25 Haziran 2025

CHP'de "butlan da yok, kayyım da yok!" diyerek direnme zamanıdır!

Zaman demokrasiye ihanet değil, hedef küçültüp demokrasi ve hukuk bayrağını daha da yükseltmek zamanıdır

CHP'de "butlan da yok, kayyım da yok!" diyerek direnme zamanıdır!

Sözü uzatmak istemiyorum.
Türkiye'nin bir numaralı sorunu
Tayyip Erdoğan'dır.
Onun temsil ettiği iktidar anlayışıdır.
Demokrasi ve hak-hukuk-adaletin
tepetaklak gitmesi,
ekonominin gitgide kötüleşmesi,
hayat pahalılığının geniş yığınları
gün geçtikçe daha çok ezmesi,
hiç kuşkunuz olmasın,
Erdoğan'ın "tek adam yönetimi"nden
kaynaklanıyor.
Ülkenin bu çıkmazdan kurtulması için
öncelikle Erdoğan'dan kurtulması şart.
Bunun yolu da seçim sandığından geçiyor.
Bütün muhalefetin önce birleşip,
kendi içindeki itiş kakışları bırakıp,
yani hedef küçültüp, Erdoğan'a
"Artık yeter,
hadi sana güle güle!"
demesi, çıkmazdan kurtuluşun
ilk adımı olacaktır.
Demokrasi ve hukuk yolu açılmazsa,
ekonomi de düzelmez,
barış da kapımızı çalmaz.
Tekrar ediyorum:
Önce birleşmek ve hedef küçültmek!
Bu konuda en büyük görev,
CHP'ye düşüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi,
31 Mart yerel seçimlerindeki
büyük başarısıyla çıkış yolunu gösterdi.
Ayrıca, 19 Mart darbesi sonrasında
üstündeki ölü toprağını attı
ve bir "demokrasi direnişi"ne
öncülük etti.
Uzun yıllardır ilk kez bir demokrasi dalgası
kabarıyor ülke çapında,
yakın geleceğe dair bir umut yeşeriyor.
CHP'ye sesleniyorum: 

Bu yolda devam edin,
demokrasi davasına sarılın,  
safları sıkılaştırın,
Erdoğan'ın oyununa gelmeyin!

Tayyip Erdoğan yargı yoluyla
CHP'yi karıştırmanın peşinde!
Butlan diyerek,
CHP'ye kayyım diyerek
tuzak kuruyor.
Bu oyunu bozmanın yolu,
"Butlan da yok, kayyım da yok!"
diyerek direnmektir.
Zaman demokrasiye ihanet değil,
demokrasi ve hukuk bayrağını
daha da yükseltmek zamanıdır.
Zaman kendi içinde didişmek değil,
safları sıkılaştırmak, demokrasi için
hedef küçültmek zamanıdır.
Zaman, Erdoğan'a seçim sandığında
"Artık yeter, hadi sana güle güle"
demenin tam zamanıdır.
Hiç aklınızdan çıkarmayın:
Türkiye'nin bir numaralı sorunu
Erdoğan'dır.
Nokta!

Hasan Cemal kimdir?

Hasan Cemal 1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1965 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Gazeteciliğe 1969 yılında Ankara'da haftalık Devrim dergisinde başladı. Yeni Ortam dergisi, Anka Ajansı ve Günaydın gazetesinde çalıştıktan sonra 1973 yılında Cumhuriyet gazetesine girdi. 1979 - 1981 yılları arasında Ankara Temsilciliği yaptı. 1981-1992 yılları arasında Cumhuriyet Gazetesini Genel Yayın Yönetmeni olarak yönetti. Cumhuriyet gazetesi Cemal'in yönetimindeyken 1986'da Sedat Simavi Ödülü'nü kazanarak "yılın gazetesi" seçildi. 

1992-1998 yılları arasında Sabah gazetesinin birinci sayfa yazarlığını yaptı. 1998'den 2013'e kadar yaklaşık 15 yıl boyunca Milliyet gazetesinde yazdı. Nokta dergisi 1989 Doruktakiler ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti köşe yazısı ödüllerini kazandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 2004 yılında da "Araştırma" ödülünü Hasan Cemal'in çalışmalarına verdi. 

28 Şubat 2013'te Milliyet'in manşetinde yayımlanan "İmralı Zabıtları"nın yayınını savunduğu için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın tepkisine hedef oldu. Milliyet yönetimi, "Başbakan'ı ve medya sermayesini sorgulamaktaki ısrarını" gerekçe göstererek yaklaşık 15 yıldır yazdığı gazetedeki köşesini kapattı. 

Milliyet ile yolları ayrıldıktan sonra yaptığı röportajlar ve kaleme aldığı yazılar, bağımsız internet gazetesi T24'te yayımlandı. Türkiye medyasının en etkili ve kıdemli isimlerinden olan Hasan Cemal, Mart 2013'ten beri T24'te yazıyor. Harvard Üniversitesi Nieman Gazetecilik Vakfı Louis M. Lyons Gazetecilikte Vicdan ve Dürüstlük Ödülü'nü "hayatı boyunca basın özgürlüğünü savunmak için gösterdiği çaba nedeniyle" 2015 yılında Hasan Cemal'e verdi. Cemal, Türkiye'de bu ödülü alan ilk gazeteci oldu. 

Bir dönem Bilgi Üniversitesi'nde "Medya ve Politika" dersleri veren Hasan Cemal'in yayımlanmış 14 kitabı, tarih sırasıyla şöyle: 

- Tank Sesiyle Uyanmak (1986)

- Demokrasi Korkusu (1986)

- Tarihi Yaşarken Yakalamak (1987) 

- Özal Hikâyesi (1989)

- Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım (1999)

- Kürtler (2003)

- Cumhuriyet'i Çok Sevmiştim (2005)

- Türkiye'nin Asker Sorunu (2010)

- Barışa Emanet Olun (2011)

- 1915: Ermeni Soykırımı (2012)

- Delila - Bir Genç Kadın Gerilla'nın Dağ Günlükleri (2014)

- Çözüm sürecinde Kürdistan Günlükleri (2014)

- Hayat İşte Böyle Geçip Gidiyor (2018)

- Zamane Diktatörleri (2024)

Yazarın Diğer Yazıları

Ekrem Başkan'ın Kılıçdaroğlu hakkındaki duygu ve düşüncelerine katılıyorum

"Yapmayın, girdiğiniz yolun sonunda iktidarın koltuk değneği olmaktan başka bir paye yok"

Gerçek bir değil, bin yüzlüdür!

Gerçek kimsenin tekelinde değildir, doğrular sürekli sorgulanmalı ve beyin sloganların emrine verilmemelidir

Günaydın Fatih nasılsın?.. Şunu iyi bil, yalnız değilsin!

Sana yapılan demokrasiye, hukuka, özgürlüğe tam bir darbedir, ama merak etme bugünler de geçecek, hep birlikte güzel günler göreceğiz bu memlekette...

"
"