17 Mart 2021

Faşist darbe!

Önce Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi... Hemen arkasından HDP'yi kapatma davası...

Bu satırları yazarken HDP milletvekili
Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun
milletvekilliği beş yıl önce attığı
bir tweet nedeniyle düşürüldü.
Televizyona gözüm ilişiyor.
Meclis İdare Amiri sıfatını taşıyan
bir AKP milletvekili, HDP milletvekilleri
arasındaki Gergerlioğlu'nu
yaka paça Genel Kurul'dan atmak için
onun üstüne üstüne yürüyor.

İçim fena oluyor.
Boğulur gibi oluyorum.
Çünkü, 1994 yılındaki
o rezil Meclis manzaraları
gözümün önünden bir film şeridi gibi
geçiyor. Dokunulmazlıkları kaldırılan
DEP milletvekilleri Leyla Zana, Hatip
Dicle
, Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve
rahmetli Orhan Doğan'ın
polisler tarafından 27 yıl önce 
Meclis'ten yaka paça alınıp
nasıl hapse atıldıklarını
hatırlıyorum.
O korkunç fotoğraf kareleri
belleğimde hâlâ canlı...


Yazdığım yazılar da öyle...
Türkiye bir türlü değişmiyor.
Geçmiş bir türlü geçmiş olamıyor.
Tarih sürekli olarak paçamızdan
çekmeye devam ediyor.
Yuh olsun!
Evet öyle.
Sürekli aynı acılar...
Ve aynı yazılar...
Tam bir kabus.
Geçmişten ders çıkarmak,
tarihten öğrenmek yok!
Bu yüzden boğulur gibi oluyorum
bu satırları yazarken...
Utanç verici!
Hiç mi utanma duygunuz kalmadı?
Beş yıl önceki bir tweet'ten dolayı
Gergerlioğlu'nun milletvekilliğini düşürmenin
millet iradesine darbe
olduğunun farkında değil misiniz?
Özgürlüğü ayaklar altına almak,
adaleti hiçe saymak
anlamını taşıdığını görmüyor musunuz?
Hukuku hiçe saymak
olduğunun ayırdında değil misiniz?
Evet, yuh olsun!
Ömer Faruk Gergerlioğlu
insan haklarının yılmaz bir savunucusudur.
Onu hapse atmak özgürlüğe,
insan haklarına, demokrasiye
ölümcül bir darbedir.

Millet iradesi bu ülkede
sürekli hiçe sayılıyor.
Milletin 6 milyon oyunu almış
HDP'nin üyeleri, yöneticileri,
milletvekilleri, belediye başkanları,
belediye yöneticileri
kaç yıldır hapsi boyluyor.
Bunlar öylesine haksızlık,
hukuksuzluk ki, yazın bir kenera,
bunların hesabını
"öbür tarafta" bile
veremeyeceksiniz.
Evet öyle.
Gergerlioğlu'nu şu sözlerinin
altını çizin: 

Meclis'e darbe,
sadece bomba atmakla olmuyor;
90 bin kişinin oyunu almış
bir milletvekilini
Meclis dışına itmeye çalışmak da
bu Meclis'e bir darbedir.
Ben de bu darbeye karşı direneceğim.

Demokrasiden, hukukun üstünlüğünden,
ve insan hakları düzeninden
her kim ki yanadır,
Meclis'teki bu darbeye,
bu faşist darbeye karşı direnir,
bu darbeye boyun eğmez.
Bir kenara yazın bir daha:
Bir daha sakın ağzınıza
hukuk reformu,
yargı reformu,
insan hakları eylem planı
gibi sözleri almayın.
Çok fena gülünç oluyorsunuz.
Bu yazımı noktaladıktan hemen sonra
T24'e bir son dakika haberi düştü:
HDP'ye kapatma davası!
Faşist darbeler üst üste geliyor.
Ne yazık!
Demin belirttiğim gibi,
bu memlekette geçmiş bir türlü
geçmiş olamıyor; tarih habire
paçamızdan çekmeye devam ediyor.
Yuh olsun!

Yazarın Diğer Yazıları

Taksim Meydanı 1 Mayıs'lara açılmadıkça, cezaevleri boşalmadıkça...

Bu ülkede demokrasiden, hukuk ve adaletten, özgürlükten söz edilemez

Ermeni kardeşlerimin 24 Nisan soykırım acısını, Hrant Dink'in "23,5 Nisan" yazısıyla paylaşıyorum

"Kim nasıl anlayabilir bunu bilemiyorum ama hem Ermeni olmak, hem Türkiyeli; hem 23 Nisan'ı yaşamak bütün coşkusuyla ve ertesi günün bir parçası olmak bütün hüznüyle..."

Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?

İsrail, İran ve Filistin'de iktidarlar değişmedikçe, Batı'nın İsrail'e kayıtsız şartsız desteği son bulmadıkça, Hamas şiddet ve terörden vazgeçmedikçe Ortadoğu'da barış kapısı açılmaz!