ölen tüm çocukların masum olduğunu bilmek için…

Tecavüze uğrayana eteğinin boyunu, sokağa çıktığı saati sormamak için bize biraz mahcubiyet lazım…

Yalanlarımızla hayalleri, kibrimizle hayatları yıktığımızı anlamak için…  

Yaptıklarımızın ya da yapmadıklarımızın sonuçlarını düşünmek için…

Konuştuklarımız yerine sustuklarımızı hesap etmek için…

Zulme seyirci kalmadan, ortak olmadan yaşamak için…

Güçlüyü değil, ezileni görmek için…

Hor görmek yerine anlamak için…

Muktedirin değil, mazlumun yanında olmak için bize biraz mahcubiyet lazım…

Bize biraz mahcubiyet lazım kendimizle helalleşmek için…

Suretimize gönül rahatlığıyla bakmak için…

Yastığa başımızı koyup rahat uyumak için…

Kibir yerine kahır için…

Ezber yerine düşünmek için…

Bize biraz mahcubiyet lazım

Biraz utanç, biraz vicdan…

Bize biraz mahcubiyet lazım...

Ölüm orucu sonucu dün yaşamını yitiren Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek

Yazarın Diğer Yazıları

Makul isyandan makus tarih çıkar

Ülkenin batısında bir yerlerde bir yıkım, yangın adaletsizlik olduğunda avazı kadar çıkan sesimiz doğusunda yaşandığında içimize kaçıyorsa hak ve adalet meselesi ile ilgili derin çelişkimiz var demektir...

Sokak güzeldir

Kayboluyoruz… Küçük hesaplarımızla didişirken o büyük bir denizin ortasında kayboluyoruz. Ve bunun için bir fırtına olması da gerekmiyor. Çünkü hayat insanı fırtınadan daha şiddetli savuran bir şey

Neyi seçeceğiz?

Biz 14 Mayıs'ta kimin şampanya patlatıp, kimin namaz kılacağını seçmeyeceğiz; isteyenin şampanya patlatıp, isteyenin dua edeceği, inancı, dili, dini nedeniyle kimsenin ötekileştirilmediği bir ülkede yaşama arzusunu seçeceğiz